Giriş

Bize Sevrî, Mansur'dan rivayet ettiğine göre o şöyle demiştir: İbrahim ve Mücahid'e: "Şu kabile reisine nasıl mektup yazayım?" diye sordum. İbrahim: "es-Selâmu aleyküm diye yaz" cevabını verdi. Mücahid de: "es-Selâmu alâ menittebea'l-hüdâ (Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun) diye yaz!" dedi.


    Öneri Formu
77706 MA009847 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 13

Bize Ebu'l-Yemân, ona İsmail b. Ayyâş ona da Damdam b. Zür'a, Şüreyh b. Ubeyd'in şöyle dediğini rivayet etti: Sevbân, Humus'ta hastalanmıştı. Humus valisi Abdullah b. Kurt el-Ezdî idi. Vali Sevbân'ı ziyaret etmedi. Yemen'in Zilkelâ' kabilesinden birisi Sevbân'ı ziyaret etmek üzere evine geldi. Sevbân adama "Yazma bilir misin?" diye sordu. Adam "Evet bilirim" deyince Sevbân '(Diyeceklerimi) yaz' dedi. Ve şunları yazdırdı: Emîn (Vali) Abdullah b. Kurt'a Rasulullah'ın azatlısı Sevbân'dan… İmdi. Musa ve İsa peygamberlerin azatlısı karşında olsalar da onları ziyaret ederdin (değil mi?)." Sonra mektubu katladı ve 'Bunu valiye ulaştırabilir misin?' diye sordu. Yemen'li 'Evet!' diye cevap verdi ve Sevbân'ın mektubu ile birlikte yola koyuldu ve mektubu İbn Kurt'a teslim etti. Vali Abdullah, mektubu okuyunca dehşet içinde ayağa kalktı. Orada bulunanlar, 'Hayırdır? Bir şey mi oldu?' diye sordular. Vali Sevbân'a geldi ve huzuruna girip onu ziyaret etti. Yanında bir süre oturdu. Sonra tam kalkacaktı ki Sevbân ridâsını yakaladı. 'Otur da sana Hz. Peygamber'den (sav) duyduğum bir hadisi rivayet edeyim!' dedi ve şöyle devam etti: 'Hz. Peygamber (sav), "Ümmetimden yetmiş bin kişi sorgusuz sualsiz ve azap görmeden cennete girecek. Her bin kişinin yanı sıra yetmiş bin kişi daha girecek" (diye müjdeledi) dedi.


    Öneri Formu
71625 HM022782 İbn Hanbel, V, 280

Bize Sevrî, Mansur'dan rivayet ettiğine göre o şöyle demiştir: İbrahim ve Mücahid'e: "Şu kabile reisine nasıl mektup yazayım?" diye sordum. İbrahim: "es-Selâmu aleyküm diye yaz" cevabını verdi. Mücahid de: "es-Selâmu alâ menittebea'l-hüdâ (Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun) diye yaz!" dedi.


    Öneri Formu
271596 MA009847-2 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 13


    Öneri Formu
77709 MA009848 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 13


    Öneri Formu
83246 MA013812 Musannef-i Abdurrezzak, VII, 441


    Öneri Formu
163269 EM000016 Buhari, Edebü'l-Müfred, 7

Bize İsmail b. İbrahim, ona Ebu Hayyân, ona da Medine'de bir şeyh şöyle demiştir: Abdullah b. Ebu Evfâ Haruriler ile savaşma iradesinde olan Übeydullah'a bir mektup yazdırdı. Arkadaşım olan katibe "mektuptan bir kopya da bana yap" dedim o da yaptı. (mektupta yazdığına göre) Hz. Peygamber (sav) "düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyiniz. Allah'tan (ac) afiyet isteyiniz. Düşmanla karşılaş­tığınız zaman da sabrediniz ve biliniz ki cennet muhakkak kılıçların gölgeleri altındadır." buyurmuştur. Ravi der ki: Hz. Peygamber (sav), güneş batı tarafına doğru meyledene kadar bekler öyle düşmana hücum eder sonra da şu duayı ederdi: "Ey Kitabı indiren, bulutları yürüten, orduları bozguna uğratan Allah'ım! Sen onları hezimete uğrat ve bizi muzaffer eyle."


Açıklama: Sahih hadistir. Bu isnad hatalı olduğu için zayıftır. "لم يقمه أبو حيان". Ebu Hayyan'ın kendisinden naklettiği şeyhi mübhemdir.

    Öneri Formu
67686 HM019324 İbn Hanbel, IV, 354


    Öneri Formu
83249 MA013813 Musannef-i Abdurrezzak, VII, 441