387 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ayyaş, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah'tan rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kalbinde hardal tanesi ağırlığınca kibir olan kimse cennete giremez. Kalbinde hardal tanesi kadar iman olan kimse cehenneme girmez." [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi el-Kasmelî, A'meş'ten benzer şekilde rivayet etmiştir.]
Açıklama: Bu tarik muallaktır; musannif ile ile Abdülaziz b. Müslim arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Yahya b. Ömer el-Mekkî ve Bişr b. Hakem, ona Abdülaziz-b. Muhammed- ed-Derâverdî, ona Yezid b. Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Amir b. Sa'd, ona da Abbas b. Abdulmuttalib'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Rab olarak Allah'a, din olarak İslam'a, peygamber olarak Muhammed'e razı olan kişi imanın tadını almıştır."
Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ayyaş, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah'tan rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kalbinde hardal tanesi ağırlığınca kibir olan kimse cennete giremez. Kalbinde hardal tanesi kadar iman olan kimse cehenneme girmez." [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi el-Kasmelî, A'meş'ten benzer şekilde rivayet etmiştir.]
Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ayyaş, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah'tan rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kalbinde hardal tanesi ağırlığınca kibir olan kimse cennete giremez. Kalbinde hardal tanesi kadar iman olan kimse cehenneme girmez." [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi el-Kasmelî, A'meş'ten benzer şekilde rivayet etmiştir.]
Bize Ebu Küreyb, ona Muhammed b. Fudayl, ona Hamza ez-Zeyyât, ona Ziyad et-Tâî, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bizler 'Yâ Rasulullah! Bize ne oluyor da senin huzurundayken kalplerimiz yumuşuyor, dünyaya aldırış etmiyoruz ve ahiret ehlinden oluyoruz. Senin huzurundan ayrılıp da ailemizle bir araya geldiğimizde ve evlatlarımızı kokladığımızda, önceki halimizden eser kalmıyor?' dedik. Rasulullah (sav) 'Şayet huzurumdan ayrıldığınızda da haliniz öyle kalsaydı, melekler sizi evlerinizde ziyaret ederdi. Sizler günah işlemeseydiniz, muhakkak ki Allah (cc) günah işleyip de kendilerini affedeceği başka kimseleri yaratırdı' buyurdu. Ben 'Yâ Rasulullah! Mahlukat neyden yaratılmıştır?' dediğimde, 'Sudan' buyurdu. 'Peki ya cennet neden yapılmıştır?' dediğimse ise 'Malzemesi gümüşten ve altından olan tuğladan, harcı hoş kokulu miskten, taşları inci ve yakuttan, toprağı ise zaferândandır. Oraya girenler, nimetlere nail olur, üzüntüye kapılmaz, sonsuza kadar hayatta kalır ve ölmezler. Elbiseleri eskimez, gençlikleri de son bulmaz' buyurdu. Ardından da 'Şu üç kişinin duası geri çevrilmez: Adeletli yöneticinin, iftar ederken oruçlunun ve mazlumun duası. Allah mazlumun duasını bulutların üzerine çıkarır, o dua için göğün kapıları açılır ve Rab azze ve celle 'İzzetim hakkı için, bir zaman sonra dahi olsa sana muhakkak yardım edeceğim' buyurur' dedi." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, isnadı pek sağlam olmayan bir hadis olup bana göre muttasıl da değildir. Bu hadis, Ebu Hureyre vasıtası ile Nebî'den (sav) başka bir isnadla da nakledilmiştir.]