Giriş

Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.


    Öneri Formu
53705 KK2/185 Bakara, 2, 185


Açıklama: Ramazan hilali görülünce o akşamın sabahında hemen oruca başlanır. Müslüman âdil bir kişinin hilali görmesi ve ilgililere haber vermesi halinde hadise göre yeterli olup yetkili üst kurum veya kurul bu şahitliğe göre Ramazan’ın başlangıcını ilan eder. Astronomik teknik imkanlarının bulunmadığı ve iletişim vasıtalarının olmadığı dönemlerde şehirli köylü, cahil âlim herkesin ve her coğrafyada yaşayan insanın görmeye dayalı bu basit ay sitemini takip ederek hükümleri tatbik etmesi mümkün olmuştu. Günümüzde ise söz konusu imkânlar geliştiği için ilgili uzmanların ve kuruluşların hesapla yoluyla da önceden Ramazan ayının başlangıcı ve bitişini tespit ederek ilan etmesine cevaz verilmiştir. Ancak bazı mezheplerin görüşlerini esas alan ve hesaplamayı kabul etmeyen ülkeler de vardır. Ancak T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı İslam ülkelerinden alanında uzman olan alimleri bir araya getirerek düzenlediği muhtelif toplantılarda fıkhî, aklî ve astronomik delillerle ortaya konulan hesaplamaya dayalı tespit sistemini kabul ve ilan etmiştir. Bununla beraber hilal gözetleme emri de yerine getirilmektedir.

    Öneri Formu
144808 BS008053 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 354


Açıklama: Hadis Cibrîl hadisi diye meşhur olup, ilgili başlıklarda tamamı geçmiştir.

    Öneri Formu
145435 BS008684 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 521


    Öneri Formu
144727 BS007970 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 333


    Öneri Formu
150151 BS013265 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VII, 14


    Öneri Formu
149731 BS12846 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 483

Bize Bağdat’ta Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişrân el-Adl, ona Ebû Ca’fer Muhammed b. Amr b. el-Bahterî er-Razzâz, ona Muhammed b. Ubeydullah b. Yezîd, ona Yûnus b. Muhammed, ona Mu’temir b. Süleyman, ona babası, ona da Yahyâ b. Ya’mer şöyle haber vermiştir: Ben ibn Ömer’e, “- Ya Ebâ Abdurrahman, bazıları ‘kader yoktur’ diye iddia ediyorlar” dedim. O, “- Şu anda aramızda onlardan biri var mı?” diye sordu. Ben, “– Yok” dedim. Bunun üzerine İbn Ömer şöyle dedi: “- Onlarla karşılaştığında benim şu sözlerimi kendilerine ilet: İbn Ömer sizden uzaktır, bu fikirden Allah’a sığınmaktadır. Bu düşüncenizle siz de ondan uzaksınız. Zira ben Ömer b. el-Hattâb’ın (ra) şöyle dediğini duydum: “Biz Allah Rasûlü’nün (sav) yanında otururken ansızın üzerinde yolculuk görünümü bulunmayan bir adam çıkageldi. Üstelik o kişi Medine halkından da değildi. Safları geçip öne doğru ilerledi ve her birimizin namazda diz çöküp oturduğu gibi Rasûlullah’ın (sav) önüne diz çöktü. Sonra da elini Rasûlullah’ın (sav) dizleri üzerine koydu. Hemen söze başladı: “- Ey Muhammed, İslam nedir?” diye sordu. Allah Rasûlu (sav), “- İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Peygamberi olduğuna şehâdet etmen, namaz kılman, zekât vermen, Beyt’i (Kâbe’yi) haccetmen, umre yapman, cünüp olduğunda gusletmen, abdesti tam olarak alman ve Ramazan orucunu tutmandır” buyurdu. Adam tekrar; “– Ben bunu söylersem Müslüman olur muyum?” deyince, Rasûlullah (sav), “– Evet” buyurdu. Bunun üzerine adam, “– Doğru söyledin” dedi. Sonra İbn Ömer (Cibril hadisi diye bilinen) hadisin devamını da zikretti. Müslim Sahih’inde bu rivayetin tamamını Hacâc b. eş-Şâir, Yûnus b. Muhammed tarîkıyla rivayet etmiştir. Ancak hadisi bu metniyle rivayet etmemiştir.


Açıklama: Cibril hadisi olarak bilinen hadisin devamında hadiste sözü edilen kişi, “İslam nedir?” sorusundan sonra “iman nedir? ihsan nedir?” sorularını sorar. Hz. Peygamber ilgili rivayetlerde geçen cevapları verir. Arkasından da o şahıs “kıyamet ne zaman kopacak?” diye sorar ve Hz. Peygamber “Sorulan sorandan (ben senden) daha bilgili değilim” cevabını verir ve bazı kıyamet alametlerini ona haber verir. Adam kalkıp gidince Rasûlüllah (s.) o gelenin Cibrîl olduğunu ve dini öğretmek için geldiğini haber verir. Tercümesini verdiğimiz ihtisar edilmiş rivayet o uzunca rivayete işaret etmektedir. Özellikle Müslim’in belirtilen tarikle gelen rivayetinde “İman nedir?” sorusunun cevaplarını zikrederken Hz. Peygamber “kadare imanı” da söylemiştir. İşte İbn Ömer kaderi inkâr edenlere babasından naklettiği bu meşhur hadisi delil getirerek cevap vermiştir. Dolayısıyla selef alimlerinin ve sonraki dönemde Ehl-i Sünnet imamlarının da iman esasları arasında saydığı kadere iman konusunu kabul etmeyenleri sert bir dille eleştirmiştir.

    Öneri Formu
145577 BS008826 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 559

Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.


    Öneri Formu
53702 KK2/183 Bakara, 2, 183


    Öneri Formu
165786 EM001084 Buhari, Edebü'l-Müfred, 502


    Öneri Formu
144729 BS007972 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 334