Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
53705, KK2/185
Hadis:
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَن كَانَ مَرِيضًا أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ يُرِيدُ اللّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Tercemesi:
Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Bakara 2/185, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, takdiri
HAMD VE ŞÜKÜR
Hasta, Oruç, hastanın orucu
İslam, İslamın Şartları
İslam, kolaylık dinidir
Kavramlar, furkan
KTB, ORUÇ
Kur'an, hidayet ve kurtuluş rehberi
Oruç,
Oruç, farziyeti
Oruç, orucun kazası
Oruç, Ramazan ayı, yirmidokuz gün
Oruç, seferde
ÖZÜRLÜLÜK VE İBADETLER
Açıklama: Ramazan hilali görülünce o akşamın sabahında hemen oruca başlanır. Müslüman âdil bir kişinin hilali görmesi ve ilgililere haber vermesi halinde hadise göre yeterli olup yetkili üst kurum veya kurul bu şahitliğe göre Ramazan’ın başlangıcını ilan eder. Astronomik teknik imkanlarının bulunmadığı ve iletişim vasıtalarının olmadığı dönemlerde şehirli köylü, cahil âlim herkesin ve her coğrafyada yaşayan insanın görmeye dayalı bu basit ay sitemini takip ederek hükümleri tatbik etmesi mümkün olmuştu.
Günümüzde ise söz konusu imkânlar geliştiği için ilgili uzmanların ve kuruluşların hesapla yoluyla da önceden Ramazan ayının başlangıcı ve bitişini tespit ederek ilan etmesine cevaz verilmiştir. Ancak bazı mezheplerin görüşlerini esas alan ve hesaplamayı kabul etmeyen ülkeler de vardır. Ancak T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı İslam ülkelerinden alanında uzman olan alimleri bir araya getirerek düzenlediği muhtelif toplantılarda fıkhî, aklî ve astronomik delillerle ortaya konulan hesaplamaya dayalı tespit sistemini kabul ve ilan etmiştir. Bununla beraber hilal gözetleme emri de yerine getirilmektedir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
144808, BS008053
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا أَبُو الْبَخْتَرِىِّ : عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ شَاكِرٍ حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ الْجُعْفِىُّ حَدَّثَنَا زَائِدَةُ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : جَاءَ أَعْرَابِىٌّ إِلَى النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ : إِنِّى رَأَيْتُ الْهِلاَلَ يَعْنِى هِلاَلَ رَمَضَانَ فَقَالَ :« أَتَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ ». قَالَ : نَعَمْ قَالَ :« أَتَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ». قَالَ : نَعَمْ قَالَ :« يَا بِلاَلُ أَذِّنْ فِى النَّاسِ أَنْ يَصُومُوا غَدًا ».
Tercemesi:
Bize Ebû Abdullah el-Hâfız (el-Hâkim en- En-Neysâbûrî), onlara Ebu’l-Abbas Muhammed b. Ya’kûb, onlara Ebu’l-Bahterî Abdullah b. Muhammed b. Şâkir, onlara el-Huseyn b. Ali el-Cu’fî , onlara da Zâide’nin; Semmâk b. Harb’ten, onun da İkrime’den rivayet ettiğine göre, İbn Abbas şöyle demiştir:
Bir bedevi Rasûlüllah’a (s.) gelerek şöyle demişti:
- Ben hilâli, yani Ramazan hilalini gördüm. Rasûlüllah,
- “Allah’tan başka ilah olamadığına şehadet eder misin (yani Müslüman mısın)? Adam,
- Evet, dedi. Hz. Peygamber tekrar,
- “Muhammed’in Allah’ın Peygamber’i olduğuna da şehadet eder misin?” diye sordu. Adam yine,
-Evet, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber,
- Bilal, yarın oruç tutacaklarını (Ramazanın başlayacağını) insanlara duyur.” Dedi.
Açıklama:
Ramazan hilali görülünce o akşamın sabahında hemen oruca başlanır. Müslüman âdil bir kişinin hilali görmesi ve ilgililere haber vermesi halinde hadise göre yeterli olup yetkili üst kurum veya kurul bu şahitliğe göre Ramazan’ın başlangıcını ilan eder. Astronomik teknik imkanlarının bulunmadığı ve iletişim vasıtalarının olmadığı dönemlerde şehirli köylü, cahil âlim herkesin ve her coğrafyada yaşayan insanın görmeye dayalı bu basit ay sitemini takip ederek hükümleri tatbik etmesi mümkün olmuştu.
Günümüzde ise söz konusu imkânlar geliştiği için ilgili uzmanların ve kuruluşların hesapla yoluyla da önceden Ramazan ayının başlangıcı ve bitişini tespit ederek ilan etmesine cevaz verilmiştir. Ancak bazı mezheplerin görüşlerini esas alan ve hesaplamayı kabul etmeyen ülkeler de vardır. Ancak T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı İslam ülkelerinden alanında uzman olan alimleri bir araya getirerek düzenlediği muhtelif toplantılarda fıkhî, aklî ve astronomik delillerle ortaya konulan hesaplamaya dayalı tespit sistemini kabul ve ilan etmiştir. Bununla beraber hilal gözetleme emri de yerine getirilmektedir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Savm 8053, 8/441
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali el-Cu'fi (Hüseyin b. Ali b. Velid)
6. Ebu Bahteri Abdullah b. Muhammed el-Anberi (Abdullah b. Muhammed b. Şakir)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Bedevi, bedevilik
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Oruç, farziyeti
Oruç, hilal görülerek başlanmalı/hilal görülerek bayram yapmalı
Oruç, Ramazan ayı, vaktini belirleme, hilali gözetleme
Oruç, ramazan hilalinin görülmesinde şahitlik,
Açıklama: Hadis Cibrîl hadisi diye meşhur olup, ilgili başlıklarda tamamı geçmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
145435, BS008684
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا بَكْرُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ حَمْدَانَ الصَّيْرَفِىُّ بِمَرْوٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ الْفَضْلِ الْبَلْخِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدٍ الْمُقْرِئُ حَدَّثَنَا كَهْمَسُ بْنُ الْحَسَنِ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ بُرَيْدَةَ يُحَدِّثُ عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ حَدَّثَنِى عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : بَيْنَمَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ذَاتَ يَوْمٍ إِذْ طَلَعَ رَجُلٌ شَدِيدُ بَيَاضِ الثِّيَابِ شَدِيدُ سَوَادِ الشَّعَرِ لاَ يُرَى عَلَيْهِ أَثَرُ السَّفَرِ ، وَلاَ نَعْرِفُهُ حَتَّى جَلَسَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَأَسْنَدَ رُكْبَتَهُ إِلَى رُكْبَتهُ ، وَوَضَعَ كَفَّيْهِ عَلَى فَخِذَيْهِ ، ثُمَّ قَالَ : يَا مُحَمَّدُ أَخْبِرْنِى عَنِ الإِسْلاَمِ مَا الإِسْلاَمُ؟ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« الإِسْلاَمُ أَنْ تَشْهَدَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ وتُقِيمَ الصَّلاَةَ وَتُؤْتِىَ الزَّكَاةِ وَتَصُومَ رَمَضَانَ وَتَحُجَّ الْبَيْتَ إِنِ اسْتَطَعْتَ السَّبِيلَ ». فَقَالَ الرَّجُلُ : صَدَقْتَ فَذَكَرَ الْحَدِيثَ بِطُولِهِ قَالَ ثُمَّ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« يَا عُمَرُ أَتَدْرِى مَنِ السَّائِلُ؟ ». قُلْتُ : اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ قَالَ :« ذَاكَ جِبْرِيلَ أَتَاكُمْ يُعَلِّمُكُمْ دِينَكُمْ ». أَخْرَجَهُ مُسْلِمُ بْنُ الْحَجَّاجِ فِى الصَّحِيحِ مِنْ وَجْهَيْنِ عَنْ كَهْمَسٍ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah el-Hâfız (el-Hâkim en- En-Neysâbûrî), onlara Bekr b. Muhammed b. Hamdân es-Sayrafî, Merv’de; onlara Abdü’s-Samed b. el-Fazl el-Belhî, onlara Abdullah b. Yezîd el-Mukri’, onlara Kehmes b. el-Hasen’in rivayet ettiğine göre Kehmes şöyle demiştir: Ben Abdullah b. Büreyde’den duydum; o Yahya b. Ya’mer’den, o da Abdullah b. Ömer el-Hattâb’tan, o da babası Ömer b. el-Hattâb’tan ’tan rivayet ettiğine göre Hz. Ömer şunları anlatmıştır:
-Biz bir gün Rasûlüllah’ın yanında iken elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah bir adam ortaya çıktı. Üstelik üzerinde hiçbir yolculuk eseri de görünmüyordu. Tanıdığımız biri de değildi. Neticede gidip Rasûlüllah’ın dibine oturdu ve dizlerini onun dizine dayadı, ellerini onun uylukları üzerine koydu, sonra da,
-Ey Muhammed, bana İslam’ı anlat; İslam nedir? Diye sordu. Rasûlüllah (s.),
- “İslam; Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve Peygamber’i olduğuna inanıp şahadet etmen, namazı tam olarak kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman ve yolculuk imkânına sahip olup gücün yettiğinde Kabe’yi (Beyt’i) haccetmendir” buyurdu. Adam,
- Doğru söyledin, dedi.
(Hadisin devamını sonuna kadar uzunca anlattı.)
Sonra Rasûlüllah (s.) bana,
-“Ömer, soran kimdi, fark edebildin mi?” diye sordu. Ben,
- Allah ve Rasûlü daha iyi bilir, dedim. O,
- “Bu gelen Cibril’di, size dininizi öğretmeye gelmişti.” dedi.
Hadisi Müslim b. Haccâc, el-Camiu’s-Sahîh’in de Kehmes’ten iki farklı senedle rivayet etmiştir.
Açıklama:
Hadis Cibrîl hadisi diye meşhur olup, ilgili başlıklarda tamamı geçmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Hac 8684, 9/198
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
4. Süleyman b. Büreyde el-Eslemî (Süleyman b. Büreyde b. Husayb)
5. Ebu Hasan Kehmes b. Hasan et-Teymî (Kehmes b. Hasan)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
7. Ebu Yahya Abdussamed b. Fadl el-Belhi (Abdussamed b. Fadl b. Musa b. Hani b. Mismar)
8. Ebu Ahmed Bekir b. Muhammed es-Sayrafi (Bekir b. Muhammed b. Hamdan)
9. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Hac, farziyyeti
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
İhsan, ihsan nedir?
İnanç, Cibril Hadisi
İslam, islam nedir?
İslam, İslamın Şartları
KTB, İMAN
Melekler, Cebrail
Namaz, Farziyeti
Oruç, farziyeti
Zekat, farziyeti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
144727, BS007970
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ : مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ أَبِى طَاهِرٍ الدَّقَاقُ الْمَعْرُوفُ بِابْنِ الْبَيَاضِ بِبَغْدَادَ حَدَّثَنَا أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ سُلَيْمَانَ الْخُرَقِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو قِلاَبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو زَيْدٍ الْهَرَوِىُّ حَدَّثَنَا قُرَّةُ بْنُ خَالِدٍ عَنْ أَبِى جَمْرَةَ : نَصْرِ بْنِ عِمْرَانَ الضُّبَعِىِّ قَالَ قُلْتُ لاِبْنِ عَبَّاسٍ : إِنَّ لِى جَرَّةَ نَبِيذٍ حُلْوٍ فَأَشْرَبُهُ ، فَإِذَا أَكْثَرْتُ مِنْهُ فَجَالَسْتُ الْقَوْمَ فَأَطَلْتُ الْمَجْلِسَ خِفْتُ أَنْ أَفْتَضِحَ فَقَالَ لِى : قَدِمَ وَفْدُ عَبْدِ الْقَيْسِ فَقَالَ :« مَرْحَبًا بِالْوَفْدِ غَيْرِ الْخَزَايَا ». قَالُوا : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ كُفَّارَ مُضَرَ ، وَإِنَّا لاَ نَصِلُ إِلَيْكَ إِلاَّ فِى شَهْرٍ حَرَامٍ فَمُرْنَا بِأَمْرٍ نَعْمَلُ بِهِ وَنَدْعُو إِلَيْهِ مَنْ وَرَاءَنَا قَالَ :« آمُرُكُمْ بِالإِيمَانِ. تَدْرُونَ مَا الإِيمَانُ؟ شَهَادَةُ أَلاَّ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ، وَأَنْ تُقِيمُوا الصَّلاَةَ ، وَتُؤْتُوا الزَّكَاةَ ، وَتَصُومُوا رَمَضَانَ ، وَتَحُجُّوا الْبَيْتَ الْحَرَامَ ». قَالَ وَأَحْسَبُهُ قَالَ :« وَتُعْطُوا الْخُمُسَ مِنَ الْغَنَائِمِ ، وَأَنْهَاكُمْ عَنِ الشُّرْبِ فِى الْجَرِّ ، وَالدُّبَّاءِ ، وَالْمُزَفَّتِ ، وَالنَّقِيرِ ». أَخْرَجَهُ الْبُخَارِىُّ وَمُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ مِنْ حَدِيثِ قُرَّةَ بْنِ خَالِدٍ.
Tercemesi:
Bize İbnü’l-Beyaz diye bilinen; Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Ebu Tahir ed-Dekkâk Bağdat’ta, onlara Ebu’l-Hasen Ali b. Muhamed b. Süleyman el-Hurakî, onlara Ebu Kılâbe, onlara Ebu Zeyd el-Herevî, onlara da Kurre b. Hâlid’in Ebu Cemre Nasr b. Imrân ed-Dubeî’den rivayet ettiğine göre o şöyle demiştir: İbn Abbas’a,
-Benim içinden tatlı nebiz (şıra) içtiğim bir testim var. Bu nebizi çok içip, bir toplulukla oturup, meclis de uzadığında içindeki nebizin alkolleşmesinden korkuyorum, dedim. İbn Abbas bana şu hadisle cevap verdi:
- Abdü’l-Kays kabilesinin heyeti Rasûlüllah (s.)’a gelip huzuruna girdiklerinde Rasûlüllah,
- “Merhaba temsilci heyet, hoş geldiniz! Allah sizi mahzun etmesin!” demişti. Onlar da şöyle demişlerdi:
-Ey Allah’ın Rasûlü, bizimle senin aranda bizim sana gelmemize engel olan Mudar kâfirleri (kabilesi) var. Bu sebepten seni ziyarete ancak savaş ve talanın yasak olduğu haram ayda gelebiliriz. Onun için bize İslam’la ilgili öyle öz ve net emirler ver ki, o emirleri öncelikle biz uygulayıp tutalım, arkasından da gidip geride bıraktığımız kabilemizi İslam’a davet edip onlara öğretelim. Rasûlüllah (s.) onlara şu talimatları verdi:
-“ Size öncelikle iman etmenizi emrediyorum. İman nedir bilir misiniz? İman, Allah’tan başka ilah olamadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna inanıp şahadet etmeniz, namazı kılmanız, zekâtı vermeniz, Ramazan orucunu tutmanız ve Beyt-i Haram’ı (Kâbe’yi) haccetmenizdir. (Sözlerine devamla sanki “ganimetlerin beşte bir hissesini vermeniz” de dedi). Buna karşılık (içki içmek için kullandığınız şu) şarap testisinden (cerr), Dübbâ’ (denilen ve içi oyularak kurutulmuş kabaktan yapılan işret kabından), müzeffetten (kara sakız veya ziftle dışı sırlanmış şarap küpünden) ve nakîrden (içi oyulmuş hurma kütüğünden elde edilen şarap fıçısından içmenizi size yasaklıyorum.”
Buharî ve Müslim bu hadisi Sahih’te Kurra b. Hâlid’ten rivayet ettiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Savm 7970, 8/399
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Cemre Nasr b. İmran ed-Duba'î (Nasr b. İmran b. Asım b. Vasi)
3. Ebu Halid Kurra b. Halid es-Sedûsî (Kurra b. Halid)
4. Ebu Zeyd Saîd b. Rabî' el-Haraşî (Saîd b. Rabî')
5. Ebu Kilabe Abdulmelik b. Muhammed er-Rakkaşi (Abdulmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Muhammed b. Abdulmelik b. Müslim)
6. Ebu Hasan Ali b. Muhammed el-Huşenî (Ali b. Muhammed b. Ahmed b. Muhammed)
7. Muhammed b. Ebu Tahir ed-Dekkak (Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Ahmed Ferec b. Ebu Tahir)
Konular:
Ganimet, beşte bir hisse
Hac, farziyyeti
İçki, yasağın kapsamı ve tanımı
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
İman, imanın esasları
İslam, İslamın Şartları
KTB, İMAN
Namaz, Farziyeti
Oruç Olgusu
Oruç, farziyeti
Tevhid, İslam inancı
Zekat, farziyeti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150151, BS013265
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ الصَّغَانِىُّ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ حَدَّثَنِى سَعِيدٌ الْمَقْبُرِىُّ عَنْ شَرِيكِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ سَمِعَ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ يَقُولُ : بَيْنَا نَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- جُلُوسٌ فِى الْمَسْجِدِ إِذْ جَاءَ رَجُلٌ عَلَى جَمَلٍ فَأَنَاخَهُ فِى الْمَسْجِدِ ثُمَّ عَقَلَهُ ثُمَّ قَالَ لَهُمْ : أَيُّكُمْ مُحَمَّدٌ؟ وَرَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مُتَّكِئٌّ بَيْنَ ظَهْرَانَيْهِمْ قَالَ فَقُلْنَا لَهُ : هَذَا الرَّجُلُ الأَبْيَضُ الْمُتَّكِئُ فَقَالَ لَهُ الرَّجُلُ : يَا ابْنَ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« قَدْ أَجَبْتُكَ ». فَقَالَ الرَّجُلُ : يَا مُحَمَّدُ إِنِّى سَائِلُكَ فَمُشْتَدٌّ عَلَيْكَ فِى الْمَسْأَلَةِ فَلاَ تَجِدَنَّ فِى نَفْسِكَ فَقَالَ :« سَلْ مَا بَدَا لَكَ ». فَقَالَ الرَّجُلُ نَشَدْتُكَ بِرَبِّكَ وَرَبِّ مَنْ قَبْلَكَ آللَّهُ أَرْسَلَكَ إِلَى النَّاسِ كُلِّهِمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« اللَّهُمَّ نَعَمْ ». قَالَ : فَأَنْشُدُكَ اللَّهَ آللَّهُ أَمَرَكَ أَنْ تُصَلِّىَ الصَّلَوَاتِ الْخَمْسَ فِى الْيَوْمِ وَاللَّيْلَةِ فَقَالَ :« اللَّهُمَّ نَعَمْ ». قَالَ فَأَنْشُدُكَ اللَّهَ آللَّهُ أَمَرَكَ أَنْ نَصُومَ هَذَا الشَّهْرِ مِنَ السَّنَةِ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« اللَّهُمَّ نَعَمْ ». قَالَ أَنْشُدُكَ اللَّهَ آللَّهُ أَمَرَكَ أَنْ تَأْخُذَ هَذِهِ الصَّدَقَةَ مِنْ أَغْنِيَائِنَا فَتَقْسِمُهَا عَلَى فُقَرَائِنَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« اللَّهُمَّ نَعَمْ ». قَالَ الرَّجُلُ آمَنْتُ بِمَا جِئْتَ بِهِ وَأَنَا رَسُولُ مَنْ وَرَائِى مِنْ قَوْمِى وَأَنَا ضِمَامُ بْنُ ثَعْلَبَةَ أَخُو بَنِى سَعْدِ بْنِ بَكْرٍ. رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يُوسُفَ عَنِ اللَّيْثِ.
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hâfiz, onlara Ebu’l-Abbâs Muhammed b. Ya’kûb, onlara Muhammed b. İshâk es-Sağânî, onlara Yûnus b. Muhammed, onlara da el-Leys rivayet etmiş; Leys de, Saîd el-Makburî’ye, ona da Şerîk b. Abdullah’ın naklettiğine göre o, Enes b. Mâlik’i (r.) şöyle derken duymuştur:
Biz Rasûlüllah (s.) ile Mescit (i-Nebevî) de otururken devesine binmiş olarak bir adam çıkageldi. Devesini Mescid’e ıhtırdı ve onu bağladı. Arkasından oradakilere “Hanginiz Muhammed?” diye sordu. Rasûlüllah (s.) o sırada ashabıyla beraber yaslanmış vaziyette idi. Enes devamla şöyle dedi:
O adama “Şu beyaz yaslanmış adamdır.” dedik. Adam,
- “Ey Abdulmuttalib’in oğlu!” diye seslendi. Rasûlüllah (s.) “Cevap vermeye hazırım” buyurdu. Adam,
- “Ey Muhammed! Sana soru soracağım, bu soru da seni haylice zorlayacak, ancak sen kesinlikle öfkelenmeyecek veya kızmayacaksın.” Dedi. Rasûlüllah (s.) ona,
- “Sor aklına geleni!” buyurdu. Adam,
- “Senin Rabbin ve senden öncekilerin Rabbi adına yeminle senden cevap istiyorum; seni bütün insanlara peygamber olarak gönderen Allah mı?” Rasûlüllah (s.),
- “Allah (şahit), evet!”. Buyurdu. Adam,
- “Allah adına yeminle senden cevap istiyorum; bir gün ve gecede beş vakit namaz kılmanı sana emreden Allah mı?”, diye sordu. Rasûlüllah (s.) cevaben yine,
- “Allah (şahit), evet!”. Buyurdu. Adam,
-“Allah adına yeminle senden cevap istiyorum; sana şu (Ramazan) ayında oruç tutmamızı emreden Allah mı?” dedi.
Rasûlüllah (s.) cevaben yine,
- “Allah (şahit), evet!”. Buyurdu. Adam,
-“Allah adına yeminle senden cevap istiyorum; Sana şu zekâtı zenginlerden almanı ve fakirlerimize dağıtmanı emreden de Allah mı?” dedi.
Rasûlüllah (s.) cevaben yine,
- “Allah (şahit), evet!”. Buyurdu. Adam bunun üzerine,
-“Senin getirdiğin (dine/Kur’ân’a) iman ettim. Ben geride bırakıp geldiğim kavmimin de elçisiyim. Ben Dımâm b. Sa’lebe’yim. Sa’d b. Bekr oğullarının kardeşiyim.” Dedi.
Buharî bu hadisi es-Sahih’inde Abdullah b. Yûsuf’un, Leys’ten rivayet ettiği tarikle rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Sadakât 13265, 13/380
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
3. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Yunus b. Muhammed el-Müeddib (Yunus b. Muhammed b. Müslim)
6. Muhammed b. İshak es-Sâgânî (Muhammed b. İshak b. Cafer)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Adab, Mescit, mescitte uyulması gereken edeb
Hz. Peygamber, bütün insanlara gönderildiği
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, şemaili
KTB, ADAB
Namaz, beş vakit
Namaz, Farziyeti
Oruç, farziyeti
Sahabe, İslama girişleri
Zekat, farziyeti
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
149731, BS12846
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ فُورَكَ َخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ حَبِيبٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى جَمْرَةَ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ : إِنَّ وَفْدَ عَبْدِ الْقَيْسِ لَمَّا قَدِمُوا عَلِى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« مِمَّنِ الْقَوْمُ؟ ». قَالُوا : مِنْ رَبِيعَةَ قَالَ :« مَرْحَبًا بِالْوَفْدِ غَيْرَ الْخَزَايَا وَلاَ النَّدَامَى ». فَقَالُوا : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا حَىٌّ مِنْ رَبِيعَةَ وَإِنَّا نَأْتِيكَ مِنْ شُقَّةٍ بَعِيدَةٍ وَإِنَّهُ يَحُولُ بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ هَذَا الْحَىُّ مِنْ كُفَّارِ مُضَرَ وَإِنَّا لاَ نَصِلُ إِلَيْكَ إِلاَّ فِى شَهْرٍ حَرَامٍ فَمُرْنَا بِأَمْرٍ فَصْلٍ نَدْعُو إِلَيْهِ مَنْ وَرَاءَنَا وَنَدْخُلُ بِهِ الْجَنَّةَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« آمُرُكُمْ بِأَرْبَعٍ وَأَنْهَاكُمْ عَنْ أَرْبَعٍ آمُرُكُمْ بِالإِيمَانِ بِاللَّهِ وَحْدَهُ أَتَدْرُونَ مَا الإِيمَانُ بِاللَّهِ؟ شَهَادَةُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ وَإِقَامُ الصَّلاَةِ وَإِيتَاءُ الزَّكَاةِ وَصَوْمُ رَمَضَانَ وَأَنْ تُعْطُوا مِنَ الْمَغَانِمِ الْخُمُسَ وَأَنْهَاكُمْ عَنْ أَرْبَعٍ عَنِ الدُّبَّاءِ وَالْحَنْتَمِ وَالنَّقِيرِ وَالْمُزَفَّتِ ». وَرُبَّمَا قَالَ :« وَالْمُقَيَّرِ فَاحْفَظُوهُنَّ وَادْعُوا إِلَيْهِنَّ مَنْ وَرَاءَكُمْ ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ عَلِىِّ بْنِ الْجَعْدِ عَنْ شُعْبَةَ وَأَخْرَجَهُ مُسْلِمٌ مِنْ وَجْهٍ آخَرَ عَنْ شُعْبَةَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr Muhammed b. el-Hasen b. Fûrek, ona Abdullah b. Ca'fer, ona Yunus b. Habîb , ona Ebû Davûd, ona da Şu'be'nin, Ebu Cemre'den rivayet ettiğine göre o şöyle demiştir: Ben İbn Abbas'ın şöyle dediğini duydum: Abdü’l-Kays kabilesinin heyeti Rasûlüllah (s.)’a gelip huzuruna girdiklerinde onlara "Hangi kabiledensiniz/ kimlerdensiniz?" diye sordu. Onlar "Rabî'a kabilesindeniz." dediler. O "Merhaba, hoş geldiniz. Üzülmeyesiniz/Allah sizi üzüntüye düşürmesin, pişman olmayasınız/ Allah pişman da etmesin!" buyurdu. Ondan sonra bu heyet ona şöyle demişlerdi: “Ey Allah’ın Rasûlü, bizimle senin aranda bizim sana gelmemize engel olan müşrik Mudar kabilesinin (falan) şu bölgesi/topluluğu var. Çok uzak bir bölgeden geliyoruz. Seninle bizim aramızı şu Mudar kafirlerinden şu bölge/topluluk ayırıyor. Bu sebepten seni ziyarete ancak savaş ve talanın yasak olduğu bu haram ayda gelebiliriz. Onun için bize İslam’la ilgili öyle öz ve net emirler ver ki, öğrenip ezberleyelim, arkasından da gidip geride bıraktığımız kabilemizi İslam’a davet edip onlara öğretelim ve bu sayede de Cennete girebilelim." Rasûlüllah (s.) onlara şu talimatları verdi:
-“Öyleyse size şimdilik dört şeyi emredip dört şeyi de yasaklıyorum. Size öncelikle tek Allah’a iman etmenizi emrediyorum. İman nedir, bilir misiniz? Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Rasûlü olduğuna inanıp şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucunu tutmak, ganimetlerin beşte bir hissesini (beyt-i male) vermektir. Buna karşılık (içki içmek için kullandığınız şu) kapları yasaklıyorum: Dübbâ’ (denilen ve içi oyularak kurutulmuş kabaktan yapılan işret kabını), hantemi (şarap testisini) ve nakîri (içi oyulmuş hurma kütüğünden elde edilen şarap fıçısını) ve müzeffeti (ravi der ki, belki de "mukayyer" dedi)(kara sakız veya ziftle dışı sırlanmış şarap küpünü). Bunları iyi belleyin ve gidip arkanızdaki kavminizi İslam'a davet edip bunları öğretin." Buharî, el-Câmiu's-Sahih'inde Ali b. el-Ca'd, Şu'be'den gelen senedle rivayet etmiştir. Müslim ise başka bir senedle yine Şu'be'den gelen tarikle rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Kasmu'l-Fey'i ve'l-Ganime 12846, 13/108
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Cemre Nasr b. İmran ed-Duba'î (Nasr b. İmran b. Asım b. Vasi)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
5. Yunus b. Habib el-İclî (Yunus b. Habib b. Abdülkahir b. Abdülaziz b. Ömer b. Kays)
6. Abdullah b. Cafer el-İsbehânî (Abdullah b. Cafer b. Ahmed b. Faris)
7. Ebu Bekir Muhammed b. Hasan el-Eşarî (Muhammed b. Hasan b. Fûrek)
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Ganimet, Humus, ganimetin beşte biri
Hz. Peygamber, emrettiği ve yasakladığı bazı hususlar
İçki, haramlığı
İçki, içki yapılan kapların kullanılmaması
İçki, kapları
İçki, yasağın kapsamı ve tanımı
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
Kaplar, Eşyalar, Hz Peygamber döneminde kullanılan kap kacak
KTB, İMAN
Namaz, Farziyeti
Oruç, farziyeti
Bize Bağdat’ta Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişrân el-Adl, ona Ebû Ca’fer Muhammed b. Amr b. el-Bahterî er-Razzâz, ona Muhammed b. Ubeydullah b. Yezîd, ona Yûnus b. Muhammed, ona Mu’temir b. Süleyman, ona babası, ona da Yahyâ b. Ya’mer şöyle haber vermiştir: Ben ibn Ömer’e,
“- Ya Ebâ Abdurrahman, bazıları ‘kader yoktur’ diye iddia ediyorlar” dedim. O,
“- Şu anda aramızda onlardan biri var mı?” diye sordu. Ben,
“– Yok” dedim. Bunun üzerine İbn Ömer şöyle dedi:
“- Onlarla karşılaştığında benim şu sözlerimi kendilerine ilet: İbn Ömer sizden uzaktır, bu fikirden Allah’a sığınmaktadır. Bu düşüncenizle siz de ondan uzaksınız. Zira ben Ömer b. el-Hattâb’ın (ra) şöyle dediğini duydum:
“Biz Allah Rasûlü’nün (sav) yanında otururken ansızın üzerinde yolculuk görünümü bulunmayan bir adam çıkageldi. Üstelik o kişi Medine halkından da değildi. Safları geçip öne doğru ilerledi ve her birimizin namazda diz çöküp oturduğu gibi Rasûlullah’ın (sav) önüne diz çöktü. Sonra da elini Rasûlullah’ın (sav) dizleri üzerine koydu. Hemen söze başladı:
“- Ey Muhammed, İslam nedir?” diye sordu. Allah Rasûlu (sav), “- İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Peygamberi olduğuna şehâdet etmen, namaz kılman, zekât vermen, Beyt’i (Kâbe’yi) haccetmen, umre yapman, cünüp olduğunda gusletmen, abdesti tam olarak alman ve Ramazan orucunu tutmandır” buyurdu. Adam tekrar;
“– Ben bunu söylersem Müslüman olur muyum?” deyince, Rasûlullah (sav),
“– Evet” buyurdu. Bunun üzerine adam,
“– Doğru söyledin” dedi.
Sonra İbn Ömer (Cibril hadisi diye bilinen) hadisin devamını da zikretti. Müslim Sahih’inde bu rivayetin tamamını Hacâc b. eş-Şâir, Yûnus b. Muhammed tarîkıyla rivayet etmiştir. Ancak hadisi bu metniyle rivayet etmemiştir.
Açıklama: Cibril hadisi olarak bilinen hadisin devamında hadiste sözü edilen kişi, “İslam nedir?” sorusundan sonra “iman nedir? ihsan nedir?” sorularını sorar. Hz. Peygamber ilgili rivayetlerde geçen cevapları verir. Arkasından da o şahıs “kıyamet ne zaman kopacak?” diye sorar ve Hz. Peygamber “Sorulan sorandan (ben senden) daha bilgili değilim” cevabını verir ve bazı kıyamet alametlerini ona haber verir. Adam kalkıp gidince Rasûlüllah (s.) o gelenin Cibrîl olduğunu ve dini öğretmek için geldiğini haber verir. Tercümesini verdiğimiz ihtisar edilmiş rivayet o uzunca rivayete işaret etmektedir. Özellikle Müslim’in belirtilen tarikle gelen rivayetinde “İman nedir?” sorusunun cevaplarını zikrederken Hz. Peygamber “kadare imanı” da söylemiştir. İşte İbn Ömer kaderi inkâr edenlere babasından naklettiği bu meşhur hadisi delil getirerek cevap vermiştir. Dolayısıyla selef alimlerinin ve sonraki dönemde Ehl-i Sünnet imamlarının da iman esasları arasında saydığı kadere iman konusunu kabul etmeyenleri sert bir dille eleştirmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
145577, BS008826
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بِشْرَانَ الْعَدْلُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا أَبُو جَعْفَرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ الْبَخْتَرِىِّ الرَّزَّازُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ هُوَ ابْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ قَالَ قُلْتُ لاِبْنِ عُمَرَ : يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِنَّ قَوْمًا يَزْعُمُونَ أَنْ لَيْسَ قَدَرٌ.
قَالَ : فَهَلْ عِنْدَنَا مِنْهُمْ أَحَدٌ قَالَ قُلْتُ : لاَ. قَالَ : فَأَبْلِغْهُمْ عَنِّى إِذَا لَقِيتَهُمْ أَنَّ ابْنَ عُمَرَ بَرِىءٌ إِلَى اللَّهِ مِنْكُمْ ، وَأَنْتُمْ بُرَءَاءُ مِنْهُ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ يَقُولُ : بَيْنَمَا نَحْنُ جُلُوسٌ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذْ جَاءَ رَجُلٌ عَلَيْهِ سِحْنَاءُ سَفَرٍ وَلَيْسَ مِنْ أَهْلِ الْبَلَدِ يَتَخَطَّى حَتَّى وَرَكَ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- كَمَا يَجْلِسُ أَحَدُنَا فِى الصَّلاَةِ ، ثُمَّ وَضَعَ يَدَهُ عَلَى رُكْبَتَىْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ : يَا مُحَمَّدُ مَا الإِسْلاَمُ؟ قَالَ :« أَنْ تَشْهَدَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ، وَأَنْ تُقِيمَ الصَّلاَةَ ، وَتُؤْتِىَ الزَّكَاةَ ، وَتَحُجَّ الْبَيْتَ ، وَتَعْتَمِرَ ، وَتَغْتَسِلَ مِنَ الْجَنَابَةِ ، وَتُتِمَّ الْوُضُوءَ ، وَتَصُومَ رَمَضَانَ ». قَالَ : فَإِنْ قُلْتُ هَذَا فَأَنَا مُسْلِمٌ؟ قَالَ :« نَعَمْ ». قَالَ : صَدَقْتَ وَذَكَرَ الْحَدِيثَ. رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ حَجَّاجِ بْنِ الشَّاعِرِ عَنْ يُونُسَ بْنِ مُحَمَّدٍ إِلاَّ أَنَّهُ لَمْ يَسُقْ مَتْنَهُ.
Tercemesi:
Bize Bağdat’ta Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişrân el-Adl, ona Ebû Ca’fer Muhammed b. Amr b. el-Bahterî er-Razzâz, ona Muhammed b. Ubeydullah b. Yezîd, ona Yûnus b. Muhammed, ona Mu’temir b. Süleyman, ona babası, ona da Yahyâ b. Ya’mer şöyle haber vermiştir: Ben ibn Ömer’e,
“- Ya Ebâ Abdurrahman, bazıları ‘kader yoktur’ diye iddia ediyorlar” dedim. O,
“- Şu anda aramızda onlardan biri var mı?” diye sordu. Ben,
“– Yok” dedim. Bunun üzerine İbn Ömer şöyle dedi:
“- Onlarla karşılaştığında benim şu sözlerimi kendilerine ilet: İbn Ömer sizden uzaktır, bu fikirden Allah’a sığınmaktadır. Bu düşüncenizle siz de ondan uzaksınız. Zira ben Ömer b. el-Hattâb’ın (ra) şöyle dediğini duydum:
“Biz Allah Rasûlü’nün (sav) yanında otururken ansızın üzerinde yolculuk görünümü bulunmayan bir adam çıkageldi. Üstelik o kişi Medine halkından da değildi. Safları geçip öne doğru ilerledi ve her birimizin namazda diz çöküp oturduğu gibi Rasûlullah’ın (sav) önüne diz çöktü. Sonra da elini Rasûlullah’ın (sav) dizleri üzerine koydu. Hemen söze başladı:
“- Ey Muhammed, İslam nedir?” diye sordu. Allah Rasûlu (sav), “- İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Peygamberi olduğuna şehâdet etmen, namaz kılman, zekât vermen, Beyt’i (Kâbe’yi) haccetmen, umre yapman, cünüp olduğunda gusletmen, abdesti tam olarak alman ve Ramazan orucunu tutmandır” buyurdu. Adam tekrar;
“– Ben bunu söylersem Müslüman olur muyum?” deyince, Rasûlullah (sav),
“– Evet” buyurdu. Bunun üzerine adam,
“– Doğru söyledin” dedi.
Sonra İbn Ömer (Cibril hadisi diye bilinen) hadisin devamını da zikretti. Müslim Sahih’inde bu rivayetin tamamını Hacâc b. eş-Şâir, Yûnus b. Muhammed tarîkıyla rivayet etmiştir. Ancak hadisi bu metniyle rivayet etmemiştir.
Açıklama:
Cibril hadisi olarak bilinen hadisin devamında hadiste sözü edilen kişi, “İslam nedir?” sorusundan sonra “iman nedir? ihsan nedir?” sorularını sorar. Hz. Peygamber ilgili rivayetlerde geçen cevapları verir. Arkasından da o şahıs “kıyamet ne zaman kopacak?” diye sorar ve Hz. Peygamber “Sorulan sorandan (ben senden) daha bilgili değilim” cevabını verir ve bazı kıyamet alametlerini ona haber verir. Adam kalkıp gidince Rasûlüllah (s.) o gelenin Cibrîl olduğunu ve dini öğretmek için geldiğini haber verir. Tercümesini verdiğimiz ihtisar edilmiş rivayet o uzunca rivayete işaret etmektedir. Özellikle Müslim’in belirtilen tarikle gelen rivayetinde “İman nedir?” sorusunun cevaplarını zikrederken Hz. Peygamber “kadare imanı” da söylemiştir. İşte İbn Ömer kaderi inkâr edenlere babasından naklettiği bu meşhur hadisi delil getirerek cevap vermiştir. Dolayısıyla selef alimlerinin ve sonraki dönemde Ehl-i Sünnet imamlarının da iman esasları arasında saydığı kadere iman konusunu kabul etmeyenleri sert bir dille eleştirmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Hac 8826, 9/276
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
3. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Ebu Muhammed Yunus b. Muhammed el-Müeddib (Yunus b. Muhammed b. Müslim)
6. Muhammed b. Ebu Davud el-Münadi (Muhammed b. Ubeydullah b. Yezid)
7. İsmail b. Muhammed es-Saffar (İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Salih b. Abdurrahman)
8. Ali b. Muhammed el-Ümevi (Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişran)
Konular:
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Gusül, cünüplük
Gusül, gerektiren haller
Hac, farziyyeti
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
İnanç, Cibril Hadisi
İslam, islam nedir?
İslam, İslamın Şartları
Namaz, Farziyeti
Oruç, farziyeti
Tevhid, İslam inancı
Umre
Zekat, farziyeti
Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
53702, KK2/183
Hadis:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
Tercemesi:
Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Bakara 2/183, /
Senetler:
()
Konular:
İbadet, ibadetlerin faydası
Oruç, farziyeti
- قال وأخبرنا جرير عن منصور عن ربعي بن حراش قال حدثني رجل من بني عامر : جاء إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال أألج فقال النبي صلى الله عليه وسلم للجارية اخرجي فقولي له قل السلام عليكم أأدخل فإنه لم يحسن الاستئذان قال فسمعتها قبل أن تخرج الي الجارية فقلت السلام عليكم أأدخل فقال وعليك ادخل قال فدخلت فقلت بأي شيء جئت فقال لم آتكم إلا بخير أتيتكم لتعبدوا الله وحده لا شريك له وتدعوا عبادة اللات والعزى وتصلوا في الليل والنهار خمس صلوات وتصوموا في السنة شهرا وتحجوا هذا البيت وتأخذوا من مال أغنيائكم فتردوها على فقرائكم قال فقلت له هل من العلم شيء لا تعلمه قال لقد علم الله خيرا وان من العلم ما لا يعلمه إلا الله الخمس لا يعلمهن إلا الله ان الله عنده علم الساعة وينزل الغيث ويعلم ما في الأرحام وما تدري نفس ماذا تكسب غدا وما تدري نفس بأي أرض تموت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165786, EM001084
Hadis:
- قال وأخبرنا جرير عن منصور عن ربعي بن حراش قال حدثني رجل من بني عامر : جاء إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال أألج فقال النبي صلى الله عليه وسلم للجارية اخرجي فقولي له قل السلام عليكم أأدخل فإنه لم يحسن الاستئذان قال فسمعتها قبل أن تخرج الي الجارية فقلت السلام عليكم أأدخل فقال وعليك ادخل قال فدخلت فقلت بأي شيء جئت فقال لم آتكم إلا بخير أتيتكم لتعبدوا الله وحده لا شريك له وتدعوا عبادة اللات والعزى وتصلوا في الليل والنهار خمس صلوات وتصوموا في السنة شهرا وتحجوا هذا البيت وتأخذوا من مال أغنيائكم فتردوها على فقرائكم قال فقلت له هل من العلم شيء لا تعلمه قال لقد علم الله خيرا وان من العلم ما لا يعلمه إلا الله الخمس لا يعلمهن إلا الله ان الله عنده علم الساعة وينزل الغيث ويعلم ما في الأرحام وما تدري نفس ماذا تكسب غدا وما تدري نفس بأي أرض تموت
Tercemesi:
Bize Cerir, ona Mansur, ona Rib’i b. Hıraş Amir oğullarından birisinin Hz. Peygamber’e geldiğini ve ‘İçeri girebilir miyim?’ dediğini rivayet etti. (Bu kişi, olayın devamını şöyle anlatmıştır.) Resul-i Ekrem, cariyesine “Çık, ona Esselâmu Aleyküm, girebilir miyim? demesi (gerektiği)ni söyle. Zira bu adam izin istemeyi pek beceremiyor" buyurdu. Cariye bana çıkıp gelmeden önce ben bu sözü işittiğim için, “Esselâmu Aleykum, girebilir miyim? dedim.” Hz. Peygamber,"Senin de üzerine selâm olsun, gir" buyurdu. Ben de içeri girip, “(Bir Peygamber olarak) ne getirdin?” dedim. Allah Rasulü şöyle cevap verdi "Ben size hayırdan başka bir şey getirmedim. Ortağı olmayan tek Allah'a ibadet edesiniz, Lât ve Uzza putlarına tapınmayı terk edesiniz, gece ve gündüz beş vakit namaz kılasınız, senede bir ay (Ramazan) orucunu tutasınız, bu Beyt'i (Kabe'yi) haccedesiniz ve zenginlerinizin mallarından alıp, onu (zekat olarak) fakirlerinize veresiniz diye size (gönderildim)." Adam (anlatmasına) şöyle devam etti: Ben Peygambere “İlimden bilmediğin bir şey var mı?” diye sorunca, şöyle buyurdu "Gerçekten en hayırlısını Allah bilir. İlimden bir kısmı vardır ki, onu ancak Allah bilir. (Nitekim) şu beş şeyi Allah'tan başkası bilmez: Kıyamet saati hakkındaki bilgi yalnız Allah katındadır. Yağmuru da o yağdırır. Rahimlerde olanı o bilir. Hiç kimse yarın ne elde edeceğini bilemez. Hiç kimse de nerede öleceğini bilemez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1084, /834
Senetler:
1. Racül Min Benî Âmir (Racül Min Benî Âmir)
2. Ebu Meryem Rib'î b. Hiraş el-Absî (Rib'î b. Hiraş b. Cahş)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Muhammed b. Selam el-Bikendî (Muhammed b. Selam b. Ferec)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın ilmi, ilm-i ezeli
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Doğal Kaynaklar, yağmur
Hac, farziyyeti
Hz. Peygamber, hizmetçileri, köleleri
Hz. Peygamber, öğreticiliği
İslam, İslamın Şartları
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
Kıyamet, zamanı
KTB, SELAM
KTB, YARATILIŞ
Namaz, beş vakit
Ölüm, Ecel
Oruç, farziyeti
Sadaka, verilecek yerler
Selam, eve girerken Selam vermek,
Tebliğ, İslam'a Davet
Yaratılış, çocuğun oluşum safhaları
Zekat, farziyeti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
144729, BS007972
Hadis:
وَأَخْبَرَنَا أَبُو صَالِحِ بْنُ أَبِى طَاهِرٍ الْعَنْبَرِىُّ أَخْبَرَنَا جَدِّى يَحْيَى بْنُ مَنْصُورٍ الْقَاضِى حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ السُّدُوسِىُّ حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا الْمَسْعُودِىُّ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : أُحِيلَ الصِّيَامُ ثَلاَثَةَ أَحْوَالٍ فَذَكَرَ الْحَدِيثَ قَالَ : وَأَمَّا حَوْلُ الصِّيَامِ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- صَامَ بَعْدَ مَا قَدِمَ الْمَدِينَةَ فَجَعَلَ يَصُومُ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ ، وَصَامَ عَاشُورَاءَ فَصَامَ سَبْعَةَ عَشَرَ شَهْرًا شَهْرَ رَبِيعٍ إِلَى شَهْرِ رَبِيعٍ إِلَى رَمَضَانَ ، ثُمَّ إِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى فَرَضَ عَلَيْهِ شَهْرَ رَمَضَانَ وَأَنْزَلَ عَلَيْهِ (كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ ). الآيَةَ وَذَكَرَ بَاقِىَ الْحَدِيثِ. هَذَا مُرْسَلٌ عَبْدُ الرَّحْمَنِ لَمْ يُدْرِكْ مُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ.
Tercemesi:
Bize Sâlih b. Ebu Tâhir el-Anberî , onlara dedem Yahyâ b. Mansûr el-Kâdî, onlara ömer b. Hafs es-Sedûsî, onlara Âsım b. Ali, onlara el-Mes’ûdî, onlara Amr b. Mürre’nin; onun da Abdurrahmân b. Ebu Leylâ’dan rivayet ettiğine göre, Muâz . Cebel (r.) şöyle demiştir:
Oruç (farz oluncaya kadar) üç aşama geçirmişti: Râvi sonra hadisin tamamını zikretti ve arkasından şöyle dedi: Orucun geçirdiği aşamaya gelince; Rasûlüllah (s.) Medine’ye hicret ettikten hemen sonra önceleri her aydan üç gün ve aşûrâ orucunu tutmuştu. Bu şekilde; bir bahar ayından diğer bahar ayına kadar on yedi ay tutmuştu. Daha sonra da Allah Tebârake ve Teâlâ ona Ramazan ayında oruç tutmayı farz kıldı ve “Sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de oruç farz kılındı…” (Bakara, 2/183) ayetini indirdi. Sonra hadisin geri kalanını zikretti.
Bu hadis Abdurrahman’ın bir mürselidir. Zira o Muâz b. Cebel’e yetişmedi (ondan hadis almadı).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Savm 7972, 8/401
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Abdurrahman b. Abdullah el-Mesudi (Abdurrahman b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
5. Asım b. Ali el-Vasitî (Asım b. Ali b. Asım)
6. Ömer b. Hafs es-Sedusî (Ömer b. Hafs b. Ömer)
7. Yahya b. Mansûr el-Kâdî (Yahya b. Mansûr b. Yahya b. Abdülmelik)
8. Anber b. Tayyib el-Anberî (Anber b. Tayyib b. Muhammed b. Abdullah b. Anber)
Konular:
Kur'an, Nüzul sebebleri
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulacak orucun zamanı ve şekli
Oruç, farziyeti
Oruç, İslamın ilk yıllarında
Oruç, ne zaman farz kılındı