166 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Hadis sahih isnad Âsım'ın sadûk hasenü'l-hadis olmasından dolayı hasendir.
Açıklama: Hadis sahihtir. İsnad ise hasendir. Tev'eme'nin mevlâsı Sâlih ihtilâta uğramıştır. Süfyân es-Sevrî'nin ondan yaptığı rivâyet ihtilâtından sonradır. Ancak o isnadda tek kalmamıştır. Pekçok sika ondan rivâyette bulunmuştur.
Açıklama: Hadis sahihtir. İsnad ise hasendir. Tev'eme'nin mevlâsı Sâlih ihtilâta uğramıştır. Süfyân es-Sevrî'nin ondan yaptığı rivâyet ihtilâtından sonradır. Ancak o isnadda tek kalmamıştır. Pekçok sika ondan rivâyette bulunmuştur.
Bize Yahya b. Eyyûb ve Kuteybe b. Said, onlara İsmail b. Cafer, ona Süheyl, ona babası (Mâlik b. Ebu Amir), ona da Talha b. Ubeydullah, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi Mâlik'in hadisine benzer şekilde rivayet etmiş ancak şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Babasına and olsun, eğer doğru söylüyorsa kurtuluşa erdi." veya "Eğer doğru söylediyse cennete girdi" buyurmuştur.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr -lafızları birbirine yakın bir halde- rivayet ettiler. Ebu Bekir şöyle dedi: Bize Gunder, ona Şu'be rivayet etti. Diğer ikisi (yani Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr) şöyle dediler: Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona da Ebu Cemre rivayet etti. İbn Abbas'ın huzurunda onunla insanlar arasında tercümanlık yapıyordum. Bir kadın gelip ona testi şırasının (nebiz) hükmünü sordu. İbn Abbas şöyle dedi “Abdülkays heyeti Rasulullah'a (sav) geldiklerinde Rasulullah (sav) onlara ‘Bu heyet veya bu topluluk kimlerdir?’ diye sormuştu. Onlar ‘Rebîa kabilesi’ dediler. Rasulullah (sav) ‘Hoş geldiniz ey topluluk veya ey heyet, Allah sizi utandırmasın ve pişman etmesin’ buyurdu. Onlar ‘Ey Allah'ın Rasulü! Sana uzak bir yerden geldik. Aramızda Mudar kabilesi kafirlerinin obaları var. Biz ancak (senin) yanına haram aylarda gelebiliyoruz. Bize geride bıraktıklarımıza haber vereceğimiz ve sayesinde cennete gireceğimiz kesin emirleri söyler misin?’ dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) onlara dört şeyi emredip, dört şeyi yasakladı. Onlara Allah'a iman etmeyi emretti ve ‘Allah'a iman etmek ne demektir, bilir misiniz?’ diye sordu. Onlar ‘Allah ve Rasulü daha iyi bilir’ dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ‘Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun elçisi olduğuna şahitlik etmektir’ buyurdu. Onlara şehadetin yanında zekat vermeyi, Ramazan orucu tutmayı ve ganimetin beşte birini vermeyi emretti. Onları (şıra taşımak için kullanılan) dübbâ (içi oyulmuş kuru kabaktan yapılan kap), hantem (topraktan yapılmış içki fıçısı) ve müzeffetten (zift ile sıvanmış fıçı) nehyetti. Şu'be ‘Sanırım nakîr (içi oyulmuş hurma ağacından yapılan kap)’ demiştir. Şu'be ‘Mukayyer (ziftlenmiş kap) demiş de olabilir’ dedi. Ardından ‘Bunu iyice belleyin ve ardınızda bıraktığınız kimselere de anlatın’ buyurdu.” Ebu Bekir rivayetinde ‘Sizden sonrakilere’ demiştir ve onun rivayetinde mukayyer kelimesi yoktur.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr -lafızları birbirine yakın bir halde- rivayet ettiler. Ebu Bekir şöyle dedi: Bize Gunder, ona Şu'be rivayet etti. Diğer ikisi (yani Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr) şöyle dediler: Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona da Ebu Cemre rivayet etti. İbn Abbas'ın huzurunda onunla insanlar arasında tercümanlık yapıyordum. Bir kadın gelip ona testi şırasının (nebiz) hükmünü sordu. İbn Abbas şöyle dedi “Abdülkays heyeti Rasulullah'a (sav) geldiklerinde Rasulullah (sav) onlara ‘Bu heyet veya bu topluluk kimlerdir?’ diye sormuştu. Onlar ‘Rebîa kabilesi’ dediler. Rasulullah (sav) ‘Hoş geldiniz ey topluluk veya ey heyet, Allah sizi utandırmasın ve pişman etmesin’ buyurdu. Onlar ‘Ey Allah'ın Rasulü! Sana uzak bir yerden geldik. Aramızda Mudar kabilesi kafirlerinin obaları var. Biz ancak (senin) yanına haram aylarda gelebiliyoruz. Bize geride bıraktıklarımıza haber vereceğimiz ve sayesinde cennete gireceğimiz kesin emirleri söyler misin?’ dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) onlara dört şeyi emredip, dört şeyi yasakladı. Onlara Allah'a iman etmeyi emretti ve ‘Allah'a iman etmek ne demektir, bilir misiniz?’ diye sordu. Onlar ‘Allah ve Rasulü daha iyi bilir’ dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ‘Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun elçisi olduğuna şahitlik etmektir’ buyurdu. Onlara şehadetin yanında zekat vermeyi, Ramazan orucu tutmayı ve ganimetin beşte birini vermeyi emretti. Onları (şıra taşımak için kullanılan) dübbâ (içi oyulmuş kuru kabaktan yapılan kap), hantem (topraktan yapılmış içki fıçısı) ve müzeffetten (zift ile sıvanmış fıçı) nehyetti. Şu'be ‘Sanırım nakîr (içi oyulmuş hurma ağacından yapılan kap)’ demiştir. Şu'be ‘Mukayyer (ziftlenmiş kap) demiş de olabilir’ dedi. Ardından ‘Bunu iyice belleyin ve ardınızda bıraktığınız kimselere de anlatın’ buyurdu.” Ebu Bekir rivayetinde ‘Sizden sonrakilere’ demiştir ve onun rivayetinde mukayyer kelimesi yoktur.
Açıklama: İsnadı Şeyhân'nın şartlarına göre sahihtir.