Öneri Formu
Hadis Id, No:
6849, M005968
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْقَارِىَّ - عَنْ أَبِى حَازِمٍ قَالَ سَمِعْتُ سَهْلاً يَقُولُ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « أَنَا فَرَطُكُمْ عَلَى الْحَوْضِ مَنْ وَرَدَ شَرِبَ وَمَنْ شَرِبَ لَمْ يَظْمَأْ أَبَدًا وَلَيَرِدَنَّ عَلَىَّ أَقْوَامٌ أَعْرِفُهُمْ وَيَعْرِفُونِى ثُمَّ يُحَالُ بَيْنِى وَبَيْنَهُمْ » . قَالَ أَبُو حَازِمٍ فَسَمِعَ النُّعْمَانُ بْنُ أَبِى عَيَّاشٍ وَأَنَا أُحَدِّثُهُمْ هَذَا الْحَدِيثَ فَقَالَ هَكَذَا سَمِعْتَ سَهْلاً يَقُولُ قَالَ فَقُلْتُ نَعَمْ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Yakub –yani b. Abdurrahman el-Kârî-, ona Ebu Hâzim’in şöyle dediğini rivayet etti: Sehl’i şöyle derken dinledim: Nebi’yi (sav) şöyle buyururken dinledim: “Ben Havz’ın başına sizden önce varmış olacağım, oraya gelen (oradan) içer. Ondan içen ise ebediyen susamaz. Yemin olsun, benim yanıma, kendilerini tanıdığım ve beni tanıyan birçok kimseler de gelecek, sonra benimle onların arasına girilecektir” buyurdu.
Ebu Hâzim dedi ki: Ben bu hadisi kendilerine naklederken en-Numan b. Ayyaş bunu işitti ve: Sen Sehl’i böyle derken mi dinledin, dedi. Ben: Evet, dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 5968, /967
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
Bilgi, gaybdan haber verme
Havz, Havz'da toplanma
Tarih algısı, Ümmet, Rasulullah'tan sonra yaşaması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14625, B005147
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ ذَكْوَانَ قَالَ قَالَتِ الرُّبَيِّعُ بِنْتُ مُعَوِّذٍ ابْنِ عَفْرَاءَ . جَاءَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَدَخَلَ حِينَ بُنِىَ عَلَىَّ ، فَجَلَسَ عَلَى فِرَاشِى كَمَجْلِسِكَ مِنِّى ، فَجَعَلَتْ جُوَيْرِيَاتٌ لَنَا يَضْرِبْنَ بِالدُّفِّ وَيَنْدُبْنَ مَنْ قُتِلَ مِنْ آبَائِى يَوْمَ بَدْرٍ ، إِذْ قَالَتْ إِحْدَاهُنَّ وَفِينَا نَبِىٌّ يَعْلَمُ مَا فِى غَدٍ . فَقَالَ « دَعِى هَذِهِ ، وَقُولِى بِالَّذِى كُنْتِ تَقُولِينَ » .
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Bişr b. Mufaddal, ona Halid b. Zekvan, ona da Rubeyyi' bt. Muavviz b. Afrâ şöyle haber vermiştir. Benim evlendiğim gün Hz. Peygamber (sav) yanıma geldi ve senin oturduğun gibi benim döşeğime oturdu. Küçük kızlar da o esnada Bedir'de öldürülen babalarımıza mersiye okuyup def çalıyorlardı. İçlerinden biri 'Aramızda yarın ne olacağını bilen bir Nebî var' deyince Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Böyle söylemeyi bırak, daha önce okuduklarını söylemeye devam et."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Nikah 48, 2/342
Senetler:
1. Rubeyyi' bt. Muavviz el-Ensariyye (Rubeyyi' bt. Muavviz b. Haris b. Rifâ'a)
2. Halid b. Zekvan el-Medenî (Halid b. Zekvan)
3. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
4. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حَدَّثَنَا عَلِىٌّ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ ذَكْوَانَ عَنِ الرُّبَيِّعِ بِنْتِ مُعَوِّذٍ قَالَتْ دَخَلَ عَلَىَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم غَدَاةَ بُنِىَ عَلَىَّ ، فَجَلَسَ عَلَى فِرَاشِى كَمَجْلِسِكَ مِنِّى ، وَجُوَيْرِيَاتٌ يَضْرِبْنَ بِالدُّفِّ ، يَنْدُبْنَ مَنْ قُتِلَ مِنْ آبَائِهِنَّ يَوْمَ بَدْرٍ حَتَّى قَالَتْ جَارِيَةٌ وَفِينَا نَبِىٌّ يَعْلَمُ مَا فِى غَدٍ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَقُولِى هَكَذَا ، وَقُولِى مَا كُنْتِ تَقُولِينَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31148, B004001
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىٌّ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ ذَكْوَانَ عَنِ الرُّبَيِّعِ بِنْتِ مُعَوِّذٍ قَالَتْ دَخَلَ عَلَىَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم غَدَاةَ بُنِىَ عَلَىَّ ، فَجَلَسَ عَلَى فِرَاشِى كَمَجْلِسِكَ مِنِّى ، وَجُوَيْرِيَاتٌ يَضْرِبْنَ بِالدُّفِّ ، يَنْدُبْنَ مَنْ قُتِلَ مِنْ آبَائِهِنَّ يَوْمَ بَدْرٍ حَتَّى قَالَتْ جَارِيَةٌ وَفِينَا نَبِىٌّ يَعْلَمُ مَا فِى غَدٍ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَقُولِى هَكَذَا ، وَقُولِى مَا كُنْتِ تَقُولِينَ » .
Tercemesi:
Bize Ali (b. el-Medînî), ona Bişr b. Mufaddal, ona Halid b. Zekvân, ona da Rubeyyi' bt. Muavviz şöyle haber vermiştir. Hz. Peygamber (sav), benim gelin olduğum gün yanıma geldi ve senin benim yanıma oturduğun gibi döşeğime oturdu. Küçük kızlar da def çalıyorlar ve Bedir'de şehit düşen babaları hakkında mersiye okuyorlardı. Bu kızlardan biri 'Aramızda yarın ne olacağın bilen bir Nebî de var' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Böyle söyleme, daha önceden okuyageldiklerini söylemeye devam et" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 12, 2/50
Senetler:
1. Rubeyyi' bt. Muavviz el-Ensariyye (Rubeyyi' bt. Muavviz b. Haris b. Rifâ'a)
2. Halid b. Zekvan el-Medenî (Halid b. Zekvan)
3. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
4. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
EĞLENCE KÜLTÜRÜ
Eğlence, oyun
Evlilik, nikahı duyurmak, def çalarak vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24276, B002643
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ أَبِى الْفُرَاتِ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ قَالَ أَتَيْتُ الْمَدِينَةَ وَقَدْ وَقَعَ بِهَا مَرَضٌ ، وَهُمْ يَمُوتُونَ مَوْتًا ذَرِيعًا ، فَجَلَسْتُ إِلَى عُمَرَ - رضى الله عنه - فَمَرَّتْ جِنَازَةٌ فَأُثْنِىَ خَيْرٌ فَقَالَ عُمَرُ وَجَبَتْ . ثُمَّ مُرَّ بِأُخْرَى فَأُثْنِىَ خَيْرًا فَقَالَ وَجَبَتْ . ثُمَّ مُرَّ بِالثَّالِثَةِ فَأُثْنِىَ شَرًّا ، فَقَالَ وَجَبَتْ . فَقُلْتُ مَا وَجَبَتْ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ قَالَ قُلْتُ كَمَا قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَيُّمَا مُسْلِمٍ شَهِدَ لَهُ أَرْبَعَةٌ بِخَيْرٍ أَدْخَلَهُ اللَّهُ الْجَنَّةَ » . قُلْنَا وَثَلاَثَةٌ قَالَ « وَثَلاَثَةٌ » . قُلْتُ وَاثْنَانِ قَالَ « وَاثْنَانِ » . ثُمَّ لَمْ نَسْأَلْهُ عَنِ الْوَاحِدِ .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Davud b. Ebu Fürat, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Ebu Esved ed-Düelî şöyle haber vermiştir: Medine'ye geldim ve orada bir hastalık ortaya çıktı. Orada bulunanlar hızlı bir şekilde ölüyorlardı. Ömer b. el-Hattab'ın (ra) yanına gidip oturdum. Bir cenaze geçti ve o cenaze hayırla anıldı. Hz. Ömer, vacip oldu, dedi. Sonra başka bir cenaze daha geçirildi ve o da hayırla anıldı. Hz. Ömer yine vacip oldu, dedi. Üçüncü bir cenaze daha geçti ve o bu sefer kötü olarak anıldı. Hz. Ömer bu sefer de vacip oldu, dedi. Ben de Ey Mü'minlerin Emiri! Vacip olan nedir? dedim. Ömer de Hz. Peygamber'in (sav) söylediğini söyledim, dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Herhangi bir Müslüman cenaze üzerine dört kişi şehadette bulunursa Allah onu cennete dahil eder." Biz de üç olur mu? dedik. "Üç de olur" dedi. Ben yine iki de olur mu? dedim. "İki de olur" dedi. Sonra da biz bir kişi olur mu, diye sormadık.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Şehâdât 6, 1/715
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Esved ed-Düeli (Zâlim b. Amr b. Süfyan b. Cendel b. Ya'mer b. Hıls b. Nüfâse b. Adiy b. ed-Düil)
3. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
4. Davud b. Ebu Fürat el-Eşcei' (Davud b. Ebu Bekir b. Ebu Fürat)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
Yargı, Şahitliğe teşvik
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
58724, KK67/26
Hadis:
قُلْ إِنَّمَا الْعِلْمُ عِندَ اللَّهِ وَإِنَّمَا أَنَا نَذِيرٌ مُّبِينٌ
Tercemesi:
De ki: O bilgi, ancak Allah'a mahsustur. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Mülk 67/26, /
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
Hz. Peygamber, örnekliği
Peygamberler, Görevi, İşlevi, Misyonu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7796, İM000064
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ أَبِى حَيَّانَ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمًا بَارِزًا لِلنَّاسِ . فَأَتَاهُ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا الإِيمَانُ قَالَ « أَنْ تُؤْمِنَ بِاللَّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَلِقَائِهِ وَتُؤْمِنَ بِالْبَعْثِ الآخِرِ » . قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا الإِسْلاَمُ قَالَ « أَنْ تَعْبُدَ اللَّهَ وَلاَ تُشْرِكَ بِهِ شَيْئًا وَتُقِيمَ الصَّلاَةَ الْمَكْتُوبَةَ وَتُؤْتِىَ الزَّكَاةَ الْمَفْرُوضَةَ وَتَصُومَ رَمَضَانَ » . قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا الإِحْسَانُ قَالَ « أَنْ تَعْبُدَ اللَّهَ كَأَنَّكَ تَرَاهُ فَإِنَّكَ إِنْ لاَ تَرَاهُ فَإِنَّهُ يَرَاكَ » . قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَتَى السَّاعَةُ قَالَ « مَا الْمَسْئُولُ عَنْهَا بِأَعْلَمَ مِنَ السَّائِلِ وَلَكِنْ سَأُحَدِّثُكَ عَنْ أَشْرَاطِهَا إِذَا وَلَدَتِ الأَمَةُ رَبَّتَهَا فَذَلِكَ مِنْ أَشْرَاطِهَا وَإِذَا تَطَاوَلَ رِعَاءُ الْغَنَمِ فِى الْبُنْيَانِ فَذَلِكَ مِنْ أَشْرَاطِهَا فِى خَمْسٍ لاَ يَعْلَمُهُنَّ إِلاَّ اللَّهُ » . فَتَلاَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ( إِنَّ اللَّهَ عِنْدَهُ عِلْمُ السَّاعَةِ وَيُنَزِّلُ الْغَيْثَ وَيَعْلَمُ مَا فِى الأَرْحَامِ وَمَا تَدْرِى نَفْسٌ مَاذَا تَكْسِبُ غَدًا وَمَا تَدْرِى نَفْسٌ بِأَىِّ أَرْضٍ تَمُوتُ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ ) .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe, ona İsmail b. Uleyye, ona Ebu Hayyân (Yahya b. Saîd), ona da Ebu Zür'a (b. Amr el-Becelî), Ebu Hureyre’nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
Bir gün Rasulullah (sav) halk(ın yararlanması) için açık bir yere çıktı. Bir adam O’na gelerek;
- Ey Allah'ın Rasulü (sav)! İman nedir? diye sordu. Rasulullah (sav): "İman, Allah’a, Meleklerine, Kitablarına, Peygamberlerine, Allah’a kavuşmaya inanman, bir de son dirilmeye inanmandır." buyurdu. Adam;
-Ya Rasulullah (sav)! İslam nedir? diye sordu. Resûlullah (sav): "İslam; Allah’a ibadet etmen, O’na hiçbir şeyi ortak koşmaman, farz namazı dostoğru kılman, zekatı vermen ve Ramazan orucunu tutmandır." cevabını verdi. Adam: -Ya Rasulullah! İhsan nedir? dedi. Rasulullah (sav):"İhsan; Allah’a onu görüyorsun gibi ibadet etmendir. Çünkü sen O’nu görmüyorsun da O, şüphesiz seni görür.> buyurdu. Adam; - Ey Allah'ın Rasulü (sav)! Kıyamet ne zaman kopacaktır? sorusunu sordu. Rasulullah (sav):"Bu hususta sorulan, sorandan daha bilgili değildir. Lakin ben sana kıyametin alametlerinden haber vereyim: Cariye, kendi efendisini doğurduğu zaman işte kıyametin alametlerinden birisi budur. (Kim oldukları belirsiz) koyun çobanları yüksek bina yapmakta birbirleri ile yarıştığı zaman işte bu da kıyametin alametlerindendir. Kıyametin kopma zamanı Allah’tan başka kimsenin bilmediği beş şeye dahildir." buyurduktan sonra şu ayeti[Lokman suresinin 34. ayeti] okudu: 'Şüphesiz ki, kıyamet saatinin bilgisi Allah yanındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde ne varsa O bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla bilir, her şeyden haberdardır.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 9, /25
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Ebu Hayyan Yahya b. Saîd et-Teymî (Yahya b. Saîd b. Hayyan)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
İhsan, ihsan nedir?
İman, Esasları, Kitaplara iman
İman, imanın esasları
İslam, islam nedir?
İslam, İslamın Şartları
Kıyamet, alametleri
KTB, İMAN
Melekler, Cebrail
Ölüm, Ecel
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15397, M007263
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ عُثْمَانُ حَدَّثَنَا وَقَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ قَامَ فِينَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَقَامًا مَا تَرَكَ شَيْئًا يَكُونُ فِى مَقَامِهِ ذَلِكَ إِلَى قِيَامِ السَّاعَةِ إِلاَّ حَدَّثَ بِهِ حَفِظَهُ مَنْ حَفِظَهُ وَنَسِيَهُ مَنْ نَسِيَهُ قَدْ عَلِمَهُ أَصْحَابِى هَؤُلاَءِ وَإِنَّهُ لَيَكُونُ مِنْهُ الشَّىْءُ قَدْ نَسِيتُهُ فَأَرَاهُ فَأَذْكُرُهُ كَمَا يَذْكُرُ الرَّجُلُ وَجْهَ الرَّجُلِ إِذَا غَابَ عَنْهُ ثُمَّ إِذَا رَآهُ عَرَفَهُ .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim rivayet etti, Osman: “Haddesenâ: Rivayet etti” dedi, İshak da: “Ahberenâ: Bize haber verdi” dedi, onlara Cerir, ona el-A’meş, ona Şakik, ona da Huzeyfe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) aramızda hutbe vermek üzere kalktı ve o kalktığı yerde kıyametin kopacağı zamana kadar olacak ne varsa mutlaka hiçbir şeyi ihmal etmeksizin zikretti. Onları belleyen belledi, unutan unuttu, bunları benim arkadaşlarım bilir. Bazen unuttuğum bir şey olabilir. Ben onu gördüğüm zaman onu hatırlayıveririm, tıpkı bir kimsenin bir süre görmediği bir adamı, daha sonra onu gördüğünde yüzünü hatırlaması ve onu tanıması gibi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7263, /1183
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17970, İM001897
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَبِى الْحُسَيْنِ - اسْمُهُ خَالِدٌ الْمَدَنِىُّ - قَالَ كُنَّا بِالْمَدِينَةِ يَوْمَ عَاشُورَاءَ وَالْجَوَارِى يَضْرِبْنَ بِالدُّفِّ وَيَتَغَنَّيْنَ فَدَخَلْنَا عَلَى الرُّبَيِّعِ بِنْتِ مُعَوِّذٍ فَذَكَرْنَا ذَلِكَ لَهَا . فَقَالَتْ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَبِيحَةَ عُرْسِى وَعِنْدِى جَارِيَتَانِ تُغَنِّيَانِ وَتَنْدُبَانِ آبَائِى الَّذِينَ قُتِلُوا يَوْمَ بَدْرٍ وَتَقُولاَنِ فِيمَا تَقُولاَنِ وَفِينَا نَبِىٌّ يَعْلَمُ مَا فِى غَدٍ . فَقَالَ « أَمَّا هَذَا فَلاَ تَقُولُوهُ مَا يَعْلَمُ مَا فِى غَدٍ إِلاَّ اللَّهُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona Hammad b. Seleme, ona da Ebu Hüseyin Halid (b. Zekvan) el-Medenî şöyle haber vermiştir: Aşure günü Medine'deydik ve cariyeler def çalarak şarkı söylüyorlardı. Biz de Rubeyyi' bt. Muavviz'in yanına girdik ve bu durumu ona haber verdik. O da şöyle dedi. Evlendiğim günün saahında Hz. Peygamber (sav) yanıma geldi ve yanımda iki cariye şarkı söylüyor, Bedir de öldürülen babalarımız için mersiye söylüyorlardı. Söyledikleri arasında şu da vardı. Aramızda yarın ne olacağın bilen nebi vardır. Bunu üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bu söze gelince böyle söylemeyin. Yarın ne olacağını sadece Allah bilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Nikah 21, /304
Senetler:
1. Rubeyyi' bt. Muavviz el-Ensariyye (Rubeyyi' bt. Muavviz b. Haris b. Rifâ'a)
2. Halid b. Zekvan el-Medenî (Halid b. Zekvan)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
Eğlence, şölen
Evlilik, nikahı duyurmak, def çalarak vs.