حدثنا عبد العزيز بن عبد الله قال حدثنا إبراهيم بن سعد عن صالح عن بن شهاب قال أخبرني يحيى بن سعيد بن العاص أن سعيد بن العاص أخبره أن عثمان وعائشة حدثاه : أن أبا بكر استأذن على رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو مضطجع على فراش عائشة لابسا مرط عائشة فأذن لأبى بكر وهو كذلك فقضى إليه حاجته ثم انصرف ثم استأذن عمر رضي الله عنه فأذن له وهو كذلك فقضى إليه حاجته ثم انصرف قال عثمان ثم استأذنت عليه فجلس وقال لعائشة اجمعى إليك ثيابك قال فقضيت إليه حاجتي ثم انصرفت قال فقالت عائشة يا رسول الله لم ارك فزعت لأبى بكر وعمر رضي الله عنهما كما فزعت لعثمان قال رسول الله صلى الله عليه وسلم إن عثمان رجل حيي وإني خشيت إن أذنت له وأنا على تلك الحال أن لا يبلغ إلى في حاجته
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164872, EM000600
Hadis:
حدثنا عبد العزيز بن عبد الله قال حدثنا إبراهيم بن سعد عن صالح عن بن شهاب قال أخبرني يحيى بن سعيد بن العاص أن سعيد بن العاص أخبره أن عثمان وعائشة حدثاه : أن أبا بكر استأذن على رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو مضطجع على فراش عائشة لابسا مرط عائشة فأذن لأبى بكر وهو كذلك فقضى إليه حاجته ثم انصرف ثم استأذن عمر رضي الله عنه فأذن له وهو كذلك فقضى إليه حاجته ثم انصرف قال عثمان ثم استأذنت عليه فجلس وقال لعائشة اجمعى إليك ثيابك قال فقضيت إليه حاجتي ثم انصرفت قال فقالت عائشة يا رسول الله لم ارك فزعت لأبى بكر وعمر رضي الله عنهما كما فزعت لعثمان قال رسول الله صلى الله عليه وسلم إن عثمان رجل حيي وإني خشيت إن أذنت له وأنا على تلك الحال أن لا يبلغ إلى في حاجته
Tercemesi:
— Hz. Osman ve Hz. Âişe anlatmışlardır ki, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'H.z, Âişe'nin yatağında, Âişe'nin hırkasını giyiniş olduğu halde yatarken, o sırada Ebû Bekir içeri girmek için Resûlüllah'dan izin istşdi. Peygamber bulunduğu vaziyette ona izin verdi ve işini gördü, sonra Ebû Bekir dönüp gitti. Sonra Hz. Ömer (Radiyallahu anh) (içeri girmek için) izin istedi. Peygamber o vaziyette iken ona izin Verdi de, ihtiyacını karşıladı. Sonra Hz. Ömer '(İşine) döndü. Hz. Osman demiştir ki:
— Sonra ben (içeri girmek için) Peygamberden izin istedim de (Peygamber yatmışken doğrulup) oturdu ve ÂiŞe'ye şöyle buyurdu.
«Elbiselerini topla, üzerini toparla.» Hz, Osman anlattı:
— Ben deremi Peygambere anlatıp, işimi gördüm;,: sonra ayrıldım. HzVOsman (yine şöyle) demiştir.:
— Hz.Âişe (Peygambere) sordu:
— -Ey Allah'ın Resulü! Hz. Osman (Radiyallahu anh) 'dan sakındığın gibi, Ebû Bekir ile Ömer'den —Allah her ikisinden razı olsun— sakınır sizi görmedim? Resûlüllah (SallalicihüAkyhiveSelletn) şöyle buyurdu;
«— Osman utangaç bir adamdır; korktum ki, bulunduğum o halde (yatarken) ona izin.verirsem, dileğini baha iletmez.[1164]
Haya bakımından Peygamberden sonra en ileri derecede bulunan Hz. O s m a ni'dır. Buna dair pek çok hadîs-i şerif varid olmuştur. Burada anla-tılan hâdise de buna açık bir delildir. Hz. O s m a n in faziletine îsfihyasina. dair hadîsler İçin Mustafa El-Bekrî'nin «Es-Salâvatü'l-Hamia» adlı eserinin terce m es i olan «Peygamberin Dilinden 4 Halifesi» kitabının, 201-231. sayfalarına, hal tevcemesİ için de 198-200. sayfalara möracâat'edİlsin.[1165]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 600, /475
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
3. Ebu Osman Said b. As el-Ümevi (Said b. As b. Said b. As b. Ümeyye)
4. Yahya b. Said el-Ümevi (Yahya b. Said b. Âs b. Said b. Ümeyye)
5. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
6. Ebu Muhammed Salih b. Keysan ed-Devsi (Salih b. Keysan)
7. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
8. Abdulaziz b. Abdullah el-Üveysi (Abdulaziz b. Abdullah b. Yahya b. Amr b. Üveys)
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, ev hayatı
Hz. Peygamber, giyim kuşamı
Hz. Peygamber, hayası
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
Müslüman, haya sahibidir
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
حدثنا يزيد أخبرنا جرير بن حازم حدثنا الحسن حدثنا عمرو بن تغلب أن رسول الله (ص) أعطى ناسا ومنع ناسا فبلغه أنهم عتبوا فخطب الناس فحمد الله وأثني عليه وقال إني أعطيت ناسا وتركت ناسا فعتبوا علي وإني لأعطي العطاء الرجل وغيره أحب إلي منه وإنما أُعطيهم لما في قلوبهم من الهلع والجزع وأمنع قوما لما جعل الله في قلوبهم من الغنى والخير منهم عمرو بن تغلب.
قال عمرو فما يسرّني بكلمة رسول الله (ص) حمر النعم.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
73260, HM024295
Hadis:
حدثنا يزيد أخبرنا جرير بن حازم حدثنا الحسن حدثنا عمرو بن تغلب أن رسول الله (ص) أعطى ناسا ومنع ناسا فبلغه أنهم عتبوا فخطب الناس فحمد الله وأثني عليه وقال إني أعطيت ناسا وتركت ناسا فعتبوا علي وإني لأعطي العطاء الرجل وغيره أحب إلي منه وإنما أُعطيهم لما في قلوبهم من الهلع والجزع وأمنع قوما لما جعل الله في قلوبهم من الغنى والخير منهم عمرو بن تغلب.
قال عمرو فما يسرّني بكلمة رسول الله (ص) حمر النعم.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Amr b. Tağleb en-Nemeri 24295, 7/884
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hitabeleri
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Sahabe, Hz. Peygamber'e itirazları
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
عبد الرزاق عن معمر عن الزهري عن ابن المسيب أن النبي صلى الله عليه وسلم قال يوم خيبر : لادفعن الراية إلى رجل يحبه الله ورسوله ، ويحب الله ورسوله ، قال : فدعا عليا وإنه لارمد ، فتفل في عينيه ، ثم دفعها إليه ، ففتحها الله عليه .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
80384, MA009637
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن الزهري عن ابن المسيب أن النبي صلى الله عليه وسلم قال يوم خيبر : لادفعن الراية إلى رجل يحبه الله ورسوله ، ويحب الله ورسوله ، قال : فدعا عليا وإنه لارمد ، فتفل في عينيه ، ثم دفعها إليه ، ففتحها الله عليه .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Cihâd 9637, 5/287
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hz. Peygamber, sancağı
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
Siyer, Hayber günü
حدثني على بن عبد الله قال حدثنا سفيان عن إسماعيل عن قيس قال سمعت جريرا يقول : ما رآني رسول الله صلى الله عليه وسلم منذ أسلمت إلا تبسم في وجهي وقال رسول الله صلى الله عليه وسلم يدخل من هذا الباب رجل من خير ذي يمن على وجهه مسحة ملك فدخل جرير
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164062, EM000250
Hadis:
حدثني على بن عبد الله قال حدثنا سفيان عن إسماعيل عن قيس قال سمعت جريرا يقول : ما رآني رسول الله صلى الله عليه وسلم منذ أسلمت إلا تبسم في وجهي وقال رسول الله صلى الله عليه وسلم يدخل من هذا الباب رجل من خير ذي يمن على وجهه مسحة ملك فدخل جرير
Tercemesi:
Kays'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki:
Cerîr'in şöyle dediğini işittim:
Ben müslüman olalıberi, Resûlüllah (Sailallahü Aleyhi ve Sellem), beni her gördükçe, yüzüme karşı tebessüm buyurmuşlardır; ve ResûlüIIah (Salîaîlahü Aleyhi ve Selle/n) şöyle demiştir:
«Bu kapıdan, Yemenlilerden hayırlı bir adam içeri girecektir, yüzünde de melek siması vardır.»
(Bu sözün) arkasından Cerîr içeriye girdi.[498]
Sevinçten yüzün hoş bir duruma geçmesiyle dişlerin görünebilecek kadar gözükmesine «Tebessüm» denir. Bu makbul olan bir harekettir. Müslüman, mümin kardeşi İle karşılaşınca ona selâm verip tebessüm etmesi lâzımdır. Burada iki şey öğrenmiş oluyoruz. Biri, tebessüm etmenin mubah ve iyi bir hareket oluşudur. Diğeri de Cerîr (Radiyaîîahuanh)'m Hazreti Yusuf gibi melek sima oluşudur. Aşağıda kendisinden yeteri kadar bilgi verilecektir.
Tebessümden başka, sesle veya kahkaha ile gülmek vardır ki, bu makbul değildir, insanın vakar ve şerefini giderir ve insanı normal durumundan çıkarır.
Cerîr kimdir? :
Babasının adı Abdullah olup, künyesi E b u A m r 'dır ve Becîle kabilesinin ileri gelenlerindendir. Hz. Peygamberin hicretlerinden 40 gün önce, huzura gelerek İslâm'ı kabul etmiştir. Kavminin reislerinden olduğu için Hz. Peygamber onun hakkında :
«Size bir kavmin büyüğü geldiği zaman, ona ikram ediniz.»
Buyurmuştur. Çok güzel bir simaya sahip olduğundan Hz. Ömer de bunun hakkında :
«— Cerîr, bu ümmetin Yûsuf'udur.» buyurdular.
Hz. Ömer, hilâfeti zamanında dağınık bir halde bulunan Bectle kabilesini bir araya getirerek başlarına Cerîr'i geçirmişti. İrak fethinde ve Kadisiye savaşlarında büyük yararlıklar göstermiştir. Sonra KOfe'de ikâmet etti. Sonra Hz. A I i onu elçi olarak Hz. M u a v İ y e 'ye gönderdi. Daha sonra her iki fırkadan ayrılarak Karkısiyada İkâmet etmiş ve hicretin 51 veya 54. yılında burada vefat etti. Allah ondan razı olsun.[499]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 250, /230
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Gülmek, Hz. Peygamber'in gülmesi
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
Şehirler, Yemen
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثني ثابت بن عبيد قال : ما رأيت أحدا أجل إذا جلس مع القوم ولا أفكه في بيته من زيد بن ثابت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164099, EM000286
Hadis:
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثني ثابت بن عبيد قال : ما رأيت أحدا أجل إذا جلس مع القوم ولا أفكه في بيته من زيد بن ثابت
Tercemesi:
Sabit ibni Ubeyd (Radiyallahu anh) anlatarak şöyle demiştir:
«— İnsanlarla oturduğum zaman, Zeyd ibni Sabit'den daha vakarlısını (hürmetkarını) ve evinde de, ondan daha hoşsohbet bir kimseyi görmedim.»[568]
Sabit İbni Ubeyd, Zeyd İbni Sabit'in azadlısı bulunduğundan onun güzel ahlâkını yakından bilmekteydi. Gerek evindeki tutum ve hareketlerine, gerekse dışardaki hareketlerine vakıftı. Bu itibarla gördüğü ve şahidi bulunduğu yüksek meziyetlerini ve güzel ahlâkını bize nakletmiş oluyor.[569]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 286, /255
Senetler:
()
Konular:
Sahabe, Fazileti
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
Seçki, Güzel ahlak
حدثنا محمد قال حدثنا عبد العزيز بن عبد الله قال حدثني عبد العزيز بن أبى حازم عن سهيل عن أبيه عن أبى هريرة أن النبي صلى الله عليه وسلم قال : نعم الرجل أبو بكر نعم الرجل عمر نعم الرجل أبو عبيدة نعم الرجل أسيد بن حضير نعم الرجل ثابت بن قيس بن شماس نعم الرجل معاذ بن عمرو بن الجموح نعم الرجل معاذ بن جبل قال وبئس الرجل فلان وبئس الرجل فلان حتى عد سبعة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164340, EM000337
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا عبد العزيز بن عبد الله قال حدثني عبد العزيز بن أبى حازم عن سهيل عن أبيه عن أبى هريرة أن النبي صلى الله عليه وسلم قال : نعم الرجل أبو بكر نعم الرجل عمر نعم الرجل أبو عبيدة نعم الرجل أسيد بن حضير نعم الرجل ثابت بن قيس بن شماس نعم الرجل معاذ بن عمرو بن الجموح نعم الرجل معاذ بن جبل قال وبئس الرجل فلان وبئس الرجل فلان حتى عد سبعة
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (Saîlallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«— Ebû Bekir ne güzel adamdır, Ömer ne güzel adamdır, Ebû Ubeyde ne güzel adamdır, Üseyd ifcni Hudayr ne güzel adamdır, Sabit ibni Kays ihni Şemmas ne güzel adamdır, Muaz ibni Amr ibni'l-Cemûh ne güzel adamdır, Muaz ibni Cebel ne güzel adamdır!» (Sonra Peygamber) buyurdu:
— Falanca ne kötü adamdır, falanca ne kötü adamdır!» yedi kişiye kadar saydı.[664]
Bir kimsenin Cennet'e müstahak bulunduğunu İfade edecek şekilde onu, kesinlikle iman, takva ve ihsan sahibi vasıflarla övmek yasaklanmıştır. Ancak Hz. Peygamberin müjdelemesi veya haber vermesi gibi kat'î delillere dayanarak övmek mubahtır. Genel olarak, zannımca ve kanaatimce şöyle iyidir, demek sureti ile övmenin bir sakıncası yoktur. Arkadaşını kibre götürecek veya kendini beğenmeye sevk edecek övmeler de yasaklar arasına girer. Zuime uğrayan bir insanı kurtarmak veya ölüm halinde muztar durumda olanın maneviyatını kuvvetlendirmek gîbi sebeplerle bunlar Övülebilir.
Bu hadîs-i şerifte Peygamber Efendimizden çıkan medihlerle zemmedİşler, ashabın gerçek durumlarının aynını ifade olduğundan ve bu hükümlerde yanılma bulunmadığından bu gibi övmeler hakkın bir açıklanırdır. Diğer insanların övgüleri buna kıyas edilmez.[665]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 337, /285
Senetler:
()
Konular:
Dostluk, Hz. Peygamber'in özel dostları
Hz. Peygamber'in Hatipleri, Şairleri, Sabit b. Kays
Övgü, insanlar arasında övgü
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا عبدة عن هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة رضي الله عنها قالت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : انى لأعرف غضبك ورضاك قالت قلت وكيف تعرف ذلك يا رسول الله قال انك إذا كنت راضية قلت بلى ورب محمد وإذا كنت ساخطة قلت لا ورب إبراهيم قالت قلت أجل لست أهاجر إلا اسمك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164409, EM000403
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا عبدة عن هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة رضي الله عنها قالت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : انى لأعرف غضبك ورضاك قالت قلت وكيف تعرف ذلك يا رسول الله قال انك إذا كنت راضية قلت بلى ورب محمد وإذا كنت ساخطة قلت لا ورب إبراهيم قالت قلت أجل لست أهاجر إلا اسمك
Tercemesi:
— Hazreti Âişe'den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Seîlemfm. şöyle buyurduğunu anlatmıştır:
— (Ey Âişe!) Senin öfke ve rıza halini ben bilirim.»
Âişe demiştir ki, ben ona:
«— Bunu nasıl bilirsin, ya Resûlüllah?» dedim. Hazreti Peygamber:
— Sen memnun ve razı olduğun «aman şöyle dersin: Evet, Muham-med'in Rabbİ hakkı için. Öfkeli olduğun zaman da şöyle dersin: Hayır, İbrahim'in Rabbi hakkı için.» dedi. Hazreti Âişe demiştir ki, ben de: «Evet!» dedim. Ben (öfkeli halimde) ancak ismini söylemem.[791]
Hz. A i ş e 'nin ahlâk ve ilim üstünlüğü çok yüksek olmakla beraber kadınlara has olan bazı, kıskançlıklar İcabı öfkelenip dargınlık alâmetleri gösterdiği diğer hadîs-i şeriflerde de beyan edilmektedir. Kadınların tabiî hallerinden sayılan bu hareketine karşı Resûlüllah Efendimiz ya sükût ederler, ya da hoş bir mukabele ile teskinde bulunurlardı. Bu da müminlere bir edeb dersidif.[792]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 403, /330
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
حدثنا أبو الربيع قال حدثني إسماعيل قال حدثني محمد بن أبى حرملة عن عطاء وسليمان ابنى يسار وأبى سلمة بن عبد الرحمن أن عائشة قالت : كان النبي صلى الله عليه وسلم مضطجعا في بيتي كاشفا عن فخذه أو ساقيه فاستأذن أبو بكر رضي الله عنه فأذن له كذلك فتحدث ثم استأذن عمر رضي الله عنه فأذن له كذلك ثم تحدث ثم استأذن عثمان رضي الله عنه فجلس النبي صلى الله عليه وسلم وسوى ثيابه قال محمد ولا أقول في يوم واحد فدخل فتحدث فلما خرج قال قلت يا رسول الله دخل أبو بكر فلم تهش ولم تباله ثم دخل عمر فلم تهش ولم تباله ثم دخل عثمان فجلست وسويت ثيابك قال ألا أستحيى من رجل تستحي منه الملائكة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164876, EM000603
Hadis:
حدثنا أبو الربيع قال حدثني إسماعيل قال حدثني محمد بن أبى حرملة عن عطاء وسليمان ابنى يسار وأبى سلمة بن عبد الرحمن أن عائشة قالت : كان النبي صلى الله عليه وسلم مضطجعا في بيتي كاشفا عن فخذه أو ساقيه فاستأذن أبو بكر رضي الله عنه فأذن له كذلك فتحدث ثم استأذن عمر رضي الله عنه فأذن له كذلك ثم تحدث ثم استأذن عثمان رضي الله عنه فجلس النبي صلى الله عليه وسلم وسوى ثيابه قال محمد ولا أقول في يوم واحد فدخل فتحدث فلما خرج قال قلت يا رسول الله دخل أبو بكر فلم تهش ولم تباله ثم دخل عمر فلم تهش ولم تباله ثم دخل عثمان فجلست وسويت ثيابك قال ألا أستحيى من رجل تستحي منه الملائكة
Tercemesi:
— Hz. Âişe şöyle anlatmıştır:
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) , baldırından yahut bacaklarının bir kısmı açık olduğu halde yanı üstü yatıyordu. Ebû Bekir (Radiyallahu anh) (içeri girmek için) izin istedi. Peygamber bu halde iken ona izin verdi. O da konuştu (derdini anlattı). Sonra Ömer (Radiyallahu anh) izin istedi; ona da bu halde iken izin verdi. (îçeri girip) konuştu. Sonra Osman (Radiyallahu anh) izin istedi. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (doğrulup) oturdu ve elbiselerini düzeltti. (Kavilerden Muhammed, bunlar bir gün içinde olmuştur demiyorum, dedi.) Sonra Osman girdi de (işini) anlattı. Hz. Osman çıkınca, ravi demiştir ki:
— Hz. Âişe şöyle anlattı:
— Dedim ki, ey Allah'ın Resulü! Ebû Bekir girdi, kıpırdamadın vg ona beis görmedin. Sonra Ömer girdi, yine kıpırdamadın ve ona beis görmedin. Sonra Osman girdi; doğrulup oturdun ve elbiselerini düzelttin? Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
«— Meleklerin istihya ettiği bir adamdan, ben istihya etmez miyim?[1170]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 603, /477
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Türâb Süleyman b. Yesar el-Hilâlî (Süleyman b. Yesar el-Hilâlî)
3. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Huveytıb el-Kuraşî (Muhammed b. Ebu Harmele)
5. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
6. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, hayası
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri
وعن هشام عن أبيه قال : ذهبت أسب حسان عند عائشة فقالت لا تسبه فإنه كان ينافح عن رسول الله صلى الله عليه وسلم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165557, EM000863
Hadis:
وعن هشام عن أبيه قال : ذهبت أسب حسان عند عائشة فقالت لا تسبه فإنه كان ينافح عن رسول الله صلى الله عليه وسلم
Tercemesi:
— Hişam, babasından şöyle dediğini rivayet etmiştir:
— Hz. Ai|e'nin yanında (şair) Hassan'ı kötülemeğe gittim de, o bana dedi kt, Hassan'ı kötüleme; çünkü o, Resûlüllah (SalUüîahü Aleyhi ve Sellemfı (düşmanlarına karşı şiirleriyle) savunurdu.[449]
M ü s I i m "in yine H i s a m 'in babasından ettiği rivayet ise şöyledir: «Hassan İbni Sabit, Hz. Aişe aleyhinde fazla söz söyleyenlerden biri idi. Bunun için ben ona sövdüm, kötü söyledim. Hz. Âişe dedi ki :
— Ey kardeşim oğlu! Onu bırak; çünkü o. Resulü İlah (SaltatlahO Aleyhi veSeUemy'ı (düşmanlarına karşı şiirleriyle) savunurdu.»
Her iki rivayetten de anlaşılıyor kt, şiirle düşmanları hicvetmek caizdir ve müslömanlann kusurlarını bağışlamak lâzımdır.
Hassan ibni Sabit kimdir?:
Ashqb-ı kiramdan olup, Arap şairlerinin meşhurlarındandir. Ömrünün 60 yılı cahiliyef devrinde ve geri kalan 60 yılını da İslâm devrinde yaşayarak geçirmiş ve böylece yüz yirmi yıl yaşamıştır. Acayip bir tesadüf olarak babası ile dedesinin de bu kadar yaşadıkları nakledilir.
Künyesi E b u ' I - V e I î d 'dır. Kureyş kâfirlerinden Hz. Peygamber'e hicivde bulunan şairlere ve bilhassa Ebû Süfyan'a güzel beyitleri ile cevap verir ve Resûlüllah'ı savunurdu. Hatta Mescid'de, Hassan için Hz. Peygamberin özel bir minber yaptırdığı rivayet edilir.
Hz. Peygamberin cariyesi bulunan M â r i y e hanımın hemşiresi Şirin hanım Hassan'a nikahlanmış ve ondan Abdurrahman adında bir oğlu olmuştu. Böylece Hz. Peygamberin Mariye'den olan oğlu İbrahim İle teyze çocukları olmuşlardı. Bütün mücadelesini, şiirlerle yapmış ve Resûlüllah'ın :
«— Hassan'ın beyitleri, düşmana olan ok darbelerinden daha tesirlidir.»
Kelâmına mazhar olmuştur. Hassan hicivlerini yazacağı zaman, Kureyş kabilesinin soyca bütün hususiyetlerini bilen Hz. Ebû Bekir 'den bilgi alır ve ondan sonra şiirlerini hazırlardı. Zira Peygamber (Salîallafıü Aleyhi ve Sellem) ona şöyle demişti :
— Sen Ebû Bekir'e git; çünkü o, Kureyş kavminin soyunu senden daha iyi bilir.»
Hz. Ebû Bekir de : Şunları söyle, şunları «öyleme diye ona talimat verirdi. Kâ'b ibni Malık de bu şekilde Peygamber'in müdafaasını yapan şairlerdendi. Şair Abdullah ibni Revaha, daha ziyade Kü-reyı'in küfrünü ve batıl inançları ile kötü âdetlerini hedef edinerek şiir söylerdi. Bu bakımdan cahiliyet tarzı üzere olan Hassan ve Kâb'ın şiirlerini okumayı Hz. Dm er kendi hilâfeti zamanında yasaklamıştı.
Hassan, Hz. Ali'nin hilâfeti zamanında vefat etti. Allah hepsinden razı olsun.[450]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 863, /672
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Sahabe, birbirine kaba sözleri
Sahabe, Hz. Peygamberin, sahabenin vs. sahabelerle ilgili değerlendirmeleri