Öneri Formu
Hadis Id, No:
54299, HM006043
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ الزُّهْرِيِّ وَيَعْقُوبُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ
عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ قَالَ مَفَاتِيحُ الْغَيْبِ خَمْسٌ
{ إِنَّ اللَّهَ عِنْدَهُ عِلْمُ السَّاعَةِ وَيُنَزِّلُ الْغَيْثَ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْأَرْحَامِ وَمَا تَدْرِي نَفْسٌ مَاذَا تَكْسِبُ غَدًا وَمَا تَدْرِي نَفْسٌ بِأَيِّ أَرْضٍ تَمُوتُ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ } (لقمان: 34)
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab 6043, 2/506
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
5. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
Konular:
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Çocuk, cinsiyeti
Doğal Kaynaklar, yağmur
İman, Esasları, Kaza ve Kader
Kıyamet, zamanı
KTB, İMAN
KTB, ÖLÜM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
64587, HM017299
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَنْبَأَنَا شُعَيْبٌ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِي حُسَيْنٍ حَدَّثَنَا شَهْرُ بْنُ حَوْشَبٍ عَنْ عَامِرٍ أَوْ أَبِي عَامِرٍ أَوْ أَبِي مَالِكٍ
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَيْنَمَا هُوَ جَالِسٌ فِي مَجْلِسٍ فِيهِ أَصْحَابُهُ جَاءَهُ جِبْرِيلُ عَلَيْهِ السَّلَام فِي غَيْرِ صُورَتِهِ يَحْسِبُهُ رَجُلًا مِنْ الْمُسْلِمِينَ فَسَلَّمَ عَلَيْهِ فَرَدَّ عَلَيْهِ السَّلَامَ ثُمَّ وَضَعَ جِبْرِيلُ يَدَهُ عَلَى رُكْبَتَيْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَقَالَ لَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا الْإِسْلَامُ فَقَالَ أَنْ تُسْلِمَ وَجْهَكَ لِلَّهِ وَأَنْ تَشْهَدَ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ وَتُقِيمَ الصَّلَاةَ وَتُؤْتِيَ الزَّكَاةَ قَالَ فَإِذَا فَعَلْتُ ذَلِكَ فَقَدْ أَسْلَمْتُ قَالَ نَعَمْ ثُمَّ قَالَ مَا الْإِيمَانُ قَالَ أَنْ تُؤْمِنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَالْمَلَائِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَالْمَوْتِ وَالْحَيَاةِ بَعْدَ الْمَوْتِ وَالْجَنَّةِ وَالنَّارِ وَالْحِسَابِ وَالْمِيزَانِ وَالْقَدَرِ كُلِّهِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ قَالَ فَإِذَا فَعَلْتُ ذَلِكَ فَقَدْ آمَنْتُ قَالَ نَعَمْ ثُمَّ قَالَ مَا الْإِحْسَانُ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ أَنْ تَعْبُدَ اللَّهَ كَأَنَّكَ تَرَاهُ فَإِنَّكَ إِنْ كُنْتَ لَا تَرَاهُ فَهُوَ يَرَاكَ قَالَ فَإِذَا فَعَلْتُ ذَلِكَ فَقَدْ أَحْسَنْتُ قَالَ نَعَمْ وَنَسْمَعُ رَجْعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَيْهِ وَلَا يُرَى الَّذِي يُكَلِّمُهُ وَلَا يُسْمَعُ كَلَامُهُ قَالَ فَمَتَى السَّاعَةُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سُبْحَانَ اللَّهِ خَمْسٌ مِنْ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَا إِلَّا اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ
{ إِنَّ اللَّهَ عِنْدَهُ عِلْمُ السَّاعَةِ وَيُنَزِّلُ الْغَيْثَ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْأَرْحَامِ وَمَا تَدْرِي نَفْسٌ مَاذَا تَكْسِبُ غَدًا وَمَا تَدْرِي نَفْسٌ بِأَيِّ أَرْضٍ تَمُوتُ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ }
فَقَالَ السَّائِلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنْ شِئْتَ حَدَّثْتُكَ بِعَلَامَتَيْنِ تَكُونَانِ قَبْلَهَا فَقَالَ حَدِّثْنِي فَقَالَ إِذَا رَأَيْتَ الْأَمَةَ تَلِدُ رَبَّهَا وَيَطُولُ أَهْلُ الْبُنْيَانِ بِالْبُنْيَانِ وَعَادَ الْعَالَةُ الْحُفَاةُ رُءُوسَ النَّاسِ قَالَ وَمَنْ أُولَئِكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ الْعَرِيبُ قَالَ ثُمَّ وَلَّى فَلَمَّا لَمْ نَرَ طَرِيقَهُ بَعْدُ قَالَ سُبْحَانَ اللَّهِ ثَلَاثًا هَذَا جِبْرِيلُ جَاءَ لِيُعَلِّمَ النَّاسَ دِينَهُمْ وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ مَا جَاءَنِي قَطُّ إِلَّا وَأَنَا أَعْرِفُهُ إِلَّا أَنْ تَكُونَ هَذِهِ الْمَرَّةُ
Tercemesi:
Amir veya Ebu Amir veya Malik (radıyallahu anhu) Rasulullah (sav) sahabe ile beraber otururken Cibril (as) kendi sureti dışında bir suretle geldi. Rasulullah (sav) onu müslümanlardan biri zannetti. Cibril (as) Rasulullah'a selam verdi o da selamına karşılık verdi. Sonra Cibril ellerini Rasulullah'ın dizlerine koydu ve 'Ya Rasulullah, İslam nedir?' diye sordu.
Rasulullah (sav) "İslam; senin Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de
Allah Rasulü olduğuna şehadet etmen, namaz kılman, zekat vermendir.
Cibril 'Böyle yaptığımda İslam olmuş olur muyum?' diye sordu Rasulullah (sav) "evet" dedi.
Cibril 'İman nedir?' diye sordu.
Rasulullah (sav) "Allah'a, Ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ölüme ve ölümden sonraki dirilişe iman etmen, (ayrıca) cennete, ceheneme, hesaba, mizana ve hayırla şer itibariyle kadere iman etmendir." dedi.
Cibril 'Böyle yaparsam iman etmiş olur muyum?' diye sordu Rasulullah
da "evet" dedi.
Sonra Cibril 'İhsan nedir, ya Rasulullah?' diye sordu. Rasulullah (sav) "İhsan; Allah'ı görür gibi (şuurlu bir şekilde) ibadet etmendir. Gerçekte sen Allah'ı görmüyorsan da (unutma,) O seni görüyor."
Cibril 'Böyle yaparsam ihsan etmiş olur muyum?' diye sordu.Rasulullah (sav) "evet" dedi.
Rasulullah (sav)'in döndüğünü duyduk fakat konuştuğu görülmedi ve söyledikleri işitilmedi.
Cebrail 'Saat/ kıyamet ne zaman, ya Rasulullah?' diye sordu.
Rasülullah (Sallallahii aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
"Subhanallah, beş gayb hali var ki Allah'tan başkası bilmez, bunlar da: - Kıyamet,
- Yağmur yağdırması ve
- Rahimlerdeki cenin ile ilgili tüm bilgiler,
- Kişinin yarın ne kazanacağı ve
- Nerede öleceğine dair bütün bilgilerdir. (Unutmayın!) Allah' ın her
şeye gücü yeter."
Soru soran 'Ya Rasulullah, istersen sana kıyametten önce gerçekleşecek
iki alameti söyleyeyim.' dedi, Rasulullah (sav) "Bana anlat.' dedi. Cibril (as) 'Cariyenin efendisini doğurduğunu, insanların yüksek binalar yaptığını, çok fakir insanların başına geçtiğini gördüğün zaman.' dedi. Rasulullah (sav) "Bunlar kim, ey Allah'ın elçisi?" diye sordu. Cibril 'Bedevilerdir.' dedi.
Ravi (sahabi): 'Sonra gitti, nereye gittiğini göremedik.'
Rasulullah 3 defa "Subhanallah" dedikten sonra "Bu Cibrildir. İnsanlara dinlerini öğretmek için geldi. Muhammed'in nefsi elinde olan Allah'a yemin olsun ki bu gelmesi haricinde Cibril'in geldiğini bilmediğim olmamıştır." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Amir el-Eşari 17299, 5/848
Senetler:
1. Ebu Malik el-Eşarî (Ka'b b. Asım)
2. Ebu Amir Ubeydullah b. Vehb el-Eşarî (Abdullah b. Hânî)
3. ibn Ebu Amir, Amir b. Ebu Amir Eşari (Amir b. Ubeyd b. Vehb)
4. Şehr b. Havşeb el-Eşarî (Şehr b. Havşeb)
5. Abdullah b. Abdurrahman en-Nevfelî (Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Hüseyin b. Haris)
6. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
7. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Din, Allah nezdinde makbul olan din İslam Dinidir
İhsan, ihsan nedir?
İman, imanın esasları
İman, İslam, İhsan
İnanç, Cibril Hadisi
İslam, İslamın Şartları
Kıyamet, alametleri
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
73715, HM023515
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ رِبْعِيِّ بْنِ حِرَاشٍ عَنْ رَجُلٍ مِنْ بَنِي عَامِرٍ أَنَّهُ
اسْتَأْذَنَ عَلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ أَأَلِجُ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِخَادِمِهِ اخْرُجِي إِلَيْهِ فَإِنَّهُ لَا يُحْسِنُ الِاسْتِئْذَانَ فَقُولِي لَهُ فَلْيَقُلْ السَّلَامُ عَلَيْكُمْ أَدْخُلُ قَالَ فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ ذَلِكَ فَقُلْتُ السَّلَامُ عَلَيْكُمْ أَدْخُلُ قَالَ فَأَذِنَ أَوْ قَالَ فَدَخَلْتُ فَقُلْتُ بِمَ أَتَيْتَنَا بِهِ قَالَ لَمْ آتِكُمْ إِلَّا بِخَيْرٍ أَتَيْتُكُمْ أَنْ تَعْبُدُوا اللَّهَ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ قَالَ شُعْبَةُ وَأَحْسِبُهُ قَالَ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ وَأَنْ تَدَعُوا اللَّاتَ وَالْعُزَّى وَأَنْ تُصَلُّوا بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ خَمْسَ صَلَوَاتٍ وَأَنْ تَصُومُوا مِنْ السَّنَةِ شَهْرًا وَأَنْ تَحُجُّوا الْبَيْتَ وَأَنْ تَأْخُذُوا مِنْ مَالِ أَغْنِيَائِكُمْ فَتَرُدُّوهَا عَلَى فُقَرَائِكُمْ قَالَ فَقَالَ هَلْ بَقِيَ مِنْ الْعِلْمِ شَيْءٌ لَا تَعْلَمُهُ قَالَ قَدْ عَلِمَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ خَيْرًا وَإِنَّ مِنْ الْعِلْمِ مَا لَا يَعْلَمُهُ إِلَّا اللَّهُ
{ إِنَّ اللَّهَ عِنْدَهُ عِلْمُ السَّاعَةِ وَيُنَزِّلُ الْغَيْثَ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْأَرْحَامِ وَمَا تَدْرِي نَفْسٌ مَاذَا تَكْسِبُ غَدًا وَمَا تَدْرِي نَفْسٌ بِأَيِّ أَرْضٍ تَمُوتُ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ }
Tercemesi:
Rib'i b. Hıraş'tan (Radıyallahü anh):
Amiroğullarından biri başından geçeni şöyle anlattı:
Kendisi Rasulullah'ın (Sallallahü aleyhi ve sellem) yanına girmek için izin istedi. 'Gireyim mi?' dedi.
Peygamberimiz yanında hizmet eden kişiye:
"Onun yanına git, çünkü güzel izin almadı ve şöyle demesini söyle;
es-Selamü aleyküm, girebilir miyim?"
Ben de bunu işittim ve dedim ki:
'es-Selamü aleyküm, girebilir miyim?'
Bana Rasülullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) izin verdi, yanına geldim ve dedim ki:
'Bize ne getirdin?'
"Ben size; sadece Allah'a ibadet etmeniz, hiçbir şeyi ortak koşmamanız, Lat ve Uzza gibi putları terk etmeniz, gece-gündüz beş vakit namaz kılmanız, her sene bir ay oruç tutmanız, Kutsal Mabed'de (Kabede) hac yapmanız ve zenginlerden alıp fakirlere dağıtmanız şeklinde hayırlı (Bir din) getirdim."
'Bilmediğin bir şey kaldı mı?'
"Allah bana sadece hayırlı/faydalı olanı öğretti, Bazı bilgiler var ki
Allah'tan başkası bilmez, (ve ayette buyurulur ki): 'Kıyamet vakti, yağmurun yağması, rahimlerdeki cenin hakkında teferruat, kişi yarın ne kazanacak ve nerede ölecek bilgileri sadece Allah'a aittir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.' (Lokman, 31/34).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Rical min ashabi'n-nebî 23515, 7/662
Senetler:
1. Racül (Racül)
2. Ebu Meryem Rib'î b. Hiraş el-Absî (Rib'î b. Hiraş b. Cahş)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
Konular:
Adab, izin isteme adabı
Allah İnancı, Allah'ın kudreti
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
İslam, İslamın Şartları
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2342, M004711
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا حَاتِمٌ - وَهُوَ ابْنُ إِسْمَاعِيلَ - عَنِ الْمُهَاجِرِ بْنِ مِسْمَارٍ عَنْ عَامِرِ بْنِ سَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ قَالَ كَتَبْتُ إِلَى جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ مَعَ غُلاَمِى نَافِعٍ أَنْ أَخْبِرْنِى بِشَىْءٍ سَمِعْتَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَكَتَبَ إِلَىَّ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ جُمُعَةٍ عَشِيَّةَ رُجِمَ الأَسْلَمِىُّ يَقُولُ « لاَ يَزَالُ الدِّينُ قَائِمًا حَتَّى تَقُومَ السَّاعَةُ أَوْ يَكُونَ عَلَيْكُمُ اثْنَا عَشَرَ خَلِيفَةً كُلُّهُمْ مِنْ قُرَيْشٍ » . وَسَمِعْتُهُ يَقُولُ « عُصَيْبَةٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ يَفْتَتِحُونَ الْبَيْتَ الأَبْيَضَ بَيْتَ كِسْرَى أَوْ آلِ كِسْرَى » . وَسَمِعْتُهُ يَقُولُ « إِنَّ بَيْنَ يَدَىِ السَّاعَةِ كَذَّابِينَ فَاحْذَرُوهُمْ » . وَسَمِعْتُهُ يَقُولُ « إِذَا أَعْطَى اللَّهُ أَحَدَكُمْ خَيْرًا فَلْيَبْدَأْ بِنَفْسِهِ وَأَهْلِ بَيْتِهِ » . وَسَمِعْتُهُ يَقُولُ « أَنَا الْفَرَطُ عَلَى الْحَوْضِ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, onlara Hâtim b. İsmail, ona Muhâcir b. Mismâr, ona da Amir b. Sa'd b. Ebu Vakkâs şöyle rivayet etmiştir:
Câbir b. Semüra'ya mektup yazıp kölem Nâfi' ile yolladım [ve] "Rasulullah'tan işittiğin bir şeyi bana yaz" [dedim]. O da bana yazıp bir cuma akşamı el-Eslemî'nin recmedildiği [esnada] Rasulullah'ın (sav), "'Bu din kıyamet kopana ya da hepsi de Kureyş'ten olan 12 halife size yönetici olana dek üstün olmaya devam edecektir' buyurduğunu işittim" dedi. [İşittiği hadisler arasında şunlar da vardı]:
"Müslümanlardan küçük bir grup Kisrâ'nın -râvilerden biri şüpheye düşüp Kisrâ hanedanın ifadesini zikretmiştir- sarayı olan Beyaz Saray'ı fethedecektir."
"Kıyamet kopmadan hemen önce yalancılar [çıkacaktır]; onlardan sakının."
"Allah, sizden birine mal (hayır) verdiğinde [harcama yapmaya] kendisinden ve aile efradından başlasın." "Havuza ilk varacak benim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4711, /781
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Din, din eksikliği
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Kıyamet, alametleri
Kıyamet, alametleri, zamanın yakınlaşması
Yönetim, halife, on iki
Yönetim, Kureyş'e tabi olmak, Kureyşin imameti meselesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2486, M004784
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ حَدَّثَنِى بُسْرُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ الْحَضْرَمِىُّ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ حُذَيْفَةَ بْنَ الْيَمَانِ يَقُولُ كَانَ النَّاسُ يَسْأَلُونَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْخَيْرِ وَكُنْتُ أَسْأَلُهُ عَنِ الشَّرِّ مَخَافَةَ أَنْ يُدْرِكَنِى فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا كُنَّا فِى جَاهِلِيَّةٍ وَشَرٍّ فَجَاءَنَا اللَّهُ بِهَذَا الْخَيْرِ فَهَلْ بَعْدَ هَذَا الْخَيْرِ شَرٌّ قَالَ « نَعَمْ » فَقُلْتُ هَلْ بَعْدَ ذَلِكَ الشَّرِّ مِنْ خَيْرٍ قَالَ « نَعَمْ وَفِيهِ دَخَنٌ » . قُلْتُ وَمَا دَخَنُهُ قَالَ « قَوْمٌ يَسْتَنُّونَ بِغَيْرِ سُنَّتِى وَيَهْدُونَ بِغَيْرِ هَدْيِى تَعْرِفُ مِنْهُمْ وَتُنْكِرُ » . فَقُلْتُ هَلْ بَعْدَ ذَلِكَ الْخَيْرِ مِنْ شَرٍّ قَالَ « نَعَمْ دُعَاةٌ عَلَى أَبْوَابِ جَهَنَّمَ مَنْ أَجَابَهُمْ إِلَيْهَا قَذَفُوهُ فِيهَا » . فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ صِفْهُمْ لَنَا . قَالَ « نَعَمْ قَوْمٌ مِنْ جِلْدَتِنَا وَيَتَكَلَّمُونَ بِأَلْسِنَتِنَا » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَمَا تَرَى إِنْ أَدْرَكَنِى ذَلِكَ قَالَ « تَلْزَمُ جَمَاعَةَ الْمُسْلِمِينَ وَإِمَامَهُمْ » . فَقُلْتُ فَإِنْ لَمْ تَكُنْ لَهُمْ جَمَاعَةٌ وَلاَ إِمَامٌ قَالَ « فَاعْتَزِلْ تِلْكَ الْفِرَقَ كُلَّهَا وَلَوْ أَنْ تَعَضَّ عَلَى أَصْلِ شَجَرَةٍ حَتَّى يُدْرِكَكَ الْمَوْتُ وَأَنْتَ عَلَى ذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Velîd b. Müslim, ona Abdurrahman b. Yezid b. Câbir, ona Büsr b. Ubeydullah el-Hadramî, on Ebu İdris el-Havlânî, ona da Huzeyfe b. Yemân şöyle rivayet etmiştir:
İnsanlar Rasulullah'a (sav) hayrı soruyorlar ben ise bana ulaşır endişesinden ötürü şerri soruyordum. "Yâ Rasulullah! Biz cahiliye ve şer içindeydik de Allah bize bu hayrı (İslâm) getirdi. Bu hayırdan sonra şer olacak mı?" dedim. "Evet" buyurdu. "Bu şerden sonra hayır olacak mı?" dedim. "Evet ve onda bir kusur olacaktır" buyurdu. "Onun kusuru nedir?" dedim. "Yolumdan başka bir yol tutturan, [gönderildiğim] hidayetten başkası ile amel eden [ve bir takım işlerini] benimseyip [bazılarını] hoş görmediğin bir topluluk!" buyurdu. "Bu hayırdan sonra şer olacak mı?" dedim. "Evet! Cehennem kapılarında davetçiler! Onlara icabet edeni oraya atarlar!" buyurdu. "Yâ Rasulullah! Onları bize tanıtıver" dedim. "Tabii; bizim içimizden insanlardır ve bizim dilimizle konuşurlar" buyurdu. "Yâ Rasulullah! Bu [zaman] bana rast gelirse [ne yapmamı uygun] görürsün?" dedim. "Müslümanların topluluğuna ve yöneticisine yapış!" buyurdu. "Onların ne topluluğu ne de yöneticisi yoksa [ne yapayım]?" dedim. "Ağaç köküne yapışsan ve sen bu hâl üzere ölüm sana gelse o toplulukların hepsinden uzak dur!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmâre 4784, /792
Senetler:
()
Konular:
Bid'at, bid'at çıkarmak
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Cemaat, birlik olma
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Sünnet, ihya etmek
Sünnet, sünnete uymak
- قال وأخبرنا جرير عن منصور عن ربعي بن حراش قال حدثني رجل من بني عامر : جاء إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال أألج فقال النبي صلى الله عليه وسلم للجارية اخرجي فقولي له قل السلام عليكم أأدخل فإنه لم يحسن الاستئذان قال فسمعتها قبل أن تخرج الي الجارية فقلت السلام عليكم أأدخل فقال وعليك ادخل قال فدخلت فقلت بأي شيء جئت فقال لم آتكم إلا بخير أتيتكم لتعبدوا الله وحده لا شريك له وتدعوا عبادة اللات والعزى وتصلوا في الليل والنهار خمس صلوات وتصوموا في السنة شهرا وتحجوا هذا البيت وتأخذوا من مال أغنيائكم فتردوها على فقرائكم قال فقلت له هل من العلم شيء لا تعلمه قال لقد علم الله خيرا وان من العلم ما لا يعلمه إلا الله الخمس لا يعلمهن إلا الله ان الله عنده علم الساعة وينزل الغيث ويعلم ما في الأرحام وما تدري نفس ماذا تكسب غدا وما تدري نفس بأي أرض تموت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165786, EM001084
Hadis:
- قال وأخبرنا جرير عن منصور عن ربعي بن حراش قال حدثني رجل من بني عامر : جاء إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال أألج فقال النبي صلى الله عليه وسلم للجارية اخرجي فقولي له قل السلام عليكم أأدخل فإنه لم يحسن الاستئذان قال فسمعتها قبل أن تخرج الي الجارية فقلت السلام عليكم أأدخل فقال وعليك ادخل قال فدخلت فقلت بأي شيء جئت فقال لم آتكم إلا بخير أتيتكم لتعبدوا الله وحده لا شريك له وتدعوا عبادة اللات والعزى وتصلوا في الليل والنهار خمس صلوات وتصوموا في السنة شهرا وتحجوا هذا البيت وتأخذوا من مال أغنيائكم فتردوها على فقرائكم قال فقلت له هل من العلم شيء لا تعلمه قال لقد علم الله خيرا وان من العلم ما لا يعلمه إلا الله الخمس لا يعلمهن إلا الله ان الله عنده علم الساعة وينزل الغيث ويعلم ما في الأرحام وما تدري نفس ماذا تكسب غدا وما تدري نفس بأي أرض تموت
Tercemesi:
Bize Cerir, ona Mansur, ona Rib’i b. Hıraş Amir oğullarından birisinin Hz. Peygamber’e geldiğini ve ‘İçeri girebilir miyim?’ dediğini rivayet etti. (Bu kişi, olayın devamını şöyle anlatmıştır.) Resul-i Ekrem, cariyesine “Çık, ona Esselâmu Aleyküm, girebilir miyim? demesi (gerektiği)ni söyle. Zira bu adam izin istemeyi pek beceremiyor" buyurdu. Cariye bana çıkıp gelmeden önce ben bu sözü işittiğim için, “Esselâmu Aleykum, girebilir miyim? dedim.” Hz. Peygamber,"Senin de üzerine selâm olsun, gir" buyurdu. Ben de içeri girip, “(Bir Peygamber olarak) ne getirdin?” dedim. Allah Rasulü şöyle cevap verdi "Ben size hayırdan başka bir şey getirmedim. Ortağı olmayan tek Allah'a ibadet edesiniz, Lât ve Uzza putlarına tapınmayı terk edesiniz, gece ve gündüz beş vakit namaz kılasınız, senede bir ay (Ramazan) orucunu tutasınız, bu Beyt'i (Kabe'yi) haccedesiniz ve zenginlerinizin mallarından alıp, onu (zekat olarak) fakirlerinize veresiniz diye size (gönderildim)." Adam (anlatmasına) şöyle devam etti: Ben Peygambere “İlimden bilmediğin bir şey var mı?” diye sorunca, şöyle buyurdu "Gerçekten en hayırlısını Allah bilir. İlimden bir kısmı vardır ki, onu ancak Allah bilir. (Nitekim) şu beş şeyi Allah'tan başkası bilmez: Kıyamet saati hakkındaki bilgi yalnız Allah katındadır. Yağmuru da o yağdırır. Rahimlerde olanı o bilir. Hiç kimse yarın ne elde edeceğini bilemez. Hiç kimse de nerede öleceğini bilemez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1084, /834
Senetler:
1. Racül Min Benî Âmir (Racül Min Benî Âmir)
2. Ebu Meryem Rib'î b. Hiraş el-Absî (Rib'î b. Hiraş b. Cahş)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Muhammed b. Selam el-Bikendî (Muhammed b. Selam b. Ferec)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın ilmi, ilm-i ezeli
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Doğal Kaynaklar, yağmur
Hac, farziyyeti
Hz. Peygamber, hizmetçileri, köleleri
Hz. Peygamber, öğreticiliği
İslam, İslamın Şartları
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
Kıyamet, zamanı
KTB, SELAM
KTB, YARATILIŞ
Namaz, beş vakit
Ölüm, Ecel
Oruç, farziyeti
Sadaka, verilecek yerler
Selam, eve girerken Selam vermek,
Tebliğ, İslam'a Davet
Yaratılış, çocuğun oluşum safhaları
Zekat, farziyeti