137 Kayıt Bulundu.
Bize Affân, ona Sahr b. Cüveyriye, ona Nâfi, ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Rüyada kendimi bir misvak ile dişlerimi temizlerken gördüm. Yanıma, birisi diğerinden yaşça daha büyük olan iki adam geldi. Ben misvakı küçük olanına uzattım. Bana: 'büyüğüne ver' denildi. Ben de misvakı büyüğüne verdim." Ebu Abdullah Buhari dedi ki: Nuaym b Hammâd kendisine Abdullah b. Mübarek, ona Üsame b. Zeyd el-Leysî, ona Nâfi, ona da İbn Ömer isnadıyla gelen metni muhtasar olarak rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Affan b. Müslim arasında inkita vardır.
Bize Musa, ona Cerîr, ona Ebu Recâ, ona da Semüra, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Bu gece (rüyamda) bana iki adamın gelip beni ağaca çıkarttıklarını gördüm. (Derken) beni en güzel ve en faziletli bir eve soktular. Ondan daha güzeli görmemiştim! (Bana), "Bu ev var ya, şehitlerin evidir!" dediler.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Amr, ona İkrime, ona d İbn Abbas (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: "Sana gösterdiğimiz o rüyayı da, Kur’an’da lânetlenmiş bulunan o ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık" ayetindeki rüya, Rasulullah'ın (sav) İsra gecesinde, kendisine uyanıkken gösterilendir. Lanetlenen ağaç zakkum ağacıdır.
Bize Musa b. İsmail, ona Cerîr b. Hâzım, ona Ebu Recâ, ona da Semure b. Cündeb'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bu gece rüyamda iki kişi gelip beni aldı, mukaddes bir yere çıkardı. Sonra yürüyüp kandan bir nehir yanına geldik. Nehir içinde ayakta duran bir adam, kıyısında da önünde taşlar bulunan başka bir adam vardı. Nehirdeki adam yüzerek sahile doğru gelip çıkmak istiyor, ancak sahildeki adam onun çenesine bir taş atarak onu tekrar yerine döndürüyordu. Nehirdeki adam çıkmaya her teşebbüs ettikçe, sahildeki hemen onun çenesine bir taş fırlatıyor, o da tekrar yerine dönüyordu. Ben o iki meleğe 'Bu nedir?' diye sordum, meleklerden biri 'o nehirde gördüğün adam faiz yiyendir' cevabını verdi."
Bize Haccâc b. Minhâl, ona, Abdülaziz el-Mâcişûn, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Câbir b. Abdullah'ın (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben kendimi cennete girmiş olarak gördüm ve bir de baktım ki Ebu Talha'nın karısı Rumeysâ orada. Bir yürüme hışırtısı duydum, 'kim bu gelen?' diye sordum. Cibril 'Bilâl' diye cevap verdi. Avlusunda cariye olan bir köşk gördüm ve 'bu köşk kimin?' dedim. Cibril 'Ömer'in' dedi. İçine girmek ve bakmak istedim ama senin kıskançlığını hatırladım'" Bunun üzerine Ömer “anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Rasulü, seni mi kıskanacağım?” dedi.
Bize Mualla, ona Vüheyb, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Âişe'ye "Seni, iki kere rüyamda gördüm. Seni, ipekten bir bez parçasıyla örtülmüş bir halde gördüm ve (Cebrail) bana 'bu senin eşindir, onun örtüsünü aç' diyordu. Örtüyü açtığımda bir de baktım ki o sensin. O sırada ben 'eğer bu, bana Allah tarafından gösterilmişse Allah onu gerçekleştirir' diyorum."
Bir zamanlar Yusuf, babasına (Yakub'a) demişti ki: Babacığım! Ben (rüyamda) on bir yıldızla güneşi ve ayı gördüm; onları bana secde ederlerken gördüm.