Bize Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah el-Hafız, ona Ebû’l-Hasan Ahmed b. Muhammed b. Abdûs, ona Osman b. Saîd ed-Dârimî, ona Ali b. Abdullah b. el-Medînî, ona Süfyan, ona Amr, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir:
"Bir gece teyzem Meymûne’nin evinde kalmıştım. Gecenin ilerleyen vaktinde Hz. Peygamber (sav) kalktı, asılı duran bir kırbadan hafif bir abdest aldı –Amr onun hafif bir abdest olduğunu ve suyu cidden az kullandığını söyledi-. Sonra namaza durdu. Ben de Rasûlullah’ın (sav) aldığı gibi abdest aldım, sonra gidip O’nun sol tarafında namaza durdum. Hz. Peygamber beni tutup sağ tarafına geçirdi. Sonra Allah’ın dilediği kadar namaz kıldı. Sonra yatıp uyudu, hatta horladı. Sonra müezzin gelip namaz vaktinin olduğunu haber verdi."
[Süfyan başka bir seferinde şöyle dedi: “Sonra namaza durdu ve yeniden abdest almadan bize namaz kıldırdı.”]
[Süfyan şöyle der: Biz Amr’a, “İnsanlar Rasûlullah’ın (sav) gözleri uyur, ama kalbi uyumaz diyorlar” dedik. Amr, Ubeyd b. Umeyr’in şöyle söylediğini işittim, dedi: “Peygamberlerin rüyaları da vahiydir.” Sonra da, “Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm” (Sâffât, 37/102) meâlindeki âyeti okudu.]
[Bunu Buharî Sahîh’de Ali b. el-Medînî’den, Müslim de Muhammed b. Hâtim’den, o İbn Ebî Ömer’den, o Süfyan b. Uyeyne’den rivayet etti. Yalnız Muhammed b. Hâtim ve İbn Ebî Ömer, Süfyan’ın şöyle dediğini söylediler: Bu hâl, Peygamber aleyhisselama mahsustur, çünkü Hz. Peygamber’in (sav) gözlerinin uyuduğu, fakat kalbinin uyumadığı haberi bize ulaşmıştır.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
137323, BS000604
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ : مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنِى أَبُو الْحَسَنِ : أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدُوسٍ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ سَعِيدٍ الدَّارِمِىُّ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمَدِينِىِّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ قَالَ سَمِعَ عَمْرٌو كُرَيْبًا يُخْبِرُ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : بِتُّ عِنْدَ خَالَتِى مَيْمُونَةَ ذَاتَ لَيْلَةً ، فَلَمَّا كَانَ فِى بَعْضِ اللَّيْلِ قَامَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- فَتَوَضَّأَ مِنْ شَنٍّ مُعَلَّقٍ وُضُوءًا خَفِيفًا - يُخَفِّفُهُ عَمْرٌو وَيُقَلِّلُهُ جِدًّا - ثُمَّ قَامَ يُصَلِّى ، فَقُمْتُ فَتَوَضَّأْتُ نَحْوًا مِمَّا تَوَضَّأَ ثُمَّ قُمْتُ عَنْ يَسَارِهِ فَحَوَّلَنِى فَجَعَلَنِى عَنْ يَمِينِهِ ، ثُمَّ صَلَّى مَا شَاءَ اللَّهُ ثُمَّ اضْطَجَعَ فَنَامَ حَتَّى نَفَخَ ، ثُمَّ جَاءَهُ الْمُنَادِى فَآذَنَهُ بِالصَّلاَةِ. وَقَالَ سُفْيَانُ مَرَّةً أُخْرَى : ثُمَّ قَامَ إِلَى الصَّلاَةِ فَصَلَّى بِنَا وَلَمْ يَتَوَضَّأْ. قَالَ سُفْيَانُ قُلْنَا لِعَمْرٍو : إِنَّ أُنَاسًا يَقُولُونَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- تَنَامُ عَيْنُهُ وَلاَ يَنَامُ قَلْبُهُ. قَالَ عَمْرٌو سَمِعْتُ عُبَيْدَ بْنَ عُمَيْرٍ يَقُولُ : رُؤْيَا الأَنْبِيَاءِ وَحْىٌ. وَقَرَأَ {إِنِّى أَرَى فِى الْمَنَامِ أَنِّى أَذْبَحُكَ} رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ عَلِىِّ بْنِ الْمَدِينِىِّ وَرَوَاهُ مُسْلِمٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ حَاتِمٍ وَابْنِ أَبِى عُمَرَ عَنْ سُفْيَانَ بْنِ عُيَيْنَةَ إِلاَّ أَنَّهُمَا قَالاَ قَالَ سُفْيَانُ : وَهَذَا لِلنَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- خَاصَّةً لأَنَّهُ بَلَغَنَا : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- تَنَامُ عَيْنَاهُ وَلاَ يَنَامُ قَلْبُهُ.
Tercemesi:
Bize Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah el-Hafız, ona Ebû’l-Hasan Ahmed b. Muhammed b. Abdûs, ona Osman b. Saîd ed-Dârimî, ona Ali b. Abdullah b. el-Medînî, ona Süfyan, ona Amr, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir:
"Bir gece teyzem Meymûne’nin evinde kalmıştım. Gecenin ilerleyen vaktinde Hz. Peygamber (sav) kalktı, asılı duran bir kırbadan hafif bir abdest aldı –Amr onun hafif bir abdest olduğunu ve suyu cidden az kullandığını söyledi-. Sonra namaza durdu. Ben de Rasûlullah’ın (sav) aldığı gibi abdest aldım, sonra gidip O’nun sol tarafında namaza durdum. Hz. Peygamber beni tutup sağ tarafına geçirdi. Sonra Allah’ın dilediği kadar namaz kıldı. Sonra yatıp uyudu, hatta horladı. Sonra müezzin gelip namaz vaktinin olduğunu haber verdi."
[Süfyan başka bir seferinde şöyle dedi: “Sonra namaza durdu ve yeniden abdest almadan bize namaz kıldırdı.”]
[Süfyan şöyle der: Biz Amr’a, “İnsanlar Rasûlullah’ın (sav) gözleri uyur, ama kalbi uyumaz diyorlar” dedik. Amr, Ubeyd b. Umeyr’in şöyle söylediğini işittim, dedi: “Peygamberlerin rüyaları da vahiydir.” Sonra da, “Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm” (Sâffât, 37/102) meâlindeki âyeti okudu.]
[Bunu Buharî Sahîh’de Ali b. el-Medînî’den, Müslim de Muhammed b. Hâtim’den, o İbn Ebî Ömer’den, o Süfyan b. Uyeyne’den rivayet etti. Yalnız Muhammed b. Hâtim ve İbn Ebî Ömer, Süfyan’ın şöyle dediğini söylediler: Bu hâl, Peygamber aleyhisselama mahsustur, çünkü Hz. Peygamber’in (sav) gözlerinin uyuduğu, fakat kalbinin uyumadığı haberi bize ulaşmıştır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahâret 604, 1/367
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
6. Osman b. Saîd ed-Dârimî (Osman b. Said b. Halid b. Said)
7. Ahmed b. Muhammed et-Tarâifî (Ahmed b. Muhammed b. Abdûs b. Seleme)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Abdest, uykudan dolayı
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Rüya, peygamberlerin
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ سَهْلٍ التَّمِيمِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى حُسَيْنٍ حَدَّثَنَا نَافِعُ بْنُ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَدِمَ مُسَيْلِمَةُ الْكَذَّابُ عَلَى عَهْدِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ فَجَعَلَ يَقُولُ إِنْ جَعَلَ لِى مُحَمَّدٌ الأَمْرَ مِنْ بَعْدِهِ تَبِعْتُهُ. فَقَدِمَهَا فِى بَشَرٍ كَثِيرٍ مِنْ قَوْمِهِ فَأَقْبَلَ إِلَيْهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ ثَابِتُ بْنُ قَيْسِ بْنِ شَمَّاسٍ وَفِى يَدِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قِطْعَةُ جَرِيدَةٍ حَتَّى وَقَفَ عَلَى مُسَيْلِمَةَ فِى أَصْحَابِهِ قَالَ:
"لَوْ سَأَلْتَنِى هَذِهِ الْقِطْعَةَ مَا أَعْطَيْتُكَهَا وَلَنْ أَتَعَدَّى أَمْرَ اللَّهِ فِيكَ وَلَئِنْ أَدْبَرْتَ لَيَعْقِرَنَّكَ اللَّهُ وَإِنِّى لأُرَاكَ الَّذِى أُرِيتُ فِيكَ مَا أُرِيتُ وَهَذَا ثَابِتٌ يُجِيبُكَ عَنِّى." ثُمَّ انْصَرَفَ عَنْهُ. فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ فَسَأَلْتُ عَنْ قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّكَ أَرَى الَّذِى أُرِيتُ فِيكَ مَا أُرِيتُ." فَأَخْبَرَنِى أَبُو هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"بَيْنَا أَنَا نَائِمٌ رَأَيْتُ فِى يَدَىَّ سِوَارَيْنِ مِنْ ذَهَبٍ فَأَهَمَّنِى شَأْنُهُمَا فَأُوحِىَ إِلَىَّ فِى الْمَنَامِ أَنِ انْفُخْهُمَا فَنَفَخْتُهُمَا فَطَارَا فَأَوَّلْتُهُمَا كَذَّابَيْنِ يَخْرُجَانِ مِنْ بَعْدِى فَكَانَ أَحَدُهُمَا الْعَنْسِىَّ صَاحِبَ صَنْعَاءَ وَالآخَرُ مُسَيْلِمَةَ صَاحِبَ الْيَمَامَةِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6612, M005935
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ سَهْلٍ التَّمِيمِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى حُسَيْنٍ حَدَّثَنَا نَافِعُ بْنُ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَدِمَ مُسَيْلِمَةُ الْكَذَّابُ عَلَى عَهْدِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ فَجَعَلَ يَقُولُ إِنْ جَعَلَ لِى مُحَمَّدٌ الأَمْرَ مِنْ بَعْدِهِ تَبِعْتُهُ. فَقَدِمَهَا فِى بَشَرٍ كَثِيرٍ مِنْ قَوْمِهِ فَأَقْبَلَ إِلَيْهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ ثَابِتُ بْنُ قَيْسِ بْنِ شَمَّاسٍ وَفِى يَدِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قِطْعَةُ جَرِيدَةٍ حَتَّى وَقَفَ عَلَى مُسَيْلِمَةَ فِى أَصْحَابِهِ قَالَ:
"لَوْ سَأَلْتَنِى هَذِهِ الْقِطْعَةَ مَا أَعْطَيْتُكَهَا وَلَنْ أَتَعَدَّى أَمْرَ اللَّهِ فِيكَ وَلَئِنْ أَدْبَرْتَ لَيَعْقِرَنَّكَ اللَّهُ وَإِنِّى لأُرَاكَ الَّذِى أُرِيتُ فِيكَ مَا أُرِيتُ وَهَذَا ثَابِتٌ يُجِيبُكَ عَنِّى." ثُمَّ انْصَرَفَ عَنْهُ. فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ فَسَأَلْتُ عَنْ قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّكَ أَرَى الَّذِى أُرِيتُ فِيكَ مَا أُرِيتُ." فَأَخْبَرَنِى أَبُو هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"بَيْنَا أَنَا نَائِمٌ رَأَيْتُ فِى يَدَىَّ سِوَارَيْنِ مِنْ ذَهَبٍ فَأَهَمَّنِى شَأْنُهُمَا فَأُوحِىَ إِلَىَّ فِى الْمَنَامِ أَنِ انْفُخْهُمَا فَنَفَخْتُهُمَا فَطَارَا فَأَوَّلْتُهُمَا كَذَّابَيْنِ يَخْرُجَانِ مِنْ بَعْدِى فَكَانَ أَحَدُهُمَا الْعَنْسِىَّ صَاحِبَ صَنْعَاءَ وَالآخَرُ مُسَيْلِمَةَ صَاحِبَ الْيَمَامَةِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sehl et-Temîmî, ona Ebu'l-Yeman, ona Şuayb, ona Abdullah b. Ebu Hüseyin, ona Nafi' b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etti: Müseylemetü'l-Kezzab Peygamber (sav) zamanında Medine'ye geldi de Muhammed kendisinden sonra bu işi bana bırakırsa ona tâbi olurum demeye başladı. Medine'ye kendi kavminden birçok insanlar arasında gelmişti. Peygamber (sav) beraberinde Sabit b. Kays b. Şemmas olduğu halde onun yanma geldi. Peygamber'in (sav) elinde de bir hurma dalı parçası vardı. Arkadaşlarının içindeki Müseyleme'nin başına durarak; "benden şu parçayı istemiş olsan onu sana vermem. Ben Allah'ın senin hakkındaki emrine tecavüz edemem. (Bana itaatten) geri dönersen Allah mutlaka seni tepeleyecektir. Öyle zannediyorum ki sen, hakkında bana ne gösterildi ise gösterilmiş olan kimsesin. İşte Sabit benden ötürü sana cevap verecek" buyurdu. Sonra ondan ayrıldı.
İbni Abbas demiş ki: Peygamber'in (sav); "sen, hakkında bana ne gösterildi ise gösterilmiş olan kimsesin" sözünü sordum da Ebu Hureyre bana haber verdi ki: Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Bir defa ben uyurken elimde altından iki bilezik gördüm. Bunların hâli beni meşgul etti. Derken rüyamda bana onları üfürmem vahy edildi. Ben de üfürdüm de uçtular. Ben bunları benden sonra çıkacak iki yalancı (peygamber) diye te'vil ettim. Bunlardan birisi San'a'nın reisi Ansi, diğeri Yemame'nin reisi Müseyleme'ydi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Ru'yâ 5935, /961
Senetler:
()
Konular:
Rüya, peygamberlerin
Rüya, tabirleri, Hz. Peygamber'in
Tarihsel şahsiyetler, Müseyleme (Sahte Peygamberler)
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامِ بْنِ مُنَبِّهٍ قَالَ هَذَا مَا حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَذَكَرَ أَحَادِيثَ مِنْهَا وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"بَيْنَا أَنَا نَائِمٌ أُتِيتُ خَزَائِنَ الأَرْضِ فَوَضَعَ فِى يَدَىَّ أُسْوَارَيْنِ مِنْ ذَهَبٍ فَكَبُرَا عَلَىَّ وَأَهَمَّانِى فَأُوحِىَ إِلَىَّ أَنِ انْفُخْهُمَا فَنَفَخْتُهُمَا فَذَهَبَا فَأَوَّلْتُهُمَا الْكَذَّابَيْنِ اللَّذَيْنِ أَنَا بَيْنَهُمَا صَاحِبَ صَنْعَاءَ وَصَاحِبَ الْيَمَامَةِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6613, M005936
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامِ بْنِ مُنَبِّهٍ قَالَ هَذَا مَا حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَذَكَرَ أَحَادِيثَ مِنْهَا وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"بَيْنَا أَنَا نَائِمٌ أُتِيتُ خَزَائِنَ الأَرْضِ فَوَضَعَ فِى يَدَىَّ أُسْوَارَيْنِ مِنْ ذَهَبٍ فَكَبُرَا عَلَىَّ وَأَهَمَّانِى فَأُوحِىَ إِلَىَّ أَنِ انْفُخْهُمَا فَنَفَخْتُهُمَا فَذَهَبَا فَأَوَّلْتُهُمَا الْكَذَّابَيْنِ اللَّذَيْنِ أَنَا بَيْنَهُمَا صَاحِبَ صَنْعَاءَ وَصَاحِبَ الْيَمَامَةِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Hemmam b. Münebbih, ona Ebu Hureyre'nin Rasulullah'tan (sav) bize rivayet ettikleri şunlardır diyerek birtakım hadisler rivayet etmişlerdir. Bunlardan biri de şudur: Rasulullah (sav); "bir defa ben uyurken bana yerin hazineleri getirildi ve (getiren) ellerime altından İki bilezik koydu. Bunlar benim nazarımda büyüdüler ve beni meşgul ettiler. Bunun üzerine bana onları üfürmem bildirildi. Ben de üfürdüm ve gittiler. Ben bunları aralarında bulunduğum iki yalancı: San'a'nın reisi ile Yemame'nin reisi diye tevil ettim" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Ru'yâ 5936, /961
Senetler:
()
Konular:
Rüya, peygamberlerin
Rüya, tabirleri, Hz. Peygamber'in
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32158, İM003924
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ أَخْبَرَنِى ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ أَخْبَرَنِى سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ رُؤْيَا النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « رَأَيْتُ امْرَأَةً سَوْدَاءَ ثَائِرَةَ الرَّأْسِ خَرَجَتْ مِنَ الْمَدِينَةِ حَتَّى قَامَتْ بِالْمَهْيَعَةِ وَهِىَ الْجُحْفَةُ . فَأَوَّلْتُهَا وَبَاءً بِالْمَدِينَةِ فَنُقِلَ إِلَى الْجُحْفَةِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ebu Âmir, ona İbn Cüreyc, ona Musa b. Ukbe, ona Salim b. Abdullah, ona da Abdullah b. Ömer'den (ra) rivayet ettiğine göre; Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Rü'yamda siyah ve başı (nın saçı) dağınık bir kadının Medine'den çıkarak nihayet Mehyea'ya ki, el-Cuhfe'dir yerleştiğini gördüm. Sonra ben rüyamda gördüğüm kadını Medine vebası ile yorumladım. Bu hastalık da oraya nakledildi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ta'bîru'r-ru'ya 10, /631
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Rüya, peygamberlerin
Rüya, rüyanın tabiri
Rüya, tabirleri, Hz. Peygamber'in
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ جَابِرٍ ح
وَحَدَّثَنِى أَبُو عِمْرَانَ مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرِ بْنِ زِيَادٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ - يَعْنِى ابْنَ سَعْدٍ - عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سِنَانِ بْنِ أَبِى سِنَانٍ الدُّؤَلِىِّ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ غَزَوْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَزْوَةً قِبَلَ نَجْدٍ فَأَدْرَكَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى وَادٍ كَثِيرِ الْعِضَاهِ فَنَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تَحْتَ شَجَرَةٍ فَعَلَّقَ سَيْفَهُ بِغُصْنٍ مِنْ أَغْصَانِهَا - قَالَ - وَتَفَرَّقَ النَّاسُ فِى الْوَادِى يَسْتَظِلُّونَ بِالشَّجَرِ - قَالَ - فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ رَجُلاً أَتَانِى وَأَنَا نَائِمٌ فَأَخَذَ السَّيْفَ فَاسْتَيْقَظْتُ وَهُوَ قَائِمٌ عَلَى رَأْسِى فَلَمْ أَشْعُرْ إِلاَّ وَالسَّيْفُ صَلْتًا فِى يَدِهِ فَقَالَ لِى مَنْ يَمْنَعُكَ مِنِّى قَالَ قُلْتُ اللَّهُ. ثُمَّ قَالَ فِى الثَّانِيَةِ مَنْ يَمْنَعُكَ مِنِّى قَالَ قُلْتُ اللَّهُ. قَالَ فَشَامَ السَّيْفَ فَهَا هُوَ ذَا جَالِسٌ." ثُمَّ لَمْ يَعْرِضْ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6636, M005950
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ جَابِرٍ ح
وَحَدَّثَنِى أَبُو عِمْرَانَ مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرِ بْنِ زِيَادٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ - يَعْنِى ابْنَ سَعْدٍ - عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سِنَانِ بْنِ أَبِى سِنَانٍ الدُّؤَلِىِّ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ غَزَوْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَزْوَةً قِبَلَ نَجْدٍ فَأَدْرَكَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى وَادٍ كَثِيرِ الْعِضَاهِ فَنَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تَحْتَ شَجَرَةٍ فَعَلَّقَ سَيْفَهُ بِغُصْنٍ مِنْ أَغْصَانِهَا - قَالَ - وَتَفَرَّقَ النَّاسُ فِى الْوَادِى يَسْتَظِلُّونَ بِالشَّجَرِ - قَالَ - فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ رَجُلاً أَتَانِى وَأَنَا نَائِمٌ فَأَخَذَ السَّيْفَ فَاسْتَيْقَظْتُ وَهُوَ قَائِمٌ عَلَى رَأْسِى فَلَمْ أَشْعُرْ إِلاَّ وَالسَّيْفُ صَلْتًا فِى يَدِهِ فَقَالَ لِى مَنْ يَمْنَعُكَ مِنِّى قَالَ قُلْتُ اللَّهُ. ثُمَّ قَالَ فِى الثَّانِيَةِ مَنْ يَمْنَعُكَ مِنِّى قَالَ قُلْتُ اللَّهُ. قَالَ فَشَامَ السَّيْفَ فَهَا هُوَ ذَا جَالِسٌ." ثُمَّ لَمْ يَعْرِضْ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم.
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona Cabir; (T)
Bize Ebu İmran Muhammed b. Cafer b. Ziyad, ona İbrahim (yani İbn Sa'd), ona Zührî, ona Sinan b. Ebu Sinan ed-Düelî, ona da Cabir b. Abdullah şöyle haber verdi: Rasulullah'la (sav) birlikte Necid tarafına gazaya gittik. Ve Rasulullah 'a (sav) diken ağacı çok olan bir vadide yetiştik. Derken Rasulullah (sav) bir ağacın altına indi de kılıcını onun dallarından birine astı. Cemâat da ağaçlarla gölgelenmek için vadiye dağıldılar. Rasulullah (sav) buyurdu ki:
"Gerçekten ben uyurken bana bir adam geldi. Ve kılıcı aldı Hemen uyandım. Adam başımda duruyordu. Hiç anlamadım, kılıç sıyrılmış olarak elinde idi. Ve bana; seni benden kim meneder dedi. Ben; Allah dedim. Sonra ikinci defa (tekrar): Seni benden kim meneder dedi. Ben (yine) Allah dedim. Bunun üzerine kılıci kınına iade etti. Ve hemen oturdu." Ondan sonra Rasulullah (sav) ona kötü bir şey söylemedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 5950, /964
Senetler:
()
Konular:
Rüya, peygamberlerin
Rüya, tabirleri, Hz. Peygamber'in
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا أَبَانُ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ أَقْبَلْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى إِذَا كُنَّا بِذَاتِ الرِّقَاعِ . بِمَعْنَى حَدِيثِ الزُّهْرِىِّ
[غَزَوْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَزْوَةً قِبَلَ نَجْدٍ فَأَدْرَكَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى وَادٍ كَثِيرِ الْعِضَاهِ فَنَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تَحْتَ شَجَرَةٍ فَعَلَّقَ سَيْفَهُ بِغُصْنٍ مِنْ أَغْصَانِهَا - قَالَ - وَتَفَرَّقَ النَّاسُ فِى الْوَادِى يَسْتَظِلُّونَ بِالشَّجَرِ - قَالَ - فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "إِنَّ رَجُلاً أَتَانِى وَأَنَا نَائِمٌ فَأَخَذَ السَّيْفَ فَاسْتَيْقَظْتُ وَهُوَ قَائِمٌ عَلَى رَأْسِى فَلَمْ أَشْعُرْ إِلاَّ وَالسَّيْفُ صَلْتًا فِى يَدِهِ فَقَالَ لِى مَنْ يَمْنَعُكَ مِنِّى قَالَ قُلْتُ اللَّهُ. ثُمَّ قَالَ فِى الثَّانِيَةِ مَنْ يَمْنَعُكَ مِنِّى قَالَ قُلْتُ اللَّهُ. قَالَ فَشَامَ السَّيْفَ فَهَا هُوَ ذَا جَالِسٌ." ثُمَّ لَمْ يَعْرِضْ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم.]
وَلَمْ يَذْكُرْ ثُمَّ لَمْ يَعْرِضْ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6640, M005952
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا أَبَانُ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ أَقْبَلْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى إِذَا كُنَّا بِذَاتِ الرِّقَاعِ . بِمَعْنَى حَدِيثِ الزُّهْرِىِّ
[غَزَوْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَزْوَةً قِبَلَ نَجْدٍ فَأَدْرَكَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى وَادٍ كَثِيرِ الْعِضَاهِ فَنَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تَحْتَ شَجَرَةٍ فَعَلَّقَ سَيْفَهُ بِغُصْنٍ مِنْ أَغْصَانِهَا - قَالَ - وَتَفَرَّقَ النَّاسُ فِى الْوَادِى يَسْتَظِلُّونَ بِالشَّجَرِ - قَالَ - فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "إِنَّ رَجُلاً أَتَانِى وَأَنَا نَائِمٌ فَأَخَذَ السَّيْفَ فَاسْتَيْقَظْتُ وَهُوَ قَائِمٌ عَلَى رَأْسِى فَلَمْ أَشْعُرْ إِلاَّ وَالسَّيْفُ صَلْتًا فِى يَدِهِ فَقَالَ لِى مَنْ يَمْنَعُكَ مِنِّى قَالَ قُلْتُ اللَّهُ. ثُمَّ قَالَ فِى الثَّانِيَةِ مَنْ يَمْنَعُكَ مِنِّى قَالَ قُلْتُ اللَّهُ. قَالَ فَشَامَ السَّيْفَ فَهَا هُوَ ذَا جَالِسٌ." ثُمَّ لَمْ يَعْرِضْ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم.]
وَلَمْ يَذْكُرْ ثُمَّ لَمْ يَعْرِضْ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Affan, ona Eban b. Yezid, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme, ona da Cabir şöyle rivayet etti: Rasulullah'la (sav) birlikte geldik. Zatü'r-Rika denilen yere ulaştığımızda...
Ravi Zührî'nin hadisi manasında rivayette bulunmuş. Fakat sonra Rasulullah (sav) ona kötü bir şey söylemedi cümlesini anmamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 5952, /964
Senetler:
()
Konular:
Rüya, peygamberlerin
Rüya, tabirleri, Hz. Peygamber'in
Siyer, Hz. Peygamber'in gazveleri
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن الزهري عن سالم عن أبيه قال : كنا نحدث أن النبي صلى الله عليه وسلم حدث : بينا أنا نائم رأيتني أتيت بقدح فشربت منه حتى أني أرى الري يخرج في أظفاري ، ثم أعطيت فضلي عمر ، قالوا : فما أولت ذلك يا رسول الله ! قال : العلم.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
88911, MA020384
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن الزهري عن سالم عن أبيه قال : كنا نحدث أن النبي صلى الله عليه وسلم حدث : بينا أنا نائم رأيتني أتيت بقدح فشربت منه حتى أني أرى الري يخرج في أظفاري ، ثم أعطيت فضلي عمر ، قالوا : فما أولت ذلك يا رسول الله ! قال : العلم.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20384, 11/224
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Rüya, peygamberlerin
Rüya, tabirleri, Hz. Peygamber'in
Sahabe, Fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
153802, BS16672
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ رُؤْيَا رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى أَبِى بَكْرٍ وَعُمَرَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُمَا قَالَ :« رَأَيْتُ النَّاسَ اجْتَمَعُوا فَقَامَ أَبُو بَكْرٍ فَنَزَعَ ذَنُوبًا أَوْ ذَنُوبَيْنِ وَفِى نَزْعِهِ ضَعْفٌ وَاللَّهُ يَغْفِرُ لَهُ ثُمَّ قَامَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ فَاسْتَحَالَتْ غَرْبًا فَمَا رَأَيْتُ عَبْقَرِيًّا مِنَ النَّاسِ يَفْرِى فَرِيَّهُ حَتَّى ضَرَبَ النَّاسُ بِعَطَنٍ ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ وَمُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ أَحْمَدَ بْنِ يُونُسَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Kıtâl-u ehl-i bağy 16672, 16/548
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
6. Yahya b. Muhammed ez-Zühlî (Yahya b. Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Rüya, anlatılması
Rüya, peygamberlerin
Yönetim, halife, tayini ve seçimi
Yönetim, Hilafet tartışmaları, Hz. peygamber'in vefatından önce