335 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Yunus ve Humeyd, ona Hasan, ona Abdullah b. Muğaffel rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Allah kullarına karşı yumuşaklıkla muamele eder (onlar için kolaylık ister) ve yumuşaklığı sever. O yumuşak muameleye, sertliğe vermediği karşılığı (dünyada istenilen amaçlara ulaşma, ahirette ise mükafat olarak) verir."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ اللَّهَ رَفِيقٌ يُحِبُّ الرِّفْقَ
Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esedî), ona Bişr (b. Mufaddal er-Rakâşi), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona Muhammed b. Münkedir (el-Kuraşî), ona da Cabir b. Abdullah (ra) rivayet etmiştir: Babamın borcuyla ilgili olarak (yardımını istemek amacıyla) Rasulullah'a (sav) geldim ve kapıyı vurdum. "Kim o?" dedi. Benim şeklinde cevap verdim. Bunun üzerine Hz. Peygamber; "benim, benim (ne demek?)" dedi. Bu şekilde cevap verilmesinden hoşlanmamış gibiydi.
Açıklama: Rasulullah'ın (sav) 'benim' şeklindeki ifadeden hoşlanmamasının sebebi, kişinin bu ifadeyle kendini tanıtmış olmaması, böylece bir fayda sağlanmamış olmasıdır. Doğrusu, 'ben filan kişiyim' şeklinde kendini tanıtıcı bir ifade kullanılmasıdır. Dolayısıyla, hadiste günlük hayattaki insan ilişkileriyle ilgili önemli bir edebe işaret edilmektedir.
Bize Ali b. Bahr ve Abdurrahim b. Mutarrif er-Ruâsî, onlara İsa-b. Yunus b. Ebu İshak es-Sebiî-, onlara Hişam b. Urve, ona babası, ona Hz. Aişe (r.anha) rivayet ettiğine göre "Hz. Peygamber (sav) hediye kabul eder ve onun karşılığında bir şeyler verirdi."
Bize Ebu Şeybe'nin oğulları Osman ve Ebu Bekir ile Muhammed b. es-Sabbah el-Bezzaz, onlara Şerik, ona Mikdam b. Şureyh, ona babası şöyle rivayet etmiştir: Hz. Aişe'ye (Rasulullah'ın yalnız kalmak için) kır gezisine çıkma(sı) hakkında sorduğumda şöyle bilgi verdi: Rasulullah (sav) yukarıdan aşağıya inen şu (karşıdaki) su kanallarına geziye çıkardı. Bir defasında (böyle bir) kır gezisine çıkmak istemişti de (bu yolculukta benim binmem için) bana zekât develerinden olan ve binmek için kullanılmayan bir dişi deve göndermişti ve bana; "Ey Aişe! Ona yumuşak davran. Şüphesiz ki yumuşak davranmak bir şeyde bulunursa onu mutlaka süsler, kendisinden uzak kılındığı şeyi de mutlaka lekeler" buyurdu. [(Ravi) İbn es-Sabbah rivayetinde (metinde geçen) Muharreme kelimesini üzerine binilmeyen (deve) diye açıkladı.]
Bize Ali b. Bahr ve Abdurrahim b. Mutarrif er-Ruâsî, onlara İsa-b. Yunus b. Ebu İshak es-Sebiî-, onlara Hişam b. Urve, ona babası, ona Hz. Aişe (r.anha) rivayet ettiğine göre "Hz. Peygamber (sav) hediye kabul eder ve onun karşılığında bir şeyler verirdi."
Bize Muhammed b. İsa b. et-Tabbâ, ona Matar b. Abdurrahman el-A'nak, ona Ümmü Eban bt. el-Vazi' b. Zari', ona Abdülkaysoğullarının heyetinde olan dedesi şöyle nakletmiştir: Medine'ye gelince hayvanlarımızdan inip koşarak Rasulullah'a gidip onun elini ayağını öpmeye başlamıştık. Münzir el-Eşec ise acele etmemiş, eşyalarını koyduğu çantaya gidip iki parçadan oluşan elbisesini giyip Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna girmişti. Hz. Peygamber (sav) ona, "sende Allah'ın sevdiği iki özellik var: Yumuşak huyluluk ve ağırbaşlılık" buyurdu. (Bunun üzerine Eş'ec) Ey Allah'ın Rasulü! Ben bunları sonradan mı kazandım yoksa Allah beni böyle mi yaratmış? diye sordu. Hz. Peygamber, "Allah seni bu huylarla yaratmış" buyurdu. Beni kendisinin ve Rasulü'nün sevdiği iki huyla yaratan Allah'a hamd olsun dedi.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Yunus ve Humeyd, ona Hasan, ona Abdullah b. Muğaffel rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Allah kullarına karşı yumuşaklıkla muamele eder (onlar için kolaylık ister) ve yumuşaklığı sever. O yumuşak muameleye, sertliğe vermediği karşılığı (dünyada istenilen amaçlara ulaşma, ahirette ise mükafat olarak) verir."
Bize Ebu Şeybe'nin oğulları Osman ve Ebu Bekir ile Muhammed b. es-Sabbah el-Bezzaz, onlara Şerik, ona Mikdam b. Şureyh, ona babası şöyle rivayet etmiştir: Hz. Aişe'ye (Rasulullah'ın yalnız kalmak için) kır gezisine çıkma(sı) hakkında sorduğumda şöyle bilgi verdi: Rasulullah (sav) yukarıdan aşağıya inen şu (karşıdaki) su kanallarına geziye çıkardı. Bir defasında (böyle bir) kır gezisine çıkmak istemişti de (bu yolculukta benim binmem için) bana zekât develerinden olan ve binmek için kullanılmayan bir dişi deve göndermişti ve bana; "Ey Aişe! Ona yumuşak davran. Şüphesiz ki yumuşak davranmak bir şeyde bulunursa onu mutlaka süsler, kendisinden uzak kılındığı şeyi de mutlaka lekeler" buyurdu. [(Ravi) İbn es-Sabbah rivayetinde (metinde geçen) Muharreme kelimesini üzerine binilmeyen (deve) diye açıkladı.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye ve Veki', onlara el-A'meş, ona Temim b. Seleme, ona Abdurrahman b. Hilal rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Yumuşaklık davranma özelliğinden (nezaketten) mahrum olan, bütün iyiliklerden mahrum kalır."
Bize Ebu Şeybe'nin oğulları Osman ve Ebu Bekir ile Muhammed b. es-Sabbah el-Bezzaz, onlara Şerik, ona Mikdam b. Şureyh, ona babası şöyle rivayet etmiştir: Hz. Aişe'ye (Rasulullah'ın yalnız kalmak için) kır gezisine çıkma(sı) hakkında sorduğumda şöyle bilgi verdi: Rasulullah (sav) yukarıdan aşağıya inen şu (karşıdaki) su kanallarına geziye çıkardı. Bir defasında (böyle bir) kır gezisine çıkmak istemişti de (bu yolculukta benim binmem için) bana zekât develerinden olan ve binmek için kullanılmayan bir dişi deve göndermişti ve bana; "Ey Aişe! Ona yumuşak davran. Şüphesiz ki yumuşak davranmak bir şeyde bulunursa onu mutlaka süsler, kendisinden uzak kılındığı şeyi de mutlaka lekeler" buyurdu. [(Ravi) İbn es-Sabbah rivayetinde (metinde geçen) Muharreme kelimesini üzerine binilmeyen (deve) diye açıkladı.]