Öneri Formu
Hadis Id, No:
159516, TŞ000176
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ، قَالَ : حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ ، عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِي صَالِحٍ ، عَنِ أَبِيهِ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، أَنَّهُ رَأَى رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، تَوَضَّأَ مِنْ أَكْلِ ثَوْرِ أَقِطٍ ، ثُمَّ رَآهُ أَكَلَ مِنْ كَتِفِ شَاةٍ ، ثُمَّ صَلَّى ، وَلَمْ يَتَوَضَّأْ
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a)'nin anlattığına göre, O, Peygamber Efendimiz'in bir miktar kuru çökelek yedikten sonra ellerini ağızlarını yıkadıklarını; başka bir zaman da, koyunun sırt etinden bir miktar yediklerini ve sonra elini ve ağzını yıkamaksızın namaza durduklarını görmüştür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 176, /288
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Abdest, ateşte pişen yiyecek abdest gerektirir mi?
Abdest, bozan şeyler
Abdest, bozmayan şeyler
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْبَصْرِيُّ ،حَدَّثَنَا الْفُضَيْلُ بْنُ سُلَيْمَانَ حَدَّثَنَا فَائِدٌ ، مَوْلَى عُبَيْدِ اللهِ بْنِ عَلِيِّ بْنِ أَبِي رَافِعٍ مَوْلَى رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، قَالَ : حَدَّثَنِي عُبَيْدُ اللهِ بْنُ عَلِيٍّ ، عَنْ جَدَّتِهِ سَلْمَى ، أَنَّ الْحَسَنَ بْنَ عَلِيٍّ ، وَابْنَ عَبَّاسٍ ، وَابْنَ جَعْفَرٍ أَتَوْهَا فَقَالُوا لَهَا : اصْنَعِي لَنَا طَعَامًا مِمَّا كَانَ يُعْجِبُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَيُحْسِنُ أَكْلَهُ فَقَالَتْ : يَا بُنَيَّ لا تَشْتَهِيهِ الْيَوْمَ ، قَالَ : بَلَى اصْنَعِيهِ لَنَا قَالَ : فَقَامَتْ فَأَخَذَتْ مِنْ شَعِيرٍ فَطَحَنَتْهُ ، ثُمَّ جَعَلَتْهُ فِي قِدْرٍ ، وَصَبَّتْ عَلَيْهِ شَيْئًا مِنْ زَيْتٍ ، وَدَقَّتِ الْفُلْفُلَ ، وَالتَّوَابِلَ ، فَقَرَّبَتْهُ إِلَيْهِمْ ، فَقَالَتْ : هَذَا مِمَّا كَانَ يُعْجِبُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَيُحْسِنُ أَكْلَهُ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159518, TŞ000178
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْبَصْرِيُّ ،حَدَّثَنَا الْفُضَيْلُ بْنُ سُلَيْمَانَ حَدَّثَنَا فَائِدٌ ، مَوْلَى عُبَيْدِ اللهِ بْنِ عَلِيِّ بْنِ أَبِي رَافِعٍ مَوْلَى رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، قَالَ : حَدَّثَنِي عُبَيْدُ اللهِ بْنُ عَلِيٍّ ، عَنْ جَدَّتِهِ سَلْمَى ، أَنَّ الْحَسَنَ بْنَ عَلِيٍّ ، وَابْنَ عَبَّاسٍ ، وَابْنَ جَعْفَرٍ أَتَوْهَا فَقَالُوا لَهَا : اصْنَعِي لَنَا طَعَامًا مِمَّا كَانَ يُعْجِبُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَيُحْسِنُ أَكْلَهُ فَقَالَتْ : يَا بُنَيَّ لا تَشْتَهِيهِ الْيَوْمَ ، قَالَ : بَلَى اصْنَعِيهِ لَنَا قَالَ : فَقَامَتْ فَأَخَذَتْ مِنْ شَعِيرٍ فَطَحَنَتْهُ ، ثُمَّ جَعَلَتْهُ فِي قِدْرٍ ، وَصَبَّتْ عَلَيْهِ شَيْئًا مِنْ زَيْتٍ ، وَدَقَّتِ الْفُلْفُلَ ، وَالتَّوَابِلَ ، فَقَرَّبَتْهُ إِلَيْهِمْ ، فَقَالَتْ : هَذَا مِمَّا كَانَ يُعْجِبُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَيُحْسِنُ أَكْلَهُ
Tercemesi:
Peygamber Efendimiz'in âzadlılarından olan Ebû Râfi'in hanımı
Selmâ (r.anhâ) anlatıyor:Hz. Ali'nin oğlu Hasan, Hz. Abbas'ın oğlu Abdullah ve Hz. Ca'fer'in oğlu Abdullah (üç amcazâde) birlikte ziyaretime gelmişlerdi. Bana :
- "Efendim, bize öyle bir yemek hazırlayın ki, bu yemek, Resûlullah Efendimiz'in de son derece hoşlandıkları ve seve seve yedikleri bir yemek olsun!." dediler. Onlara :
- "Yavrularım, dedim. Peygamber Efendimiz'in son derece hoşlandığı yemeği, bugün sizler, seve seve iştahla yiyemezsiniz".
- "Hayır, ne münâsebet.. Hele siz bir yapın da görelim!." diye ısrar ettiler.
Kalktım; bir miktar arpa alıp değirmende çektim. Arpa ununu, toprak tencereye koyup pişirdim. Sonra üzerine biraz zeytin yağı döküp; üstüne de biber, zencefil, kakula, tarçın gibi baharat ektim. Pişirdiğim bu yemeği önlerine getirerek :
- "İşte, dedim. Resûlullah Efendimiz'in hoşlandıkları ve seve seve
yedikleri yemek budur!."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 178, /289
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, sevdiği yemekler
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Yiyecekler, Hz.Peygamberin sevdikleri
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159519, TŞ000179
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلانَ ،حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ ،حَدَّثَنَا سُفْيَانُ ، عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ قَيْسٍ ، عَنْ نُبَيْحٍ الْعَنَزِيِّ ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللهِ ، قَالَ : أَتَانَا النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم ، فِي مَنْزِلِنَا ، فَذَبَحْنَا لَهُ شَاةً ، فَقَالَ : كَأَنَّهُمْ عَلِمُوا أَنَّا نُحِبُّ اللَّحْمَ وَفِي الْحَدِيثِ قِصَّةٌ
Tercemesi:
Câbir b. Abdullah (r.a) anlatıyor : Kâinatın Efendisi Sevgili Peygamberimiz, lütfedip evimize kadar gelmişlerdi. Sevincimiz sonsuzdu. Zât-ı Risâletlerine ikram etmek üzere bir koyun kestik. Koyunu boğazladığımızı görünce, lâtife yollu bizlere : "Ev sahipleri, bizim eti sevdiğimizi ve canımızın et istediğini nasıl da bildiler" buyurdular. Bu hadîsin bir de hikâyesi vardır .
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 179, /291
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, sevdiği yemekler
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Yiyecekler, et yemek
Yiyecekler, Hz.Peygamberin sevdikleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159520, TŞ000180
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ ،حَدَّثَنَا عَبْدُ اللهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَقِيلٍ ، أَنَّهُ سمعَ جَابِرًا قَالَ سُفْيَانُ وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ ، عَنْ جَابِرٍ ، قَالَ : خَرَجَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَأَنَا مَعَهُ فَدَخَلَ عَلَى امْرَأَةٍ مِنَ الأَنْصَارِ ، فذَبَحَتْ لَهُ شَاةً ، فَأَكَلَ مِنْهَا ، وَأَتَتْهُ بِقِنَاعٍ مِنْ رُطَبٍ ، فَأَكَلَ مِنْهُ ، ثُمَّ تَوَضَّأَ لِلظُّهْرِ ، وَصَلَّى ، صلى الله عليه وسلم ، ثُمَّ انْصَرَفَ ، فَأَتَتْهُ بِعُلالَةٍ مِنْ عُلالَةِ الشَّاةِ ، فَأَكَلَ ثُمَّ صَلَّى الْعَصْرَ ، وَلَمْ يَتَوَضَّأْ
Tercemesi:
Yine Câbir b. Abdullah (r.a) anlatıyor : Bir gün Resûl-i Ekrem Efendimiz, beni de yanlarına alarak, Mescid-i Şerîf'den çıktılar ve ensardan bir kadının ziyaretine gittiler. Kadın, hemen bir koyun kesip pişirdi. Peygamber Efendimiz, etten bir miktar yedi. Ev sahibesi, yemeğin bitiminde bir sepet de taze hurma ikram etti. Efendimiz, ondan da bir kaç tane aldılar.
Öğle vakti yaklaşmıştı. Abdest aldılar ve öğle namazım edâ eylediler. Aradan biraz vakit geçtikten sonra tekrar geri geldiler. Kadın, artan koyun eti yemeğinden bir sofra daha kurdu. Resûlullah Efendimiz ondan da yediler. Daha sonra da, elini ağzını yıkamadan ikindi namazına durdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 180, /292
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Abdullah b. Akîl el-Haşimî (Abdullah b. Muhammed b. Akil b. Ebu Talib)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Abdest, ateşte pişen yiyecek abdest gerektirir mi?
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, sevdiği yemekler
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Yiyecekler, et yemek
حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ مُحَمَّدٍ الدُّورِيُّ ، حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ ، حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ ، عَنْ عُثْمَانَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، عَنْ يَعْقُوبَ بْنِ أَبِي يَعْقُوبَ ، عَنْ أُمِّ الْمُنْذِرِ ، قَالَتْ : دَخَلَ عَلَيَّ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَمَعَهُ عَلِيٌّ ، وَلَنَا دَوَالٍ مُعَلَّقَةٌ ، قَالَتْ : فَجَعَلَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ وَعَلِيٌّ مَعَهُ يَأْكُلُ ، فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، لِعَلِيٍّ : مَهْ يَا عَلِيُّ ، فَإِنَّكَ نَاقَةٌ ، قَالَتْ : فَجَلَسَ عَلِيٌّ ، وَالنَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ ، قَالَتْ : فَجَعَلْتُ لَهُمْ سِلْقًا وَشَعِيرًا ، فَقَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم لِعَلِيٍّ : مِنْ هَذَا فَأَصِبْ فَإِنَّ هَذَا أَوْفَقُ لَكَ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159521, TŞ000181
Hadis:
حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ مُحَمَّدٍ الدُّورِيُّ ، حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ ، حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ ، عَنْ عُثْمَانَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، عَنْ يَعْقُوبَ بْنِ أَبِي يَعْقُوبَ ، عَنْ أُمِّ الْمُنْذِرِ ، قَالَتْ : دَخَلَ عَلَيَّ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَمَعَهُ عَلِيٌّ ، وَلَنَا دَوَالٍ مُعَلَّقَةٌ ، قَالَتْ : فَجَعَلَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ وَعَلِيٌّ مَعَهُ يَأْكُلُ ، فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، لِعَلِيٍّ : مَهْ يَا عَلِيُّ ، فَإِنَّكَ نَاقَةٌ ، قَالَتْ : فَجَلَسَ عَلِيٌّ ، وَالنَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ ، قَالَتْ : فَجَعَلْتُ لَهُمْ سِلْقًا وَشَعِيرًا ، فَقَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم لِعَلِيٍّ : مِنْ هَذَا فَأَصِبْ فَإِنَّ هَذَا أَوْفَقُ لَكَ
Tercemesi:
Peygamber Efendimiz'in teyzelerinden Ümm'ül-Münzir (r.anhâ)
anlatıyor : Bir gün Resûlullah Efendimiz, yanına Ali'yi de alarak ziyaretime gelmişlerdi. O sırada evimizde, tavana asılmış hurma hevenkleri vardı. Peygamber Efendimiz bu hurmalardan yemeye başlayınca, O'nunla
birlikte Ali de yemeye koyuldu. Ali'nin hurmadan yediğini gören Hazreti
Peygamber :"Hele yavaş ol, yâ Ali! Sen daha hastalıktan yeni kalktın; henüz nekahet devre sinde sin; hurma sana dokunur" buyurdular.
Bunun üzerine Ali, Resûlullah'ın tavsiyesine uyarak yerine oturdu. Peygamberimiz ise yediler. Ben de ona, arpa unu ile pazı yemeği pişirip ikram ettim. Bu defa Resûlullah Efendimiz Ali'ye :
"işte şimdi bundan ye. Zîra bu, tam senin durumuna uygun bir yemektir" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 181, /293
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde tedavide kullanılan yiyecekler
Tedavi, Tıbb-ı Nebevi
Yiyecekler, Hurma, İlgili Herşey