حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا أَبُو قُتَيْبَةَ سَلْمُ بْنُ قُتَيْبَةَ ، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ الْمُثَنَّى ، عَنْ ثُمَامَةَ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، يُعِيدُ الْكَلِمَةَ ثَلاثًا لِتُعْقَلَ عَنْهُ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159564, TŞ000224
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا أَبُو قُتَيْبَةَ سَلْمُ بْنُ قُتَيْبَةَ ، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ الْمُثَنَّى ، عَنْ ثُمَامَةَ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، يُعِيدُ الْكَلِمَةَ ثَلاثًا لِتُعْقَلَ عَنْهُ
Tercemesi:
Enes b. Mâlik (r.a) anlatıyor : Peygamber Efendimiz konuşurken, dinleyenlerin iyice anlayıp kavramalarını sağlamak için, ana fikir mahiyetindeki cümleleri üçer defa tekrar ederlerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 224, /352
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ، أَخْبَرَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ ، عَنْ عُبَيْدِ اللهِ بْنِ الْمُغِيرَةِ ، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ جَزْءٍ ، أَنَّهُ قَالَ : مَا رَأَيْتُ أَحَدًا أَكْثَرَ تَبَسُّمًا مِنْ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159567, TŞ000227
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ، أَخْبَرَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ ، عَنْ عُبَيْدِ اللهِ بْنِ الْمُغِيرَةِ ، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ جَزْءٍ ، أَنَّهُ قَالَ : مَا رَأَيْتُ أَحَدًا أَكْثَرَ تَبَسُّمًا مِنْ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Abdullah b. Haris (r.a) buyuruyor ki: "Resûlullah Efendimiz kadar çok tebessüm eden, yâni O'nun gibi güleç yüzlü bir kimse daha görmedim".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 227, /363
Senetler:
()
Konular:
Gülmek, Hz. Peygamber'in gülmesi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ خَالِدٍ الْخَلالُ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ إِسْحَاقَ السَّيْلَحَانِيُّ ، قَالَ : حَدَّثَنَا لَيْثُ بْنُ سَعْدٍ ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ ، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ الْحَارِثِ ، قَالَ : مَا كَانَ ضَحِكُ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم إِلا تَبَسُّمًا .قال ابو عيسي: هذا حديث غريب من حديث ليث بن سعيد
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159568, TŞ000228
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ خَالِدٍ الْخَلالُ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ إِسْحَاقَ السَّيْلَحَانِيُّ ، قَالَ : حَدَّثَنَا لَيْثُ بْنُ سَعْدٍ ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ ، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ الْحَارِثِ ، قَالَ : مَا كَانَ ضَحِكُ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم إِلا تَبَسُّمًا .قال ابو عيسي: هذا حديث غريب من حديث ليث بن سعيد
Tercemesi:
Abdullah b. Hâris'den rivayet edildiğine göre, o, "Hazreti
Peygamber'in gülüşü, sâdece tebessüm şeklinde idi" demiştir.
Musannif Tirmizî der ki: Bu metin, senedde yer alan üçüncü râvî Leys b. Sa'd'den, bir başka râvî daha bulunmadığı için, garîb bir senedle rivayet edilmiştir" .
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 228, /363
Senetler:
()
Konular:
Gülmek, Hz. Peygamber'in gülmesi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159569, TŞ000229
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَمَّارٍ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ ،حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ ، عَنِ الْمَعْرُورِ بْنِ سُوَيْدٍ ، عَنْ أَبِي ذَرٍّ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : إِنِّي لأَعْلَمُ أَوَّلَ رَجُلٍ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ ، وَآخَرَ رَجُلٍ يَخْرُجُ مِنَ النَّارِ ، يُؤْتَى بِالرَّجُلِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ، فَيُقَالُ : اعْرِضُوا عَلَيْهِ صِغَارَ ذُنُوبِهِ وَيُخَبَّأُ عَنْهُ كِبَارُهَا ، فَيُقَالُ لَهُ : عَمِلْتَ يَوْمَ كَذَا وَكَذَا ، كَذَا ، وَهُوَ مُقِرٌّ ، لا يُنْكِرُ ، وَهُوَ مُشْفِقٌ مِنْ كِبَارِهَا ، فَيُقَالُ : أَعْطُوهُ مَكَانَ كُلِّ سَيِّئَةٍ عَمِلَهَا حَسَنَةً ، فَيَقُولُ : إِنَّ لِي ذُنُوبًا مَا أَرَاهَا هَاهُنَا .
قَالَ أَبُو ذَرٍّ : فَلَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، ضَحِكَ حَتَّى بَدَتْ نَوَاجِذُهُ
Tercemesi:
Ebû Zer (r.a) anlatıyor:
Peygamber Efendimiz: "Ben, Cennet'e ilk önce girecek olan adam ile, Cehennem'den en son çıkacak olan şahsı yakînen bilirim: Kıyamet gününde, bir adam hesap mahalline getirilip, Allah tarafından meleklere:
"Onun büyük günâhlarını gizleyerek, kendisine, küçük günâhlarını birer birer gösterin!" denir. Melekler de, bu adamın büyük günâhlarını gizleyerek: "Sen, derler. Falan senenin, şu gün, şu saatinde, şöyle bir günâh işlemişsin!"
Adamcağız, bu suçlarını dili ile ikrar eder; inkâr etmez. Fakat tam, büyük günâhlarının da hesabının sorulacağı korku ve tedirginliği içinde iken denir ki :"Bu kuluma, işlediği bütün günâhlarının (seyyie) yerine, sevap (hasene) verin!."
Adamcağız, hiç de beklemediği bir şekilde, ceza yerine mükâfatla karşılaşınca, tamahkârlığı tutarak:
"Benim, der. Daha bir çok büyük günâhlarım vardı; hani, amel defterimde onları göremiyorum!."
Ebû Zer der ki: Bu adamın tavrı karşısında, Peygamber Efendimiz, nevâciz dişleri gözükecek derecede güldüler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 229, /364
Senetler:
()
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Gülmek, Hz. Peygamber'in gülmesi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Kıyamet, ahvali
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا زَائِدَةُ ، عَنِ إِسْمَاعِيلَ بْنِ أَبِي خَالِدٍ ، عَنْ قَيْسٍ ، عَنْ جَرِيرٍ ، قَالَ : مَا حَجَبَنِي رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَلا رَآنِي مُنْذُ أَسْلَمْتُ إِلا تَبَسَّمَ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159571, TŞ000231
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا زَائِدَةُ ، عَنِ إِسْمَاعِيلَ بْنِ أَبِي خَالِدٍ ، عَنْ قَيْسٍ ، عَنْ جَرِيرٍ ، قَالَ : مَا حَجَبَنِي رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَلا رَآنِي مُنْذُ أَسْلَمْتُ إِلا تَبَسَّمَ
Tercemesi:
Cerîr b. Abdullah'dan rivayet edilmiştir:
"Peygamber Efendimiz, İslâm'ı kabul ettiğim günden beri, beni, özel toplantılarından hiç mahrum etmediler. Ve, nerede ve ne zaman görseler, bana karşı tebessüm buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 231, /368
Senetler:
()
Konular:
Gülmek, Hz. Peygamber'in gülmesi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حدثنا موسى قال حدثنا وهيب قال حدثنا جعفر عن أبيه عن جابر قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا كان جنبا يصب على رأسه ثلاث حفنات من ماء قال الحسن بن محمد أبا عبد الله إن شعري أكثر من ذاك قال وضرب جابر بيده على فخذ الحسن فقال يا بن أخي كان شعر النبي صلى الله عليه وسلم أكثر من شعرك وأطيب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165658, EM000959
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا وهيب قال حدثنا جعفر عن أبيه عن جابر قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا كان جنبا يصب على رأسه ثلاث حفنات من ماء قال الحسن بن محمد أبا عبد الله إن شعري أكثر من ذاك قال وضرب جابر بيده على فخذ الحسن فقال يا بن أخي كان شعر النبي صلى الله عليه وسلم أكثر من شعرك وأطيب
Tercemesi:
— Cabir'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«— Peygamber (Sallallahü A leyhi ve Seîîem) cünüb olduğu zaman, iki avuç dolusu sudan üç defa başına dökerdi.»
Hasan ibni Muhammed (Ebû Abdullah) dedi ki, benim saçlarım bu miktardan daha çoktur, (üç avuç dolusu ile yıkanmış olmaz), Ravi dedi ki, Cabir hazretleri eliyle beraber Hasan İbni Muhammed'in oyluğuna vurup şöyle söyledi:
«— Ey kardeşim oğlu, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seltempin saçları senin saçlarından daha çoktu ve daha da hoştu.»[642]
Cünub halden yıkanıp temizlenmenin keyfiyetini beyan eden hadîs-i şeriflerin bir kısmını ifade eden bû hadîs-i şerif, önce bize kötü bir maksat olmaksızın başkasının oyluğuna vurmayı ve bunda bir beis bulunmadığını göstermektedir.
Gusletmenin şekli, bu hususta varid olan hadîslerin bir arada göz önünde bulundurulmaları şartı ile şöyle : Önce avret yerleri ile vücutta varsa necİs şeyler yıkanıp pislikler giderilir. Sonra bilindiği gibi abdest alınır. Abdesi alındıktan sonra, yukarıdaki hadîs-İ şerifte beyan edildiği gİbİ, üç defa başa su dökülür. İşte bu miktar, iki elin parmaklan birleştirilmek suretiyle ikİ avuç dolusu kadar suyun üç defa ayrı ayrı başa dökülmesidîr. Bu miktar, böşı yıkamaya kâfidir. Bundan sonra yine üçer defo sağ omuza ve sol omuza dökülerek bütün vücut, kuru yer kalmamak suretiyle tamamen yıkanır. Böylece cünüblükten yıkanılıp ibadet edebilecek duruma geçilir. Bu arada ağız ve burun vücudun dış kısmından sayıldığı için bunların da mübalâğalı şekilde yıkanmaları gerekir.[643]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 959, /758
Senetler:
()
Konular:
Gusül, cünüplük
Gusül, Hz. Peygamber'in
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159572, TŞ000232
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ ،حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ ، عَنِ الأَعْمَشِ ، عَنِ إِبْرَاهِيمَ ، عَنْ عَبِيدَةَ السَّلْمَانِيِّ ، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ مَسْعُودٍ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : إِنِّي لأَعْرفُ آخِرَ أَهْلِ النَّارِ خُرُوجًا ، رَجُلٌ يَخْرُجُ مِنْهَا زَحْفًا ، فَيُقَالُ لَهُ : انْطَلِقْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ ، قَالَ : فَيَذْهَبُ لِيَدْخُلَ الْجَنَّةَ ، فَيَجِدُ النَّاسَ قَدْ أَخَذُوا الْمَنَازِلَ ، فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ : يَا رَبِّ ، قَدْ أَخَذَ النَّاسُ الْمَنَازِلَ ، فَيُقَالُ لَهُ : أَتَذْكُرُ الزَّمَانَ الَّذِي كُنْتَ فِيهِ ، فَيَقُولُ : نَعَمْ ، قَالَ : فَيُقَالُ لَهُ : تَمَنَّ ، قَالَ : فَيَتَمَنَّى ، فَيُقَالُ لَهُ : فَإِنَّ لَكَ الَّذِي تَمَنَّيْتَ وَعَشَرَةَ أَضْعَافِ الدُّنْيَا ، قَالَ : فَيَقُولُ : تَسْخَرُ بِي وَأَنْتَ الْمَلِكُ قَالَ : فَلَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، ضَحِكَ ، حَتَّى بَدَتْ نَوَاجِذُهُ
Tercemesi:
Abdullah b. Mes'ûd (r.a) anlatıyor:
Hazreti Peygamber: "Ben, cehennemden en son çıkacak olan insanın durumunu bilirim: O, cehennemden, ayağını sürüyerek çıkar. Oradan çıkınca, kendisine: "Haydi git; cennet'e gir!" denir. Bu fermanı alınca, doğru cennet'in yolunu tutar; varıp kapısından içeri bakınca; cennet ehlinin tamamen yerlerini aldıklarını ve her tarafın dopdolu olduğunu görerek geri döner:
• "Yârabbi, der. Herkes yerini almış, her taraf tıklım tıklım dolu; girecek yer kalmamış!.". Kendisine denir ki:
- "Burasını, yaşadığın dünyâ hayâtı ile mi kıyaslıyorsun?"
- "Evet Yârabbi!.". O zaman kendisine:
- "Öyle ise, gönlünden ne geçiriyorsan dile!" denir. O da, gözünde büyüttüğü ve hayâlinde yaşattığı ne varsa hepsini ister. Netîcede:
- "Sana, bu isteklerinin hepsi verilsin ve ayrıca, o bildiğin dünyâ'nın on katı kadar daha verilsin!" diye İlâhî ferman çıkınca; adam sevincinden şaşkına dönerek:
- "Yârabbi, der. Benimle alay mı ediyorsun! Sen ki, sânı yüce bir hükümdarsın; bunca mülkün sahibisin!."
Abdullah b. Mes'ûd ilâve eder: Resûlullah Efendimiz, bu hâdiseyi anlatırlarken, nevâciz dişleri gözükecek şekilde güldüler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 232, /368
Senetler:
()
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Gülmek, Hz. Peygamber'in gülmesi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Kıyamet, ahvali