Açıklama: Rivayetin muallak olmayıp mevsûl olduğu bildirilmektedir (Fethü'l-bârî, Dârü'l-Marife, II, 467).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6461, B000979
Hadis:
قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ وَأَخْبَرَنِى الْحَسَنُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ طَاوُسٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ شَهِدْتُ الْفِطْرَ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَبِى بَكْرٍ وَعُمَرَ وَعُثْمَانَ - رضى الله عنهم - يُصَلُّونَهَا قَبْلَ الْخُطْبَةِ ، ثُمَّ يُخْطَبُ بَعْدُ ، خَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم كَأَنِّى أَنْظُرُ إِلَيْهِ حِينَ يُجْلِسُ بِيَدِهِ ، ثُمَّ أَقْبَلَ يَشُقُّهُمْ حَتَّى جَاءَ النِّسَاءَ مَعَهُ بِلاَلٌ فَقَالَ ( يَا أَيُّهَا النَّبِىُّ إِذَا جَاءَكَ الْمُؤْمِنَاتُ يُبَايِعْنَكَ ) الآيَةَ ثُمَّ قَالَ حِينَ فَرَغَ مِنْهَا « آنْتُنَّ عَلَى ذَلِكَ » . قَالَتِ امْرَأَةٌ وَاحِدَةٌ مِنْهُنَّ لَمْ يُجِبْهُ غَيْرُهَا نَعَمْ . لاَ يَدْرِى حَسَنٌ مَنْ هِىَ . قَالَ « فَتَصَدَّقْنَ » فَبَسَطَ بِلاَلٌ ثَوْبَهُ ثُمَّ قَالَ هَلُمَّ لَكُنَّ فِدَاءٌ أَبِى وَأُمِّى ، فَيُلْقِينَ الْفَتَخَ وَالْخَوَاتِيمَ فِى ثَوْبِ بِلاَلٍ . قَالَ عَبْدُ الرَّزَّاقِ الْفَتَخُ الْخَوَاتِيمُ الْعِظَامُ كَانَتْ فِى الْجَاهِلِيَّةِ .
Tercemesi:
İbn Cüreyc dedi ki: Bana Hasan b. Müslim, ona Tâvus, ona da İbn Abbas (r.anhumâ) şöyle rivayet etmiştir: Nebi (sav), Ebu Bekir, Ömer ve Osman (r.anhum) ile birlikte ramazan bayramı namazında bulundum. Hepsi de bu namazı hutbeden önce kılıyorlar, sonra da hutbe okunurdu. Nebi (sav) da çıktı, eliyle insanlara oturmalarını işaret ederken onu görüyor gibiyim; sonra onları yararak geçti ve beraberinde Bilal olduğu halde nihayet kadınların yanına geldi: “Ey Nebi, mümin kadınlar… sana beyat etmeye geldikleri vakit” (Mümtehine, 1) âyetini okudu. Sonra âyeti bitirdikten sonra:
-Siz hala bu bey’atiniz üzere misiniz, diye sordu. Aralarından bir tek kadın -ondan başkası ona cevap veren olmadı-:
-Evet, dedi. -Hasan o kadının kim olduğunu bilmiyor.- Rasulullah (sav):
-Tasadduk edin, buyurdu. Bilal elbisesini açtı, sonra:
-Haydi babam anam size feda olsun, dedi. Onlar da bileziklerini, yüzüklerini Bilal’in elbisesine atıyorlardı.
Abdürrezzak dedi ki: “(Bilezik diye tercüme ettiğimiz) el-feth: Cahiliye döneminde kullanılan büyük yüzüklere denirdi.
Açıklama:
Rivayetin muallak olmayıp mevsûl olduğu bildirilmektedir (Fethü'l-bârî, Dârü'l-Marife, II, 467).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, îdeyn 19, 1/382
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Hasan b. Müslim el-Huzaî (Hasan b. Müslim b. Yennâk)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu İbrahim İshak b. İbrahim el-Buhari (İshak b. İbrahim b. Nasr)
Konular:
Bayram, bayram namazı
Bayram, bayramın kutlanması
Eğitim, Kadınların vaaz dinlemesi
Hitabet, Hutbe
Kadın, bayram namazına katılması
Kadın, cemaate gelmesi
KTB, NAMAZ,
KTB, SADAKA
Süslenme, kadınların zinet eşyaları, takıları,
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَيُّوبَ قَالَ سَمِعْتُ عَطَاءً قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ قَالَ أَشْهَدُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - أَوْ قَالَ عَطَاءٌ أَشْهَدُ عَلَى ابْنِ عَبَّاسٍ "أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَرَجَ وَمَعَهُ بِلاَلٌ ، فَظَنَّ فَوَعَظَهُنَّ ، وَأَمَرَهُنَّ بِالصَّدَقَةِ ، فَجَعَلَتِ الْمَرْأَةُ تُلْقِى الْقُرْطَ وَالْخَاتَمَ ، وَبِلاَلٌ يَأْخُذُ فِى طَرَفِ ثَوْبِهِ." وَقَالَ إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عَطَاءٍ وَقَالَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَشْهَدُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1277, B000098
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَيُّوبَ قَالَ سَمِعْتُ عَطَاءً قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ قَالَ أَشْهَدُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - أَوْ قَالَ عَطَاءٌ أَشْهَدُ عَلَى ابْنِ عَبَّاسٍ "أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَرَجَ وَمَعَهُ بِلاَلٌ ، فَظَنَّ فَوَعَظَهُنَّ ، وَأَمَرَهُنَّ بِالصَّدَقَةِ ، فَجَعَلَتِ الْمَرْأَةُ تُلْقِى الْقُرْطَ وَالْخَاتَمَ ، وَبِلاَلٌ يَأْخُذُ فِى طَرَفِ ثَوْبِهِ." وَقَالَ إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عَطَاءٍ وَقَالَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَشْهَدُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Eyyub, ona Atâ, ona da İbn Abbas, 'Hz. Peygamber (sav)'in (buyruğuna) şahitlik ederim ki' diyerek şöyle rivayet etmiştir veya Atâ, 'İbn Abbas'ın (rivayetine) şahitlik ederim ki o, Hz. Peygamber (sav)'den şöyle rivayet etmiştir' demiştir:
"Rasulullah (sav), yanında Bilal varken (kadınların olduğu yere doğru) gitti ve (sözlerini ulaştırmadığını) zannedip (kadınlara) vaazda bulundu. Onlara sadaka vermelerini emretti. Kadınlar da küpe ve yüzüklerini atmaya başladılar. Bilal ise elbisesinin bir tarafıyla (atılanları) topluyordu."
Bize İsmail, ona Eyyub, ona Ata, ona da İbn Abbas, 'Hz. Peygamber (sav)'in (buyruğuna) şahitlik ederim ki' diyerek rivayette bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İlim 32, 1/216
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Eğitim, Kadınların vaaz dinlemesi
Kadın, cemaate gelmesi
KTB, İLİM
KTB, SADAKA
Sadaka, paylaşmaya teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6462, B000980
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ قَالَ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ حَفْصَةَ بِنْتِ سِيرِينَ قَالَتْ كُنَّا نَمْنَعُ جَوَارِيَنَا أَنْ يَخْرُجْنَ يَوْمَ الْعِيدِ ، فَجَاءَتِ امْرَأَةٌ فَنَزَلَتْ قَصْرَ بَنِى خَلَفٍ فَأَتَيْتُهَا فَحَدَّثَتْ أَنَّ زَوْجَ أُخْتِهَا غَزَا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ثِنْتَىْ عَشْرَةَ غَزْوَةً فَكَانَتْ أُخْتُهَا مَعَهُ فِى سِتِّ غَزَوَاتٍ . فَقَالَتْ فَكُنَّا نَقُومُ عَلَى الْمَرْضَى وَنُدَاوِى الْكَلْمَى ، فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، عَلَى إِحْدَانَا بَأْسٌ إِذَا لَمْ يَكُنْ لَهَا جِلْبَابٌ أَنْ لاَ تَخْرُجَ فَقَالَ « لِتُلْبِسْهَا صَاحِبَتُهَا مِنْ جِلْبَابِهَا فَلْيَشْهَدْنَ الْخَيْرَ وَدَعْوَةَ الْمُؤْمِنِينَ » . قَالَتْ حَفْصَةُ فَلَمَّا قَدِمَتْ أُمُّ عَطِيَّةَ أَتَيْتُهَا ، فَسَأَلْتُهَا أَسَمِعْتِ فِى كَذَا وَكَذَا قَالَتْ نَعَمْ ، بِأَبِى - وَقَلَّمَا ذَكَرَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم إِلاَّ قَالَتْ بِأَبِى - قَالَ « لِيَخْرُجِ الْعَوَاتِقُ ذَوَاتُ الْخُدُورِ - أَوْ قَالَ الْعَوَاتِقُ وَذَوَاتُ الْخُدُورِ شَكَّ أَيُّوبُ - وَالْحُيَّضُ ، وَيَعْتَزِلُ الْحُيَّضُ الْمُصَلَّى ، وَلْيَشْهَدْنَ الْخَيْرَ وَدَعْوَةَ الْمُؤْمِنِينَ » . قَالَتْ فَقُلْتُ لَهَا آلْحُيَّضُ قَالَتْ نَعَمْ ، أَلَيْسَ الْحَائِضُ تَشْهَدُ عَرَفَاتٍ وَتَشْهَدُ كَذَا وَتَشْهَدُ كَذَا
Tercemesi:
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvaris, ona Eyyüb, ona da Hafsa bt. Sirin şöyle demiştir:
Biz genç kızlarımıza bayram gününde namazgaha çıkmalarını yasaklardık. Basra'ya bir kadın geldi ve Halef oğulları kasrına indi. Ben de o kadının yanına geldim. O kadın, kız kardeşinin kocasının Peygamber ile birlikte on iki gazvede bulunduğunu, kız kardeşinin de bizzat bunların altısında kocasıyla beraber olduğunu, onun "Biz hastalara bakıyor ve yaralılara ilaç yapıyorduk" dediğini rivayet ettikten sonra dedi ki: Kız kardeşim: Ey Allah'ın Rasulü, bizden herhangi birimizin cilbâbı yani örtünecek dış elbisesi olmazsa, namaz yerine çıkmaması bir problem olur mu? diye sormuş. Bunun üzerine Rasulullah da: "Diğer bir kadın arkadaşı kendi elbiselerinden birini ona versin de bu kadın hayır meclislerinde ve müminlerin duasında hazır bulunsun" buyurmuştur.
Hafsa bt. Şirin şöyle dedi: Ümmü Atıyye buraya geldiğinde ben onun yanına geldim ve: 'Peygamber'in (sav) şöyle şöyle buyurduğunu sen duydun mu?' diye sordum. Ümmü Atıyye şöyle dedi: 'Babam O'na feda olsun, evet duydum.' Ümmü Atıyye ne zaman Peygamber'i (sav) ansa, muhakkak O'na babam feda olsun derdi. Peygamber (sav): "Perde sahibi olan genç kızlar" veya "genç kızlar ve perde sahibi olan hanımlar" ravi şüpheyle böyle söyledi, "ve hayızlı kadınlar namaz yerine çıksınlar; ve kadınlar da hayır (meclislerine ve müminlerin duasında hazır bulunsunlar; yalnız hayızlı kadınlar namaz yerinden biraz uzak dursunlar" buyurdu.
Hafsa dedi ki: Ben Ümmü Atıyye'ye: 'Hayızlılar da mı?' dedim. Ümmü Atıyye: 'Evet, bu hayızlı kadınlar Arafat'ta ve falan falan yerlerde hazır bulunmuyorlar mı?' diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, îdeyn 20, 1/382
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ümmü Hüzeyl Hafsa bt. Sirin (Hafsa bt. Sirin)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
5. Ebu Ma'mer Abdullah b. Ömer et-Temimî (Abdullah b. Amr b. Meysera)
Konular:
CAMİ, MESCİT
Eğitim, Kadınların vaaz dinlemesi
Kadın, bayram namazına katılması
Kadın, cemaate gelmesi
Kadın, mescitte namaz kılması
Kadın, sosyal hayatta