Öneri Formu
Hadis Id, No:
42889, HM000882
Hadis:
حَدَّثَنَا أَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ حَنَشٍ عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ
بَعَثَنِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَى الْيَمَنِ قَالَ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَبْعَثُنِي إِلَى قَوْمٍ أَسَنَّ مِنِّي وَأَنَا حَدِيثٌ لَا أُبْصِرُ الْقَضَاءَ قَالَ فَوَضَعَ يَدَهُ عَلَى صَدْرِي وَقَالَ اللَّهُمَّ ثَبِّتْ لِسَانَهُ وَاهْدِ قَلْبَهُ يَا عَلِيُّ إِذَا جَلَسَ إِلَيْكَ الْخَصْمَانِ فَلَا تَقْضِ بَيْنَهُمَا حَتَّى تَسْمَعَ مِنْ الْآخَرِ كَمَا سَمِعْتَ مِنْ الْأَوَّلِ فَإِنَّكَ إِذَا فَعَلْتَ ذَلِكَ تَبَيَّنَ لَكَ الْقَضَاءُ
قَالَ فَمَا اخْتَلَفَ عَلَيَّ قَضَاءٌ بَعْدُ أَوْ مَا أَشْكَلَ عَلَيَّ قَضَاءٌ بَعْدُ
Tercemesi:
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
اللَّهُمَّ ثَبِّتْ لِسَانَهُ وَهْدِ قَلْبَهُ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 882, 1/324
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebü'Mu'temir Haneş b. Mu'temir el-Kinânî (Haneş b. Mu'temir)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
5. Şâzân Esved b. Âmir eş-Şâmî (Esved b. Âmir)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Yargı, davalaşma
Yargı, Hakimlik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18262, D002964
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ ثَوْرٍ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَوْسٍ بِهَذِهِ الْقِصَّةِ قَالَ
"وَهُمَا - يَعْنِى عَلِيًّا وَالْعَبَّاسَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُمَا - يَخْتَصِمَانِ فِيمَا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِنْ أَمْوَالِ بَنِى النَّضِيرِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَرَادَ أَنْ لاَ يُوقِعَ عَلَيْهِ اسْم قَسْمٍ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Muhammed b. Sevr, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Malik b. Evs, (bir önceki hadiste geçen) kıssayı nakletmiş ve Ali ve Abbas'ın (r.anhuma) Allah'ın Hz. Peygamber'e (sav) tahsis ettiği Nadîroğulları mallarından alınan fey hakkında davalaştığını nakletmişlerdir."
[Ebu Davud şöyle demiştir: Hz. Ömer Allah'ın Hz. Peygamber'e (sav) tahsis kıldığı fey için onlara dağıtılacak anlamında kısmet isminin verilmemesini istemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /690
Senetler:
1. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Sevr es-San'ai (Muhammed b. Sevr)
5. Muhammed b. Ubeyd el-Guberî (Muhammed b. Ubeyd b. Hisab)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hz. Peygamber, mirası
Yargı, davalaşma
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا عَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ أَبِى يَحْيَى عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ: أَنَّ رَجُلَيْنِ اخْتَصَمَا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الطَّالِبَ الْبَيِّنَةَ ، فَلَمْ تَكُنْ لَهُ بَيِّنَةٌ فَاسْتَحْلَفَ الْمَطْلُوبَ فَحَلَفَ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"بَلَى قَدْ فَعَلْتَ ، وَلَكِنْ قَدْ غُفِرَ لَكَ بِإِخْلاَصِ قَوْلِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ : يُرَادُ مِنْ هَذَا الْحَدِيثِ أَنَّهُ لَمْ يَأْمُرْهُ بِالْكَفَّارَةِ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21122, D003275
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا عَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ أَبِى يَحْيَى عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ: أَنَّ رَجُلَيْنِ اخْتَصَمَا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الطَّالِبَ الْبَيِّنَةَ ، فَلَمْ تَكُنْ لَهُ بَيِّنَةٌ فَاسْتَحْلَفَ الْمَطْلُوبَ فَحَلَفَ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"بَلَى قَدْ فَعَلْتَ ، وَلَكِنْ قَدْ غُفِرَ لَكَ بِإِخْلاَصِ قَوْلِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ : يُرَادُ مِنْ هَذَا الْحَدِيثِ أَنَّهُ لَمْ يَأْمُرْهُ بِالْكَفَّارَةِ.]
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Ata b. Saib, ona Ebu Yahya, ona da İbn Abbas şöyle haber vermiştir. İki adam davalarını Hz. Peygamber'e (sav) getirdiler, Hz. Peygamber de (sav) (davacıdan) delil istedi. Ancak onun delili yoktu. Davalıdan da yemin talep etti. Davalı da kendisinden başka ilah olmayan Allah adına yemin ederim, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber de (sav) şöyle buyurdu:
"Hayır bilakis sen (bu suçu) işledin. Fakat Allah'tan başka ilah yoktur sözünün ihlası sebebiyle bağışlandın," buyurdu.
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadiste Hz. Peygamber'in onu kefaretle sorumlu tutmadığı anlaşılır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eymân ve'n-Nuzûr 16, /764
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Yahya Ziyad el-A'rec (Ziyad)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Yalan, yalancılık
Yargı, davalaşma
Yargı, Davalıdan yemin veya şahit istenmesi
Yargı, keffaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22870, D003620
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ حَدَّثَنَا عَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ أَبِى يَحْيَى عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ - يَعْنِى لِرَجُلٍ حَلَّفَهُ -
"احْلِفْ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ مَا لَهُ عِنْدَكَ شَىْءٌ." يَعْنِى لِلْمُدَّعِى .
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَبُو يَحْيَى اسْمُهُ زِيَادٌ كُوفِىٌّ ثِقَةٌ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Ebu Ahvas (Sellâm b. Süleym), ona Ata b. Saib, ona Ebu Yahya (Ziyad el-A'rec), ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) yemin ettirdiği bir adama "onun sende bir hakkı bulunmadığına dair kendisinden başka ilah olmayan Allah'a yemin et" dedi. Yani davacının (kendisinde bir hakkı olmadığına).
[Ebû Davud şöyle demiştir: Ebu Yahya'nın ismi Ziyad'dır ve Kûfeli güvenilir bir adamdır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 24, /836
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Yahya Ziyad el-A'rec (Ziyad)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Yargı, davalaşma
Yargı, Davalıdan yemin veya şahit istenmesi
Yargı, keffaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23600, İM002284
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ النَّجْرَانِىِّ قَالَ قُلْتُ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أُسْلِمُ فِى نَخْلٍ قَبْلَ أَنْ يُطْلِعَ قَالَ لاَ . قُلْتُ لِمَ قَالَ إِنَّ رَجُلاً أَسْلَمَ فِى حَدِيقَةِ نَخْلٍ فِى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَبْلَ أَنْ يُطْلِعَ النَّخْلُ فَلَمْ يُطْلِعِ النَّخْلُ شَيْئًا ذَلِكَ الْعَامَ فَقَالَ الْمُشْتَرِى هُوَ لِى حَتَّى يُطْلِعَ . وَقَالَ الْبَائِعُ إِنَّمَا بِعْتُكَ النَّخْلَ هَذِهِ السَّنَةَ . فَاخْتَصَمَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لِلْبَائِعِ « أَخَذَ مِنْ نَخْلِكَ شَيْئًا » . قَالَ لاَ . قَالَ « فَبِمَ تَسْتَحِلُّ مَالَهُ ارْدُدْ عَلَيْهِ مَا أَخَذْتَ مِنْهُ وَلاَ تُسْلِمُوا فِى نَخْلٍ حَتَّى يَبْدُوَ صَلاَحُهُ » .
Tercemesi:
Bize Hennad b. es-Serrî, ona Ebu'l-Ahvas, ona Ebu İshak, ona da Necrânlıdan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Ben Abdullah b. Ömer'e; Muayyen bir hurmalığın ağaçların hurma çiçeklerini çıkarmadan önce onun hurmalarını selem usulü ile satın alırım? (Bu caiz mi?) dedim. Abdullah b. Ömer: Hayır, (Böyle yapma,) dedi. Ben: Niçin? diye sordum. Kendisi: Rasulullah (sav) hayatta iken bir adam, henüz hurma çiçeklerini çıkarmamış olan hurma ağaçlarını bahçesinin vereceği hurmalar) da selem yaptı. (Yâni peşin bedel ödeyerek alınacak hurma mahsulünü satın aldı). Sonra o hurmalık o yıl hiç mahsul çıkarmadı. Bunun üzerine müşteri: Bu hurmalık meyve verinceye kadar bana aittir, dedi. Satıcı da: Ben sana bunun yalnız bu yılki meyvelerini sattım, dedi. Sonra müşteri ile satıcı ihtilâflarını Rasulullah'a (sav) arz ettiler. Bunun Üzerine Resûl-i Ekrem (sav), satıcıya:
"Müşteri senin hurmalığından bir şey (mahsul) aldı (mı)?" buyurdu. Satıcı: Hayır, dedi. Resûl-i Ekrem (sav):
"O halde sen müşterinin malını ne hakla kendine helâl addedersin? Kendisinden aldığını iade et ve (Ey mü’minler) yenilmeye elverişliliği belirinceye kadar hurma ağaçları (ın meyvasın) da selem muamelesini yapmayınız," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ticârât 61, /364
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Necranî (Necranî)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Ticaret, meyveyi olgunlaşmadan satmak
Ticaret, selem/selef akdi
Yargı, davalaşma
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ أَنَّ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ خَاصَمَ الزُّبَيْرَ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى شِرَاجِ الْحَرَّةِ الَّتِى يَسْقُونَ بِهَا النَّخْلَ فَقَالَ الأَنْصَارِىُّ سَرِّحِ الْمَاءَ يَمُرَّ . فَأَبَى عَلَيْهِ فَاخْتَصَمَا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اسْقِ يَا زُبَيْرُ ثُمَّ أَرْسِلِ الْمَاءَ إِلَى جَارِكَ » . فَغَضِبَ الأَنْصَارِىُّ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ آنْ كَانَ ابْنَ عَمَّتِكَ فَتَلَوَّنَ وَجْهُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ « يَا زُبَيْرُ اسْقِ ثُمَّ احْبِسِ الْمَاءَ حَتَّى يَرْجِعَ إِلَى الْجُدُرِ » . قَالَ فَقَالَ الزُّبَيْرُ وَاللَّهِ إِنِّى لأَحْسِبُ هَذِهِ الآيَةَ نَزَلَتْ فِى ذَلِكَ ( فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لاَ يَجِدُوا فِى أَنْفُسِهِمْ حَرَجًا مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيمًا ) .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25692, İM002480
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ أَنَّ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ خَاصَمَ الزُّبَيْرَ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى شِرَاجِ الْحَرَّةِ الَّتِى يَسْقُونَ بِهَا النَّخْلَ فَقَالَ الأَنْصَارِىُّ سَرِّحِ الْمَاءَ يَمُرَّ . فَأَبَى عَلَيْهِ فَاخْتَصَمَا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اسْقِ يَا زُبَيْرُ ثُمَّ أَرْسِلِ الْمَاءَ إِلَى جَارِكَ » . فَغَضِبَ الأَنْصَارِىُّ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ آنْ كَانَ ابْنَ عَمَّتِكَ فَتَلَوَّنَ وَجْهُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ « يَا زُبَيْرُ اسْقِ ثُمَّ احْبِسِ الْمَاءَ حَتَّى يَرْجِعَ إِلَى الْجُدُرِ » . قَالَ فَقَالَ الزُّبَيْرُ وَاللَّهِ إِنِّى لأَحْسِبُ هَذِهِ الآيَةَ نَزَلَتْ فِى ذَلِكَ ( فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لاَ يَجِدُوا فِى أَنْفُسِهِمْ حَرَجًا مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيمًا ) .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Rumh, ona el-Leys b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona da Abdullah b. Zübeyr şöyle demiştir: Ensârdan bir adam Harre mevkindeki hurmalıkları suladıkları su yollarından ve su nöbetinden dolayı Rasulullah (sav) katında Zübeyr'i (b. el-Avvam) şikâyet etti. (Bu arklardan geçen su önce Zübeyr’in hurmalıklarına uğruyordu. Sonra şikâyetçinin tarlasına varıyordu. Bir defa Zübeyr hurmalığım sulamak üzere suyu tuttuğu sıralarda) Ensârî (Zübeyr'e): Suyu serbest bırak ki (bize) geçsin, demişti. Fakat Zübeyr kendi hurmalığını sulamadan suyu bırakmak ve nöbetini ona vermekten imtina etmişti. Sonra taraflar Rasulullah'ın (sav) huzurunda muhakeme oldular. Rasulullah (sav) (Zübeyr'e):
"Yâ Zübeyr! (Hurmalığını) sula, sonra suyu komşuna salıver" buyurdu. Bunun üzerine Ensârî hiddetlendi ve: Yâ Rasulullah! Zübeyr halan oğlu olduğu için mi? dedi. (Onu tarafgirlikle itham etmek istedi. Bu sözünden üzülen) Rasulullah'ın (sav) mübarek yüzünün rengi değişti. (Çünkü müşteki O'nu tarafgirlikle itham etmek suretiyle saygısızlıkta bulunmuştu.) Sonra Resûl-i Ekrem (sav):
"Yâ Zübeyr! (Hurmalığını) sula, sonra suyu hurma ağaçlarının köklerine -veya duvara- erişinceye kadar hapset (Su hakkını tam kullan)" buyurdu. Râvî demiştir ki: (Bu olayı anlatan) Zübeyr; Vallahi öyle sanıyorum ki şu âyet bu olay hakkında indi, dedi.
"Hayır (Resulüm)! Rabbine and olsun ki onlar (yâni mü'miniz diyenler) aralarında çıkan anlaşmazlıkta seni hakem yapıp sonra verdiğin hükümden nefislerinde hiçbir güçlük duymayarak tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar. (Nisa: 65)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Rahûn 20, /397
Senetler:
1. Ebu Bekir Abdullah b. Zübeyr el-Esedî (Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Rumh et-Tücibî (Muhammed b. Rumh b. Muhacir b. Muharrar)
Konular:
Hz. Peygamber, adaleti
Hz. Peygamber, ictihat ve akıl yürütmesi
Hz. Peygamber, kızması
Kamu hukuku
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Yargı, davalaşma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31501, B003195
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَنَا ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ كَانَتْ بَيْنَهُ وَبَيْنَ أُنَاسٍ خُصُومَةٌ فِى أَرْضٍ ، فَدَخَلَ عَلَى عَائِشَةَ فَذَكَرَ لَهَا ذَلِكَ ، فَقَالَتْ يَا أَبَا سَلَمَةَ اجْتَنِبِ الأَرْضَ ، فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ ظَلَمَ قِيدَ شِبْرٍ طُوِّقَهُ مِنْ سَبْعِ أَرَضِينَ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah (el-Medînî), ona (İsmail) b. Uleyye, ona Ali b. Mübarek, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Muhammed b. İbrahim b. Hâris, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman kendisiyle başka insanlar arasında arazi konusunda bir husumet vardı. Ebu Seleme Hz. Aişe'nin yanına giderek ona bu durumu aktardı. Hz. Aişe Ey Ebu Seleme o araziden uzak dur. Ben Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini duydum. "Kim bir karış kadar bir araziyi haksız bir şekilde alırsa arazinin yedi katıyla başına geçirilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Bedü'l-Halk 2, 1/837
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ali b. Mübarek el-Hünâî (Ali b. Mübarek)
6. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
7. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Hak, haksızlık yapmak
Yargı, davalaşma
حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أَخَذَ شَيْئًا مِنَ الأَرْضِ بِغَيْرِ حَقِّهِ خُسِفَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِلَى سَبْعِ أَرَضِينَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31502, B003196
Hadis:
حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أَخَذَ شَيْئًا مِنَ الأَرْضِ بِغَيْرِ حَقِّهِ خُسِفَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِلَى سَبْعِ أَرَضِينَ » .
Tercemesi:
Bize Bişr b. Muhammed, ona Abdullah (b. Mübarek), ona Musa b. Ukbe, ona Salim (b. Abdullah), ona da Abdullah b. Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: Kim haksızca bir araziden bir şey alırsa kıyamet günü yerin yedi kat altına batırılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Bedü'l-Halk 2, 1/837
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Bişr b. Muhammed es-Sahtiyani (Bişr b. Muhammed)
Konular:
Hak, haksızlık yapmak
Yargı, davalaşma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42547, HM003188
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ حَدَّثَنَا نَافِعُ بْنُ عُمَرَ عَنِ ابْنِ أَبِي مُلَيْكَةَ قَالَ كَتَبَ إِلَيَّ ابْنُ عَبَّاسٍ
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَوْ أَنَّ النَّاسَ أُعْطُوا بِدَعْوَاهُمْ ادَّعَى نَاسٌ مِنْ النَّاسِ دِمَاءَ نَاسٍ وَأَمْوَالَهُمْ وَلَكِنَّ الْيَمِينَ عَلَى الْمُدَّعَى عَلَيْهِ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 3188, 1/861
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
3. Ebu Ma'şer Nafi' b. Ömer el-Cümehî (Nafi' b. Ömer b. Abdullah b. Cemil b. Amir b. Hüzeym)
4. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
Konular:
Yargı, davacı için şahit,
Yargı, davalaşma
Yargı, davalı için yemin,
Yargı, Davalıdan yemin veya şahit istenmesi
Yargı, Davayı ispat, iki şahid, beyyine, yemin vs.
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا ابن جريج قال : أخبرني عثمان بن أبي سليمان أن نافع بن جبير أخبره أن ابن عباس أخبره قال : إتي لصاحب المرأة التي أتي بها عمر ، وضعت لستة أشهر ، فأنكر الناس ذلك ، فقلت لعمر : لم تظلم ؟ فقال : كيف ؟ قال : قلت له : إقرأ (وحمله وفصاله ثلاثون شهرا) ، وقال : (والوالدات يرضعن أولادهن حولين كاملين) كم الحول ؟ قال : سنة ، قال : قلت : كم السنة ؟ قال : اثني عشر شهرا ، قال : قلت : فأربعة وعشرون شهرا حولان كاملان ، ويؤخر من الحمل ما شاء الله ويقدم ، فاستراح عمر إلى قولي.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
82403, MA013449
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا ابن جريج قال : أخبرني عثمان بن أبي سليمان أن نافع بن جبير أخبره أن ابن عباس أخبره قال : إتي لصاحب المرأة التي أتي بها عمر ، وضعت لستة أشهر ، فأنكر الناس ذلك ، فقلت لعمر : لم تظلم ؟ فقال : كيف ؟ قال : قلت له : إقرأ (وحمله وفصاله ثلاثون شهرا) ، وقال : (والوالدات يرضعن أولادهن حولين كاملين) كم الحول ؟ قال : سنة ، قال : قلت : كم السنة ؟ قال : اثني عشر شهرا ، قال : قلت : فأربعة وعشرون شهرا حولان كاملان ، ويؤخر من الحمل ما شاء الله ويقدم ، فاستراح عمر إلى قولي.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 13449, 7/352
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
Konular:
Kur'an, Ayet Yorumu
Recm, hamile kadının recmedilmesi
Yargı, davalaşma