Giriş

Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona da Ebu Osman, Ebu Musa el-Eş'arî'nin şöyle dediğini nakletmiştir: "Bir yolculuk esnasında Hz. Peygamber (sav) ile beraberdik. Her bir tepeye çıktığımızda (yüksek sesle) tekbir getiriyorduk. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kendinize acıyın! Siz sağır olan ve burada bulunmayan birisine seslenmiyorsunuz. (Bilakis) Her şeyi işiten, gören ve size çok yakın olan Allah'a dua ediyorsunuz." Ebu Musa dedi ki: Sonra Hz. Peygamber (sav), bana doğru geldi. O sırada ben içimden "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh (Her türlü güç ve kuvvet sadece Allah'ın elindedir) Peygamber (sav)bana: — "Ey Abdullah b. Kays! Lâ havle velâ kuvvete illâ billah sözünü söy­le, çünkü o, cennet hazinelerinden bir hazinedir" buyurdu. Yahut: — "Ben sana cennet hazinesini göstereyim mi?" buyurdu.


    Öneri Formu
29668 B007386 Buhari, Tevhid, 9

Bize Müsedded, ona Yahya b. Saîd, ona Süfyan, ona Mansur ve Süleyman, onlara İbrahim, ona Abîde, ona da Abdullah şöyle rivayet etmiştir: "Bir Yahudi Nebi’ye (sav) gelerek “Ey Muhammed, şüphesiz Allah gökleri bir parmak, yerleri de bir diğer parmak üzerinde, dağları bir parmak, ağaçları bir parmak üzerinde, diğer mahlûkatı da bir parmak üzerinde tutar. Sonra da 'gerçek hükümdar ve melik benim' buyurur” dedi. Rasulullah (sav) küçük azı dişleri görününceye kadar güldü, sonra da “Allah’ı şanına yakışacak bir şekilde takdir edemediler” (Zümer, 75) ayetini okudu." [Yahya b. Saîd der ki: bu hadisi ayrıca Fudayl b. İyaz, Mansur'dan, o İbrahim'den, ona Abîde'den, o da Abdullah'tan rivayet etmiş ve rivayetinde şu fazlalığı da zikretmiştir: "Rasulullah (sav) onun söylediklerine şaşırarak ve onu tasdik ederek güldü."]


    Öneri Formu
29709 B007414 Buhari, Tevhid, 19

Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "Allah (cc), kıyamet günü yeryüzünü kavrar, gökleri de sağ eline alır, sonra “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede yeryüzünün hükümdarları!” buyurur." [Bu hadisi, Şuayb, Zübeydî, İbn Müsafir ve İshak b. Yahya, onlara Zührî, ona da Ebu Seleme benzer lafızlarla nakletmiştir.]


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İshak b. Yahya arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
281860 B007382-2 Buhari, Tevhid, 6

Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "Allah (cc), kıyamet günü yeryüzünü kavrar, gökleri de sağ eline alır, sonra “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede yeryüzünün hükümdarları!” buyurur." [Bu hadisi, Şuayb, Zübeydî, İbn Müsafir ve İshak b. Yahya, onlara Zührî, ona da Ebu Seleme benzer lafızlarla nakletmiştir.]


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdurrahman b. Halid arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
281861 B007382-3 Buhari, Tevhid, 6

Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "Allah (cc), kıyamet günü yeryüzünü kavrar, gökleri de sağ eline alır, sonra “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede yeryüzünün hükümdarları!” buyurur." [Bu hadisi, Şuayb, Zübeydî, İbn Müsafir ve İshak b. Yahya, onlara Zührî, ona da Ebu Seleme benzer lafızlarla nakletmiştir.]


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şuayb b. Ebu Hamza arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
281863 B007382-5 Buhari, Tevhid, 6

Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "Allah (cc), kıyamet günü yeryüzünü kavrar, gökleri de sağ eline alır, sonra “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede yeryüzünün hükümdarları!” buyurur." [Bu hadisi, Şuayb, Zübeydî, İbn Müsafir ve İshak b. Yahya, onlara Zührî, ona da Ebu Seleme benzer lafızlarla nakletmiştir.]


    Öneri Formu
29652 B007382 Buhari, Tevhid, 6