حَدَّثَنَا هِشَامٌ أَبُو مَرْوَانَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى - الْمَعْنَى - قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ قَالَ سَمِعْتُ يَحْيَى بْنَ أَبِى كَثِيرٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَسْعَدَ بْنِ زُرَارَةَ عَنْ قَيْسِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ زَارَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى مَنْزِلِنَا فَقَالَ
"السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ." فَرَدَّ سَعْدٌ رَدًّا خَفِيًّا. قَالَ قَيْسٌ فَقُلْتُ أَلاَ تَأْذَنُ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَ ذَرْهُ يُكْثِرْ عَلَيْنَا مِنَ السَّلاَمِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ." فَرَدَّ سَعْدٌ رَدًّا خَفِيًّا ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ." ثُمَّ رَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَاتَّبَعَهُ سَعْدٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى كُنْتُ أَسْمَعُ تَسْلِيمَكَ وَأَرُدُّ عَلَيْكَ رَدًّا خَفِيًّا لِتُكْثِرَ عَلَيْنَا مِنَ السَّلاَمِ. قَالَ فَانْصَرَفَ مَعَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَ لَهُ سَعْدٌ بِغِسْلٍ فَاغْتَسَلَ ثُمَّ نَاوَلَهُ مِلْحَفَةً مَصْبُوغَةً بِزَعْفَرَانٍ أَوْ وَرْسٍ فَاشْتَمَلَ بِهَا ثُمَّ رَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ وَهُوَ يَقُولُ
"اللَّهُمَّ اجْعَلْ صَلَوَاتِكَ وَرَحْمَتَكَ عَلَى آلِ سَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ." قَالَ ثُمَّ أَصَابَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنَ الطَّعَامِ فَلَمَّا أَرَادَ الاِنْصِرَافَ قَرَّبَ لَهُ سَعْدٌ حِمَارًا قَدْ وَطَّأَ عَلَيْهِ بِقَطِيفَةٍ فَرَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ سَعْدٌ يَا قَيْسُ اصْحَبْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قَالَ قَيْسٌ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"ارْكَبْ." فَأَبَيْتُ ثُمَّ قَالَ
"إِمَّا أَنْ تَرْكَبَ وَإِمَّا أَنْ تَنْصَرِفَ." قَالَ فَانْصَرَفْتُ.
[ قَالَ هِشَامٌ أَبُو مَرْوَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَسْعَدَ بْنِ زُرَارَةَ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ وَابْنُ سَمَاعَةَ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ مُرْسَلاً وَلَمْ يَذْكُرَا قَيْسَ بْنَ سَعْدٍ.]
Bize Hişam Ebu Mervan ve Muhammed b. el-Müsenna mana itibari ile rivayet etti. Ona, Muhammed b. el-Müsenna, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzai, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Es'ad b. Zürare, Kays b. Sa'd'ın şöyle dediğini rivayet etti: (Bir gün) Rasulullah (sav) bizi ziyaret için evimize gelmişti.
"Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, bu selamı sesini yükseltmeden yani alçak bir sesle aldı. Bunun üzerine ben, Rasulullah'a (sav) (evimize girmesi için) izin vermiyor musun? dedim. Babam, bırak, bize daha çok selam versin dedi. Hemen arkasından Rasul-i Ekrem (ikinci defa); "es-Selamü aleyküm ve Rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, (bu selamı da yine) alçak sesle aldı. Sonra Allah'ın Rasulü (sav) (üçüncü defa), "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. Sonra da dönüp gitti ve (babam) Sa'd de arkasından yetişip Ey Allah'ın Rasulü! Ben senin selamını işitiyordum, bize daha çok selam vermen için onu hafif bir sesle alıyordum dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, onunla dönüp geldi. (Babam) Sa'd da (yıkanması için) su ve sabun (getirilmesini) emretti. (Bunlar derhal getirildi ve Hz. Peygamber bunlarla) yıkandı. Sonra (babam) kendisine zâferanla veya alçehre ile boyanmış bir peştemal getirdi. (Hz, Peygamber de) ona sarındı. Sonra ellerini kaldırıp "Allahümmec’al salavâtike ve rahmeteke alâ âl-i Sa'd b. Ubade! (Allahım! Rahmet ve mağfiretini Sa'd b. Ubade ailesinin üzerine kıl" diye dua etti. Sonra biraz yemek yedi. (Oradan) ayrılmak isteyince (babam) Sa'd kendisine üzeri kadife (palan) ile donatılmış bir merkep yaklaştırdı. Rasulullah da (sav) ona bindi, (babam) Sa'd (bana), Ey Kays! (evine kadar) Hz. Peygamber'e eşlik et dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem bana; "sen de bin!" buyurdu. Ben de (onu rahatsız etmemek için) kabul etmedim. Rasul-i Ekrem; "ya binersin ya da (evine) dönersin, (benimle yaya olarak gelip de yorulma)" dedi. Bunun üzerine (evime) dönüp gittim.
[Hişam Ebu Mervan (bu hadisi) an Muhammed b. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürare şeklinde muan'an olarak rivayet etti.]
[Ebû Davud dedi ki: Ömer b. Abdulvahid ile İbn Sema'a da bu hadisi Evzaî'den Kays b. Sa'd'ın ismini söylemeden mürsel olarak rivayet ettiler.]
Açıklama: Hadis metninde geçen "الورس" (el-vers) kelimesi, Kamus tercümesinde Asım Efendi tarafından Yemen zaferanı ve alçehre diye tercüme edildiğinden "alçehre" çevirisini almış bulunmaktayız. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, II, 304.
Aynı metinde geçen "الغسل" (el-ğısl) kelimesi, yıkanılacak su ve çöğen otu gibi Arapların sabun olarak kullandıkları maddelere denilmektedir. Bu nedenle kelimeyi "su ve sabun" şeklinde tercüme ettik. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, III, 303.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34310, D005185
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامٌ أَبُو مَرْوَانَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى - الْمَعْنَى - قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ قَالَ سَمِعْتُ يَحْيَى بْنَ أَبِى كَثِيرٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَسْعَدَ بْنِ زُرَارَةَ عَنْ قَيْسِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ زَارَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى مَنْزِلِنَا فَقَالَ
"السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ." فَرَدَّ سَعْدٌ رَدًّا خَفِيًّا. قَالَ قَيْسٌ فَقُلْتُ أَلاَ تَأْذَنُ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَ ذَرْهُ يُكْثِرْ عَلَيْنَا مِنَ السَّلاَمِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ." فَرَدَّ سَعْدٌ رَدًّا خَفِيًّا ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ." ثُمَّ رَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَاتَّبَعَهُ سَعْدٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى كُنْتُ أَسْمَعُ تَسْلِيمَكَ وَأَرُدُّ عَلَيْكَ رَدًّا خَفِيًّا لِتُكْثِرَ عَلَيْنَا مِنَ السَّلاَمِ. قَالَ فَانْصَرَفَ مَعَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَ لَهُ سَعْدٌ بِغِسْلٍ فَاغْتَسَلَ ثُمَّ نَاوَلَهُ مِلْحَفَةً مَصْبُوغَةً بِزَعْفَرَانٍ أَوْ وَرْسٍ فَاشْتَمَلَ بِهَا ثُمَّ رَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ وَهُوَ يَقُولُ
"اللَّهُمَّ اجْعَلْ صَلَوَاتِكَ وَرَحْمَتَكَ عَلَى آلِ سَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ." قَالَ ثُمَّ أَصَابَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنَ الطَّعَامِ فَلَمَّا أَرَادَ الاِنْصِرَافَ قَرَّبَ لَهُ سَعْدٌ حِمَارًا قَدْ وَطَّأَ عَلَيْهِ بِقَطِيفَةٍ فَرَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ سَعْدٌ يَا قَيْسُ اصْحَبْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قَالَ قَيْسٌ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"ارْكَبْ." فَأَبَيْتُ ثُمَّ قَالَ
"إِمَّا أَنْ تَرْكَبَ وَإِمَّا أَنْ تَنْصَرِفَ." قَالَ فَانْصَرَفْتُ.
[ قَالَ هِشَامٌ أَبُو مَرْوَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَسْعَدَ بْنِ زُرَارَةَ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ وَابْنُ سَمَاعَةَ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ مُرْسَلاً وَلَمْ يَذْكُرَا قَيْسَ بْنَ سَعْدٍ.]
Tercemesi:
Bize Hişam Ebu Mervan ve Muhammed b. el-Müsenna mana itibari ile rivayet etti. Ona, Muhammed b. el-Müsenna, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzai, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Es'ad b. Zürare, Kays b. Sa'd'ın şöyle dediğini rivayet etti: (Bir gün) Rasulullah (sav) bizi ziyaret için evimize gelmişti.
"Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, bu selamı sesini yükseltmeden yani alçak bir sesle aldı. Bunun üzerine ben, Rasulullah'a (sav) (evimize girmesi için) izin vermiyor musun? dedim. Babam, bırak, bize daha çok selam versin dedi. Hemen arkasından Rasul-i Ekrem (ikinci defa); "es-Selamü aleyküm ve Rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, (bu selamı da yine) alçak sesle aldı. Sonra Allah'ın Rasulü (sav) (üçüncü defa), "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. Sonra da dönüp gitti ve (babam) Sa'd de arkasından yetişip Ey Allah'ın Rasulü! Ben senin selamını işitiyordum, bize daha çok selam vermen için onu hafif bir sesle alıyordum dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, onunla dönüp geldi. (Babam) Sa'd da (yıkanması için) su ve sabun (getirilmesini) emretti. (Bunlar derhal getirildi ve Hz. Peygamber bunlarla) yıkandı. Sonra (babam) kendisine zâferanla veya alçehre ile boyanmış bir peştemal getirdi. (Hz, Peygamber de) ona sarındı. Sonra ellerini kaldırıp "Allahümmec’al salavâtike ve rahmeteke alâ âl-i Sa'd b. Ubade! (Allahım! Rahmet ve mağfiretini Sa'd b. Ubade ailesinin üzerine kıl" diye dua etti. Sonra biraz yemek yedi. (Oradan) ayrılmak isteyince (babam) Sa'd kendisine üzeri kadife (palan) ile donatılmış bir merkep yaklaştırdı. Rasulullah da (sav) ona bindi, (babam) Sa'd (bana), Ey Kays! (evine kadar) Hz. Peygamber'e eşlik et dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem bana; "sen de bin!" buyurdu. Ben de (onu rahatsız etmemek için) kabul etmedim. Rasul-i Ekrem; "ya binersin ya da (evine) dönersin, (benimle yaya olarak gelip de yorulma)" dedi. Bunun üzerine (evime) dönüp gittim.
[Hişam Ebu Mervan (bu hadisi) an Muhammed b. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürare şeklinde muan'an olarak rivayet etti.]
[Ebû Davud dedi ki: Ömer b. Abdulvahid ile İbn Sema'a da bu hadisi Evzaî'den Kays b. Sa'd'ın ismini söylemeden mürsel olarak rivayet ettiler.]
Açıklama:
Hadis metninde geçen "الورس" (el-vers) kelimesi, Kamus tercümesinde Asım Efendi tarafından Yemen zaferanı ve alçehre diye tercüme edildiğinden "alçehre" çevirisini almış bulunmaktayız. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, II, 304.
Aynı metinde geçen "الغسل" (el-ğısl) kelimesi, yıkanılacak su ve çöğen otu gibi Arapların sabun olarak kullandıkları maddelere denilmektedir. Bu nedenle kelimeyi "su ve sabun" şeklinde tercüme ettik. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, III, 303.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Edeb 138, /1169
Senetler:
1. Kays b. Sa'd el-Ensarî (Kays b. Sa'd b. Ubade b. Düleym b. Harise)
2. Muhammed b. Abdurrahman el-Ensari (Muhammed b. Abdurrahman b. Sad b. Zürare)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Adab, insanlara rahatsızlık vermemek
Dua, ikram edene dua ile karşılık vermek
Hz. Peygamber, duaları
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
KTB, ADAB
KTB, DUA
KTB, SELAM
Müslüman, peygamber sevgisi
Selam, selamın işlevi
Temizlik, beden temizliği
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا الْجُرَيْرِىُّ عَنْ حَيَّانَ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ
"بَيْنَمَا أَنَا أَتَرَمَّى بِأَسْهُمٍ فِى حَيَاةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذْ كُسِفَتِ الشَّمْسُ فَنَبَذْتُهُنَّ وَقُلْتُ لأَنْظُرَنَّ مَا أُحْدِثَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى كُسُوفِ الشَّمْسِ الْيَوْمَ فَانْتَهَيْتُ إِلَيْهِ وَهُوَ رَافِعٌ يَدَيْهِ يُسَبِّحُ وَيُحَمِّدُ وَيُهَلِّلُ وَيَدْعُو حَتَّى حُسِرَ عَنِ الشَّمْسِ فَقَرَأَ بِسُورَتَيْنِ وَرَكَعَ رَكْعَتَيْنِ."
Bize Müsedded, ona Bişr b. Mufaddal, ona el-Cüreyrî, ona Hayyan b. Umeyr, ona da Abdurrahman b. Semure şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah'ın (sav) sağlığında ben ok atarken birdenbire güneş tutuldu. Ben de okları (yere) attım ve kendi kendime bugün güneş tutulmasında, Rasulullah'ın (sav) neler yapacağına bakacağım deyip onun yanına gittim. Rasulullah (sav) ellerini kaldırmış Allah'ı tenzih ve hamd ediyor, tehlîl (La ilahe illallah) getiriyor ve dua ediyordu. Bu, güneş açılıncaya kadar devam etti. Efendimiz iki uzun sure okuduğu iki rekât namaz kıldı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8754, D001195
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا الْجُرَيْرِىُّ عَنْ حَيَّانَ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ
"بَيْنَمَا أَنَا أَتَرَمَّى بِأَسْهُمٍ فِى حَيَاةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذْ كُسِفَتِ الشَّمْسُ فَنَبَذْتُهُنَّ وَقُلْتُ لأَنْظُرَنَّ مَا أُحْدِثَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى كُسُوفِ الشَّمْسِ الْيَوْمَ فَانْتَهَيْتُ إِلَيْهِ وَهُوَ رَافِعٌ يَدَيْهِ يُسَبِّحُ وَيُحَمِّدُ وَيُهَلِّلُ وَيَدْعُو حَتَّى حُسِرَ عَنِ الشَّمْسِ فَقَرَأَ بِسُورَتَيْنِ وَرَكَعَ رَكْعَتَيْنِ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Bişr b. Mufaddal, ona el-Cüreyrî, ona Hayyan b. Umeyr, ona da Abdurrahman b. Semure şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah'ın (sav) sağlığında ben ok atarken birdenbire güneş tutuldu. Ben de okları (yere) attım ve kendi kendime bugün güneş tutulmasında, Rasulullah'ın (sav) neler yapacağına bakacağım deyip onun yanına gittim. Rasulullah (sav) ellerini kaldırmış Allah'ı tenzih ve hamd ediyor, tehlîl (La ilahe illallah) getiriyor ve dua ediyordu. Bu, güneş açılıncaya kadar devam etti. Efendimiz iki uzun sure okuduğu iki rekât namaz kıldı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salâtu'l-Istiskâ 268, /277
Senetler:
1. Abdurrahman b. Semure el-Kuraşi (Abdurrahman b. Semure b. Habib b. Abduşems)
2. Ebu A'lâ Hayyan b. Umeyr el-Kaysî (Hayyan b. Umeyr)
3. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
4. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
Namaz, Kusûf namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12864, T002352
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ وَاصِلٍ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنَا ثَابِتُ ابْنُ مُحَمَّدٍ الْعَابِدُ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنَا الْحَارِثُ بْنُ النُّعْمَانِ اللَّيْثِىُّ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ :« اللَّهُمَّ أَحْيِنِى مِسْكِينًا وَأَمِتْنِى مِسْكِينًا وَاحْشُرْنِى فِى زُمْرَةِ الْمَسَاكِينِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . فَقَالَتْ عَائِشَةُ لِمَ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ « إِنَّهُمْ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ قَبْلَ أَغْنِيَائِهِمْ بِأَرْبَعِينَ خَرِيفًا يَا عَائِشَةُ لاَ تَرُدِّى الْمِسْكِينَ وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ يَا عَائِشَةُ أَحِبِّى الْمَسَاكِينَ وَقَرِّبِيهِمْ فَإِنَّ اللَّهَ يُقَرِّبُكِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın beni yoksul olarak yaşat ve yoksul olarak canımı al ve kıyamet gününde de yoksullar arasında haşret. Âişe (r.anha) niçin Ey Allah’ın Rasûlü diye sordu Rasûlullah (s.a.v.)’de şöyle buyurdu: Çünkü onlar zenginlerinden kırk yıl önce Cennete gireceklerdir. Ey Âişe! Yoksulu yarım hurmayla da olsa boş çevirme bir şeyler ver. Ey Âişe! Yoksulları sev onlara yakın ol Allah’ta seni kıyamet günü Cennetine yakın eder.” Tirmizî: Bu hadis garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zühd 37, 4/577
Senetler:
()
Konular:
Cennet, ilk ve son girecek mü'min
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
حدثنا أبو داود قال : حدثنا شعبة ، عن عبيد بن الحسن ، قال : سمعت عبد الله بن أبي أوفى ، يقول : كان النبي صلى الله عليه وسلم يدعو بهذا الدعاء : « اللهم لك الحمد ملء السموات وملء الأرض وملء ما شئت من شيء بعد » قال شعبة : وسمعت مجزأة بن زاهر يقول : سمعت ابن أبي أوفى يذكر هذا الدعاء وزاد فيه : « اللهم طهرني بالثلج والبرد والماء البارد ، اللهم نقني من الذنوب والخطايا كما ينقى الثوب الأبيض من الدنس»
Öneri Formu
Hadis Id, No:
134844, TM000863
Hadis:
حدثنا أبو داود قال : حدثنا شعبة ، عن عبيد بن الحسن ، قال : سمعت عبد الله بن أبي أوفى ، يقول : كان النبي صلى الله عليه وسلم يدعو بهذا الدعاء : « اللهم لك الحمد ملء السموات وملء الأرض وملء ما شئت من شيء بعد » قال شعبة : وسمعت مجزأة بن زاهر يقول : سمعت ابن أبي أوفى يذكر هذا الدعاء وزاد فيه : « اللهم طهرني بالثلج والبرد والماء البارد ، اللهم نقني من الذنوب والخطايا كما ينقى الثوب الأبيض من الدنس»
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebu Davud et-Tayalisi, Müsned-i Tayalisi, Abdullah b. Ebu Evfa 863, 2/164
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
136873, BS000008
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو أَحْمَدَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ الْحَسَنِ الْعَدْلُ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَنَا أَبُو عَامِرٍ الْعَقَدِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مَجْزَأَةَ بْنِ زَاهِرٍ الأَسْلَمِىِّ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أَوْفَى قَالَ : كَانَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« اللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ ، اللَّهُمَّ طَهِّرْنِى بِالثَّلْجِ وَالْبَرَدِ وَالْمَاءِ الْبَارِدِ ، اللَّهُمَّ طَهِّرْنِى مِنَ الذُّنُوبِ وَنَقِّنِى مِنْهَا كَمَا يُنَقَّى الثَّوْبُ الأَبْيَضُ مِنَ الدَّنَسِ وَالْوَسَخِ ». رَوَاهُ أَبُو الْحُسَيْنِ : مُسْلِمُ بْنُ الْحَجَّاجِ فِى الصَّحِيحِ مِنْ أَوْجُهٍ عَنْ شُعْبَةَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahâret 8, 1/16
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Mecze'e b. Zâhir el-Eslemî (Mecze'e b. Zâhir b. Esved)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
5. Ebu İshak İbrahim b. Abdullah es-Sa'dî (İbrahim b. Abdullah b. Yezid)
6. Muhammed b. Yakub eş-Şeybânî (Muhammed b. Yakub b. Muhammed b. Yusuf)
7. Ebu Ahmed Abdullah b. Ahmed el-Mihrecani (Abdullah b. Ahmed b. el-Hasan)
7. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA