Giriş

Bize Ebu Kureyb ve Muhammed b. Sabbâh, onlara Âiz b. Habib, ona Salih b. Hassân el-Ensârî, ona Muhammed b. Ka'b el-Kurazî, ona da İbn Abbâs, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Dua ettiğinde avuçlarının içini havaya kaldırarak dua et, dışıyla değil. Duaya son verdiğin zaman da avuçlarının içini yüzüne sür."


    Öneri Formu
12969 İM001181 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 119

Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid; (T) Bize Muhammed b. Kudame b. Ayen, ona Cerir, ona Hasan b. Ubeydulah b. İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezid, ona Abdullah rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) akşama vardığında şöyle derdi: "Akşama vardık ve mülk Allah'ın olarak akşamladı. Hamd, kendisinden başka ilah olmayan, ortağı bulunmayan Allah'adır." Cerir'in hadisine ilavede bulunmuştur. Zübeyd ise şöyle derdi İbrahim b. Süveyd şöyle derdi: "Allah'ta başka ilah yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk ve hamd O'na aittir. O her şeye gücü yetendir. Rabbim! Bu gecedeki en güze şeyi, ondan sonraki en güzel şeyi senden isterim. Bu gecedeki ve ondan sonraki kötülükten sana sığınırım. Rabbim tembellikten ve kibrin veya küfrün kötülüğünden sana sığınırım. Allah'ın cehennemin ve kabir azabının şerrinden sana sığınırım." Sabaha çıkınca da şöyle desin. "Sabaha çıktık, mülk de Allah'ın olarak sabaha ulaştı." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bunu, Şube, ona Seleme b. Küheyl, ona İbrahim b. Süveyd'den rivayet etmiş ve "kibrin kötülüğünden" diyerek "küfrün kötülüğünden" kısmını söylememiştir.]


Açıklama: Günü sabah ve akşam olarak iki ana parçada değerlendiren Hz. Peygamber her ikisinin başlangıcında hayrı ve güzelliği istemek ve mülkün sahibine hakkını teslim etmek suretiyle kulluk bilincini güçlendirmeyi sağlamıştır. Aynı zamanda duadaki vurgularıyla, çirkin hasletlerden uzak durmayı da teşvik etmiştir.

    Öneri Formu
274374 D005071-2 Ebu Davud, Edeb, 100, 101

Bize Temim b. Muntasır, ona İshak b. Yusuf, ona Şerik, ona Ebu İshak, ona Ebu Ahves ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: Bizler, namazda oturduğumuzda ne diyeceğimi bilmiyorduk. Rasulullah (sav) de (bu durumu) biliyordu. (Ravi, önceki hadisin) benzerini (nahve) zikredip ona Şerik, ona Cami b. Şeddad, ona Ebu Vail ona da Abdullah'ın şöyle dediğini nakletti: Hz. Peygamber (sav), bizlere teşehhüdü öğrettiği gibi öğretmediği (bir takım) dualar öğretirdi. (Mesela), "Allah'ım! Kalplerimizi birbirimize ısındır. Aramızı düzelt. Bizleri kurtuluş yollarına sevk et. Bizleri karanlıklardan kurtarıp aydınlığa (ulaştır). Açık ve gizli olmak üzere kötülükleri bizden uzaklaştır. Kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, eşlerimizi, soyumuzu bizim için mübarek kıl. Bizleri bağışla. Şüphesiz sen, tövbeleri çokça bağışlayıp rahmet edensin. Bizleri nimetlerine şükredip onlara hamd edenlerden, onlardan razı olanlardan kıl. Bize nimetlerini tamamla" (duası, bu dualardandır).


    Öneri Formu
7808 D000969 Ebu Davud, Salat, 177, 178

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Şerîk, ona Ebu İshak, ona Bureyd b. Ebu Meryem, ona da Ebu’l-Havrâ, Hasan b. Ali’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Dedem Rasulullah (sav) bana vitir namazındaki kunutta şu kelimeleri (duayı) okumayı öğretti: Allah’ım! Afiyet verdiklerin arasında bana da afiyet ver. Kendine dost edindiğin kimseler arasına beni de kat. Kendilerine hidayet verdiklerin arasına beni de dahil et. Takdir ettiğin kötülüklerden beni koru. Bana verdiğin şeyleri benim için bereketlendir. Şüphesiz hüküm veren sensin, senin hükmüne karşı gelinmez. Senin dost edindiğin kimse asla zelil olmaz. Rabbimiz! Seni her türlü eksiklikten tenzih ederim. Sen pek mübarek ve pek yücesin."


    Öneri Formu
12966 İM001178 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 117

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Velîd, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu‘be, ona Ya‘lâ b. Atâ, ona Yezid b. Talk, ona da Abdurrahman el-Beylemânî, Amr b. Abese’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah’ın (sav) yanına geldim ve 'Ey Allah’ın Rasulü! Seninle beraber İslam’a kimler girmişti?' diye sorduğumda, 'Bir hür ve bir köle' buyurdu. 'Peki Allah’a diğerine göre daha yakın olunacak bir vakit var mıdır?' dediğimde ise 'Evet, gecenin tam ortasıdır' buyurdu."


    Öneri Formu
14087 İM001364 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 182

Bize Züheyr b. Harb, ona İs­mail b. Uleyye, ona Asım Ahvel, ona da Abdullah b. Sercis şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) sefere çıkarken; seferin meşak­katinden, dönüşte üzüntülü bir hal ile karşılaşmaktan, iyi halden kötüye dön­mekten, mazlumun bedduasından, aile ve mal konusunda kötü bir hal ile yüzleşmekten Allah'a sığınırdı."


    Öneri Formu
14487 M003276 Müslim, Hac, 426

Bize Hasan b. Ali, ona İbn Ebu Meryem, ona Musa b. Yakub ez-Zem'î, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şu iki dua geri çevrilmez ya da geri çevrildiği pek nadirdir: Ezan okunurken yapılan dua ile savaşçıların birbirine girip savaşın en hararetli anında edilen dua." [(Râvilerden) Musa bu hadisi şöyle de nakletmiştir: Bana Rızk b. Said b. Abdurrahman, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd, Hz. Peygamber'den (sav) naklen 'Yağmur yağarken yapılan dua da reddedilmez' buyurduğunu rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
15554 D002540 Ebu Davud, Cihad, 39

Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid; (T) Bize Muhammed b. Kudame b. Ayen, ona Cerir, ona Hasan b. Ubeydulah b. İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezid, ona Abdullah rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) akşama ulaştığında şöyle derdi: "Akşama vardık ve mülk Allah'ın olarak akşamladı. Hamd, kendisinden başka ilah olmayan, ortağı bulunmayan Allah'adır." Cerir'in hadisinde şu ilave vardır: Zübeyd ise İbrahim b. Süveyd'in şöyle dediğini söylerdi: "Allah'ta başka ilah yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk ve hamd O'na aittir. O her şeye gücü yetendir. Rabbim! Bu gecedeki en güze şeyi, ondan sonraki en güzel şeyi senden isterim. Bu gecedeki ve ondan sonraki kötülükten sana sığınırım. Rabbim tembellikten ve kibrin veya küfrün kötülüğünden sana sığınırım. Allah'ın cehennemin ve kabir azabının şerrinden sana sığınırım." Sabahladığında ise aynı şekilde "Sabaha çıktık, mülk de Allah'ın olarak sabaha ulaştı." derdi. [Ebu Davud der ki: Bunu, Şube, ona Seleme b. Küheyl, ona İbrahim b. Süveyd'den rivayet etmiş ve rivayetinde "kibrin kötülüğünden" ifadesine yer vermiş ama "küfrün kötülüğünden" kısmını söylememiştir.]


    Öneri Formu
34151 D005071 Ebu Davud, Edeb, 100, 101

Bize Temim b. Muntasır, ona İshak b. Yusuf, ona Şerik, ona Ebu İshak, ona Ebu Ahves ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: Bizler, namazda oturduğumuzda ne diyeceğimi bilmiyorduk. Rasulullah (sav) de (bu durumu) biliyordu. (Ravi, önceki hadisin) benzerini (nahve) zikredip ona Şerik, ona Cami b. Şeddad, ona Ebu Vail ona da Abdullah'ın şöyle dediğini nakletti: Hz. Peygamber (sav), bizlere teşehhüdü öğrettiği gibi öğretmediği (bir takım) dualar öğretirdi. (Mesela), "Allah'ım! Kalplerimizi birbirimize ısındır. Aramızı düzelt. Bizleri kurtuluş yollarına sevk et. Bizleri karanlıklardan kurtarıp aydınlığa (ulaştır). Açık ve gizli olmak üzere kötülükleri bizden uzaklaştır. Kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, eşlerimizi, soyumuzu bizim için mübarek kıl. Bizleri bağışla. Şüphesiz sen, tövbeleri çokça bağışlayıp rahmet edensin. Bizleri nimetlerine şükredip onlara hamd edenlerden, onlardan razı olanlardan kıl. Bize nimetlerini tamamla" (duası, bu dualardandır).


    Öneri Formu
271927 D000969-2 Ebu Davud, Salat, 177, 178


    Öneri Formu
275934 D001425-2 Ebu Davud, Tefriu' ebvabi'l-vitr, 5