653 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Ubeyd Muhammed b. Ubeyd b. Meymûn el-Medînî, ona Muhammed b. Seleme el-Harrânî, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim b. Hâris et-Teymî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cenaze namazını kıldığınız vakit, mevtaya samimiyetle dua edin."
Bize Süveyd b. Said, ona Ali b. Müshir, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir cenaze namazını kıldırdığı vakit şöyle dua ederdi: 'Allah’ım! Yaşayanlarımıza da ölmüşlerimize de, burada hazır olanımıza da olmayanımıza da, küçüğümüze de büyüğümüze de, erkeğimize de kadınımıza da mağfiret et. Allah’ım! Bizden hayatta olanlarımızı İslam üzere yaşat. Ölenlerimizin canını da iman üzere al. Allah’ım! Bu cenazeye vereceğin mükafattan bizi de mahrum bırakma. Ondan sonra da bizi saptırma."
Bize Muhammed b. Amr, ona Ali b. Mukaddem, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu'be, ona Abdullah b. Bişr el-Has'amî, ona Ebu Zür'a (b. Amr), ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav) yolculuğa çıktığında bineğine binip parmağını kaldırıp [Şu'be parmağını kaldırdı] şöyle derdi: "Allah'ım! Yolculukta sahibimiz, geride kalanları emanet edecek vekilimiz Sensin. Allah'ım! Yolculuğun meşakkatinden ve kötü sonuçlarla dönmekten Sana sığınırım."
Bize Kesir b. Ubeyd, ona Muhammed b. Harb, ona Zübeydî, ona Zührî, ona Ebu Seleme’nin naklettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) namaz için kalktı. Biz de onunla kalktık. Namazda bir bedevi 'Allah’ım, bana ve Muhammed’e rahmet eyle. Bizimle birlikte başka hiç kimseye merhamet etme' dedi. Rasulullah (sav) selam verdikten sonra, Allah Azze ve Celle’nin rahmetini kastederek, bedeviye 'Geniş olanı daralttın' buyurdu."
Bize Ebu Bekir Ebi Şeybe, ona Ali b. Müshir, ona Muhammed b. Amr, ona da Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Bir bedevi, Rasulullah (sav) orada oturuyorken mescide girdi ve 'Allah’ım, bana ve Muhammed’e (sav) mağfiret eyle. Bizden başka hiç kimseyi de bağışlama' dedi. Rasulullah (sav) gülümsedi ve 'Geniş olanı (Allah’ın rahmetini) daralttın' buyurdu. Sonra adam döndü ve mescidin bir köşesine ayaklarını açıp işeyiverdi. Hatasını fark edince de doğruldu ve 'Anam babam sana feda olsun Ey Allah’ın Rasulü! (hatamı mazur gör)' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) onu ne azarladı ne de ona kötü bir şey söyledi. Sadece şöyle buyurdu: 'Bu tür mescidlere kesinlikle işenmez. Onlar ancak Allah’ı anmak ve namaz kılmak için yapılmıştır.' Daha sonra su dolu bir kova getirilmesini istedi, getirilen su da bedevinin bevli üzerine döküldü."
Açıklama: Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Halid Ahmer, ona İbn Aclân, ona Zeyd b. Eslem, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam, kendisine uyulması için imam olur. Dolayısıyla o tekbir aldığı zaman siz de tekbir alın. (Namazda) Kur’ân okuduğunda dinleyin. 'Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna değil' ayetini okuduğu zaman siz de âmin deyin. O rükûa varınca siz de rükû edin. O 'Semiallahu limen hamideh' dediğinde siz de 'Allahumme Rabbenâ ve leke’l-hamd' deyin. Secdeye varınca siz de secde edin. O oturarak namaz kılarsa siz de namazınızı hep birlikte oturarak kılın."
Açıklama: Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Safvân b. İsa, ona Bişr b. Râfi, ona da Ebu Hureyre’nin amcasının oğlu Ebu Abdullah, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "İnsanlar âmin demeyi terk ettiler. Halbuki Rasulullah (sav) (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna değil) ayetini okuduğunda, birinci saftakilerin işiteceği şekilde 'âmin' der, cemaatin de âmin demesi ile mescit adeta sarsılırdı."
Bize Süveyd b. Said, ona Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav), evlenen kimseleri tebrik etmek istediğinde şöyle derdi: Allah size bereket versin, O’nun bereketi üzerinizde olsun ve ikinizi hayırlı bir şekilde bir arada tutsun."
Bize Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman ez-Zührî, ona Süfyan, ona Zührî, ona Said, ona da Ebu Hureyre şöyle haber vermiştir: "Bir bedevi mescide girdi, iki rekat namaz kıldı ve 'Allah’ım, bana ve Muhammed’e (sav) rahmet eyle. Bizden başka hiç kimseyi de bağışlama' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Sen geniş olanı (Allah’ın rahmetini) daralttın' buyurdu."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Safvan b. İsa, ona İbn Aclan, ona Ka'ka, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam (namazda ettehıyyatü duasını okurken) iki parmağını birden kaldırıyordu. Rasulullah (sav) 'Birini (kaldır), birini' buyurdu."