653 Kayıt Bulundu.
Bize Hişam b. Ammar [es-Sülemî], ona İsmail b. Ayyâş [el-Ansî], ona da Humeyd b. Ebu Seviyye [el-Mekkî] rivayet etmiş ve şöyle demiştir: İbn Hişam'ı, Beytullah'ı tavaf ettiği sırada Ata b. Ebu Rabâh'a Rüknü Yemânî hakkında soru sorarken duydum. Ata [b. Ebu Rabâh] şöyle cevap verdi: Bana Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur: "Rüknü Yemânî ile ilgili olarak yetmiş melek görevlendirilmiştir. Kim; 'Allah'ım! Muhakkak ki ben, dünya ve ahirette senden af ve esenlik istiyorum. Rabbimiz! Bize dünyada da, ahirette de bir iyilik ver. Bizi Cehennem azabından koru.' derse melekler de 'Âmîn' derler." Ata [b. Ebu Rabâh] Hacerülesved köşesine gelince İbn Hişam; 'Ey Ebu Muhammed! Bu Hacerülesved köşesi ile ilgili olarak sana hangi rivayet ulaşmıştır?' diye sordu. Ata (b. Ebu Rabâh) şöyle cevap verdi: 'Ebu Hureyre bana, Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken duyduğunu rivayet etti: "Kim Hacerülesved'e doğru dönerse hiç şüphesiz Rahman'ın eline doğru dönmüş olur." İbn Hişam; 'Peki, ya tavaf hakkında?' diye sordu. Ata (b. Ebu Rabâh) şöyle cevap verdi: 'Ebu Hureyre bana, Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken duyduğunu da rivayet etti: "Kim Beytullah'ı yedi tur tavaf eder ve bu esnada sadece; 'Her türlü noksan sıfatlardan Allah'ı tenzih ederim. Hamd sadece Allah'a aittir. Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet sadece Allah'ın yardımıyladır.' derse on günahı silinir ve kendisine on hasene yazılır ve bu ibadet sebebiyle mertebesi, on derece yükselir. Kim de tavaf eder ve bu esnada konuşursa bu haliyle o, iki ayağıyla suya giren bir kişi gibi iki ayağıyla rahmete dalmış demektir."
Açıklama: Rivayette geçen duanın Arapçası: Sübhânallah, velhamdülillâh, vallahu ekber, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, o ikisine Vekî (b. Cerrâh), ona Ebu Melih el-Medenî, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Her türlü noksanlıktan münezzeh olan Allah (cc), kendisine dua etmeyen kuluna öfkelenir."
Bize Ali b. Muhammed, ona İshak b. Süleyman, ona Malik b. Enes, ona ez-Zührî, ona Abdurrahman b. Avf'ın azatlı kölesi Ebu Ubeyd, ona da Ebu Hüreyre Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Acele etmedikçe her birinizin duası kabul olunur." Ey Allah'ın Rasulü dua eden kişi nasıl acele eder? denilince "Kişi 'Allah'a dua ettim de Allah benim duamı kabul etmedi', demek suretiyle acele etmiş olur." şeklinde cevap verdi.
Bize Ebu Bekir [b.Ebu Şeybe], ona Abdullah b. Bekr es-Sehmî, ona Hişam ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Cafer (el-Ensârî), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şu üç duaya mutlaka icabet edilir: Mazlumun duası, yolcunun duası ve babanın çocuğuna yaptığı dua."
Bize Ebu Bekir, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeydullah, ona Said b. Ebu Said, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz yatağına yatmak istediği zaman alt elbisesinin içiyle döşeğini silkelesin. Çünkü kalktıktan sonra yatağın içine nelerin girdiğini bilemez. Sonra sağ tarafına yatsın ve şöyle desin: Rabbim, senin adınla yatar, senin adınla kalkarım. Eğer canımı alırsan ona merhamet et. Eğer canımı almazsan onu sâlih kullarını koruduğun gibi koru."
Bize Muhammed b. Yahya, ona Ebu Davud, ona İmran b. el-Kattân, ona Katâde, ona Said b. Ebu Hasan, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bütün noksanlıklardan uzak olan Allah'a (cc), kendisine yapılan duadan daha değerli bir şey yoktur."
Bize Ebu Bekir, ona Abdullah b. İdris, ona İbn Aclân, ona Ebu’z-Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Sizden biri sakın 'Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et' demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü kimse (istekleriyle) Allah’ı zora sokamaz”.
Bize Yakub b. Humeyd b. Kasib, ona Abdülaziz b. Ebu Hazim, ona Süheyl, ona babası (Ebu Salih), ona da Ebu Hureyre'nin dediğine göre Rasulullah (sav) söyle buyurdu: "Sabahladığınızda 'Allah’ım! Senin (izin ve kudretin) ile sabahladık, Seninle akşamladık. Seninle yaşarız, Seninle ölürüz' deyin. Akşamladığınızda ise 'Allah’ım! Seninle akşamladık, Seninle sabahladık. Seninle yaşarız, Seninle ölürüz. Dönüş ancak Sanadır' deyin."
Bana Yahya, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam âmin dediği zaman siz de âmin deyiniz. Çünkü kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk düşerse, geçmiş günahları bağışlanır." [İbn Şihab dedi ki: Rasulullah (sav) da (namaz kıldırırken) âmin derdi.]