Öneri Formu
Hadis Id, No:
21924, T001899
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو حَفْصٍ عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ يَعْلَى بْنِ عَطَاءٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « رِضَا الرَّبِّ فِى رِضَا الْوَالِدِ وَسَخَطُ الرَّبِّ فِى سَخَطِ الْوَالِدِ » . حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ يَعْلَى بْنِ عَطَاءٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو نَحْوَهُ وَلَمْ يَرْفَعْهُ وَهَذَا أَصَحُّ . قَالَ أَبُو عِيسَى :وَهَكَذَا رَوَى أَصْحَابُ شُعْبَةَ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ يَعْلَى بْنِ عَطَاءٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو مَوْقُوفًا وَلاَ نَعْلَمُ أَحَدًا رَفَعَهُ غَيْرَ خَالِدِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ شُعْبَةَ . وَخَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ ثِقَةٌ مَأْمُونٌ . قَالَ: سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ الْمُثَنَّى يَقُولُ: مَا رَأَيْتُ بِالْبَصْرَةِ مِثْلَ خَالِدِ بْنِ الْحَارِثِ وَلاَ بِالْكُوفَةِ مِثْلَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ إِدْرِيسَ . قَالَ: وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ .
Tercemesi:
Bize Ebû Hafs Amr b. Ali ona Hâlid b. Hâris, ona Şu'be, ona Ya'lâ b. Atâ, ona babası Atâ el-Âmirî, ona da Abdullah b Amr (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Rabbin rızası babanın rızasında, rabbin gazabı babanın kızmasındadır."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona Ya'lâ b. Atâ, ona babası Atâ el-Âmirî, Abdullah b. Amr'dan (ra) benzeri bir hadisi merfu olmaksızın nakletmiştir. Bu daha sahihtir.
Ebû İsa et-Tirmizî şöyle demiştir: Şu'be'nin ashabı, ondan, o Ya'lâ b. Atâ'dan o babası Atâ el-Âmirî'den o da Abdullah b. Amr'dan (ra) mevkuf olarak rivayet etmiştir. Bu hadisi Şu'be'den merfu olarak nakleden bildiğimiz kadarıyla sadece Halid b. Hâris'tir. Hâlid b. Hâris güvenilir bir kimsedir.
Muhammed b. el-Müsennâ'nın onun hakkında şöyle dediğini işittim: Basra'da Halid b. Hâris, Kufe'de Abdullah b. İdris gibi kimse görmedim.
Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Abdullah b. Mesud'dan başka hadisler nakledilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 3, 4/310
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ata el-Amirî (Ata)
3. Ya'la b. Ata el-Amirî (Ya'la b. Ata)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
Allah İnancı, kızması / gazabı/ buğzetmesi ve sebepleri
BİRRU'L- VALİDEYN
İmtihan, rıza gösterene Allah'ın rızası
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
Kavramlar, hak
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278891, T002419-2
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ وَنَصْرُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْكُوفِىُّ قَالَ :حَدَّثَنَا الْمُحَارِبِىُّ عَنْ أَبِى خَالِدٍ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَبِى أُنَيْسَةَ عَنْ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « رَحِمَ اللَّهُ عَبْدًا كَانَتْ لأَخِيهِ عِنْدَهُ مَظْلَمَةٌ فِى عِرْضٍ أَوْ مَالٍ فَجَاءَهُ فَاسْتَحَلَّهُ قَبْلَ أَنْ يُؤْخَذَ وَلَيْسَ ثَمَّ دِينَارٌ وَلاَ دِرْهَمٌ فَإِنْ كَانَتْ لَهُ حَسَنَاتٌ أُخِذَ مِنْ حَسَنَاتِهِ وَإِنْ لَمْ تَكُنْ لَهُ حَسَنَاتٌ حَمَّلُواه عَلَيْهِ مِنْ سَيِّئَاتِهِمْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ . وَقَدْ رَوَاهُ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Hennâd ve Nasr b. Abdurrahman el-Kûfî, onlara el-Muhârimî, ona Ebu Halid Yezid b. Abdurrahman, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Allah, namus ya da mal hususunda kardeşi üzerinde hakkı olan, (kardeşinin) ölmeden önce kendisine gelip helallik isteği(nde bulunduğunda ona hakkını helal eden) kula rahmet etsin. Zira orada (ahiret gününde) ne dinar ne de dirhem vardır. Eğer (zâlimin) sevapları varsa sevaplarından alınır. Sevapları yoksa da (hak sahibinin) günahlarını yüklenir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, Said el-Makburî'nin hadisi olarak hasen-sahih-garîb bir hadistir. Bu hadisin benzerini Malik b. Enes, Said el-Makburî'den, o Ebu Hureyre'den, o da Hz. Peygamber (sav)'den rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 2, 4/613
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Zeyd b. Ebu Üneyse el-Cezeri (Zeyd b. Zeyd)
4. Ebu Halid Yezid b. Abdurrahman ed-Dâlânî (Yezid b. Abdurrahman b. Asım)
5. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Muhammed el-Muharibi (Abdurrahman b. Muhammed b. Ziyad)
6. Ebu Süleyman Nasr b. Abdurrahman en-Naci (Nasr b. Abdurrahman b. Bekkâr)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Haklar, haklara saygı
Haklar, kul Hakkı
Helalleşmek, hak sahipleriyle helalleşmek
Kavramlar, hak
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette sevabı bitene hak sahibinin günahının yüklenmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9124, M006580
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - يَعْنُونَ ابْنَ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَتُؤَدُّنَّ الْحُقُوقَ إِلَى أَهْلِهَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ حَتَّى يُقَادَ لِلشَّاةِ الْجَلْحَاءِ مِنَ الشَّاةِ الْقَرْنَاءِ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve Hucr, onlara İsmail -İbn Cafer'i kastediyorlar-, ona Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kıyamet günü bütün hak sahiplerine haklarını mutlaka teslim edeceksiniz. Hatta boynuzlu koyun boynusuz koyuna hakkını verecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Birr ve's-sıla ve'l-edeb 6580, /1070
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî (Yahya b. Eyyüb)
Konular:
Haklar, kul Hakkı
Kavramlar, hak
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22400, N000611
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى الْوَلِيدُ بْنُ الْعَيْزَارِ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا عَمْرٍو الشَّيْبَانِىَّ يَقُولُ حَدَّثَنَا صَاحِبُ هَذِهِ الدَّارِ وَأَشَارَ إِلَى دَارِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَىُّ الْعَمَلِ أَحَبُّ إِلَى اللَّهِ تَعَالَى قَالَ « الصَّلاَةُ عَلَى وَقْتِهَا وَبِرُّ الْوَالِدَيْنِ وَالْجِهَادُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ » .
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Şu'be, ona Velid b. el-Ayzâr, ona Ebu Amr eş-Şeybânî şöyle diyerek nakletti: Abdullah b. Mesûd'un evini göstererek "Bu evin sahibi bize şöyle rivayet etti: Rasulullah'a (sav) "Hangi amel Allah'a daha sevimlidir?" diye sordum. "Vaktinde kılınan namaz, ana babaya iyilik ve Allah yolunda cihat" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 51, /2126
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Amr Sa'd b. İyas eş-Şeybani (Sa'd b. İyas)
3. Velid b. Ayzar el-Abdî (Velid b. Ayzar)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın sevdiği / buğz ettiği insan
Allah İnancı, Allah'ın sevmesi ve sevginin tezahürü
Cihad, Allah yolunda tozlanmak, çalışıp çabalamak
Cihad, fazileti
Haklar, Baba hakkı
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
Kavramlar, hak
KTB, ADAB
Kulluk, Allah yolunda, nasıl olunur?
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279751, M006580-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - يَعْنُونَ ابْنَ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَتُؤَدُّنَّ الْحُقُوقَ إِلَى أَهْلِهَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ حَتَّى يُقَادَ لِلشَّاةِ الْجَلْحَاءِ مِنَ الشَّاةِ الْقَرْنَاءِ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve Hucr, onlara İsmail -İbn Cafer'i kastediyorlar-, ona Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kıyamet günü bütün hak sahiplerine haklarını mutlaka teslim edeceksiniz. Hatta boynuzlu koyun boynusuz koyuna hakkını verecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Birr ve's-sıla ve'l-edeb 6580, /1070
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Haklar, kul Hakkı
Kavramlar, hak
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279752, M006580-3
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - يَعْنُونَ ابْنَ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَتُؤَدُّنَّ الْحُقُوقَ إِلَى أَهْلِهَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ حَتَّى يُقَادَ لِلشَّاةِ الْجَلْحَاءِ مِنَ الشَّاةِ الْقَرْنَاءِ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve Hucr, onlara İsmail -İbn Cafer'i kastediyorlar-, ona Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kıyamet günü bütün hak sahiplerine haklarını mutlaka teslim edeceksiniz. Hatta boynuzlu koyun boynusuz koyuna hakkını verecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Birr ve's-sıla ve'l-edeb 6580, /1070
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Haklar, kul Hakkı
Kavramlar, hak
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24063, B006534
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ كَانَتْ عِنْدَهُ مَظْلَمَةٌ لأَخِيهِ فَلْيَتَحَلَّلْهُ مِنْهَا ، فَإِنَّهُ لَيْسَ ثَمَّ دِينَارٌ وَلاَ دِرْهَمٌ مِنْ قَبْلِ أَنْ يُؤْخَذَ لأَخِيهِ مِنْ حَسَنَاتِهِ ، فَإِنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ حَسَنَاتٌ أُخِذَ مِنْ سَيِّئَاتِ أَخِيهِ ، فَطُرِحَتْ عَلَيْهِ » .
Tercemesi:
Bana Saîd el-Makburî, Ebû Hureyre(R)'den tahdîs etti ki, Rasûlullah (S) şöyle buyurmuştur: "Kimin yanında kardeşine âid haksız alınmış bir hakk varsa, o haksızlıktan dolayı hakk sahibiyle halâllaşsın. Muhakkak olan şu ki, kıyamette hiçbir dînâr ve hiçbir gümüş yoktur. Kardeşinin hakkı için kendi hasenelerinden alınmadan evvel, dünyâda onunla halâllaşsın. Âhireîte zâlimin o hakkı karşılayacak haseneîeri bulunmazsa, kardeşinin seyyielerinden alınır da o zâlimin üzerine atılır"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Rikâk 48, 2/584
Senetler:
()
Konular:
Haklar, kul hakkı
Kavramlar, hak
KİRALAMA
Zulüm / Zalim, zulmetmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23932, B006500
Hadis:
حَدَّثَنَا هُدْبَةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ - رضى الله عنه - قَالَ بَيْنَمَا أَنَا رَدِيفُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم لَيْسَ بَيْنِى وَبَيْنَهُ إِلاَّ آخِرَةُ الرَّحْلِ فَقَالَ « يَا مُعَاذُ » . قُلْتُ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَسَعْدَيْكَ ، ثُمَّ سَارَ سَاعَةً ثُمَّ قَالَ « يَا مُعَاذُ » . قُلْتُ لَبَّيْكَ رَسُولَ اللَّهِ وَسَعْدَيْكَ ، ثُمَّ سَارَ سَاعَةً ثُمَّ قَالَ « يَا مُعَاذُ بْنَ جَبَلٍ » . قُلْتُ « لَبَّيْكَ رَسُولَ اللَّهِ وَسَعْدَيْكَ . قَالَ « هَلْ تَدْرِى مَا حَقُّ اللَّهِ عَلَى عِبَادِهِ » . قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ « حَقُّ اللَّهِ عَلَى عِبَادِهِ أَنْ يَعْبُدُوهُ ، وَلاَ يُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا » . ثُمَّ سَارَ سَاعَةً ثُمَّ قَالَ « يَا مُعَاذُ بْنَ جَبَلٍ » . قُلْتُ لَبَّيْكَ رَسُولَ اللَّهِ وَسَعْدَيْكَ . قَالَ « هَلْ تَدْرِى مَا حَقُّ الْعِبَادِ عَلَى اللَّهِ إِذَا فَعَلُوهُ » . قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ « حَقُّ الْعِبَادِ عَلَى اللَّهِ أَنْ لاَ يُعَذِّبَهُمْ » .
Tercemesi:
-....... Bize Enes ibn Mâlik (R) tahdîs etti. Muâz ibn Cebel (R) şöyle demiştir: Ben bineği üzerinde iken Peygamber(S)'in arka tarafına binmiş, O'nunla aramda ancak semerin ağacı olup beraber yol aldığımız sıra bana:
— "Yâ Muâz!" diye nida etti. Ben:
— Lebbeyke yâ Rasûlallahi ve sa'deyke (= Buyur yâ Rasûlallah, tekrar tekrar emrine hazırım, tekrar tekrar yardıma hazırım)! dedim.
Sonra bir müddet yürüdü. Sonra yine:
— "Yâ Muâz!" diye seslendi. Ben:
— Buyur yâ Rasûlallah, tâate hazırım, yardıma hazırım! dedim. Sonra bir müddet daha yürüdü. Sonra yine:
— "Yâ Muâz ibne Cebel!" diye seslendi. Ben:
— Buyur yâ Rasûlallah, itaatine ve yardım etmeye hazırım! dedim.
— "Allah'ın kulları üzerinde ne hakkı vardır bilir misin?" diyre sordu.
Ben:
— Allah ve Rasûlü en bilendir, dedim.
— "A ilah 'in kullan üzerinde sabit olan hakkı, kulların Allah 'a itaat ve ibâdet etmeleri ve Allah'a hiçbirşeyi ortak kılmamalandır" buyurdu.
Sonra bir süre daha yürüdü. Sonra:
— "Yâ Muâz ibne Cebel!" dedi.
Ben yine:
— Lebbeyke yâ Rasûlallahi ve sa'deyke! dedim.
— "Kullar bu tevhîd ve ibâdeti yaptıkları zaman, kulların Allah üzerindeki hakları nedir bilir misin?" diye sordu.
Ben:
— Allah ve Rasûlü en bilendir! dedim.
— "Kulların Allah üzerindeki hakkı, Allah'ın onları azâb etmemesidir" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Rikâk 37, 2/578
Senetler:
()
Konular:
Haklar, Allah'ın kulları üzerindeki/Kulların Allah üzerindeki
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Kavramlar, hak
Şirk, Şirk- Müşrik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24064, B006535
Hadis:
حَدَّثَنِى الصَّلْتُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ ( وَنَزَعْنَا مَا فِى صُدُورِهِمْ مِنْ غِلٍّ ) قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْمُتَوَكِّلِ النَّاجِىِّ أَنَّ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَخْلُصُ الْمُؤْمِنُونَ مِنَ النَّارِ ، فَيُحْبَسُونَ عَلَى قَنْطَرَةٍ بَيْنَ الْجَنَّةِ وَالنَّارِ ، فَيُقَصُّ لِبَعْضِهِمْ مِنْ بَعْضٍ ، مَظَالِمُ كَانَتْ بَيْنَهُمْ فِى الدُّنْيَا ، حَتَّى إِذَا هُذِّبُوا وَنُقُّوا أُذِنَ لَهُمْ فِى دُخُولِ الْجَنَّةِ ، فَوَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لأَحَدُهُمْ أَهْدَى بِمَنْزِلِهِ فِى الْجَنَّةِ مِنْهُ بِمَنْزِلِهِ كَانَ فِى الدُّنْيَا » .
Tercemesi:
-.......Bize Yezîd ibn Zuray' tahdîs edip şu ''Biz onların göğüslerindeki kîni söküp atacağız..-" (ei-A'râf 43; ei-Hıcr: 47) âyetini okudu ve şöyle dedi: Bize Saîd ibn Ebî Arûbe, Katâde'den; o da Ebu'l-Mutevekkil en-Nâcî!den tahdîs etti ki, Ebû Saîd el-Hudrî (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Kıyamet günü mü'-minler (sırattan geçerek) ateşten kurtulurlar da cennetle ateş arasındaki bir köprü üzerinde durdurulurlar. Orada, dünyâda iken aralarında meydana gelmiş haksızlıklar birbirlerinden kısas yapılır. Nihayet haksızlıklardan temizlendikleri ve pampâk oldukları zaman onlara cennete girmelerine izin verilir. Muhammed'in nefsi elinde bulunan Allah 'a yemin ederim ki, o mü 'mirilerden herbiri cennetteki menziline, dünyâdaki meskeninden daha doğru yol bulur"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Rikâk 48, 2/584
Senetler:
()
Konular:
Haklar, kul hakkı
Kavramlar, hak
Zulüm / Zalim, zulmetmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30495, B007499
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى سُلَيْمَانُ الأَحْوَلُ أَنَّ طَاوُسًا أَخْبَرَهُ أَنَّهُ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا تَهَجَّدَ مِنَ اللَّيْلِ قَالَ « اللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ نُورُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ، وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ قَيِّمُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ، وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ، وَمَنْ فِيهِنَّ أَنْتَ الْحَقُّ ، وَوَعْدُكَ الْحَقُّ وَقَوْلُكَ الْحَقُّ ، وَلِقَاؤُكَ الْحَقُّ ، وَالْجَنَّةُ حَقٌّ ، وَالنَّارُ حَقٌّ ، وَالنَّبِيُّونَ حَقٌّ ، وَالسَّاعَةُ حَقٌّ ، اللَّهُمَّ لَكَ أَسْلَمْتُ ، وَبِكَ آمَنْتُ ، وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ ، وَإِلَيْكَ أَنَبْتُ ، وَبِكَ خَاصَمْتُ ، وَإِلَيْكَ حَاكَمْتُ ، فَاغْفِرْ لِى مَا قَدَّمْتُ وَمَا أَخَّرْتُ ، وَمَا أَسْرَرْتُ وَمَا أَعْلَنْتُ ، أَنْتَ إِلَهِى ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ » .
Tercemesi:
Bize Süleyman el-Ahvel haber verdi ki, ona da Tâvûs haber vermiştir. O da İbn Abbâs(R)'tan şöyle derken işitmiştir: Peygamber (S) geceden bir kısmında tehecctid namazı kıldığında şöyle derdi:
"Allah'ım, her hamd Sen'in içindir. Sen göklerin ve Yer'in nurusun. Hamd Sana mahsûstur. Sen göklerin ve Yer'in daimî tedbîr edicisisin. Hamd Sana mahsûstur. Sen göklerin, Yer'in ve bunlardaki herşeyin Rabb'isin. Sen Hakk'sın. Va'din de haktır. Sen'insözün de ancak haktır. Sana kavuşmak haktır. Cennet haktır. Cehennem de haktır. Peygamberler de haktır. Kıyametin kopması da haktır. Allah 'im! Ben kendimi yalnız Sana teslîm ettim. Yalnız Sana îmân ettim. Yalnız Sana güvenip dayandım. Yalnız Sana yöneldim. Yalnız Sana dayanarak mücâdele ettim. Aramızda yalnız Seni hakem kıldım. Benim önceden işlediğim, sonra işlerim sandığım, gizli yaptığım ve açıktan işlediğim bütün günâhlarımı mağfiret eyle. ibâdete lâyık tanrı ancak Sen'sin. Sen'den başka hiçbir ilâh yoktur"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 35, 2/767
Senetler:
()
Konular:
Dua, geceleri yapılacak dualar
Kavramlar, hak
Namaz, Teheccüt namazı