235 Kayıt Bulundu.
Bize Zekeriya b. Yahya, ona Abdullah b. Numeyr, ona Hişâm, ona da babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Hendek günü Sa’d kolundaki atar damarından yaralanmıştı. Nebi de (sav) yakından ziyaret edebilmek amacıyla mescidde onun için bir çadır kurdurdu. Mescidde o esnada Gıfaroğullarından bazı kimselerin kaldığı bir çadır daha vardı. Gıfaroğulları kendi çadırlarına doğru akan bir kan görünce 'Ey çadırda bulunanlar, sizin tarafınızdan bize doğru gelen (kan) nedir' dediler. Bir de ne görsünler! Sa'd’ın yarasından kan boşalıp duruyordu. Sa'd o yaradan dolayı vefat etti."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfyan, ona Mansur, ona Ebu Vail, ona da Ebu Musa'nın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Esiri özgürlüğüne kavuşturunuz, davet edenene icabet ediniz, hastayı da ziyaret ediniz."
Bize Ebu Velid, ona Şu‘be, ona Eş‘as, ona da Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, Bera'nın (ra) şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Bize cenazelere katılmayı, hastayı ziyaret etmeyi, davete icabet etmeyi, mazluma yardım etmeyi, yapılan yemini kabul etmeyi, verilen selamı almayı ve aksırana يرحمك الله (Allah sana merhamet eylesin) demeyi emretti. Bize gümüş kapları, altın yüzükleri, ipeği, ibrişimli ipek elbiseyi, ipek şeritli pamuk elbiseyi (Mısır-Şam tarafında yapılan bir tür) ve kalın ipekten üretilen altın işlemeli elbiseyi yasakladı."
Bize Kuteybe b. Sa’id, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona Ebu Vail, ona da Ebu Musa el-Eş’ari'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Aç olanı doyurun, hastayı ziyaret edin, esiri özgürlüğüne kavuşturun."
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona A’meş, ona İbrahim et-Teymi, ona Haris b. Süveyd, ona da Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir: Humma hastalığının hararetinden çok ızdırap çektiği bir sırada Hz. Peygamber'in huzuruna vardım ve şöyle dedim “(Yâ Rasulallah!) Hummanın hararetinden çok ızdırap çekiyorsunuz. Bu durumda size de iki kat mükafat vardır” dedim. Bana "Evet! Bir Müslümana her hangi bir hastalık gelirse tıpkı yaprakların ağacın dalından kopup (havada) uçuşması gibi Allah da o Müslümandan günahlarını düşürür" buyurdu.
Bize İsmail, ona Eyyûb, ona Ebu Kilâbe, ona birisi, ona da Sevbân Hz. Peygamber’in “Hasta ziyaret eden kimse, (onun yanından) dönünceye kadar cennet bahçesinde olur” dediğini rivayet etti.
Bize Abdülvehhâb el-Haffâf, ona Halid, ona Ebu Kilâbe, ona Esma, ona da Sevbân Hz. Peygamber’in (sav) “Bir Müslüman (din) kardeşini ziyaret ettiği zaman (onun yanından) dönünceye kadar cennet bahçesinde olur” buyurduğunu rivayet etti.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu’be, ona Eş’as b. Süleym, ona da Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, ona da Bera b. Azib şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Emrettikleri şunlardı: "Hastayı ziyaret etmek, cenaze törenine katılıp namazını kılmak, aksırana (yerhamukellah diyerek) hayır duada bulunmak, davet edenin davetine icabet etmek, selamı almak, mazluma yardım etmek, yemin edenin yeminini bozdurmamak." Yasakladığı şeyler ise şunlardı: "Altın yüzük -yahut altın halka- takmak, ipek elbise giymek, ipek parça kullanılan elbise giymek, ipek astarlı elbise giymek ve (kırmızı) ipekli eğer yastığı kullanmak."
Bize Hasan b. Musa, ona Hammâd b. Seleme, ona Asım el-Ahvel, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu'l-Eş'as es-San'ânî, ona Esma er-Rahabî, ona da Sevbân Hz. Peygamber’in (sav) “Bir Müslüman (din) kardeşini ziyaret ettiği zaman (onun yanından) dönünceye kadar cennet bahçesinde olur” buyurduğunu rivayet etti.
Bize Adem, ona Şu’be, ona da İsmail b. Ebu Halid, ona da Kay b. Ebu Hazim şöyle rivayet etti: Hasta olan Habbab’ı ziyaret etmek üzere evine gittik. Habbab (karnından) yedi yerinden dağlanmış haldeydi. Bize şöyle dedi: Bizden önce (Hz. Peygamber’in sağlığında) geçip giden arkadaşlarımız vardır ki, (nimetlerinden fazla bir şey elde etmedikleri için) dünya onların (ecirlerinden) bir şey eksiltmemişti. (Bize gelince) Şüphesiz biz (fetihler sebebiyle) o kadar dünyalığa kavuştuk ki, bugün biz onu topraktan başka sarf edecek bir yer bulamıyoruz. Eğer Peygamber (sav) bize ölümü temenni etmemizi yasaklamamış olsaydı, muhakkak ben (şu hastalık ıztırabından dolayı) ölümü temenni ederdim! (Kays şöyle devam etti) Bir müddet sonra biz Habbab’ı bir kerre daha ziyaret ettik. O, kendisine aid bir duvar bina etmekle meşguldü. Bize “Müslüman, infak ve harcama yapmakta olduğu herşey hususunda sevaba nail kılınır, yalnız şu toprak içine sarf etmekte olduğu mal hakkında sevaba nail kılınmaz!” dedi.