Giriş

Bize Heysem b. Hârice, ona İsmail b. Ayyâş, Râşid b. Davud es-San'ânî'nin şöyle anlattığını rivayet etti: Ebu'l-Eş'as es-San'ânî, Dimeşk mescidine gitmek üzere gün ortasında yola çıktı. Ebu'l-Eş'as orada Şeddâd b. Evs ve yanında Sunabihî ile karşılaştı. (Ebu'l-Eş'as olayın devamını şöyle anlattı): Şeddâd ve Sunabihî'ye "-Allah size merhamet eylesin!- Nereye gidiyorsunuz?" dedim. "Burada hasta olan bir kardeşimizi ziyaret etmek istiyoruz" dediler. Ben de onlarla yola çıktım. Nihayet o hasta kişinin yanına girdik. Şeddâd ile Sunabihî hastaya 'Nasıl sabahladın?' diye sordular. Hasta 'Nimet içinde sabahladım.' dedi. Bunun üzerine Şeddâd şöyle dedi: Müjdeler olsun! (Hastalığın) Kötülüklerine keffâret oldu ve günahların döküldü (gitti). Ben Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu işittim: "Allah (ac) şöyle buyuruyor: 'Ben mümin kullarımdan birini (hastalık vererek) imtihan ettim. (O da bu) İmtihanıma karşılık bana hamd etti. O, (yattığı) bu yatağından annesinden doğduğu günkü gibi günahsız olarak kalkacaktır.' Allah (ac) şöyle buyuruyor: 'Ben kulumu (yatağa) bağladım ve imtihan ettim. Ona sağlıklı günlerinde verdiğiniz gibi ecir veriniz'. "


Açıklama: mütabileriyle sahihtir.

    Öneri Formu
64514 HM017248 İbn Hanbel, IV, 124

Bize Muhammed b. Avf et-Tâî, ona er-Rabi' b. Huleyd, ona Muhammed b. Halid, ona el-Fadl b. Delhem el-Vâsıtî, ona Sabit el-Bünanî ona da Enes Malik, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim güzelce abdest alır da (sevabını) Allah'tan umarak (hasta olan) bir mü'min kardeşini ziyaret ederse, cehennemden yetmiş harif (sürecek bir) mesafe (kadar) uzaklaştırılır." [(Bu hadisi Enes'ten nakleden Sabit, rivayetine devam ederek şunları) söyledi: (Ben Enes'e) Ey Ebu Hamza! Harif nedir? dedim. O da yıldır cevabını verdi.] [Ebû Davud der ki: Sadece Basralıların rivayet ettikleri hadislerden biri de hasta ziyaretini abdestli olarak yapmak gerektiğinden bahseden bu hadistir.]


    Öneri Formu
19724 D003097 Ebu Davud, Cenaiz, 3

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Hz. Ayşe'nin şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Sa'd b. Muaz, Hendek (savaşı) günü bir adamın attığı okla kolundaki can damarından yaralanınca, Rasulullah, yakından ziyaret edebilmek için mescitte onun kalacağı bir çadır kur (dur)du."


    Öneri Formu
19728 D003101 Ebu Davud, Cenaiz, 4

Bize er-Rabî' b. Yahya, ona Şube, ona Yezid Ebu Halid, ona el-Minhal b. Amr, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre; Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Her kim eceli gelmemiş olan bir hastayı ziyaret eder ve onun yanında iken yedi defa Ulu Allah'tan ve arşın yüce Rabbinden sana şifa vermesini dilerim diye dua ederse Allah o hastayı kesinlikle bu hastalıktan kurtarır."


    Öneri Formu
19733 D003106 Ebu Davud, Cenaiz, 8

Bize Yezid b. Halid er-Ramli, ona İbn Vehb, ona Huyey b. Abdullah, ona Ebu Abdurrahman el-Hubulî, ona da İbn Amr'ın rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Bir adam bir hastayı ziyarete geldiği zaman Ey Allah'ım (bu) kuluna şifa ver. Senin (rızan) için düşmanla savaşır ve senin için cenazeye (namazı kılmaya) gider diye dua etsin." [Ebû Davud der ki: (Şeyhim) İbnü's-Serh, "(hadisteki إِلَى جَنَازَةٍ yerine) “إِلَى صَلاَةٍ / namaza (gider)" şeklinde rivayet etti.]


    Öneri Formu
19735 D003107 Ebu Davud, Cenaiz, 8

Bize Ka'neb, ona Malik, ona Abdullah b. Abdullah b. Cabir b. Atîk, ona Abdullah b. Abdullah'ın anne tarafından dedesi Atik b. el-Haris b. Atik, ona da amcası Cabir b. Atik’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav), (bir gün) Abdullah b. Sabit’i hasta iken ziyaretine geldi. Onu kendinden geçmiş bir halde buldu. Bunun üzerine ona seslendi (fakat o kendinde olmadığı için) karşılık veremedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber "İnna lillahi ve inna ileyhi raciun" dedi ve şöyle devam etti: "Ey Ebu'r-Rabi! Biz (Allah’ın kaza ve kaderine) boyun eğdik." Bunun üzerine kadınlar feryad edip ağlaşmaya başladılar. İbn Atik de onları susturmaya çalıştı. Derken Rasulullah (sav) "onları (kendi hallerine) bırak. Fakat vacib olunca hiçbir kadın ağlamasın" buyurdu. (Orada bulunanlar) Ey Allah'ın Rasulü vacib olmak nedir? dediler. Rasul-i Ekrem, "ölmektir" buyurdu. (O sırada Abdullah b. Sabit'in) kızı (babası hakkında) ben senin şehit olacağını ümid ediyordum. Çünkü sen (cihad için) gereken şeyleri hazırlamıştın diye söylenmeye başladı. Rasulullah da (sav) "Aziz ve Celil olan Allah ona niyeti ölçüsünde şehid sevabı verecektir."(buyurdu ve) "Siz neyi şehitlik sayıyorsunuz?" diye sordu. (Onlar da) Allah yolunda öldürülmeyi dediler. Rasulullah (sav) "Allah yolunda öldürülmekten başka yedi (tane daha) şehidlik vardır. Vebadan (taun) ölen şehiddir. Boğularak ölen şehiddir. Akciğer zarı iltihabından (zatülcenb) ölen şehiddir. Yanarak ölen şehiddir. Göçük altında kalarak ölen şehiddir. Doğum yaparken ölen kadın şehiddir" buyurdu. [Ebû Davud hadis metninde geçen cum kelimesinin, kadının çocuğu karnında iken onunla ölmesi anlamına geldiğini söylemiştir.]


    Öneri Formu
19755 D003111 Ebu Davud, Cenaiz, 11

Bize Muhammed b. Davud b. Süfyan ve Huşeyş b. Esram, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Müslümanın, müslüman kardeşi üzerindeki hakkı beştir: Selamı almak, aksırana yerhamukallah diyerek hayır duada bulunmak, davete icabet etmek, hastalandığında ziyaret etmek ve cenazesine katılmak."


    Öneri Formu
34110 D005030 Ebu Davud, Edeb, 90

Bize Ebu'l-Yemân, ona İsmail b. Ayyâş ona da Damdam b. Zür'a, Şüreyh b. Ubeyd'in şöyle dediğini rivayet etti: Sevbân, Humus'ta hastalanmıştı. Humus valisi Abdullah b. Kurt el-Ezdî idi. Vali Sevbân'ı ziyaret etmedi. Yemen'in Zilkelâ' kabilesinden birisi Sevbân'ı ziyaret etmek üzere evine geldi. Sevbân adama "Yazma bilir misin?" diye sordu. Adam "Evet bilirim" deyince Sevbân '(Diyeceklerimi) yaz' dedi. Ve şunları yazdırdı: Emîn (Vali) Abdullah b. Kurt'a Rasulullah'ın azatlısı Sevbân'dan… İmdi. Musa ve İsa peygamberlerin azatlısı karşında olsalar da onları ziyaret ederdin (değil mi?)." Sonra mektubu katladı ve 'Bunu valiye ulaştırabilir misin?' diye sordu. Yemen'li 'Evet!' diye cevap verdi ve Sevbân'ın mektubu ile birlikte yola koyuldu ve mektubu İbn Kurt'a teslim etti. Vali Abdullah, mektubu okuyunca dehşet içinde ayağa kalktı. Orada bulunanlar, 'Hayırdır? Bir şey mi oldu?' diye sordular. Vali Sevbân'a geldi ve huzuruna girip onu ziyaret etti. Yanında bir süre oturdu. Sonra tam kalkacaktı ki Sevbân ridâsını yakaladı. 'Otur da sana Hz. Peygamber'den (sav) duyduğum bir hadisi rivayet edeyim!' dedi ve şöyle devam etti: 'Hz. Peygamber (sav), "Ümmetimden yetmiş bin kişi sorgusuz sualsiz ve azap görmeden cennete girecek. Her bin kişinin yanı sıra yetmiş bin kişi daha girecek" (diye müjdeledi) dedi.


    Öneri Formu
71625 HM022782 İbn Hanbel, V, 280

Bize Muhammed b. Davud b. Süfyan ve Huşeyş b. Esram, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Müslümanın, müslüman kardeşi üzerindeki hakkı beştir: Selamı almak, aksırana yerhamukallah diyerek hayır duada bulunmak, davete icabet etmek, hastalandığında ziyaret etmek ve cenazesine katılmak."


    Öneri Formu
272310 D005030-2 Ebu Davud, Edeb, 90

Bize Muhammed b. Ubade el-Vâsitî, ona Yezid b. Harun, ona İsmail b. Ayyâş, ona Sa'lebe b. Müslim, ona Ebu İmran el-Ensari, ona Ümmü Derda, ona da Ebu Derda, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kuşkusuz Allah hastalığı da şifayı da yarattı ve her dert için bir derman yarattı. Binaenaleyh (Allah'ın yarattığı bu şifalı ilaçlarla) tedavi olmaya çalışınız, (fakat) haramla tedavi olmaya kalkışmayınız"


    Öneri Formu
27405 D003874 Ebu Davud, Tıb, 11