140 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Mahmud b. Hıdaş, ona Said b. Zekeriyya el-Kuraşi, ona Zübeyir b. Said el-Haşimi, ona Abdülhamid b. Salim, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim her ay üç (gün) sabahleyin bal yalarsa o kimsenin başına büyük bela (hastalık) gelmez."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki, ona Yunus b. Ebu İshak, ona Mücahid, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:, "Rasulullah (sav) habis (zararlı, tehlikeli, kötü) ilaçla, yani zehirle tedaviyi yasakladı."
Bize Cafer b. Müsafir, ona Ser b. Miskin, ona Zuâd b. Ulbe, ona Leys, ona Mücahid, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) erken namaza kalktı. Ben de kalktım ve namaz kıldıktan sonra oturdum. Peygamber (sav) bana dönüp baktı ve (Farsça) 'Karnın mı ağrıyor?' buyurdu. Ben 'Evet, ey Allah'ın Rasulü' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber 'Kalk namaz kıl, çünkü şüphesiz, namazda şifa var' buyurdu." [Ebu'l-Hasan b. el-Kattân der ki: Bize İbrahim b. Nasr, ona Ebu Seleme, ona da Zuâd b. Ulbe bu hadisin bir benzerini rivayet etmiş ve rivayetine “ (اشِكَمَتْ دَرْدْ) Farsça 'Karnın mı ağrıyor' anlamına gelmektedir” ifadesini eklemiştir.] [Ebu Abdullah (İbn Mâce) der ki: Bir adam bu hadisi aile fertlerine anlattı. Bunun üzerine ailesi, onu şikâyet edip aleyhinde başkalarından yardım istediler.]
Bize Ebu't-Tahir ve Harmele b. Yahya, o ikisine İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'hastalıkta bulaşıcılık kudreti yoktur. Safer ayında uğursuzluk yoktur. Baykuş ötüşünde uğursuzluk yoktur' buyurduğunda bir bedevî ' ey Allah'ın Rasulü, benim develerimin durumu ne olacak o zaman? Çölde bir geyik misali atik, ama yanlarına bir uyuz deve gelip aralarına katıldığında hepsini uyuz ediyor' dedi. Peygamber (sav) 'Peki ilk deveye bu hastalığı kim bulaştırdı?' cevabını verdi."
Bize Muhammed b. Mütevekkil el-Askalani ve Hasan b. Ali, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) '(Kendi başına tesir eden) bulaşıcılık, uğursuzluk, Safer ayının uğursuzluğu ve baykuş uğursuzluğu yoktur' buyurdu. Bunun üzerine (orada bulunan) bir bedevi 'Peki, ya develer? Kumda ceylan gibi sağlıklı dolaşırken, içlerine uyuz bir deve giriyor da hepsini uyuz ediyor. Bu nasıl oluyor?' dedi. Hz. Peygamber de 'Peki hastalığı ilkine bulaştıran kimdir?' karşılığını verdi." Mamer der ki: Bana Zührî, ona bir adam, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) 'Hastalık taşıyan, sağlıklı bir kimsenin yanına götürülmemelidir' buyurmuştur. Bunun üzerine bir adam Ebu Hureyre'ye dönüp 'sen bize (daha önce) Peygamber'in (sav) '(Kendi başına tesir eden) bulaşıcılık, uğursuzluk, Safer ayının uğursuzluğu ve baykuş uğursuzluğu yoktur' buyurduğunu söylememiş miydin?' dedi. Ebu Hureyre de 'bunu size ben söylemedim" karşılığını vermiştir." [Zührî der ki: Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin bu hadisi rivayet ettiğini bildirdi ve 'ben Ebu Hureyre'nin bu hadisten başka (rivayet ettiği) bir hadisi unuttuğunu duymadım' dedi.]
Bize Muhammed b. Mütevekkil el-Askalânî ve Hasan b. Ali, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) '(Kendi başına tesir eden) bulaşıcılık, uğursuzluk, Safer ayının uğursuzluğu ve baykuş uğursuzluğu yoktur' buyurdu. Bunun üzerine (orada bulunan) bir bedevi 'Peki, ya develer? Kumda ceylan gibi sağlıklı dolaşırken, içlerine uyuz bir deve giriyor da hepsini uyuz ediyor. Bu nasıl oluyor?' dedi. Hz. Peygamber de 'Peki hastalığı ilkine bulaştıran kimdir?' karşılığını verdi." Mamer der ki: Bana Zührî, ona bir adam, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) 'Hastalık taşıyan, sağlıklı bir kimsenin yanına götürülmemelidir' buyurmuştur. Bunun üzerine bir adam Ebu Hureyre'ye dönüp 'sen bize (daha önce) Peygamber'in (sav) '(Kendi başına tesir eden) bulaşıcılık, uğursuzluk, Safer ayının uğursuzluğu ve baykuş uğursuzluğu yoktur' buyurduğunu söylememiş miydin?' dedi. Ebu Hureyre de 'bunu size ben söylemedim' diye karşılık vermiştir." [Zührî der ki: Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin bu hadisi rivayet ettiğini bildirdi ve 'ben Ebu Hureyre'nin bu hadisten başka (rivayet ettiği) bir hadisi unuttuğunu duymadım' dedi.]
Bize Cafer b. Müsafir, ona Serî b. Miskin, ona Zuâd b. Ulbe, ona Leys, ona Mücahid, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) öğle vakti (bir seferinde) erken namaza kalktı. Ben de erken kalktım ve namaz kıldıktan sonra oturdum. Peygamber (sav) bana dönüp baktı ve (Farsça) 'Karnın mı ağrıyor?' buyurdu. Ben 'Evet, ey Allah'ın Rasulü' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Kalk namaz kıl, çünkü şüphesiz, namazda şifa vardır' buyurdu." [Ebu'l-Hasan b. el-Kattân der ki: Bize İbrahim b. Nasr, ona Ebu Seleme, ona da Zuâd b. Ulbe bu hadisin bir benzerini rivayet etmiş ve rivayetine “ (اشِكَمَتْ دَرْدْ) Farsça 'Karnın mı ağrıyor' anlamına gelmektedir” ifadesini eklemiştir.] [Ebu Abdullah (İbn Mâce) der ki: Bir adam bu hadisi aile fertlerine anlattı. Bunun üzerine ailesi, onu şikâyet edip aleyhinde başkalarından yardım istediler.]