140 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), bir hastayı ziyarete gittiğinde –veya kendisine bir hasta getirildiğinde- şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa, hiçbir hastalık izi bırakmasın." Amr b. Ebu Kays ve İbrâhîm b. Tahmân, Mansûr'dan; o da İbrâhîm ve Ebu Duhâ'dan: "Hasta getirildiği zaman" şeklinde (meçhul sigasıyla) rivayet etmişlerdir. Cerîr ise Mansûr'dan; o da Ebu Duhâ'dan sadece "Bir hastaya gittiği zaman", şeklinde rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. İbrahim b. Tahman ile Buhari arasında inkita' vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), bir hastayı ziyarete gittiğinde –veya kendisine bir hasta getirildiğinde- şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa, hiçbir hastalık izi bırakmasın." Amr b. Ebu Kays ve İbrâhîm b. Tahmân, Mansûr'dan; o da İbrâhîm ve Ebu Duhâ'dan: "Hasta getirildiği zaman" şeklinde (meçhul sigasıyla) rivayet etmişlerdir. Cerîr ise Mansûr'dan; o da Ebu Duhâ'dan sadece "Bir hastaya gittiği zaman", şeklinde rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Amr b. Ebu Kays ile Buhari arasında inkita' vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), bir hastayı ziyarete gittiğinde –veya kendisine bir hasta getirildiğinde- şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa, hiçbir hastalık izi bırakmasın." Amr b. Ebu Kays ve İbrâhîm b. Tahmân, Mansûr'dan; o da İbrâhîm ve Ebu Duhâ'dan: "Hasta getirildiği zaman" şeklinde (meçhul sigasıyla) rivayet etmişlerdir. Cerîr ise Mansûr'dan; o da Ebu Duhâ'dan sadece "Bir hastaya gittiği zaman", şeklinde rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. İbrahim b. Tahman ile Buhari arasında inkita' vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), bir hastayı ziyarete gittiğinde –veya kendisine bir hasta getirildiğinde- şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa, hiçbir hastalık izi bırakmasın." Amr b. Ebu Kays ve İbrâhîm b. Tahmân, Mansûr'dan; o da İbrâhîm ve Ebu Duhâ'dan: "Hasta getirildiği zaman" şeklinde (meçhul sigasıyla) rivayet etmişlerdir. Cerîr ise Mansûr'dan; o da Ebu Duhâ'dan sadece "Bir hastaya gittiği zaman", şeklinde rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Amr b. Ebu Kays ile Buhari arasında inkita' vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), bir hastayı ziyarete gittiğinde –veya kendisine bir hasta getirildiğinde- şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa, hiçbir hastalık izi bırakmasın." Amr b. Ebu Kays ve İbrâhîm b. Tahmân, Mansûr'dan; o da İbrâhîm ve Ebu Duhâ'dan: "Hasta getirildiği zaman" şeklinde (meçhul sigasıyla) rivayet etmişlerdir. Cerîr ise Mansûr'dan; o da Ebu Duhâ'dan sadece "Bir hastaya gittiği zaman", şeklinde rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Cerir b. Abdulhamid ile Buhari arasında inkita' vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), bir hastayı ziyarete gittiğinde –veya kendisine bir hasta getirildiğinde- şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa, hiçbir hastalık izi bırakmasın." Amr b. Ebu Kays ve İbrâhîm b. Tahmân, Mansûr'dan; o da İbrâhîm ve Ebu Duhâ'dan: "Hasta getirildiği zaman" şeklinde (meçhul sigasıyla) rivayet etmişlerdir. Cerîr ise Mansûr'dan; o da Ebu Duhâ'dan sadece "Bir hastaya gittiği zaman", şeklinde rivayet etmiştir.
Bize Harun b. İshak el-Hemdanî, ona Abde b. Süleyman, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz humma [sıtma veya ateş yükselmesi], cehennemin şiddetli hararetinden bir parçadır. Onu su ile soğutunuz." Harun b. İshâk> Abde> Hişâm b. Urve>Fatıma bint Münzir>Esma bint Ebu Bekr tarikiyle Nebi'den (sav), bu hadisin benzeri rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Esma hadisi buradakinden daha uzundur. Her iki hadiste sahihtir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْحُمَّى مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ
Bize Harun b. İshak el-Hemdanî, ona Abde b. Süleyman, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz humma [sıtma veya ateş yükselmesi], cehennemin şiddetli hararetinden bir parçadır. Onu su ile soğutunuz." Harun b. İshâk> Abde> Hişâm b. Urve>Fatıma bint Münzir>Esma bint Ebu Bekr tarikiyle Nebi'den (sav), bu hadisin benzeri rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Esma hadisi buradakinden daha uzundur. Her iki hadiste sahihtir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: نِعْمَتَانِ مَغْبُونٌ فِيهِمَا كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ الصِّحَّةُ وَالْفَرَاغُ