134 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Hamza, ona Hatim b. İsmail, ona Cu’ayd, ona da Sâib şöyle rivayet etmiştir: "Teyzem beni Rasûlüllah'a (sav) götürüp 'Ey Allah'ın Rasûlü! Kız kardeşimin (şu) oğlunun çok ağrısı (rahatsızlığı) var.' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, başımı sıvazladı ve benim için bereket diledi (bana hayır duada bulundu). Sonra abdest aldı. Ben de onun abdest suyundan (geri kalanını) içtim. Sonra arkasında durdum da omuzlarının arasındaki çadır düğmesi (veya keklik yumurtası) gibi Peygamberlik mührüne baktım."
Açıklama: Senedde "Cuayd" şeklinde yazılan râvinin ismi tashih olmalı. Çünkü konuyla ilgili diğer rivayetlerde isim "Ca'd" şeklinde geçmektedir. Bkz. M006087-2, B006352
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), bir hastayı ziyarete gittiğinde –veya kendisine bir hasta getirildiğinde- şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa, hiçbir hastalık izi bırakmasın." Amr b. Ebu Kays ve İbrâhîm b. Tahmân, Mansûr'dan; o da İbrâhîm ve Ebu Duhâ'dan: "Hasta getirildiği zaman" şeklinde (meçhul sigasıyla) rivayet etmişlerdir. Cerîr ise Mansûr'dan; o da Ebu Duhâ'dan sadece "Bir hastaya gittiği zaman", şeklinde rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. İbrahim b. Tahman ile Buhari arasında inkita' vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), bir hastayı ziyarete gittiğinde –veya kendisine bir hasta getirildiğinde- şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa, hiçbir hastalık izi bırakmasın." Amr b. Ebu Kays ve İbrâhîm b. Tahmân, Mansûr'dan; o da İbrâhîm ve Ebu Duhâ'dan: "Hasta getirildiği zaman" şeklinde (meçhul sigasıyla) rivayet etmişlerdir. Cerîr ise Mansûr'dan; o da Ebu Duhâ'dan sadece "Bir hastaya gittiği zaman", şeklinde rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Amr b. Ebu Kays ile Buhari arasında inkita' vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), bir hastayı ziyarete gittiğinde –veya kendisine bir hasta getirildiğinde- şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa, hiçbir hastalık izi bırakmasın." Amr b. Ebu Kays ve İbrâhîm b. Tahmân, Mansûr'dan; o da İbrâhîm ve Ebu Duhâ'dan: "Hasta getirildiği zaman" şeklinde (meçhul sigasıyla) rivayet etmişlerdir. Cerîr ise Mansûr'dan; o da Ebu Duhâ'dan sadece "Bir hastaya gittiği zaman", şeklinde rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. İbrahim b. Tahman ile Buhari arasında inkita' vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), bir hastayı ziyarete gittiğinde –veya kendisine bir hasta getirildiğinde- şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa, hiçbir hastalık izi bırakmasın." Amr b. Ebu Kays ve İbrâhîm b. Tahmân, Mansûr'dan; o da İbrâhîm ve Ebu Duhâ'dan: "Hasta getirildiği zaman" şeklinde (meçhul sigasıyla) rivayet etmişlerdir. Cerîr ise Mansûr'dan; o da Ebu Duhâ'dan sadece "Bir hastaya gittiği zaman", şeklinde rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Amr b. Ebu Kays ile Buhari arasında inkita' vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), bir hastayı ziyarete gittiğinde –veya kendisine bir hasta getirildiğinde- şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa, hiçbir hastalık izi bırakmasın." Amr b. Ebu Kays ve İbrâhîm b. Tahmân, Mansûr'dan; o da İbrâhîm ve Ebu Duhâ'dan: "Hasta getirildiği zaman" şeklinde (meçhul sigasıyla) rivayet etmişlerdir. Cerîr ise Mansûr'dan; o da Ebu Duhâ'dan sadece "Bir hastaya gittiği zaman", şeklinde rivayet etmiştir.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Cerir b. Abdulhamid ile Buhari arasında inkita' vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Hatim, ona Ca'd b. Abdurrahman, ona da Sâib b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: "Teyzem beni Rasûlüllah'a (sav) götürüp 'Ey Allah'ın Rasûlü! Kız kardeşimin (şu) oğlunun çok ağrısı (rahatsızlığı) var.' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, başımı sıvazladı ve benim için bereket diledi (bana hayır duada bulundu). Sonra abdest aldı. Ben de onun abdest suyundan (geri kalanını) içtim. Sonra arkasında durdum da omuzlarının arasındaki çadır düğmesi (veya keklik yumurtası) gibi mührüne baktım."
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), bir hastayı ziyarete gittiğinde –veya kendisine bir hasta getirildiğinde- şöyle dua ederdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, o şifa, hiçbir hastalık izi bırakmasın." Amr b. Ebu Kays ve İbrâhîm b. Tahmân, Mansûr'dan; o da İbrâhîm ve Ebu Duhâ'dan: "Hasta getirildiği zaman" şeklinde (meçhul sigasıyla) rivayet etmişlerdir. Cerîr ise Mansûr'dan; o da Ebu Duhâ'dan sadece "Bir hastaya gittiği zaman", şeklinde rivayet etmiştir.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyan, ona Süleyman, ona Müslim, ona Mesruk, ona da Aişe (ra) şöyle rivayet etti: Nebi (sav) ailesinden (hastalanan) birisine korunması için dua eder, onu sağ eliyle sıvazlar ve şöyle derdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Ona şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın." Süfyân dedi ki: Ben bu hadisi Mansur’a rivayet ettim. O, İbrahim’den; o Mesruk’tan; o da Aişe’den bunun benzerini nakletti.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyan, ona Süleyman, ona Müslim, ona Mesruk, ona da Aişe (ra) şöyle rivayet etti: Nebi (sav) ailesinden (hastalanan) birisine korunması için dua eder, onu sağ eliyle sıvazlar ve şöyle derdi: "Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Ona şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın." Süfyân dedi ki: Ben bu hadisi Mansur’a rivayet ettim. O, İbrahim’den; o Mesruk’tan; o da Aişe’den bunun benzerini nakletti.