Giriş


    Öneri Formu
80458 MA009662 Musannef-i Abdurrezzak, V, 295


Açıklama: Hadîs-i Şerifin iki yönü vardır. Biri edeble ilgili, diğeri de ibadetle ilgilidir. Edeble ilgili kısım: İnsan misafirine çeşitli ikramlarda bulunur. İlk ziyarette misafirin ra­hatça oturmasın) sağlamak maksadı ile ona minder, yastık gibi şeyler tah­sis edilir. 8u bir nezaket ve terbiye ifadesidir. Misafirin bunlardan herhangi biri üzerine oturmaması veya yaslanmaması da bîr tevazu eseridir Pey­gamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) "\t\ burada minder üzerine oturmaytşı, minder üzerinde oturmanın caiz olmadığı İnancından değil, sadeliği tercih etmelerinden ve yüksek tevazu ahlâkına sahip bulunmalanndandı. İslâm'da her şey bir ölçüye bağlıdır, ibâdetler dahi bir ölçü ve itidal üzere yapıldığı zaman onların kıymetleri çoğalır. Devamlı surette her--gün oruç tutmak veya gece gündüz namaz kılmak tarzında edilen ibâdet mak­bul olmaz. İnsanın cemiyet içinde çeşitli vazifeleri vardır; Nefsine karşı, ailesine karsı ve çevresine karşı... Dinin emrettiği şekilde bu vazifeleri ye­rine getirmek de bir ibâdet sayılır. Üstelik bir İbâdetin fasılasız devamlılığı halinde onun halâvett de kalmaz. Onun İçin devamlı surette oruç tutmakta olan Abdullah îbnî Amr'ın durumu Peygamber ftt'yilAleyhi: vtSettemh haber verilince, Peygamber bizzat onun yanına gitmiş ve niha­yet yılın yansından çok oruç tutmanın caiz olmadığını ona bildirmişti. Her aydan üç, beş, yedi, dokuz, on bir ve on beş gün tutmak veya bir gün oruç tutup, bir gün iftar etmek suretiyle oruca devam etmek ve bundan ziyad.

    Öneri Formu
166279 EM001176 Buhari, Edebü'l-Müfred, 559


    Öneri Formu
4754 M005452 Müslim, Libas ve Zînet, 41


    Öneri Formu
5250 M005521 Müslim, Libas ve Zînet, 88


    Öneri Formu
5264 M005528 Müslim, Libas ve Zînet, 92


    Öneri Formu
203788 ZD1/130 Zâdu’l-Meâd, I, 130-133


    Öneri Formu
12841 T002341 Tirmizi, Zühd, 30


    Öneri Formu
73049 HM025113 İbn Hanbel, VI, 91


    Öneri Formu
166280 EM001177 Buhari, Edebü'l-Müfred, 559


    Öneri Formu
203781 İF10/387 İbn Hacer, Fethu’l-Bâri, X, 387