Giriş


    Öneri Formu
33612 D004681 Ebu Davud, Sünne, 15


    Öneri Formu
282125 T002391-4 Tirmizi, Zühd, 53

Bize Ebu Nu'mân, ona Mu'temir b. Süleyman, ona babası (Süleyman b. Tarhan), ona Ebu Osman, ona da Abdurrahman b. Ebu Bekir şöyle rivayet etmiştir: Ashâb-ı suffa fakir insanlardı. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştu: "Kimin evinde iki kişilik yemek varsa, üçüncü kişiyi; kimin yanında dört kişilik yemek varsa, beşinci ve altıncıyı götürsün." Ebu Bekir ashâb-ı suffa'dan üç kişiyi, Hz. Peygamber (sav) de on kişiyi eve götürmüştü. Bizim ev halkı; ben, babam, annem, eşim ve hem bizim evde hem de Ebu Bekir'lerin evinde hizmet eden bir hizmetçiden ibaretti. (Ravilerden Ebu Osman) Abdurrahman’ın ‘benim eşim’ ifadesini zikredip zikretmediğini bilmiyorum demiştir. Abdurrahman şöyle demiştir: (Babam) Ebu Bekir, Hz. Peygamber'in (sav) evinde akşam yemeği yedi. Sonra yatsı namazı kılınıncaya kadar orada kaldı. Ardından döndü ve Hz. Peygamber'in (sav) akşam yemeği yemesine kadar orada kaldı. Gece belli bir vakit geçince evine geldi. (Ebu Bekir’in) Eşi ona 'Seni konuklarının yanında durmaktan alıkoyan nedir?' diye sordu. (Ebu Bekir de) 'Onlara hala yemek vermedin mi?' diye karşılık verdi. 'Onlara yemek verdim; ama sen gelmeden yemek istemediler' dedi. Abdurrahman şöyle dedi: Ben gidip saklandım. Babam Ebu Bekir 'Hay cahil!' dedi ve sövüp saydı. Sonra 'Boğazınızdan geçmesin, yeyin!' diyerek sitem etti. Ebu Bekir 'Vallahi ben bu yemekten asla yemem!' diye yemin etti. Abdurrahman şöyle dedi: Vallahi biz yemeğe el uzattığımızda her lokma alışımızda yemek artıyordu. Nihayet doydular. Yemek ise yenmeden önceki miktarından daha fazla idi. Ebu Bekir, yemeğe baktı, yemek olduğu gibi duruyordu, hatta öncekinden daha fazla idi. Eşine 'Ey Firas oğullarının kızı! Bu da ne böyle?' diye sordu. Eşi 'Gözümün nuruna yemin olsun! Bu yemek, önceki halinden üç kat daha fazla' dedi. Ebu Bekir yemekten yedi ve yeminini kastederek 'Bu ettiğim yemin şeytandandır' dedi ve bir lokma daha yedi. Sonra yemeği Hz. Peygamber'e (sav) götürdü. Yemek onun yanında sabaha kadar kaldı. Bir kavimle aramızda bir anlaşma vardı. Anlaşmanın vakti geldi. On iki kişiden her biriyle birlikte başka adamlar da vardı. Her biri ile birlikte kaç kişi olduğunu Allah bilir. Hepsi gelip bu yemekten yediler. (Ravi Ebu Osman) 'Böyle yahut benzer lafızlarla bildirmiştir' demiştir.


    Öneri Formu
4025 B000602 Buhari, Mevakıtu's-Salat, 41


Açıklama: Hadiste geçen Allah'ın ruhu ifadesini Hattâbî, Kur'ân'ı Kerîm olarak tevil etmiştir. (Meâlimü's-sünen, III, 165; Avnu'l-ma'bûd, IX, 322) Kitâbu'l-büyu'da nakledilen ve bu konuyla doğrudan irtibatı görülmeyen bu rivayet birçok nüshada yer almadığı gibi Münzirî'de de yer almamaktadır. Ayrıca Ebu Davud'un Lü'lüî nüshasında bulunmadığı, İbn Dâse nüshasında olduğu belirtilmiştir.

    Öneri Formu
22660 D003527 Ebu Davud, Büyu' (icare), 76


Açıklama: Hadiste geçen Allah'ın ruhu ifadesini Hattâbî, Kur'ân'ı Kerîm olarak tevil etmiştir. (Meâlimü's-sünen, III, 165; Avnu'l-ma'bûd, IX, 322) Kitâbu'l-büyu'da nakledilen ve bu konuyla doğrudan irtibatı görülmeyen bu rivayet birçok nüshada yer almadığı gibi Münzirî'de de yer almamaktadır. Ayrıca Ebu Davud'un Lü'lüî nüshasında bulunmadığı, İbn Dâse nüshasında olduğu belirtilmiştir.

    Öneri Formu
270974 D003527-2 Ebu Davud, Büyu' (icare), 76


    Öneri Formu
17203 D002751 Ebu Davud, Cihad, 147


    Öneri Formu
33916 D004882 Ebu Davud, Edeb, 35


    Öneri Formu
30408 İM003960 İbn Mâce, Fiten, 10


    Öneri Formu
34004 D004943 Ebu Davud, Edeb, 58


    Öneri Formu
273144 D002751-2 Ebu Davud, Cihad, 147