Giriş

Bize Ebu Ammar, ona el-Fadl b. Musa, ona Muhammed b. Amr, Sa’d b. Muaz’ın oğlu Vakıd b. Amr’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Enes b. Mâlik bir yolculuktan dönünce ziyaret için yanına varmıştım. Bana “Sen kimsin?” diye sordu. Ben de; Sa’d b. Muâz’ın oğlu Vakîd b. Amr’ım dedim. Bunun üzerine ağladı ve şöyle dedi: Sen, deden Sa’d’e benziyorsun. Sa’d, insanların içinde mertebesi en yüksek ve boyu en uzun olanlarındandı. Hz. Peygamber’e (sav) (Ükeydir tarafından) atlastan (dibâc) dokunmuş altın işlemeli bir cübbe gönderilmişti. Hz. Peygamber (sav) onu giydi ve minbere çıktı, ayakta durdu veya oturmuştu. İnsanlar o cübbeye elleriyle dokunmaya başladılar ve “Bu güne kadar böylesi güzel ve kıymetli elbise hiç görmedik” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Bu elbiseye mi şaştınız! Sa’d’ın Cennet’teki bir mendili bu gördüğünüz elbiseden daha üstün ve hayırlıdır” dedi. [Tirmizî: Bu konuda Esma bint Ebu Bekir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis sahihtir.]


    Öneri Formu
21285 T001723 Tirmizi, Libas, 3


    Öneri Formu
14826 T000836 Tirmizi, Hac, 20


    Öneri Formu
21114 T001679 Tirmizi, Cihad, 9


    Öneri Formu
21277 T001722 Tirmizi, Libas, 2


    Öneri Formu
26087 N005348 Nesai, Zînet, 110


    Öneri Formu
26142 N005372 Nesai, Zînet, 117


    Öneri Formu
21274 T001721 Tirmizi, Libas, 1


Açıklama: Hadiste geçen "Ercüvân", Erğuvân kelimesinden Arapçaya nakledilmiş bir kelime olup "kırmızı çiçekleri, güzel rengi ve güzel kokusu ile bilinen bir ağaç" şeklinde açıklanmıştır (İbnü'l-Esîr el-Cezerî, eş-Şâfî fî şerhı Müsnedi'ş-Şâfiî, 1. bsm. thk. Ahmed b. Süleyman, Mektebetü'r-Rüşd, Riyad, 2005, III, 365). BU kelimenin mecâz-ı mürsel yoluyla "kırmızı" renk anlamında kullanıldığı anlaşılmaktadır.

    Öneri Formu
26168 N005378 Nesai, Zînet, 121


    Öneri Formu
11481 T000264 Tirmizi, Salat, 80


    Öneri Formu
19588 N005614 Nesai, Eşribe, 26