2015 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Yezîd, ona Süfyân, ona İbn Ebu Necîh, ona Mücahid ve Yezîd b. Ebu Ziyâd, onlara İbn Ebu Leyla ve Ebu Ferve, onlara da Abdullah b. Ukeym şöyle rivayet etmiştir: Huzeyfe su istemişti. Orada yönetici durumunda olan bir kişi gümüş bir kapta ona su getirdi. Huzeyfe kabı fırlattı ve sonra da yaptığından dolayı onlardan özür dileyip şöyle dedi: 'Ben bunu (gümüş kap kullanmayı) yasaklamıştım. Çünkü ben Rasûlullah'ı (sav) işittim şöyle diyordu: "Altın ve gümüş kaplardan su içmeyin, normal ipek veya ince ipekten yapılmış (dibâ) elbiseler giymeyin. Çünkü bunlar, dünyada inanmayanların, âhirette ise bizimdir."
Açıklama: Hadislerde geçen "Dîbâc", "sündüs" ve "ibreysem/ebreysim,/ibrîsem" gibi kelimelerin her üçü de ince ipek kullanılarak dokunmuş, erişi de argacı da ipek olan parlak, gösterişli, bazan da nakışlı ipek kumaşlar için kullanılmaktadır.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Yezîd, ona Süfyân, ona İbn Ebu Necîh, ona Mücahid ve Yezîd b. Ebu Ziyâd, onlara İbn Ebu Leyla ve Ebu Ferve, onlara da Abdullah b. Ukeym şöyle rivayet etmiştir: Huzeyfe su istemişti. Oranın yöneticisi durumunda olan bir kişi gümüş bir kapta ona su getirdi. Huzeyfe kabı fırlattı ve sonra da yaptığından dolayı onlardan özür dileyip şöyle dedi: 'Ben bunu (gümüş kap kullanmayı) yasaklamıştım. Çünkü ben Rasûlullah'ı (sav) işittim şöyle diyordu: "Altın ve gümüş kaplardan su içmeyin, normal ipek veya ince ipekten yapılmış (dibâ) elbiseler giymeyin. Çünkü bunlar, dünyada inanmayanların, âhirette ise bizimdir."
Açıklama: Hadislerde geçen "Dîbâc", "sündüs" ve "ibreysem/ebreysim,/ibrîsem" gibi kelimelerin her üçü de ince ipek kullanılarak dokunmuş, erişi de argacı da ipek olan parlak, gösterişli, bazan da nakışlı ipek kumaşlar için kullanılmaktadır.
Bize Ebu Velid, ona Malik, ona Zührî, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Peygamber (sav) fetih yılında, başında miğfer olduğu halde Mekke'ye girmiştir.
Bize Abdürrezzak, ona İbn Uyeyne, ona İbn Aclân, ona Said b. Ebu Said, ona Abdullah b. Vedî'a, ona da Ebu Zer(T); Bize Abdülvehhab b. Ebu Zi'b, ona da Ebu Zer şöyle demiştir: Kim Cuma günü güzelce gusleder, en güzel elbiselerini giyer ve Allah'ın kendisine ihsan ettiği güzel koku veya yağdan sürer sonra Cumaya gider ve cemaatten iki kişi arasına oturarak onların arasını açmazsa; iki Cuma arasındaki hatta üç gün fazlasındaki günahları affedilir.
Bize Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona bir adam, ona Said b. Ebu Said, ona babası, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim cuma günü dişlerini temizler, sonra cünüp iken yaptığı gibi gusül abdesti alır, sonra güzel koku sürer, sonra elbiselerini giyer, sonra da mescide gider ve iki kişinin ortasına oturarak aralarını açmaz ve imam hutbeye çıkıncaya kadar konuşmazsa; iki cuma arasındaki günahları bağışlanır."