Giriş

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ğunder, ona Şube, ona Abdulmelik b. Meysera, ona Zeyd b. Vehb, Hz. Ali’nin şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) bana ibrişimle karışık alaca kumaştan yapılmış (siyera) bir elbise giydirdi. Ben de onun içinde dışarıya çıktım. Ama Rasulullah’ın yüzünde öfke gördüm ve onu parçalayarak kadınlarımın arasında bölüştürdüm.


Açıklama: Hz. Ali'nin bu kumaşı bölüştürdüğü kadınlar; Hz. Peygamber'in kızı Fatma, Hz. Ali'nin annesi Fatma binti Esed b. Hişam ve Hz. Hamza'nın kızı Fatma ve ismini unuttuğum diğer bir Fatma'dır. Tahâvî, Ebû Ca'fer Ahmed b. Muhammed b. Selâme, Şerhu Maani'l-Asâr, thk. Muhammed Zührî en-Naccâr -Muhammed Seyyit el-Câd (el-Medinetü'l-Münevverâ, Alemü'l-kütüb, 1414/1994), 4/253.

    Öneri Formu
4699 M005423 Müslim, Libas ve Zînet,19

Bize Şeyban b. Ferruh ve Ebu Kamil –Lafız Ebu Kamil’indir- onlara Ebu Avane, ona Abdurrahman b. el-Esamm, Enes b. Malik’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Ömer'e atlas bir cübbe gönderdi. Bunun üzerine Ömer “Bunu bana gönderdin. Ama onun hakkında (daha önce) neler söylemiştin!” dedi. Hz. Peygamber “Onu ben sana giyesin diye göndermedim. Ancak ve ancak parasından istifade edesin diye gönderdim” cevabını verdi.


Açıklama: Hz. Ömer bu kumaşı anne bir kardeş ya da süt kardeşi Osman b. Hakim'e hediye etti.

    Öneri Formu
4700 M005424 Müslim, Libas ve Zînet, 20

Bana Mâlik'ten, ona Nafi’den, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığı rivayet edilmiştir: Ömer b. el-Hattab, mescidin kapısında saf ipekten yapılmış bir elbise görünce “Ya Rasulullah! Keşke bu elbiseyi satın alsan da cuma günleri ve yanına elçiler geldiği zaman giysen” dedi. Rasulullah da “Bunu ancak ahirette nasibi olmayan giyer” buyurdu. Daha sonra Rasulullah’a (sav) bu elbiselerden gelince, Ömer b. Hattab’a bir elbise verdi. Hz. Ömer (ra) “Ya Rasulallah! Onu bana gönderdin. Halbuki sen Utarid’in elbisesi hakkında neler söylemiştin!” deyince Rasulullah “Onu sana giymen için vermedim” dedi. Hz. Ömer (ra) de bu elbiseyi Mekke'deki müşrik kardeşine verdi.


Açıklama: "Siyerâ" ipekli bir giysi türüdür. Sîbeveyh, siyerâ kelimesini saf ipek olarak şerh etmiştir. Dolayısıyla hulletün siyerâ ibaresi ile saf ipekten elbise kastedilmektedir. (Bk. İbnü'l-Esîr, en-Nihâye, II, 433)

    Öneri Formu
38596 MU001672 Muvatta, Libâs, 8

Bize Yahya b. Yahya, ona Mâlik, ona Nâfi, İbn Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz Ömer, mescidin kapısı yanında (satılık) İbrişimle karışık alaca bezden yapılmış bir elbise gördü de “Ya Rasulallah; keşke bunu satın alsan da cuma günü ve sana elçiler geldiği zaman insanların karşısına çıkmak için giysen” dedi. Hz. Peygamber (sav) de “Bunu ahirette nasibi olmayanlar giyer” buyurdu. Sonra Hz. Peygamber'e (sav) o ipeklilerden birçok elbiseler geldi. Hz. Peygamber onlardan birisini Ömer b. el-Hattab’a verdi. Ömer “Ya Rasulallah! Bunu bana giydiriyorsun. Halbu ki sen Utarid’in elbisesi hakkında neler söylemiştin!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Ben onu sana giyesin diye vermedim ki” buyurdu. Ömer, müteakiben o elbiseyi Mekke'de bulunan müşrik bir kardeşine verdi.


    Öneri Formu
4477 M005401 Müslim, Libas ve Zînet, 6

Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Abdurrahman b. Mehdi, ona Şu’be, ona Ebu Avn, ona Ebu Salih, Hz. Ali’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber'e (sav) ibrişimle karışık alaca kumaştan mamul (siyerâ) bir elbise hediye edildi. Hz. peygamber de bu elbiseyi bana gönderdi. Ben de onu giydim. Ama yüzünden kızdığını anladım. “Onu ben sana giyesin diye göndermedim. Ancak ve ancak parçalayıp da kadınlar arasında baş örtüsü yapasın diye gönderdim” dedi


    Öneri Formu
4692 M005420 Müslim, Libas ve Zînet,17

Bana Züheyr b. Harb, bize Yahya b. Said, ona Şu’be, ona Ebu Bekir b. Hafs, ona Salim, (Abdullah) İbn Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Ömer (ra), Utârid oğullarından bir adamın üzerinde atlas veya ipekten bir kaftan gördü ve Hz. Peygamber'e (sav) “Keşke bunu satın alsan” dedi. O da “Bunu ancak ve ancak nasibi olmayanlar giyer!” dedi. Derken Hz. Peygamber’e ibrişimle karışık alaca kumaştan (siyerâ) yapılmış bir elbise hediyye edildi. (Ömer olayın devamını şöyle anlattı:) Hz. Peygamber (sav) onu bana gönderdi. Ben de “Bunu bana gönderdin ama hakkında daha önce neler söyledin! Bunları kulaklarımla duydum ” dedim. Hz. Peygamber (sav) “Onu ben sana ancak ve ancak istifade edesin diye gönderdim” dedi.


    Öneri Formu
4491 M005406 Müslim, Libas ve Zînet, 9


    Öneri Formu

Bize Şeyban b. Ferruh, ona Cerir b. Hazim, ona Nafi, İbn Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Ömer (ra) “Utarid et-Temîmî’nin pazarda ibrişimle karışık alaca bezden (siyerâ) yapılmış bir elbiseyi satılığa çıkardığını gördü. -Utârid kırallarla görüşür ve onların ihsanlarına nail olurdu- Ömer “Ya Rasulallah! Ben Utarid’in pazarda ibrişimle karışık alaca bezden (siyerâ) yapılmış bir elbiseyi satılığa çıkardığını gördüm. Keşke onu satın alsan da, sana geldikleri vakit Arab heyetleri için giysen!” dedi. –İbn Ömer, zannediyorum babam Ömer “Onu cuma günü giysen” ifadesini de kullandı dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ona “Dünyada ipeği ancak ve ancak ahirette nasibi olmayanlar giyer” buyurdu. Bu olayın üzerinden birkaç gün geçtikten sonra Rasul-i Ekrem’e ibrişimle karışık alaca bezden (siyerâ) yapılmış elbiseler (siyerâ) getirdiler. O da Ömer’e bir elbise gönderdi. Bir elbise de Üsame b. Zeyd’e yolladı. Bir elbise de Ali b. Ebu Talib’e verdi ve “Onu kadınlarının arasında baş örtüsü yapmak için parçala” dedi. Derken Ömer, elinde bir elibiseyle çıkageldi. Ve “Ya Resulallah! Bunu bana göndermişsin. Halbuki dün Utarid’in elbisesi hakkında neler söylemiştin!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ona “Ben onu sana giyesin diye göndermedim. Fakat onu karşılığında (davar akar gibi) şeyler satın alasın diye gönderdim” dedi. [Üsameye gelince o elbisesi ile geldi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem ona öyle bir bakış attı ki bu yaptığını Hz. Peygamber’in beğenmediğini anladı. Ve “Ya Rasulallah! Bana neden bakıyorsun? Bunu bana sen gönderdin” dedi. Rasul-i Ekrem de “Ben onu sana giyesin diye göndermedim. Fakat hanımların arasında baş örtüsü yapmak üzere parçalayasın diye gönderdim” dedi.]


    Öneri Formu
4484 M005403 Müslim, Libas ve Zînet, 7

Bana Ebü’t-Tâhir Ahmed b. Amr b. Serh, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Kesîr b. Abbas b. Abdulmuttalib, Abbas’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamberle (sav) birlikte Huneyn savaşında bulundum. Ebu Süfyan b. el-Haris b. Abdümuttalib ile birlikte Hz. Peygamber’in peşine takılarak ondan hiç ayrılmadık. Hz. Peygamber (sav), beyaz bir katırının üzerinde idi. Onu kendisine Ferve b. Nüfâse el-Cüzâmî hediye etmişti. Müslümanlarla kafirler karşı karşıya gelince Müslümanlar, arkalarını dönüp gittiler. Hz. Peygamber (sav) ise katırını kâfirlere doğru mahmuzlamaya başladı. Ben Resulullah’ın katırının geminden tutuyor, onu düşmana doğru dört nala gitmesin diye (esirgemek için) engellemeye çalışıyordum. Ebu Süfyan da Hz. Peygamber'in (sav) özengisinden tutuyordu. Derken Hz. Peygamber (sav) “Ey Abbas! Semura ashabını (Hudeybiye’de biat edenleri) çağır!” dedi. Abbas -sesi kuvvetli birisiydi- şöyle devam etti: Ben de bağırabildiğim kadar bağırarak (yardıma çağırmak için) “Semura ashabı nerede?” diye haykırdım. Vallahi sesimi işittikleri vakit (yerlerine) dönüşleri, ineğin yavrularına dönüşü gibi oldu. Ve “Ya lebbeyk! Ya lebbeyk! diyerek kafirlerle savaştılar. Ensârı (yardıma) çağırmak için “Ey Ensâr cemaati! Ey Ensâr cemaati!” diyorlardı. Sonra davet el-Haris b. el-Hazrec oğullarına kısıtlı oldu. Ve “Ey el-Haris b. el-Hazrec oğulları! Ey el-Haris b. el-Hazrec oğulları!” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) katırının üzerinde uzanmış gibi bir vaziyette onların çarpışmasına baktı da “Bu an, tandırın kızıştığı andır!” dedi. Sonra Hz. Peygamber, birkaç çakıl alarak onları kafirlerin yüzlerine attı ve “Muhammed’in Rabbine and olsun bozguna uğradılar!” dedi. Az sonra (olup bitene) bakmağa gittim. Bir de ne göreyim! Harb onun dediği şekilde (gerçekleşmiş!) Vallahi Hz. Peygamber (sav) kafirlere çakıl atmaktan başka bir şey yapmamıştı. Artık onların kuvvetinin zayıfladığını, durumlarının hücum değil arkalarını dönüp kaçma şeklini aldığını görüyordum.


    Öneri Formu
2613 M004612 Müslim, Cihad ve Siyer, 76

Bana Ebü't-Tâhir ile Harmele b. Yahya -Lafız Harmele’nindir- bu ikisine İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Salim b. Abdullah, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Ömer b. el- Hattâb pazarda satılan kalın ipek kumaştan (istebrak) yapılmış bir elbise buldu. Ve onu alarak Hz. Peygamber’e getirdi: “Ya Resulallah! Bunu satın al. Bayram ve hey’etler için onunla süslenirsin” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Bu ancak ve ancak nasibi olmayanların giysisidir” dedi. Aradan Allah’ın dilediği kadar bir süre geçti. Sonra Rasulullah (sav) ona atlastan yapılmış bir cübbe gönderdi. Ardından Ömer, cübbe ile yola çıktı ve onu Hz. peygamber’e (sav) getirerek “Ya Resulallah! ‘Bu ancak ve ancak nasibi olmayanların giysisidir’ veya ‘Bunu ancak ve ancak nasibi olmayanlar giyer’ dedin. Sonra da onu bana gönderdin” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Onu satarsın ve bir ihtiyacını görürsün!” cevabını verdi.


    Öneri Formu
4487 M005404 Müslim, Libas ve Zînet, 8