Giriş

Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebü’l-Hayr, Ukbe b. Amir’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) ipek bir kaftan hediye edilmişti. Hz. Peygamber bu kaftanı giydi, sonra onun içinde namaz kıldı. Ardından dönüp hoşlanmamış gibi onu (üzerinden) şiddetle çekip çıkardı ve “Bu, takva sahiplerine yakışmıyor” dedi.


Açıklama: Hz. Peygamber erkekler için ipekli elbise giymeyi takvaya uygun bulmamıştır.

    Öneri Formu
4708 M005427 Müslim, Libas ve Zînet, 23

Bize Ubeydullah b. Sa’id, ona Muaz b. Hişâm, ona babası, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Zeyd, ona Ebu Sellam, ona Ebu Esma er-Rahabî, Hz. Peygamber’in (sav) azatlı kölesi Sevban’nın şöyle anlattığını rivayet etti: Hübeyre’nin kızı elinde büyük bir yüzükle Rasulullah’ın (sav) yanına geldi. Hz. Peygamber onun eline vurdu. Bunun üzerine Hübeyre’nin kızı Hz. Peygamber’in kızı Fatıma’nın yanına gelerek eline vurması sebebiyle Rasulullah’tan şikayette bulundu. Fatıma da boynundaki altın zinciri çıkardı ve dedi ki “Bunu bana Ebu Hasan (Hz. Ali) hediye etmişti.” O sırada Hz. Peygamber (sav) onların yanına girdi. Zincir Fatıma’nın elindeydi. Bunu görünce Hz. Peygamber Fatıma’ya “Ey Fatıma! insanların Hz. peygamber'in kızının elinde ateşten zincir var demeleri seni sevindirir mi?” dedi ve oturmadan çıkıp gitti. Bunu duyan Fatıma altın zincirini çarşıya gönderip sattırdı, parasıyla da bir köle satın alıp –ravi bir keresinde “ğulam” yerine “abd” kelimesini kullandı yani o manada başka bir kelime zekretti- âzad etmek suretiyle hürriyetine kavuşturdu. Fatıma’nın bu hareketi Hz. Peygamber'e söylenince: “Fatıma’yı ateşten kurtaran Allah’a hamdolsun” dedi.


Açıklama: Rivayetin isnadında Yahya b. Ebî Kesîr'in Zeyd b. Sellam'dan işitmediği tenkidi Yahya b. Main tarafından yapılmışsa da sahih olan müellifinden de tahdis siğası ile naklettiği üzere Ebû Hatim de işittiğini tespit etmektedir.bkz. Muhammed b. Ali b. Adem b. Musâ el-Etyobî el-vallâvî, Şerhu Süne'n-Nesâi (Zahiretü'l-Ukba fi şerhi'l-Müctebâ), (yy.:Dârü Âli Birevm, 1424/2003), 38/208.

    Öneri Formu
24768 N005143 Nesai, Zînet, 39

Bize İshak b. Mansur, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeydullah, ona Nâfi, ona İbn Ömer Hz. Ömer’in (ra) şöyle anlattığını rivayet etti: Mescidin kapısında ibrişimle karışık alaca bezden (siyerâ) dokunmuş bir elbise satıldığını gördüm. Hz. Peygamber’e “Ey Allah’ın Rasulü! Keşke bunu satın alsan da Cuma günleri ve yanına heyetler geldiğinde giysen” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): “Bunu ancak ahirette nasibi olmayanlar giyer” buyurdu. Bir süre sonra Hz. Peygamber'e (sav) o elbiselerden getirilmişti. O da onlardan birini bana gönderdi. Ben de “Ey Allah’ın Rasûlü! Onu bana giydiriyorsun. Halbu ki sen o elbise hakkında neler söylemiştin!” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): “Onu sana giyesin diye vermedim, onu sana birilerine giydiresin veya satıp parasından istifade edesin diye verdim” dedi. Ben de onu annemiz bir (babamız ayrı) müşrik bir kardeşime verdim.


Açıklama: Hz. Ömer'in Kardeşi Zeyd b. Hattab'ın anne bir -Esmâ binti Vehb- kardeşinin Dimyâtiye göre süt kardeşi Osman b. Hakim'e giydirdi bkz. Kastallânî, Ahmed b. Muhammed b. Abdilmelik, İrşadü's-sârî li şerhi sahihi buhârî, (Mısır, Matbaatü'l-kübrâ el-Emiriyye, 1323), 2/163.

    Öneri Formu
25933 N005297 Nesai, Zînet, 83

Bize İshak b. İbrahim, ona Abdullah b. el-Haris el-Mahzûmî, ona Hanzala b. Ebu Süfyan ona Salim b. Abdullah, İbn Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Ömer (ra) pazara çıktığında kalın ipekli kumaştan (atlas) yapılmış bir elbise satıldığını gördü. Hz. Peygamber'e (sav) gelerek “Ey Allah'ın Rasulü! Şu elbiseyi satın al, Cuma günleri ve heyetler geldiğinde giyersin” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): “Onu ancak ahirette nasibi olmayanlar giyer” buyurdu. Daha sonra Hz. Peygamber'e (sav) o elbiselerden üç tane getirildi. Onlardan birini Ömer’e, birini Ali’ye birini de Üsâme’ye verdi. Ömer, Rasulullah’a gelip “Ey Allah'ın Rasûlü! Bunu bana göndermişsin ama onun hakkında daha önce neler söylemiştin! ” dedi. Bunun üzerine hz. Peygamber: “Onu sat ihtiyacını karşıla veya hanımlarına bölüştür başörtü yapsınlar” buyurdu.


Açıklama: Rivayet diğer kaynaklarda son önerinin Hz. Ali'ye tavsiye edildiği şeklindedir.

    Öneri Formu
25944 N005301 Nesai, Zînet, 85

Bize Kuteybe, ona Malik, ona Nafi, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Ömer b. Hattab, bir elbise gördü ve “Ey Allah’ın Rasulü! Keşke şu elbiseyi alsanız da Cuma günleri ve yabancı elçiler geldiği zaman giyseniz” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): “Bunu ancak ahirette nasibi olmayanlar giyer” cevabını verdi. Bir süre sonra Hz. Peygamber'e (sav) buna benzer bir elbise geldi ve onu Ömer’e verdi. Bunun üzerine Ömer “Ey Allah’ın Rasulü! Onu bana giydiriyorsun, ama daha önce Utarid’in elbisesi hakkında neler söylemiştin!” deyince Hz. Peygamber (sav): “Ben onu sana giyesin diye vermedim ki” dedi. Ömer de o elbiseyi henüz Müslüman olmamış bir kardeşine (Hz. Ömer'in Kardeşi Zeyd b. Hattab'ın anne bir -Esmâ binti Vehb- kardeşinin Dimyâtiye göre süt kardeşi Osman b. Hakim'e) giydirdi.


Açıklama: Hz. Ömer'in Kardeşi Zeyd b. Hattab'ın anne bir -Esmâ binti Vehb- kardeşinin Dimyâtiye göre süt kardeşi Osman b. Hakim'e giydirdi bkz. Kastallânî, Ahmed b. Muhammed b. Abdilmelik, İrşadü's-sârî li şerhi sahihi buhârî, (Mısır, Matbaatü'l-kübrâ el-Emiriyye, 1323), 2/163.

    Öneri Formu
26180 N001383 Nesai, Cuma, 11

Bize Abdullah b. el-Heysem, ona Ebu Bekir el-Hanefî, ona Süfyan, ona Talha b. Yahya, ona Mücahid Hz. Ayşe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) bazen gelir ve “Yanınızda yiyecek bir şey var mı?” diye sorardı. Biz de “Hayır yok” derdik. O da “Öyle ise ben oruçluyum” derdi. Bir gün gelmişti bize da hays (hurma, yağ ve keş karışımı) yemeği hediye edilmişti. “Yanınızda yiyecek bir şey var mı?” diye sordu. Biz de “Evet. Bize hays (hurma, yağ ve keş karışımı) yemeği hediye edildi” dedik. Bunun üzerine şöyle dedi: “Ben oruca niyet ederek sabahlamıştım” dedi ve o yemekten yedi. [Kasım b. Yezid, hadisi Süfyan'dan rivayet eden Ebu Bekir el-Hanefi’ye muhalefet etmiş ve “Talha, Mücahid ve Hz. Ayşe” yerine haberi “Talha, Ayşe binti Talha, Hz. Ayşe” isnadıyla rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
20940 N002326 Nesai, Sıyâm, 67

Bize Ziyad b. Eyyub, ona Abdulvahid b. Vasıl, ona Behz b. Hakîm, ona babası Hakim b. Muaviye, dedesinin (Ebû Hakim Muaviye b. Hayde) şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) bir şey getirildiği zaman “Bu hediye mi yoksa sadaka mı?” diye sorardı. “Sadaka” denirse yemezdi, “hediye” denirse elini uzatırdı (yerdi).


    Öneri Formu
22547 N002614 Nesai, Zekât, 98

Bize Süleyman b. Davud, ona İbn Vehb, ona Yunus b. Yezid ve Amr b. el-Haris, onlara İbn Şihab, ona Salim, babasının şöyle anlattığını rivayet etti: Ömer b. Hattab (ra) çarşıda kalın ipekten (atlas) yapılmış bir elbise gördü, hemen onu alarak Hz. Peygamber'e (sav) getirdi. “Ey Allah’ın Rasulü! Bunu satın al, bayramlarda ve elçiler geldiğinde güzelce giyersin” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): “Bu, ancak nasibi olmayanların giysisidir” veya “Bunu ancak nasibi olmayanlar giyer” dedi. Aradan Allah Teâlâ’nın dilediği kadar bir süre geçti ve Hz. Peygamber (sav) Ömer’e ipekten yapılmış (atlas) bir cübbe gönderdi. Ömer o elbiseyi alıp Hz. Peygamber’e (sav) kadar geldi ve “Ey Allah’ın Rasulü! Bu, ancak nasibi olmayanların giysisidir demiştiniz. Sonra da onu bana gönderdiniz. (Bu ne haldir?)” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): “Onu sat ve bedeli ile ihtiyacını gör” buyurdu.


    Öneri Formu
27281 N001561 Nesai, Salâtu'l-Îdeyn, 5

Bize Kuteybe, ona el-Leys, ona Bükeyr, ona Büsr b. Said, İbnü’s-Sâidî el-Mâlikî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Ömer (ra) beni zekât toplama işinde görevlendirmişti. İşimi bitirip de topladığım zekâtları kendisine teslim edince, bana ücret verilmesini emretti. Bunun üzerine “Ben bu işi Allah rızası için yaptım, mükâfatım Allah’a aittir” dedim. Bana dedi ki: “Sana verdiğimi al, zira ben de Hz. Peygamber (sav) zamanında (bu işte) çalıştım. Ben de dediğin gibi demiştim. Hz. Peygamber (sav) bana “İstemeden sana bir şey verildiği zaman onu (al) ye ve tasadduk et” buyurmuştu.


    Öneri Formu
22520 N002605 Nesai, Zekât, 94

Bize Said b. Abdurrahman Ebu Ubeydullah el-Mahzûmî, ona Süfyan, ona Zühri, ona es-Sâib b. Yezid, ona Huvaytıb b. Abduluzzâ, Adullah b. es-Sa’dî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Şam’dan gelip Ömer b. Hattab’ın huzuruna çıktım. Bana “Müslümanların bir kısım işlerini yaptığını, karşılığında sana ücret ödendiğini, ama senin kabul etmediğini öğrendim. Bu doğru mu?” dedi. Ben de “Evet! Benim atlarım, kölelerim var ve maddi durumum iyidir. Dolayısıyla yaptığım çalışmanın Müslümanlara sadaka olmasını istedim” dedim. Ömer de şöyle anlattı. Ben de senin gibi istememiştim. Hz. Peygamber (sav) bana bu ücreti verirdi. Ben “Bunu daha fakir olanlara veriniz” derim. Rasul-i Ekrem, yine bir seferinde böyle bir ücret vermişti. Ben de “Onu benden daha fazla ihtiyaç sahibi olanlara veriniz” dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Allah’ın sana verdiği bu malı, isteme ve beklenti olmaksızın al ve kabul et veya tasadduk et. İsteme ve beklenti ile gelen malda gözün kalmasın.”


    Öneri Formu
22522 N002606 Nesai, Zekât, 94