254 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Bahr ve Abdurrahim b. Mutarrif er-Ruâsî, onlara İsa-b. Yunus b. Ebu İshak es-Sebiî-, onlara Hişam b. Urve, ona babası, ona Hz. Aişe (r.anha) rivayet ettiğine göre "Hz. Peygamber (sav) hediye kabul eder ve onun karşılığında bir şeyler verirdi."
Bize Ali b. Bahr ve Abdurrahim b. Mutarrif er-Ruâsî, onlara İsa-b. Yunus b. Ebu İshak es-Sebiî-, onlara Hişam b. Urve, ona babası, ona Hz. Aişe (r.anha) rivayet ettiğine göre "Hz. Peygamber (sav) hediye kabul eder ve onun karşılığında bir şeyler verirdi."
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan; (T) Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Veki', onlara Talha b. Yahya, ona Aişe bt. Talha Hz. Ayşe'nin (r.anha) şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) yanıma geldiği zaman! "Yanınızda yiyecek bir şey var mı?" der, biz de hayır dediğimizde, "(O halde) ben oruçluyum" derdi. Veki' (Süfyan'dan farklı olarak) şunları da ilave etti: (Hz. Ayşe devamla şöyle dedi:) Başka bir gün Hz. Peygamber (sav) bizim yanımıza geldi: Ya Rasulallah! Bize Hays (hurma, yağ ve keş karışımı) yemeği hediye edildi, onu senin için sakladık dedik. O: "Getir onu" buyurdu. [Talha Rasulullah (sav) oruca niyet etmişti, orucunu bozdu dedi.]
Bize Selh b. Bekkâr, ona Vüheyb, ona Amr b. Yahya, ona Abbas es-Sâidî, ona da Ebu Humeyd es-Sâidî şöyle demiştir: Biz, Peygamber'in (sav) beraberinde Tebük gazvesine gittik. Peygamber Vâdî'l-Kurâ'ya vardığı zaman, kendi bahçesinde çalışan bir kadınla karşılaştı. Peygamber (sav) sahabilerine: "Şu bahçedeki hurmayı tahmin ediniz" buyurdu. (Biz de tahminde bulunduk.) Rasulullah da on vesk olduğuna dair tahmin de bulundu. Ardından bahçenin sahibi olan kadına: "(Hurma toplarken) buradan kaç kilo hurma çıkacağını say!" buyurdu. Tebük'e geldiğimizde Peygamber (sav): "Dikkat ediniz! Bu gece muhakkak şiddetli bir rüzgar esecek. Sakın kimse bulunduğu yerden ayağa kalkmasın! Yanında devesi olan da devesini sıkı bağlasın!" buyurdu. Bu emir üzerine biz de develerimizi sıkı bağladık. Ve gece şiddetli bir rüzgar esti. O sırada birisi ayağa kalkmıştı. Rüzgar onu Tayy Dağı'na sürükledi. Bu sefer sırasında Eyle Meliki, Peygamber'e (Düldül adlı) beyaz bir katır hediye etmiş ve bir bürde giydirmişti. Peygamber de bu Melik'e deniz kenarındaki belde halkı için bir mektup yazdırmıştı. Dönüşte Peygamber Vâdî'l-Kurâ'ya gelince, hurmalık sahibesi olan kadına: "Bahçen ne kadar hurma verdi?" diye sordu. O: Allah Elçisi'nin tahmini doğrultusunda on vesk getirdi, dedi. Sonra Peygamber: "Ben Medine'ye (yetişmek için) acele edeceğim. Sizden her kim benim yanımda Medine'ye varmak isterse acele etsin!" buyurdu. (Ravi der ki:) İbn Bekkâr burada bir söz söyledi ki, ma'nâsı şöyledir: Peygamber Medine'ye yaklaşıp, uzaktan görünce de (eliyle işaret edip): "Bu Tâbe'dir". buyurdu. Uhud'u görünce de: "Bu dağcağız bizleri sever, biz de onu severiz" buyurdu. Sonra da: "Sizlere Ensar mahallelerinin en hayırlısını haber vereyim, istemez misiniz" buyurdu. Sahabîler: “Evet, haber ver” dediler. Rasulullah: "Neccâr oğulları yurdu, sonra Abdu'l-Eşhel oğulları yurdu, sonra Sâide oğulları yurdu, veya Hâris b. Hazrec oğulları yurdu ve bütün Ensâr yurtlarında hayır vardır" buyurdu.