255 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Ebu Küreyb ve Züheyr b. Harb -lafız Züheyr'indir-, onlara Veki', ona Misar, ona Ebu Avn es-Sekafi, ona Ebu Salih el-Hanefî, Hz. Ali'nin şöyle anlattığını rivayet etti: Dûmetülcendel'in (Hıristiyan) yönetcisi Ükeydir, Hz. Peygamber'e (sav) ipek bir elbise hediye etti. Hz. Peygamber (sav) de onu Ali'ye vererek; "bunu parçala da Fatmalar arasında taksim et" buyurdu. [Ebu Bekir'le Ebu Küreyb Fatmalar arasında değil de "kadınlar arasında" ifadesini kullandılar.]
Açıklama: Hadiste zikri geçen Fatmalar, Hz. Peygamber'in kızı Fatma, Hz. Ali'nin annesi Fatma binti Esed b. Hişam ve Hz. Hamza'nın kızı Fatma ve ismini unuttuğum diğer bir Fatma'dır. bkz. Tahâvî, Ebû Ca'fer Ahmed b. Muhammed b. Selâme, Şerhu Maani'l-Asâr, thk. Muhammed Zührî en-Naccâr -Muhammed Seyyit el-Câd (el-Medinetü'l-Münevverâ, Alemü'l-kütüb, 1414/1994), 4/253.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Gunder, ona Şube, ona Abdülmelik b. Meysere, ona Zeyd b. Vehb, Hz. Ali'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) bana ibrişimle karışık alaca kumaştan yapılmış (siyera) bir elbise giydirdi. Ben de onun içinde dışarıya çıktım. Ama Rasulullah'ın yüzünde öfke gördüm ve onu parçalayarak kadınlarımın arasında bölüştürdüm."
Açıklama: Hz. Ali'nin bu kumaşı bölüştürdüğü kadınlar; Hz. Peygamber'in kızı Fatma, Hz. Ali'nin annesi Fatma binti Esed b. Hişam ve Hz. Hamza'nın kızı Fatma ve ismini unuttuğum diğer bir Fatma'dır. Tahâvî, Ebû Ca'fer Ahmed b. Muhammed b. Selâme, Şerhu Maani'l-Asâr, thk. Muhammed Zührî en-Naccâr -Muhammed Seyyit el-Câd (el-Medinetü'l-Münevverâ, Alemü'l-kütüb, 1414/1994), 4/253.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, Ukbe b. Amir'in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber'e (sav) ipek bir kaftan hediye edilmişti. Hz. Peygamber bu kaftanı giydi, sonra onun içinde namaz kıldı. Ardından dönüp hoşlanmamış gibi onu (üzerinden) şiddetle çekip çıkardı ve "bu, takva sahiplerine yakışmıyor" dedi.
Açıklama: Hz. Peygamber erkekler için ipekli elbise giymeyi takvaya uygun bulmamıştır.
Bize Âsım b. Ali, ona İbn Ebu Zi’b, ona el-Makburî, ona babası (Keysan), ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ey Müslüman kadınlar! Bir kadın, bir koyun ayağı bile olsa komşusunun hediyesini sakın hor görmesin."
Açıklama: Hz. Peygamber basit veya küçük olsa da verilen hediyenin hakir görülmemesini dolayısıyla kabul edilmesini önermiştir. Her insanın kendi imkanları ölçüsünde eş, dost ve komşuları ile hediyeleşmesine imkan sağlayan bir uyarıda bulunmuştur.
Bize İbrahim b. Münzir, ona Ma’n, ona İbrahim b. Tahman, ona Muhammmed b. Ziyad, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) bir yiyecek maddesi getirildiği zaman “Bu hediye midir yoksa sadaka mıdır?” diye sorardı. Eğer “Sadakadır” denilirse Hz. Peygamber (sav) sahâbîlerine “Siz yiyiniz!” buyurur, kendisi yemezdi. Eğer “Hediyedir” denilirse Hz. Peygamber (sav) hemen sahâbîleriyle birlikte yemeye başlardı."
Açıklama: Rivayette "darabe bi yedihi" hemen o işe başlamak anlamındadır. bkz. (Bedrüddin el-Aynî, Ebû Muhammed Mahmûd b. Ahmed, Umdetü'l-kârî fi şerhi sahihi'l-Buhârî, (Beyrut: Dârü İhyâi Türasi'l-Arabî, ts.), 13/135.)
Bize Züheyr b. Harb, ona Yahya b. Said, ona Şube, ona Ebu Bekir b. Hafs, ona da Salim, (Abdullah) İbn Ömer'in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Ömer (ra), Utârid oğullarından bir adamın üzerinde atlas veya ipekten bir kaftan gördü ve Hz. Peygamber'e (sav) keşke bunu satın alsan dedi. O da "bunu ancak ve ancak nasibi olmayanlar giyer" dedi. Derken Hz. Peygamber'e ibrişimle karışık alaca kumaştan (siyerâ) yapılmış bir elbise hediye edildi. (Ömer olayın devamını şöyle anlattı:) Hz. Peygamber (sav) onu bana gönderdi. Ben de bunu bana gönderdin ama hakkında daha önce neler söyledin! Bunları kulaklarımla duydum dedim. Hz. Peygamber (sav); "onu ben sana ancak ve ancak istifade edesin diye gönderdim" dedi.
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Abdurrahman b. Mehdi, ona Şube, ona Ebu Avn, ona Ebu Salih, Hz. Ali'nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber'e (sav) ibrişimle karışık alaca kumaştan mamul (siyerâ) bir elbise hediye edildi. Hz. peygamber de bu elbiseyi bana gönderdi. Ben de onu giydim. Ama yüzünden kızdığını anladım. "Onu ben sana giyesin diye göndermedim. Ancak ve ancak parçalayıp da kadınlar arasında baş örtüsü yapasın diye gönderdim" buyurdu.
Bize Ebu Yemân, ona Şu’ayb, ona Ebu Zinâd, ona Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz.Peygamber (sav) şöyle rivayet etti: “Bol sütlü sağım devesi –sağılıp sahibine geri verilmek üzere- ne güzel bir sadakadır. Bol sütlü sağmal koyun da –sağılıp sahibine geri verilmek üzere- ne güzel bir hediyedir. Bu bereketli hayvan, sabahleyin bir kap dolusu süt verir, akşamleyin bir kap dolusu süt verir.”
Bize Kuteybe, ona Ebu Avâne, ona el-A'meş, ona Mücahid, ona da (Abdullah) b. Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'ın adını vererek sığınma isterse onu koruyunuz, Kim sizden Allah'ın adını vererek istekte bulunursa istediğini veriniz. Kim Allah'ın adını vererek aman dilerse ona aman veriniz. Kim size bir iyilik yaparsa iyiliğinin karşılığını veriniz. Verecek bir şey bulamazsanız karşılığını verdiğinize kanaat getirinceye kadar onun için hayır dua ediniz."