339 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Amr b. Ebu Amr, ona da İkrime şöyle dedi: Iraklı bazı insanlar gelip Ya İbn Abbas! Cuma günü gusletmeyi vacib görür müsün? diye sordular. İbn Abbas, hayır, fakat yıkanan kişi için onda hayır ve temizlik vardır. Gusletmeyen kimseye de sorumluluk yoktur. Size (cuma günü) gusletmenin nasıl başladığını haber vereyim. İnsanlar darlık ve meşakkatte idiler. Yünden elbiseler giyer, bedenleriyle (yük taşıyarak) çalışırlardı. Mescidleri dar, tavanı basıktı. O (tavan) bir gölgelikten ibaretti. Sıcak bir günde, Rasulullah (sav) mescide geldi. Yün elbiseler içerisinde insanlar terlemiş, kendilerinden kokular yayılmıştı. Bu kokularla birbirlerine eziyet veriyorlardı. Rasulullah (sav) bu kokuyu hissedince "Ey insanlar! Bugün (cuma günü) olunca yıkanınız. Her biriniz bulabildiği koku ve yağların en güzelini sürünsün," buyurdu. Aradan zaman geçti ve Allah, (mallar, elbiseler, hizmetçilerle onlara) bolluk verdi. Müslümanlar yünden başka elbiseler giymeye başladılar. (bizzat bedenen) Çalışmaya ihtiyaçları kalmadı, mescidleri genişletildi. Böylece birbirlerine eziyet veren ter de kısmen zail oldu.
Bize İsa b. Hammad el-Mısrî, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Süveyd b. Kays, ona da Muaviye b. Hudeyc, Muaviye b. Ebu Süfyan'dan şöyle rivayet etmiştir: "Muaviye, Hz. Peygamber'in hanımı olan kız kardeşi Ümmü Habibe'ye Rasulullah (sav) cima ederken üzerinde bulunan elbisesi ile namaz kılar mıydı? diye sordu. Ümmü Habibe, evet, O elbisede pislik görmediğinde kılardı, dedi."
Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Veki', ona Süfyan, ona Ebû Hazim, ona da Sehl b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: "Ben, tıpkı çocuklar gibi alt elbise (lerinin) darlığından dolayı onları boyunlarına asmış insanları Rasulullah'ın (sav) arkasında safta gördüm. Birisi ey kadınlar! Erkekler başlarını (secdeden) kaldırmadan sizler başlarınızı kaldırmayın, dedi."