339 Kayıt Bulundu.
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona Muhammed b. Zeyd b. Kunfuz, ona da annesi (Ümmü Haram Amine) şöyle rivayet etmiştir: "Kendisi, Ümmü Seleme'ye 'kadın nasıl bir elbise ile namaz kılar?' diye sormuş. Ümmü Seleme de 'baş örtüsü ve ayaklarının üzerini örten uzunca bir elbiseyle' diye cevap vermiştir."
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) tek parça elbise ile namaz kılmak hakkında soruldu. O ise, 'hepinizin iki elbisesi mi var ki?' buyurdu."
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Zâide, ona Ebu Husayn, ona Ebû Salih, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav), bir kısmı benim üzerimde olduğu halde (tek) bir elbise ile namaz kılmıştır."
Bize el-Ka'neb, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Musa b. İbrahim, ona da Seleme b. Ekva' şöyle rivayet etmiştir: Ben, ya Rasulullah! Ben avlanan birisiyim. (Tek) bir gömlek içerisinde namaz kılabilir miyim? dedim. O, "evet. (Yalnız), bir dikenle bile olsa (gömleğin uçlarını) birleştir," buyurdu.
Bize Muhammed b. Hatim b. Bezî', ona Yahya b. Ebu Bükeyr, ona İsrail, ona Ebu Hamvel el-Âmirî, -Ebû Davud şöyle demiştir: Muhammed böyle dese de doğrusu Ebu Harmel'dir- ona Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Bekir, ona da babası (Abdurrahman b. Ebu Bekir) şöyle rivayet etmiştir: "Cabir b. Abdullah, üzerinde cübbe olmaksızın (tek) bir gömlek ile bize imamlık yaptı. Namazı bitince 'Rasulullah'ı (sav), (tek bir) gömlek ile namaz kılarken gördüm' dedi."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Nafi', ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden birinin iki elbisesi olduğunda onlarla namaz kılsın. Eğer sadece bir elbise varsa onu (göbeğine) bağlasın ve Yahudilerin büründüğü gibi (elbiseye) bürünmesin."
Bize Hişam b. Ammar ve Süleyman b. Abdurrahman ed-Dımaşkî ve Yahya b. Fadl es-Sicistânî, onlara Hatim b. İsmail, ona Ebu Hazre Yakub b. Mücahid, ona da Ubade b. Velid b. Ubade b. Samit şöyle rivayet etmiştir: "Cabir b. Abdullah'ın yanına geldik. Bize şöyle dedi: Bir gazvede Rasulullah (sav) ile beraber yolculuk ettim. Hz. Peygamber (sav), kalkıp namaza durdu. Benim üzerimde de bir elbise vardı. İki tarafını (omuzlarımda) çaprazlama bağlamaya çalıştım ama (uçları) kavuşmadı. Elbisenin püskülleri de vardı. Elbiseyi ters çevirdim. Sonra iki ucunu çaprazlama bir şekilde (boynuma) astım. Ardından da düşmemesi için (çenemle) sıkıştırdım. Akabinde gelip Hz. Peygamber'in (sav) solunda namaza durdum. O da elimden tuttu (ve arkasından dolaştırıp) beni sağ yanına aldı. (Derken) İbn Sahr gelip Hz. Peygamber'in (sav) solunda namaza durdu. (Bu defa) Rasulullah (sav), ikimizin de ellerinden tutup bizi arkasına aldı. (O esnada) Hz. Peygamber (sav), bana bakmaya başlamış ancak ben fark etmemiştim. Ardından onu fark ettim. Bana, elbisemi (göbeğime) bağlamamı işaret etti. Nebi (sav), namazı bitirince 'Ey Cabir!' dedi. Ben, ya Rasulullah! buyur! dedim. O, '(elbise) geniş olduğunda iki ucunu çaprazlama bir şekilde (omuzlarına) at; dar olduğunda ise onu (göbeğine) bağla,' buyurdu."
Bize Muhammed b. Mütevekkil el-Askalânî, ona Abdurrezzak, ona Mamer, ona Zührî'nin kardeşi Abdullah b. Müslim, ona Mevla Esma bt. Ebu Bekir, ona Esma bt. Ebu Bekir'in (ra) rivayet ettiğine göre (Esma), Rasulullah'ı (sav) şöyle söylerken işitmiştir: 'Erkeklerin avret mahallerini görmelerinin çirkinliği nedeniyle "(Ey kadınlar topluluğu) sizden kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa erkekler (secdeden) başlarını kaldırmadıkça başlarını kaldırmasın."