580 Kayıt Bulundu.
Giriş
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Böbürlenme ve kibir deveyle deve ve sığır sahiplerinde, sekinet ve huzur ise koyun sahiplerindedir."
Açıklama: Hadisin isnadı için bk. HM008211.
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Küfrün başı doğu tarafındadır. böbürlenme ve kibir, deve ve sığır besleyip çadırda yaşayanlarda, Sükûnet ve ağırbaşlılık ise koyun besleyenlerdedir."
Açıklama: Hadisin isnadı için bk. HM009398.
Bize Yezîd, ona Muhammed, ona Ebu Zinâd, ona A‘rec, ona da Ebu Hüreyre’nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Küfrün başı doğu tarafındadır. böbürlenme ve kibir, deve ve sığır besleyip çadırda yaşayanlarda, Sükûnet ve ağır başlılık ise koyun besleyenlerdedir."
Açıklama: Hadis sahih isnad ise Muhammed b. İshâk dolayısıyla hasendir. O an lafzıyla rivâyette bulunmuş olsa da mütâbidir. Aynı zamanda o hasenü'l-hadistir.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona Hasan b. Ubeydullah, ona İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezid, ona da Abdullah şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) gecelediği zaman şöyle dua ederdi: "Geceledik. Bütün mülk de Allah’ın olarak geceye ulaştı. Hamd, Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilah yoktur. Onun ortağı yoktur." Abdullah, sanırım Hz. Peygamber (sav) bu sözlere şunları da ekledi dedi. "Mülk onundur. Hamd onundur. O her şeye kadirdir. Allah’ım senden bu gecenin hayrını dilerim. Bu gecenin şerrinden sana sığınırım. Ondan sonrakilerin şerrinden de sana sığınırım. Allah’ım tembellikten ve kibrin kötülüğünden sana sığınırım. Allah'ım! Cehennem'deki ve kabirdeki azaptan sana sığınırım." Sabaha ulaşınca da "sabaha erdik, mülkte Allah'ım olarak sabaha erdi" diye dua ederdi.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zâide, ona Hasan b. Ubeydullah, ona İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezid, ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Allah Rasulü (sav) gecelediği zaman şöyle derdi: "Geceledik ve bütün mülk de Allah’a ait olarak geceye ulaştı. Hamd, kendisinden başka ilah olmayan Allah'a mahsustur. O tektir, ortağı yoktur. Allah'ım! Bu gecenin ve gece içinde bulunanların hayrını Senden isterim. Gecenin ve içinde bulunan şeylerin şerrinden de Sana sığınırım. Allah'ım! Tembellikten, kocamışlığın düşkünlüğünden, yaşlılığın sıkıntılarından, dünyanın fitnesinden ve kabir azabından sana sığınırım." [Hasan b. Ubeydullah der ki: Zübeyd, İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezid, ona da Abdullah'tan merfû olarak Allah Rasulü'nün (sav) şöyle buyurduğunu ilave etti: "Allah’tan başka ilah yoktur. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’nadır. O, her şeye hakkıyla gücü yetendir."]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bişr b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Kureyşli bir genç elbisesini yerde sürüyerek Ebu Hureyre’nin yanından geçti. Ebu Hureyre de ona şöyle dedi: Ey kardeşimin oğlu! Ben Rasulullah’ı işittim: “Her kim kibirlenmek için elbisesini (yerde) sürüklerse Allah ona kıyamet günü rahmet nazarıyla bakmaz” buyuruyordu."
Bana Mâlik, Ebu’z-Zinâd’dan, o el-A‘rec’den, o Ebu Hureyre’den rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Küfrün başı doğu tarafındadır. Büyüklenme ve kibirlenme deve ve at sahiplerinin, çadırlarda yaşayan kaba insanların özelliğidir. Sükûnet ise koyun sahiplerinin özelliğidir."
Bize Vekî, ona Ali b. Mübârek, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Âmir el-Ukaylî, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cennete girecek ilk üç kişiyi iyi bilirim. Onlar; şehitler, efendilerinin haklarının Allah’ın hakkını da yerine getiren köleler (hizmetçiler) ve iffetli davranan fakir kimselerdir. Cehenneme girecek ilk üç kişiyi çok iyi bilirim. Onlar da; kavmine eziyet eden devlet başkanı, hakkını (zekatını) vermediği mala sahip olan zengin ve övünüp duran fakirdir."
Açıklama: İsnad Âmir el-Ukaylî dolayısıyla zayıftır. Hadisin zayıflığı, ayrıntılı olarak 9492 numaralı hadiste açıklanmıştır.
Bize Kuteybe, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Alâ b. Abdurrahman, ona babası, ona da Ebu Hüreyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sadaka hiçbir zaman malı azaltmaz. Kişi affettiğinde Allah ancak onun izzet ve şerefini artırır. Bir kimse Allah için tevazu gösterdiğinde Allah onun derecesini yükseltir." Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle dedi: Bu konuda Abdurrahman b. Avf'dan, İbn Abbas'tan, Ebu Kebşe el-Enmârî'den – adı Ömer b. Sa’d’dır- hadis rivayet edilmiştir. Bu hasen sahih bir hadistir.
Bize Abdürrezzak, ona Mamer, ona Eyyüb, ona İbn Sîrîn, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Cennetle cehennem birbirleriyle tartışmaya giriştiler. Cennet 'Allah’ım! Ne oluyor da bana sadece fakir ve düşük seviyedeki insanlar giriyor?' dedi. Cehennem de 'Allah’ım! Ne oluyor da bana sadece zorba ve kibirliler giriyor?' diye sordu. Cenab-ı Hak, cehenneme 'Sen benim azabımsın, dilediğimi sana atarım' buyurdu. Cennete de 'Sen de benim rahmetimsin. Dilediğime seni nasip ederim. Her ikiniz de dolacaksınız' buyurdu. Cennete gelince, Allah onun için dilediğini yaratacaktır. Cehennem ise cehennemlikler oraya atılınca 'Daha fazlası yok mu?' der. Sonunda Allah ayağını onun üzerine koyar, böylece cehennem dolar ve büzülüp kapanır, sonra da 'Yeter, yeter, yeter' der."