حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا عَطَاءٌ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ يَعْلَى ابْنِ مُنْيَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ وَقَدْ عَضَّ يَدَ رَجُلٍ فَانْتَزَعَ يَدَهُ فَسَقَطَتْ ثَنِيَّتَاهُ - يَعْنِى الَّذِى عَضَّهُ - قَالَ فَأَبْطَلَهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ:
"أَرَدْتَ أَنْ تَقْضَمَهُ كَمَا يَقْضَمُ الْفَحْلُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1812, M004371
Hadis:
حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا عَطَاءٌ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ يَعْلَى ابْنِ مُنْيَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ وَقَدْ عَضَّ يَدَ رَجُلٍ فَانْتَزَعَ يَدَهُ فَسَقَطَتْ ثَنِيَّتَاهُ - يَعْنِى الَّذِى عَضَّهُ - قَالَ فَأَبْطَلَهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ:
"أَرَدْتَ أَنْ تَقْضَمَهُ كَمَا يَقْضَمُ الْفَحْلُ."
Tercemesi:
Bize Şeyban b. Ferruh, ona Hemmâm, ona Ata, ona Safvan b. Ya'la b. Münye, ona da babası şöyle rivayet etti: Peygamber'e (sav) bir adam geldi, bu adam birinin elini ısırmış o da elini çekmiş ve iki ön dişi (yani ısırdığı kimsenin dişleri) düşmüştü. Peygamber (sav) bu davayı iptal etti ve "onu aygırın kemirdiği gibi kemirmek mi istedin" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kasâme ve'l-Muhâribîn 4371, /710
Senetler:
()
Konular:
Yargı, davalaşma
Yargı, diyet
Yargı, Kısas
Yargı, mallara ait zararlar, heder olanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1815, M004372
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ أَخْبَرَنِى صَفْوَانُ بْنُ يَعْلَى بْنِ أُمَيَّةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ:
"غَزَوْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم غَزْوَةَ تَبُوكَ - قَالَ وَكَانَ يَعْلَى يَقُولُ تِلْكَ الْغَزْوَةُ أَوْثَقُ عَمَلِى عِنْدِى - فَقَالَ عَطَاءٌ قَالَ صَفْوَانُ قَالَ يَعْلَى كَانَ لِى أَجِيرٌ فَقَاتَلَ إِنْسَانًا فَعَضَّ أَحَدُهُمَا يَدَ الآخَرِ - قَالَ لَقَدْ أَخْبَرَنِى صَفْوَانُ أَيُّهُمَا عَضَّ الآخَرَ - فَانْتَزَعَ الْمَعْضُوضُ يَدَهُ مِنْ فِى الْعَاضِّ فَانْتَزَعَ إِحْدَى ثَنِيَّتَيْهِ فَأَتَيَا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَهْدَرَ ثَنِيَّتَهُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona Safvan b. Ya'la b. Ümeyye, ona babası şöyle haber verdi: "Peygamber'e (sav) birlikte Tebük gazasına iştirak ettim. (Ya'la: Bu gaza bence en sağlam amelimdir demiş.) Ata da şunu söylemiş: Safvan dedi ki: Ya'la, benim bir çırağım vardı; bir insanla kavga etti de biri diğerinin elini ısırdı. (Safvan bana hangisi diğerini ısırdığını söyledi.) Derken ısırılan şahıs elini ısıranın ağzından çekiverdi ve iki ön dişinden birini çıkardı. Bunun üzerine Peygamber'e (sav) geldiler. Fakat o adamın ön dişini heder kıldı dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kasâme ve'l-Muhâribîn 4372, /710
Senetler:
()
Konular:
Kısas, kavga sebebiyle
Yargı, davalaşma
Yargı, diyet
Yargı, Kısas
Yargı, mallara ait zararlar, heder olanlar
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا أَبُو يُونُسَ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ أَنَّ عَلْقَمَةَ بْنَ وَائِلٍ حَدَّثَهُ أَنَّ أَبَاهُ حَدَّثَهُ قَالَ إِنِّى لَقَاعِدٌ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِذْ جَاءَ رَجُلٌ يَقُودُ آخَرَ بِنِسْعَةٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا قَتَلَ أَخِى. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَقَتَلْتَهُ." فَقَالَ إِنَّهُ لَوْ لَمْ يَعْتَرِفْ أَقَمْتُ عَلَيْهِ الْبَيِّنَةَ. قَالَ نَعَمْ. قَتَلْتُهُ قَالَ:
"كَيْفَ قَتَلْتَهُ." قَالَ كُنْتُ أَنَا وَهُوَ نَخْتَبِطُ مِنْ شَجَرَةٍ فَسَبَّنِى فَأَغْضَبَنِى فَضَرَبْتُهُ بِالْفَأْسِ عَلَى قَرْنِهِ فَقَتَلْتُهُ. فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"هَلْ لَكَ مِنْ شَىْءٍ تُؤَدِّيهِ عَنْ نَفْسِكَ." قَالَ مَا لِى مَالٌ إِلاَّ كِسَائِى وَفَأْسِى. قَالَ:
"فَتَرَى قَوْمَكَ يَشْتَرُونَكَ." قَالَ أَنَا أَهْوَنُ عَلَى قَوْمِى مِنْ ذَاكَ. فَرَمَى إِلَيْهِ بِنِسْعَتِهِ. وَقَالَ:
"دُونَكَ صَاحِبَكَ." فَانْطَلَقَ بِهِ الرَّجُلُ فَلَمَّا وَلَّى قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنْ قَتَلَهُ فَهُوَ مِثْلُهُ." فَرَجَعَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ بَلَغَنِى أَنَّكَ قُلْتَ:
"إِنْ قَتَلَهُ فَهُوَ مِثْلُهُ." وَأَخَذْتُهُ بِأَمْرِكَ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَمَا تُرِيدُ أَنْ يَبُوءَ بِإِثْمِكَ وَإِثْمِ صَاحِبِكَ." قَالَ يَا نَبِىَّ اللَّهِ - لَعَلَّهُ قَالَ - بَلَى. قَالَ:
"فَإِنَّ ذَاكَ كَذَاكَ." قَالَ فَرَمَى بِنِسْعَتِهِ وَخَلَّى سَبِيلَهُ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1845, M004387
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا أَبُو يُونُسَ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ أَنَّ عَلْقَمَةَ بْنَ وَائِلٍ حَدَّثَهُ أَنَّ أَبَاهُ حَدَّثَهُ قَالَ إِنِّى لَقَاعِدٌ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِذْ جَاءَ رَجُلٌ يَقُودُ آخَرَ بِنِسْعَةٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا قَتَلَ أَخِى. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَقَتَلْتَهُ." فَقَالَ إِنَّهُ لَوْ لَمْ يَعْتَرِفْ أَقَمْتُ عَلَيْهِ الْبَيِّنَةَ. قَالَ نَعَمْ. قَتَلْتُهُ قَالَ:
"كَيْفَ قَتَلْتَهُ." قَالَ كُنْتُ أَنَا وَهُوَ نَخْتَبِطُ مِنْ شَجَرَةٍ فَسَبَّنِى فَأَغْضَبَنِى فَضَرَبْتُهُ بِالْفَأْسِ عَلَى قَرْنِهِ فَقَتَلْتُهُ. فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"هَلْ لَكَ مِنْ شَىْءٍ تُؤَدِّيهِ عَنْ نَفْسِكَ." قَالَ مَا لِى مَالٌ إِلاَّ كِسَائِى وَفَأْسِى. قَالَ:
"فَتَرَى قَوْمَكَ يَشْتَرُونَكَ." قَالَ أَنَا أَهْوَنُ عَلَى قَوْمِى مِنْ ذَاكَ. فَرَمَى إِلَيْهِ بِنِسْعَتِهِ. وَقَالَ:
"دُونَكَ صَاحِبَكَ." فَانْطَلَقَ بِهِ الرَّجُلُ فَلَمَّا وَلَّى قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنْ قَتَلَهُ فَهُوَ مِثْلُهُ." فَرَجَعَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ بَلَغَنِى أَنَّكَ قُلْتَ:
"إِنْ قَتَلَهُ فَهُوَ مِثْلُهُ." وَأَخَذْتُهُ بِأَمْرِكَ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَمَا تُرِيدُ أَنْ يَبُوءَ بِإِثْمِكَ وَإِثْمِ صَاحِبِكَ." قَالَ يَا نَبِىَّ اللَّهِ - لَعَلَّهُ قَالَ - بَلَى. قَالَ:
"فَإِنَّ ذَاكَ كَذَاكَ." قَالَ فَرَمَى بِنِسْعَتِهِ وَخَلَّى سَبِيلَهُ.
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberî, ona babası, ona Ebu Yunus, ona Simak b. Harb, ona da Alkame b. Vâil, ona da babası şöyle rivayet etti: Ben Peygamber'e (sav) beraber otururken ansızın bir adam birini bir tasma yedekle yederek geliverdi veya Rasulullah Bu adam benim kardeşimi öldürdü dedi. Rasulullah (sav); "onu öldürdün mü" diye sordu. (Getiren zât; o itiraf etmezse aleyhine beyyine getireceğim dedi.) (Getirilen) Evet, öldürdüm dedi.
"Onu nasıl öldürdün" diye sordu. İkimiz bir ağaçtan yaprak silkiyorduk. Derken bana söğerek beni kızdırdı. Ben de balta ile başına vurdum ve öldürdüm dedi. Peygamber (sav) ona; "kendin namına ona verecek bir şeyin var mı" diye sordu. Benim elbisemle baltamdan başka malım yoktur cevabını verdi.
"Kavmin seni satın alırlar sanır mısın" buyurdu. Adam; ben kavmimce beş para etmem dedi. Bunun üzerine ona yedeğini atarak; "al arkadasımı" buyurdu. Adam da onu alıp gitti. O gittikten sonra Rasulullah (sav); "onu öldürürse o da onun gibi olur" buyurdu. Derken adam döndü ve ya Rasulullah! Duydum ki sen; onu öldürürse o da onun gibi olur buyurmuşsun. Halbuki ben onu senin emrinle aldım dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "onun seninle kardeşinin günahlarınızı üzerine almasını İstemez misin" buyurdu. Adam; ya Nebiyyallah! (Galiba) bay hay dedi. Peygamber (sav); "iste bu onun gibidir" buyurdu. Adam da onun yedeğini attı ve ona yol verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kasâme ve'l-Muhâribîn 4387, /713
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Kan Davası, affedici olmak
Teşvik edilenler, Bağışlayıcı olmak
Yargı, diyet
Yargı, Hüküm verirken delil ve şahidle hüküm vermek
Yargı, Kısas
Yargı, mallara ait zararlar, heder olanlar