345 Kayıt Bulundu.
Bize (Übeydullah), ona da Hz. Âişe şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) yarı baygın bir şekilde hasta iken ona ilaç içirmeye yeltendik, O da bize kendisine ilaç vermememizi işaret buyurdu. Ancak biz, bunu hastanın ilâçtan hoşlanmaması şeklinde yorumladık. Hz. Peygamber ayılınca "bana ilaç içirmemenizi size emretmedim mi?" dedi. Biz yine bunu hastanın ilâçtan hoşlanmaması şeklinde yorumladık. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Bana ilaç verirken burada olmayan Abbas hariç hane halkının hepsi benim gözümün önünde bu ilaçtan içecek" buyurdu.
Bana Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona M'mer ve Yunus, onlara Zührî, Übeydullah b. Abdullah, ona da Âişe ve Abdullah b. Abbas (r.anhum) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), hastalığı şiddetlendiğinde, kendisine ait yumuşak bir kumaşla yüzünü örtüyor, sonra da nefesi daraldığında yüzünü açıyordu. İşte bu halde iken "Allah'ın laneti Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine olsun, Onlar peygamberlerinin kabirlerini kendilerine mescit edindiler" buyurarak, onların yaptıklarından ümmeti sakındırıyordu.
Bana Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona M'mer ve Yunus, onlara Zührî, Übeydullah b. Abdullah, ona da Âişe ve Abdullah b. Abbas (r.anhum) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), hastalığı şiddetlendiğinde, kendisine ait yumuşak bir kumaşla yüzünü örtüyor, sonra da nefesi daraldığında yüzünü açıyordu. İşte bu halde iken "Allah'ın laneti Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine olsun, Onlar peygamberlerinin kabirlerini kendilerine mescit edindiler" buyurarak, onların yaptıklarından ümmeti sakındırıyordu.
Bana Übeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Âişe ve Abdullah b. Abbas (r.anhum) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), hastalığı şiddetlendiğinde, kendisine ait yumuşak bir kumaşla (hamîsa) yüzünü örtüyor, sonra da nefesi daraldığında yüzünü açıyordu. İşte bu halde iken "Allah'ın laneti Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine olsun, Onlar peygamberlerinin kabirlerini kendilerine mescit edindiler" buyurarak, onların yaptıklarından ümmeti sakındırıyordu.
Bize Hayyân b. Musa ve Muhammed, onlara Abdullah, ona Ma'mer ve Yunus, onlara Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud ona Hz. Peygamber'in zevcesi Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaştığı zaman benim evimde bakılmak üzere diğer hanımlarından izin istedi. Onlar da kendisine izin verdiler.
Bize Hayyân b. Musa ve Muhammed, onlara Abdullah, ona Ma'mer ve Yunus, onlara Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud ona Hz. Peygamber'in zevcesi Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaştığı zaman benim evimde bakılmak üzere diğer hanımlarından izin istedi. Onlar da kendisine izin verdiler.
Bize Hayyân b. Musa ve Muhammed, onlara Abdullah, ona Ma'mer ve Yunus, onlara Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud ona Hz. Peygamber'in zevcesi Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasûlullah'ın (sav) hastalığı ağırlaştığı zaman benim evimde bakılmak üzere diğer hanımlarından izin istedi. Onlar da kendisine izin verdiler.
Bana Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona Ma'mer ve Yunus, onlara Zührî, ona Übeydullah b. Abdullah, ona da Âişe ve İbn Abbas(r.anhum) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), hastalığı şiddetlendiğinde, kendisine ait yumuşak bir kumaşla (hamîsa) yüzünü örtüyor, sonra da nefesi daraldığında yüzünü açıyordu. İşte bu halde iken "Allah'ın laneti Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine olsun, Onlar peygamberlerinin kabirlerini kendilerine mescit edindiler" buyurarak, onların yaptıklarından ümmeti sakındırıyordu.
Bana Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona Ma'mer ve Yunus, onlara Zührî, ona Übeydullah b. Abdullah, ona da Âişe ve İbn Abbas(r.anhum) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), hastalığı şiddetlendiğinde, kendisine ait yumuşak bir kumaşla (hamîsa) yüzünü örtüyor, sonra da nefesi daraldığında yüzünü açıyordu. İşte bu halde iken "Allah'ın laneti Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine olsun, Onlar peygamberlerinin kabirlerini kendilerine mescit edindiler" buyurarak, onların yaptıklarından ümmeti sakındırıyordu.
Bana Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona Ma'mer ve Yunus, onlara Zührî, ona Übeydullah b. Abdullah, ona da Âişe ve İbn Abbas(r.anhum) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), hastalığı şiddetlendiğinde, kendisine ait yumuşak bir kumaşla (hamîsa) yüzünü örtüyor, sonra da nefesi daraldığında yüzünü açıyordu. İşte bu halde iken "Allah'ın laneti Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine olsun, Onlar peygamberlerinin kabirlerini kendilerine mescit edindiler" buyurarak, onların yaptıklarından ümmeti sakındırıyordu.