Giriş

Bize Muhammed b. Sinan, ona Fuleyh, ona Ebu Nadr, ona Ubeyd b. Huneyn, ona Busr b. Said, ona Ebu Said el-Hudri'nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) bir hutbe vererek şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah, bir kulunu dünya ile nezdinde bulunan arasında seçim yapmakta serbest bıraktı. O da Allah nezdinde olanı seçti." Bunun üzerine Ebu Bekir (ra) ağladı. Ben kendi kendime “bu ihtiyar niye ağlar ki? Allah bir kulunu, dünya ile kendi katında olan arasında seçim yapmak arasında serbest bırakmış, o da Allah katında olanı seçmiş” dedim. Meğer o kul Rasulullah (sav), Ebu Bekir de bizim aramızda en bilgili olanmış. Allah Rasulü "Ey Ebu Bekir sen ağlama. Çünkü arkadaşlık ve mal konusunda insanlar arasında bana en çok iyiliği dokunmuş kişi Ebu Bekir’dir. Eğer ben ümmetim arasından candan bir dost edinecek olsaydım muhakkak Ebu Bekir’i edinirdim. Fakat İslam’ın kardeşliği ve onun sevgisi daha üstündür. Mescide açılan ne kadar kapı varsa Ebu Bekir’in kapısı dışında hepsi kapatılsın" buyurdu.


    Öneri Formu
2708 B000466 Buhari, Salat, 80

Fâtıma der ki: Peygamber (sav) ölmeden önceki hastalığında, vefat edeceğini bana gizlice haber verdi. Bunun üzerine ben ağladım. Sonra bana, yine gizlice, hane halkından kendisine ilk kavuşan kimsenin ben olacağımı haber verdi. Bu­na da (sevinip) güldüm.


    Öneri Formu
34363 B003626 Buhari, Menakıb, 25

Bize Ebu Nuaym, ona Abdurrahman b. Süleyman b. Hanzala (b.?) el-Ğasîl, ona da İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), son hastalığında, üzerinde bir aba ve başına boz renkte sarık sarılmış olduğu hâlde çıkıp geldi ve varıp minbere oturdu. Allah'a hamdu sena etti sonra da şöyle buyurdu: "Şimdi (ey Ashabım), Müslümanlar çoğalıyor, ama Ensâr azalıyor. Öyle ki onların insanların arasındaki konumu yemek içindeki tuz kadar olmuştur. Sizden her kim, insanların bir kısmına zararı, bir kısmına faydası dokunacak herhangi bir iş başına geldiğinde onların iyilerinin iyiliğini kabul etsin, kötülerinin kötülüklerini de affetsin." İbn Abbâs der ki: Bu Hz. Peygamber'in (sav) en son oturumuydu.


    Öneri Formu
34365 B003628 Buhari, Menakıb, 25


    Öneri Formu
3434 M000925 Müslim, Salât, 81


    Öneri Formu
34835 B003774 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 30

Bize Ahmed b. Yunus, ona Zâide, ona Musa b. Ebu Aişe, ona da Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe şöyle demiştir: Ben Aişe'nin yanına girdim ve “Rasulullah'ın (sav) hastalığı zamanki durumlarını anlatır mı­sın?” dedim. Aişe “evet, anlatırım, Peygamber (sav) ağırlaştığı zaman "İnsanlar namazı kıldılar mı?" diye sordu. Biz “Hayır, ey Allah'ın Rasulü! onlar seni bekliyorlar” dedik. "Öyleyse benim için leğene su koyunuz" buyurdu. Aişe der ki: Oturup yıkandı. Sonra kalkmaya çalışırken bayıldı. Sonra ayıldı ve yine "İnsanlar nama­zı kıldılar mı?" diye sordu. Biz “Hayır, ey Allah'ın Rasulü! onlar seni bek­liyorlar” dedik. "Benim için leğene su koyun" buyurdu. (Koyduk) oturup yıkandı. Sonra kalkmaya çalışırken yine bayıldı. Sonra ayıl­dı ve "İnsanlar namazı kıldılar mı?" diye sordu. Biz “Hayır, ey Allah'ın Rasulü! onlar seni bekliyorlar” dedik. "Benim için leğene su koyun" buyurdu. (Koyduk), oturup yıkandı. Sonra kalkmaya çalışırken yine bayıldı, sonra ayıldı. Yine "İnsanlar namazı kıldılar mı?" dedi. Biz “Hayır ey Allah'ın Rasulü, onlar seni bekliyorlar” dedik. O sıra­da insanlar mescidin içinde toplanmışlar, yatsı namazı için Peygamber'i bekleyip duruyorlardı. Bunun üzerine Peygamber (sav), insanlara namaz kıldırması için Ebu Bekir'e haber gönderdi. Haberci Ebu Bekir'e gitti ve “Rasulullah (sav) sana, insanlara namaz kıldırmanı emredi­yor” dedi. Yüreği yufka bir zât olan Ebu Bekir, “ey Ömer, insanlara sen namaz kıldır” dedi. Ömer ona “Buna sen daha hak sahibisin” dedi. Sonra Rasulullah (sav) kendinde bir hafiflik hissetti ve, bi­risi Abbas olan iki adam arasında öğle namazı için dışarıya çıktı. Ebu Bekir de bu sırada insanlara namaz kıldırıyordu. Ebu Bekir, Peygamber'i (sav) görünce mihraptan geri çekilmek için hareket etti. Peygamber (sav) ona "geriye çekilme" diye işaret etti ve "Beni onun yanı başına oturtunuz" buyurdu. Onlar da kendisini Ebu Bekir'in yanına oturt­tular. Ravi der ki: Ebu Bekir, namazda Peygamber'e, insanlar da Ebu Bekir'e uyarak ayakta, Peygamber de oturarak namaz kılmaya başladılar. Ubeydullah der ki: Ben Abdullah b. Abbas'ın yanına girdim ve “Peygamber'in hastalığı hakkında Aişe'nin bana söylediklerini sana arz edeyim mi?” dedim. “Söyle” dedi. Ben de Aişe'nin hadisini ona arz ettim. İbn Abbas o hadisten hiçbir şeyi in­kâr etmedi. Sadece “Abbas ile beraber olan o ikinci kimsenin ismini Aişe sana söyledi mi?” dedi. “Hayır” dedim. “İşte o, Ali b. Ebu Talib'ti” dedi.


    Öneri Formu
4953 B000687 Buhari, Ezan, 51

Bize Ahmed b. Yunus, ona Zâide, ona Musa b. Ebu Aişe, ona da Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe şöyle demiştir: Ben Aişe'nin yanına girdim ve “Rasulullah'ın (sav) hastalığı zamanki durumlarını anlatır mı­sın?” dedim. Aişe “evet, anlatırım, Peygamber (sav) ağırlaştığı zaman "İnsanlar namazı kıldılar mı?" diye sordu. Biz “Hayır, ey Allah'ın Rasulü! onlar seni bekliyorlar” dedik. "Öyleyse benim için leğene su koyunuz" buyurdu. Aişe der ki: Oturup yıkandı. Sonra kalkmaya çalışırken bayıldı. Sonra ayıldı ve yine "İnsanlar nama­zı kıldılar mı?" diye sordu. Biz “Hayır, ey Allah'ın Rasulü! onlar seni bek­liyorlar” dedik. "Benim için leğene su koyun" buyurdu. (Koyduk) oturup yıkandı. Sonra kalkmaya çalışırken yine bayıldı. Sonra ayıl­dı ve "İnsanlar namazı kıldılar mı?" diye sordu. Biz “Hayır, ey Allah'ın Rasulü! onlar seni bekliyorlar” dedik. "Benim için leğene su koyun" buyurdu. (Koyduk), oturup yıkandı. Sonra kalkmaya çalışırken yine bayıldı, sonra ayıldı. Yine "İnsanlar namazı kıldılar mı?" dedi. Biz “Hayır ey Allah'ın Rasulü, onlar seni bekliyorlar” dedik. O sıra­da insanlar mescidin içinde toplanmışlar, yatsı namazı için Peygamber'i bekleyip duruyorlardı. Bunun üzerine Peygamber (sav), insanlara namaz kıldırması için Ebu Bekir'e haber gönderdi. Haberci Ebu Bekir'e gitti ve “Rasulullah (sav) sana, insanlara namaz kıldırmanı emredi­yor” dedi. Yüreği yufka bir zât olan Ebu Bekir, “ey Ömer, insanlara sen namaz kıldır” dedi. Ömer ona “Buna sen daha hak sahibisin” dedi. Sonra Rasulullah (sav) kendinde bir hafiflik hissetti ve, bi­risi Abbas olan iki adam arasında öğle namazı için dışarıya çıktı. Ebu Bekir de bu sırada insanlara namaz kıldırıyordu. Ebu Bekir, Peygamber'i (sav) görünce mihraptan geri çekilmek için hareket etti. Peygamber (sav) ona "geriye çekilme" diye işaret etti ve "Beni onun yanı başına oturtunuz" buyurdu. Onlar da kendisini Ebu Bekir'in yanına oturt­tular. Ravi der ki: Ebu Bekir, namazda Peygamber'e, insanlar da Ebu Bekir'e uyarak ayakta, Peygamber de oturarak namaz kılmaya başladılar. Ubeydullah der ki: Ben Abdullah b. Abbas'ın yanına girdim ve “Peygamber'in hastalığı hakkında Aişe'nin bana söylediklerini sana arz edeyim mi?” dedim. “Söyle” dedi. Ben de Aişe'nin hadisini ona arz ettim. İbn Abbas o hadisten hiçbir şeyi in­kâr etmedi. Sadece “Abbas ile beraber olan o ikinci kimsenin ismini Aişe sana söyledi mi?” dedi. “Hayır” dedim. “İşte o, Ali b. Ebu Talib'ti” dedi.


    Öneri Formu
278323 B000687-2 Buhari, Ezan, 51

Bana Muhammed b. Abdullah b. Havşeb, ona İbrahim b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. İbrahim), ona Urve, ona Âişe şöyle demiştir: Ben Peygamber'den (sav) "ölüm hastalığı halinde bir peygambere mutlaka dünya ile ahiretten birini seçme imkanı sunulur" dediğini işitirdim. Peygamber'in (sav) de ölüm hastalığında boğazı kısılıp sesi değişerek ahirete göç­me hâli geldiğinde "işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, Sıddıklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle birliktedirler" (Nisâ, 69) ayetini sonuna kadar okuduğunu işittim ve Rasulullah'ın da bu iki tercih arasında serbest bırakıldığını anladım.


    Öneri Formu
31703 B004586 Buhari, Tefsir, (Nisâ) 13


    Öneri Formu
3489 M000947 Müslim, Salât, 100


    Öneri Formu
20706 B002588 Buhari, Hibe, 14