41 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu‘be, ona Yezid er-Rişk, ona Muâze, ona da Hişam b. Âmir, Rasûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Müslümanın, Müslümanı üç günden fazla terk etmesi (küsmesi) helal değildir. Bu dargınlıkları devam ettiği sürece onlar hak yoldan sapmışlardır. Küslükten ilk vazgeçenin, bu vazgeçişi onun için (küslükte geçirdiği sürenin günahına) keffarettir. Eğer (barışmak isteyen) selam verir, (küs olduğu Müslüman da) selamını kabul etmez ve reddederse, onun selamını melekler alır. Diğerine de (selam almayana da) şeytan karşılık verir. Bu küslük üzere ölürlerse ebediyen birlikte cennete giremezler.”
Açıklama: جميعا kelimesine diğer rivayetlere bakıldığında "لم يجتمعا" şeklinde geçmektedir, bu durumda "cennette bir araya gelemezler" anlamı verilebilir.
Bana Malik, ona İbn Şihâb, ona Enes b. Mâlik'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Birbirinize kin gütmeyiniz, birbirinize haset etmeyiniz, birbirinize sırt dönmeyiniz. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olunuz. Bir müslümanın kardeşini üç günden fazla terk edip, küs durması helal olmaz." İmâm Mâlik şöyle demiştir: Hadiste geçen "arka dönmek" kelimesi müslüman kardeşinin yüzüne sırtını dönmendir.
Bize Ravh b. Ubade, ona Şu‘be, ona Yezid er-Rişk (Şu‘be, ben ondan kıraa usulüyle aldım dedi), ona Muaze el-Adeviyye, ona da Hişam b. Âmir, Rasûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Müslümanın, Müslümanı üç günden fazla terk etmesi (küsmesi) helal değildir. Eğer küslükleri üç günü geçerse, bu dargınlıkları devam ettiği sürece onlar hak yoldan sapmışlardır. Küslükten ilk vazgeçenin, bu vazgeçişi onun için (bu küslükte geçirdiği sürenin günahına) kefarettir. Eğer (barışmak isteyen) selam verir, (küs olduğu Müslüman da) selamını almaz ve geri çevirirse, onun selamını melekler alır. Diğerine de (selam almayana da) şeytan karşılık verir. Bu küslük üzere ölürlerse ebediyen cennette bir araya gelemezler.”
Açıklama: Tirmizi'nin değerlendirmelerinden ''قَالَ أَبُو عِيسَى وَذَاكَرْتُ بِهِ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ فَلَمْ يَعْرِفْهُ'' kısmı tam olarak anlaşılamamış; tercümeye ''..ancak o, bilgisinin olmadığını ifade etti.'' şeklinde yansıtılmıştır.