Giriş


    Öneri Formu
201272 BMS004152 Beyhaki ,Ma’rifetu’s- Sunen Ve’l- Âsâr, V, 286

Bize Ahmed b. Salih, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona İbrahim b. Meysere, ona da teyzesi, (herkes tarafından) doğruluğu tasdik edilen doğru bir kadının şöyle dediğini haber vermiş: "Babam cahiliyye çağında bir gazada iken sıcak şiddetlenince adamın biri, bana ayakkabılarını verecek birisi yok mu, ben de dünyaya gelecek ilk kızımı ona vereyim? demiş. Babam da ayakkabılarını çıkarıp ona vermiş. Sonra o adamın bir kızı dünyaya gelmiş, kız bülûğa ermiş... Sonra bunu daha önceki rivayet gibi nakleder. Yalnız burada ihtiyarlık çağına ulaştı anlamına gelen katîr kelimesini zikretmedi."


Açıklama: Bu rivayet, cahiliye âdetlerinden olan henüz dünyaya gelmemiş olan bir kızın, babası tarafından nikâhlanmasının câiz olmadığını ifade etmektedir.

    Öneri Formu
12007 D002104 Ebu Davud, Nikah, 26, 27

Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese b. Halid, ona Yunus b. Yezid, ona Muhammed b. Müslim b. Şihab, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona da Rasulullah'ın (sav) zevcesi Hz. Aişe şöyle haber vermiş: "Cahiliyye döneminde dört çeşit nikâh vardı. Bunlardan biri, insanların bugün kıydıkları normal nikâh idi. Evlenecek kişi, almak istediği kızın velisine gider, kıza layık olduğu mehri öder, sonra onunla evlenirdi. Diğer bir nikâh şekli de şöyle idi: Adam karısına hayızdan temizlendiği zaman, falan adama git de seninle ilişkide bulunmasını iste derdi. Sonra kocası, karısından uzaklaşır, ilişkide bulunduğu erkekten hâmile kaldığı belli oluncaya kadar kadına elini sürmezdi. Kadının gebe kaldığı belli olunca, kocası isterse onunla cinsî münasebette bulunurdu. Bunu da asil bir çocuğa sahip olmak için yaparlardı. Buna nikâhu'l-istibdâ', yani döl alma nikâhı denirdi. Bir başka nikâh şekli de şu idi: On kadar erkek bir araya toplanır ve hepsi de bir kadının yanına girip onunla cinsî münasebette bulunurlardı. Kadın gebe kalıp çocuğunu doğurunca, bir süre geçtikten sonra onlara haber gönderir, hepsini çağırırdı. Onlardan hiçbiri gelmemezlik yapamazdı. Hepsi gelip kadının huzurunda toplanırdı. Kadın onlara, yaptığınızı biliyorsunuz. Ben bir çocuk dünyaya getirdim der ve içlerinden hoşuna giden birine ismen hitap ederek, ey falanca, bu çocuk sendendir diyerek çocuğu ona ilhak ederdi. Dördüncü nikâh şekli de şöyle idi: Pek çok kimse toplanarak bir kadının yanına girerdi. Kadın gelenlerin hiçbirini geri çevirmezdi. Bunlar fahişe kadınlardı. Kendilerine gelmek isteyen kişilere bir alâmet olması için kapılarının üzerlerine bayraklar dikerlerdi. Kadın hamile olup da çocuğunu doğurunca daha önce kendisiyle münâsebette bulunan erkeklerin hepsi onun yanında toplanırdı. Sonra çocuğun şekline bakarak babasının kim olduğunu tespit etmek üzere kâifler çağrılır, onlar da (kadın da) onlar için çocuğun şekil ve şemailine bakarak babasını tespit edebilen mütehassıslar çağırırdı. Onlar da çocuğu uygun gördükleri birine verirlerdi. O kişi de çocuğu alırdı ve artık çocuk, o kişinin oğlu olarak çağrılırdı. Çocuk da bundan imtina edemezdi. Allah Teâlâ, Muhammed (sav) peygamber olarak gönderince, cahiliye dönemine ait olan bütün nikâh çeşitlerini kaldırdı, sadece müslümanların bugün yaptıkları nikâh şeklini bıraktı."


    Öneri Formu
13575 D002272 Ebu Davud, Talak, 32, 33


    Öneri Formu
75972 HM027604 İbn Hanbel, VI, 366


    Öneri Formu
75973 HM027605 İbn Hanbel, VI, 366


    Öneri Formu
79373 MA010418 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 179


    Öneri Formu
79388 MA010421 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 180


    Öneri Formu


    Öneri Formu
177177 MK16530 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, XIX, 190


    Öneri Formu
205200 BH3/178 Burhâneddîn Halebî, es-Sîre el-Halebiyye, III, 178