49 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Ammar, ona Veki', ona 'Ameş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla konuşmaz, onları temize çıkarmaz ve onlar için acı veren bir azap vardır. (Bunlardan biri de) devlet başkanına biat eder, halife kendisine makam, mal vb. verirse sözünde duran, vermez ise sözünde durmayan kişidir." [Ebu İsa (et-Tirmizî): 'Bu, hasen sahih hadistir. Bu durum herkes tarafından ihtilafsız edilmiştir.' dedi.]
Açıklama: Tirmizî, و على ذلك الأمر بلا اختلاف ifadesini fukahanın biatin bozulacağı konusunda ihtilaf etmediklerini söylemek için kullanmıştır.
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona İsmail b. Uleyye, ona Hâlid el-Hazzâ, ona İbn Eşva', ona eş-Şa'bî, ona da el-Muğîre b. Şu'be'nin kâtibi şöyle demiştir: Halife Muâviye, Muğîre'ye, 'Bana Rasûlullah'tan (sav) duyduğun bir hadisi gönder' diye yazmıştı. Mugîre ona şöyle yazdı: Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim: "Şüphesiz ki Allah sizin üç şeyi yapmanızdan hoşlanmaz: Dedikodu, savurganlık ve çok soru sormak."
Bize Ebû Tahir Muhammed b. Muhammed b. Mahmiş el-Fakîh, ona Hâcib b. Ahmed et-Tûsî, ona Abdurrahîm b. Münîb, ona Cerîr b. Abdulhamîd, ona Süheyl b. Ebî Salih, ona babası, ona da Ebû Hureyre (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Cenâb-ı Hak sizin üç şeyinize razı olmuş, üç şeyinizden de hoşnut olmamıştır. Sizin Allah'a kulluk yapmanıza ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmamanıza, hep birlikte Allah'ın ipine sarılmanıza ve ayrılıp tefrikaya düşmemenize, ِCenâb-ı Hakk'ın yönetiminizi kendisine verdiği kişiye karşı samimi ve dürüst olmanıza razı ve hoşnut olmuştur. Sizin dedikodu yapmanızdan, çok soru sormanızdan ve malı gereksiz yere zayi etmenizden (savurganlık yapmanızdan) hoşnut olmamıştır." Atâ b. Yezîd el-Leysî şöyle dedi: Temîm ed-Dârî'nin (ra), Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu dediğini işittim: "Şüphesiz din, samimiyet ve dürüstlüktür." Hz. Peygamber bu sözü üç defa tekrarladı. Kendisine; "- Kime karşı ey Allah'ın Rasûlü?" diye sordular. "- Allah'a karşı, Allah'ın kitabına karşı, müslümanların yöneticilerine karşı -yahut müslümanların yöneticilerine ve müslüman halka karşı dedi-." İlk rivâyeti Müslim Sahîh'inde, Züheyr b. Harb ve diğerleri vasıtasıyla Cerîr'den tahric etmiştir.
Açıklama: "كَثْرَة السُّؤَالِ" ifadesi "dilencilik" anlamına geldiği gibi, insanları yalan söylemeye sevk edecek, başkalarının gizliliklerini ortaya çıkaracak, cevabını öğrendiğinde kişiyi zor durumda bırakacak vb. "gereksiz sorular sormak" anlamına da gelebilir. (Bkz. Kadı İyâz, İkmâlü'l-mu'lim, V, 571.)
Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken, insanların mallarından bir kısmını haram yollardan yemeniz için o malları hakimlere (idarecilere veya mahkeme hakimlerine) vermeyin.
Bize Ebû Tahir el-Fakîh, ona Ebû Bekir Muhammed b. İbrahim b. el-Fadl el-Fahhâm, ona Muhammed b. Yahya ez-Zühlî, ona Ya’lâ b. Ubeyd, ona Muhammed b. Sûka, ona Muhammed b. Ubeydullah es-Sekafî, ona da Verrâd şöyle rivayet etmiştir: el-Muğîre b. Şu’be, Halife Muâviye’ye bir mektup yazdı. –Verrâd, o mektubu kendi eliyle yazdığını iddia etti-. Mektupta, ben Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim, diyordu: “Muhakkak ki Allah üç şeyi haram kılmış, üç şeyi yapmaktan da men etmiştir: Anne babaya isyan etmeyi, kız çocuklarını canlı canlı toprağa gömmeyi, verilmesi gerekeni vermeyip alınmaması gerekeni almayı haram kılmıştır. Üç şeyi de yasaklamıştır: Dedikoduyu, malı zayi etmeyi ve ısrarla çok soru sormayı.”