حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا ابْنُ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَثَلُ الْبَخِيلِ وَالْمُتَصَدِّقِ مَثَلُ رَجُلَيْنِ عَلَيْهِمَا جُبَّتَانِ مِنْ حَدِيدٍ ، قَدِ اضْطَرَّتْ أَيْدِيَهُمَا إِلَى تَرَاقِيهِمَا ، فَكُلَّمَا هَمَّ الْمُتَصَدِّقُ بِصَدَقَتِهِ اتَّسَعَتْ عَلَيْهِ حَتَّى تُعَفِّىَ أَثَرَهُ ، وَكُلَّمَا هَمَّ الْبَخِيلُ بِالصَّدَقَةِ انْقَبَضَتْ كُلُّ حَلْقَةٍ إِلَى صَاحِبَتِهَا وَتَقَلَّصَتْ عَلَيْهِ وَانْضَمَّتْ يَدَاهُ إِلَى تَرَاقِيهِ » . فَسَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « فَيَجْتَهِدُ أَنْ يُوَسِّعَهَا فَلاَ تَتَّسِعُ » .
Açıklama: Burada cübbenin ayak izlerini silmesinden kasıt, sadakanın da sahibinin hatalarını silmesidir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29438, B002917
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا ابْنُ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَثَلُ الْبَخِيلِ وَالْمُتَصَدِّقِ مَثَلُ رَجُلَيْنِ عَلَيْهِمَا جُبَّتَانِ مِنْ حَدِيدٍ ، قَدِ اضْطَرَّتْ أَيْدِيَهُمَا إِلَى تَرَاقِيهِمَا ، فَكُلَّمَا هَمَّ الْمُتَصَدِّقُ بِصَدَقَتِهِ اتَّسَعَتْ عَلَيْهِ حَتَّى تُعَفِّىَ أَثَرَهُ ، وَكُلَّمَا هَمَّ الْبَخِيلُ بِالصَّدَقَةِ انْقَبَضَتْ كُلُّ حَلْقَةٍ إِلَى صَاحِبَتِهَا وَتَقَلَّصَتْ عَلَيْهِ وَانْضَمَّتْ يَدَاهُ إِلَى تَرَاقِيهِ » . فَسَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « فَيَجْتَهِدُ أَنْ يُوَسِّعَهَا فَلاَ تَتَّسِعُ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb (b. Halid), ona (Abdullah) b. Tavus, ona babası (Tavus b. Keysan) ona da Ebu Hureyre'nin (ed-Devsî) (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Cimri ile sadaka verenin durumu üzerilerinde demirden cübbe olan iki adama benzer. Cübbe ellerini köprücük kemiklerine bitişik kılmıştır. Sadaka veren her sadaka vermeye yeltendiğinde, (yürürken ayak) izlerini örtecek kadar cübbe üzerinde genişler. Cimri kişi de sadaka vermeye yeltendiğinde (cübbenin) halkaları birbirine sıkıca kilitlenir, üzerinde daralır ve ellerini köprücük kemiklerine iyice bitiştirir." (Ebu Hureyre ed-Devsî) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğin işitti: "(Cimri) cübbesini genişletmek için çabalar ancak genişlemez.
Açıklama:
Burada cübbenin ayak izlerini silmesinden kasıt, sadakanın da sahibinin hatalarını silmesidir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 89, 1/779
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Ebu Muhammed Abdullah b. Tavus el-Yemanî (Abdullah b. Tâvus b. Keysan)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Cimri, Cimrilik
Hitabet, Mesel, hadislerde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28082, N004642
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى بْنِ الطَّبَّاعِ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ مُغِيرَةَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ جَابِرٍ قَالَ غَزَوْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَلَى نَاضِحٍ لَنَا ثُمَّ ذَكَرْتُ الْحَدِيثَ بِطُولِهِ ثُمَّ ذَكَرَ كَلاَمًا مَعْنَاهُ فَأُزْحِفَ الْجَمَلُ فَزَجَرَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَانْتَشَطَ حَتَّى كَانَ أَمَامَ الْجَيْشِ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « يَا جَابِرُ مَا أَرَى جَمَلَكَ إِلاَّ قَدِ انْتَشَطَ » . قُلْتُ بِبَرَكَتِكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « بِعْنِيهِ وَلَكَ ظَهْرُهُ حَتَّى تَقْدَمَ » . فَبِعْتُهُ وَكَانَتْ لِى إِلَيْهِ حَاجَةٌ شَدِيدَةٌ وَلَكِنِّى اسْتَحْيَيْتُ مِنْهُ فَلَمَّا قَضَيْنَا غَزَاتَنَا وَدَنَوْنَا اسْتَأْذَنْتُهُ بِالتَّعْجِيلِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى حَدِيثُ عَهْدٍ بِعُرْسٍ . قَالَ « أَبِكْرًا تَزَوَّجْتَ أَمْ ثَيِّبًا » . قُلْتُ بَلْ ثَيِّبًا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرٍو أُصِيبَ وَتَرَكَ جَوَارِىَ أَبْكَارًا فَكَرِهْتُ أَنْ آتِيَهُنَّ بِمِثْلِهِنَّ فَتَزَوَّجْتُ ثَيِّبًا تُعَلِّمُهُنَّ وَتُؤَدِّبُهُنَّ فَأَذِنَ لِى وَقَالَ لِى « ائْتِ أَهْلَكَ عِشَاءً » . فَلَمَّا قَدِمْتُ أَخْبَرْتُ خَالِى بِبَيْعِىَ الْجَمَلَ فَلاَمَنِى فَلَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَدَوْتُ بِالْجَمَلِ فَأَعْطَانِى ثَمَنَ الْجَمَلِ وَالْجَمَلَ وَسَهْمًا مَعَ النَّاسِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya b. Abdullah, ona Muhammed b. İsa b. Tabbâ', ona Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Muğira (b. Miksem), ona Şa'bî (Amir b. Şerâhil), ona da Cabir (b. Abdullah) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) ile birlikte deveme binerek savaşa çıkmıştım. Hadisin tamamını zikrettim. (Ravi:) Sonra da buna benzer bir şekilde (olayı) anlattı. Deve çok yorulmuştu. Rasulullah (sav) onu deveyi zorlayınca deve daha da güçlendi hatta ordunun önüne geçti. Bunun üzerine Peygamber (sav): "Ey Cabir! Görüyorum ki deven çok kuvvetlendi" dedi. Ben de: "Sizin bereketinizle Ey Allah'ın Rasulü!" dedim. O da: "O deveyi bana sat (Medine'ye) gidinceye kadar da ona bin" buyurdular. Ben de deveye çok ihtiyacım olduğu halde Peygamber'den (sav) çok utandığım için (bir şey diyemedim ve) devemi O'na sattım. Savaştan dönüp (Medine'ye) yaklaşınca evime çabuk gitmek için Peygamber'e (sav): "Ey Allah'ın Rasulü yeni evliyim izin ver de erken gideyim" dedim. O da: "Bir kızla mı evlendin yoksa dul bir kadınla mı?" buyurdu. Ben de: "Dul bir kadınla evlendim Ey Allah'ın Rasulü! Babam, Abdullah b. Amr şehit düştü ve genç kızlar bıraktı. Ben de onlar gibi genç biriyle evlenmeyi hoş görmedim ve onları terbiye edip bir şeyler öğretmesi için dul biriyle evlenmiştim" dedim. Bunun üzerine bana izin vererek; "(Geç kalma) gece olmadan evine git" buyurdu. Medine'ye vardığımda deveyi sattığımı dayıma haber verdim, bana kızdı. Rasulullah (sav) Medine'ye geldiği günün ertesi sabahı deveyi teslim etmek üzere götürdüm. Bana hem devenin parasını, hem deveyi hem de insanlarla birlikte ganimetten payımı verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Buyû' 77, /2387
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Cimri, Cimrilik
Ticaret, ticaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28083, N004643
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ وَكُنْتُ عَلَى جَمَلٍ فَقَالَ « مَا لَكَ فِى آخِرِ النَّاسِ » . قُلْتُ أَعْيَا بَعِيرِى فَأَخَذَ بِذَنَبِهِ ثُمَّ زَجَرَهُ فَإِنْ كُنْتُ إِنَّمَا أَنَا فِى أَوَّلِ النَّاسِ يُهِمُّنِى رَأْسُهُ فَلَمَّا دَنَوْنَا مِنَ الْمَدِينَةِ قَالَ « مَا فَعَلَ الْجَمَلُ بِعْنِيهِ » . قُلْتُ لاَ بَلْ هُوَ لَكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « لاَ بَلْ بِعْنِيهِ » . قُلْتُ لاَ بَلْ هُوَ لَكَ . قَالَ « لاَ بَلْ بِعْنِيهِ قَدْ أَخَذْتُهُ بِوُقِيَّةٍ ارْكَبْهُ فَإِذَا قَدِمْتَ الْمَدِينَةَ فَائْتِنَا بِهِ » . فَلَمَّا قَدِمْتُ الْمَدِينَةَ جِئْتُهُ بِهِ فَقَالَ لِبِلاَلٍ « يَا بِلاَلُ زِنْ لَهُ أُوقِيَّةً وَزِدْهُ قِيرَاطًا » . قُلْتُ هَذَا شَىْءٌ زَادَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ يُفَارِقْنِى فَجَعَلْتُهُ فِى كِيسٍ فَلَمْ يَزَلْ عِنْدِى حَتَّى جَاءَ أَهْلُ الشَّامِ يَوْمَ الْحَرَّةِ فَأَخَذُوا مِنَّا مَا أَخَذُوا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Rasulullah (sav) ile birlikte bir savaşta beraberdim. Devemle gidiyordum. Rasulullah (sav) bana: "Sana ne oluyor da insanların (ordunun) arkasından gidiyorsun" dedi. Ben de: "Devem yoruldu" dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) devemin kuyruğunu tuttu ve sıkıştırdı. Sonra kendimi insanların (ordunun) ön saflarında buldum, devemin başını zapt edemiyordum. Medine'ye yaklaşınca Rasulullah (sav): "Deve ne yaptı öyle, onu bana sat" buyurdu. Ben: "Hayır o deve sana feda olsun" dedim. O da: "Hayır onu bana sat" buyurdu. Ben yine: "Hayır o devem sana feda olsun" dedim. Bu sefer O yine: "Onu bana sat" buyurdu. Ben de belli bir ücretle sattım o da: "Ona bin, Medine'ye dönünce onu bana getir" buyurdu. Medine'ye gelince deveyle birlikte yanına vardığımda Bilal'e: "Ey Bilal! Ona bir ölçek gümüş ve bir kırat da fazladan ver" buyurdu. Rasulullah'ın (sav) verdiği o fazla parayı (teberrük olarak) bir keseye koydum. Şamlılar Harre gününde mallarımızı yağma edinceye kadar yanımda taşıdım.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Buyû' 77, /2387
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Salim b. Ebu Ca'd el-Eşceî (Salim b. Rafi')
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Cimri, Cimrilik
KTB, TEBERRÜK
Teberrük, Peygamberin elbisesiyle
Ticaret, ticaret
Ticaret, yasak olan şekilleri
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا معمر عن قتادة عن مطرف بن عبد الله بن الشخير عن عياض بن حمار المجاشعي قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : إن الله أمرني أن أعلمكم ما جهلتم مما علمني يومي هذا ، وأنه قال : إن كل مال نحلت عيالي فهو لهم حلال ، وإني خلقت عبادي كلهم حنفاء ، فأتتهم الشياطين فاجتالتهم عن دينهم ، وحرمت عليهم ما أحللت ، وأمرتهم أن يشركوا بي ما لم أنزل به سلطانا ، وإن الله نظر إلى أهل الارض فمقتهم عربهم وعجمهم إلا بقايا من أهل الكتاب ، وإن الله أمرني أن أحرق قريشا فقلت :يا رب إذا يثلغوا رأسي حتى يدعوه خبزة ، فقال : إنما بعثتك لابتلبك ، وأبتلي بك ، وقد أنزلت عليك كتابا لا يغسله الماء ، تقرؤه في المنام واليقظة ، واغزهم نغزك ، وأنفق ينفق عليك ، وابعث جيشا نمددك بخمسة أمثالهم ، وقاتل بمن أطاعك من عصاك ، ثم قال : أهل الجنة ثلاثة : إمام مقسط ، ورجل رحيم رقيق القلب لكل ذي قربى ومسلم ، ورجل غني عفيف متصدق ، وأهل النار خمسة : الضعيف الذي لا زبر له الذين هم فيكم تبع لا يبتغون بذلك أهلا ولا مالا ، ورجل إن أصبح أصبح يحادعك عن أهلك ومالك ، ورجل لا يخفى له طمع وإن دق إلا ذهبت به، والشنظير الفاحش ، قال : وذكر البخل والكذب .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
88278, MA020088
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا معمر عن قتادة عن مطرف بن عبد الله بن الشخير عن عياض بن حمار المجاشعي قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : إن الله أمرني أن أعلمكم ما جهلتم مما علمني يومي هذا ، وأنه قال : إن كل مال نحلت عيالي فهو لهم حلال ، وإني خلقت عبادي كلهم حنفاء ، فأتتهم الشياطين فاجتالتهم عن دينهم ، وحرمت عليهم ما أحللت ، وأمرتهم أن يشركوا بي ما لم أنزل به سلطانا ، وإن الله نظر إلى أهل الارض فمقتهم عربهم وعجمهم إلا بقايا من أهل الكتاب ، وإن الله أمرني أن أحرق قريشا فقلت :يا رب إذا يثلغوا رأسي حتى يدعوه خبزة ، فقال : إنما بعثتك لابتلبك ، وأبتلي بك ، وقد أنزلت عليك كتابا لا يغسله الماء ، تقرؤه في المنام واليقظة ، واغزهم نغزك ، وأنفق ينفق عليك ، وابعث جيشا نمددك بخمسة أمثالهم ، وقاتل بمن أطاعك من عصاك ، ثم قال : أهل الجنة ثلاثة : إمام مقسط ، ورجل رحيم رقيق القلب لكل ذي قربى ومسلم ، ورجل غني عفيف متصدق ، وأهل النار خمسة : الضعيف الذي لا زبر له الذين هم فيكم تبع لا يبتغون بذلك أهلا ولا مالا ، ورجل إن أصبح أصبح يحادعك عن أهلك ومالك ، ورجل لا يخفى له طمع وإن دق إلا ذهبت به، والشنظير الفاحش ، قال : وذكر البخل والكذب .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20088, 11/120
Senetler:
1. Iyaz b. Himar el-Mücaşi'i (Iyaz b. Himar b. Ebu Himar)
2. Ebu Abdullah Mutarrif b. Abdullah el-Haraşî (Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhir b. Avf b. Ka'b b. Vakdân)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Cimri, Cimrilik
Cimrilik, zemmedilişi
Dürüstlük, doğruluk
Eğitim, Hz. Peygamber'in Müslümanları Eğitmesi
Eğlence, Oyun, tavla, satranç vs.
Hz. Peygamber, öğreticiliği
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
Yalan, yalancılık