Giriş

Bize Ahmed b. Süleyman er-Ruhâvî, ona Yahya b. Âdem, ona Süfyan es-Sevrî, Malik b. Miğvel ile Züheyr, Ebû Bekir b. Ayyaş ve Süfyan b. Uyeyne, onlara Asım, ona da Zirr şöyle rivayet etmiştir: Safvan b. Assâl'a mestler üzerine meshetmenin hükmünü sordum. Şöyle cevap verdi: "Rasûlullah (sav) bize yolcu olduğumuzda küçük ve büyük abdest bozmak veya uyumak gibi sebeplerle üç gün boyunca mestlerimizi çıkarmadan üzerine meshedebileceğimizi söyledi, yalnız cünüplük hâli hariç buyurdu."


    Öneri Formu
19349 N000127 Nesai, Taharet, 98

Bize Hennâd b. Seriy, ona Ebû Muaviye, ona el-A'meş, ona el-Hakem, ona el-Kasım b. Muhaymire, ona da Şureyh b. Hânî' şöyle demiştir: Hz. Âişe'ye (ra) mestler üzerine mesh etmenin hükmünü sordum. O da, "Ali'ye git, o bunu benden daha iyi bilir" dedi. Hz. Ali'ye gittim ve bu mesh meselesini kendisine sordum. Şöyle dedi: "Hz. Peygamber (sav) bize, mukîm için bir gece bir gün, yolcu için ise üç gece üç gün mesh etmemizi emrediyordu."


    Öneri Formu
19351 N000129 Nesai, Taharet, 99

Bize Muhammed b. Abdül'a'lâ, ona Halid, ona Şu'be, ona Asım, ona Zirr b. Hubeyş şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Safvan b. Assâl adında bir adama gittim, kapısının önüne oturdum. Dışarı çıktı ve, "- Ne istiyorsun?" dedi. "- İlim öğrenmek istiyorum" dedim. "- Melekler, ilim öğrenmek isteyenin bu niyetinden hoşnut oldukları için onun üzerine kanatlarını gererler" dedi, sonra da, "- Ne öğrenmek istiyorsun?" diye sordu. "- Mestin hükmünü öğrenmek istiyorum" dedim. Bunun üzerine şöyle dedi: "- Rasûlullah (sav) ile birlikte bir seferde idik, bize küçük ve büyük abdest ile uykudan dolayı mestlerimizi üç gün çıkarmamamızı emretti, yalnız cünüplük hâlini hariç tuttu."


    Öneri Formu
19981 N000158 Nesai, Taharet, 113

Bize Amr b. Ali ve İsmail b. Mes'ûd, onlara Yezîd b. Zurey', ona Şu'be, ona Asım, ona Zirr, ona da Safvan b. Assâl (ra) şöyle demiştir: "Rasûlullah (sav) ile birlikte bir seferde idik, bize büyük ve küçük abdest ile uykudan dolayı mestlerimizi üç gün çıkarmamamızı emretti, yalnız cünüplük hâlini hariç tuttu."


    Öneri Formu
19984 N000159 Nesai, Taharet, 114

Bize Harun b. Abdullah, ona Ma'n, ona Malik rivâyet etti. (T) Yine bize el-Hâris b. Miskîn -ona okunuyor, ben de dinliyordum-, ona İbnu'l-Kasım, ona Malik, ona Abdullah b. Ebî Bekir (b. Muhammed) b. Amr b. Hazm, ona da Urve b. Zübeyr şöyle rivâyet etmiştir: "Mervan b. el-Hakem’in yanına gitmiştim. Abdest konularından konuşuyorduk. Mervan, "- Tenasül organına dokunmaktan dolayı abdest almak gerekir" dedi. Ben de, "- Bu konuyu bilmiyorum" dedim. Bunun üzerine Mervan bana şöyle dedi: "- Büsre bint Safvân bana, Rasûlullah'tan (sav), 'Biriniz tenasül organına dokunduğunda abdest alsın' sözünü duyduğunu haber verdi."


    Öneri Formu
19995 N000163 Nesai, Taharet, 118

Bize Ahmed b. Muhammed b. el-Muğîre, ona Osman b. Saîd, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Abdullah b. Ebî Bekir b. Amr b. Hazm, ona da Urve b. Zübeyr şunu rivayet etmiştir: "Mervan, Medine valisi iken, eliyle cinsel organına dokunan kimsenin abdest alması gerektiğini söylemişti. Ben de bunu kabul etmeyip, 'Cinsel organına dokunan kimsenin abdest alması gerekmez' dedim. Bunun üzerine Mervân şöyle dedi: "Büsre bint Safvân, Rasûlullah'tan (sav) abdest almayı gerektiren şeyleri zikrettiğini, bu arada da 'Cinsel organına dokunmakla abdest almak gerekir' sözünü duyduğunu bana haber verdi. Urve şöyle dedi: "Mervan, muhafızlarından birini çağırarak kendisini Büsre’ye gönderip Mervan'a naklettiği bu hadisi sormasını sağlayıncaya kadar onunla tartışmaya devam ettim. Büsre de, Mervan'ın bana rivâyet etmiş olduğu hadîsin aynısını gönderdi."


    Öneri Formu
20009 N000164 Nesai, Taharet, 118

Bize Yusuf el-Kadî, ona Muhammed b. Ebî Bekir el-Mukaddemî, ona Hammâd b. Zeyd, ona Hişâm b. Urve, ona da babası; Mervân b. el-Hakem'in huzurunda bulunduğu sırada, tenasül uzvuna dokunmanın hükmü sorulmuş. Urve bunda bir beis görmemiş. Bunun üzerine Mervân, hizmetçilerinden birini Büsre bint Safvân'a göndermiş ve ona, "- Sen bana Rasûlullah'ın (sav), 'Biri eliyle tenasül uzvuna dokunacak olursa, abdest almadan namaz kılmasın!" buyurduğunu rivâyet etmedin mi?' diye sormuş. Adam dönüp geldi ve Büsre'nin 'Evet' dediğini söyledi. Ondan sonra babam şöyle diyordu: "Cinsel organının çevresine veya husyelerine temas eden abdest alsın!"


    Öneri Formu
181275 MK21095 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, XXIV,199

Bize Ali b. Abdülaziz, ona Haccâc b. el-Minhâl, ona Hammâd b. Seleme, ona Hişâm b. Urve, ona babası, ona da Mervân b. el-Hakem şöyle demiş: "Tenasül uzvuna dokunan abdest alsın!" Urve bunu yadırgadı. Bunu üzerine Mervân, nöbetçi memura, Büsre bint Safvân'a gitmesini ve bunu ona sormasını emretti. Çünkü o Rasûlullah'ın (sav) şöyle söylediğini işittim, demişti: "Cinsel organına dokunan abdest alsın!"


    Öneri Formu
181277 MK21097 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, XXIV,199

Bize el-Abbas b. el-Fadl el-Esfâtî, ona Musa b. İsmail, ona Hişâm b. Urve, ona babası, ona Mervân, ona da Büsre bint Safvân (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle söylediğini rivâyet etti: "Cinsel organına dokunanın abdest alması gerekir.


    Öneri Formu
181283 MK21103 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, XXIV,201

Bize Amr b. Ali, ona Yahya b. Saîd, ona Şu’be, ona Abdullah b. Abdullah b. Cebr, ona da Enes b. Malik (ra), Rasûlullah'ın (sav) bir mekkûk su ile abdest aldığını, beş mekkûk su ile de guslettiğini, söyledi.


Açıklama: Mekkûk, ortası geniş üstü dar bir su kabının adıdır. Bunun takriben dört-beş litre civarında su aldığı kaynaklarda zikredilmiş ise de Hz. Peygamber’in kullandığı belirtilen bu suyun miktarı standart değildir, bu miktar yaklaşık ve tahminî ifadelerle belirtilmektedir.

    Öneri Formu
21372 N000346 Nesai, Miyah, 13