Giriş

Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası, ona Zekeriya, ona Âmir, ona Urve b. el-Muğîre, ona da babası şunu rivayet etmiştir: “Bir gece Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yürüyordum. Bana, ‘Yanında su var mı?’ diye sordu, ‘Evet’ dedim. Bunun üzerine hayvanından indi ve gecenin karanlığında gözden kayboluncaya kadar yürüdü. (İhtiyacını giderdikten) sonra geri geldi. Ben kendisine ibrikten su döktüm. Yüzünü yıkadı. Üzerinde yünden bir cübbe vardı (cübbe dar geldiği için kollarını) çıkaramadı. Sonra kollarını cübbenin altından çıkarıp yıkadı. Başını mesh etti. Sonra ben mestlerini çıkarmak için eğildim. Bana, ‘Bırak onları, çünkü ben onları ayaklarım temiz iken giydim’ buyurdu, sonra mestlerin üzerine mesh etti.”


Açıklama: Yukarıdaki ibarede, فَقَالَ لِى «"» kısmında Arapça metin eksik çıktı. Müslim'de «أَمَعَكَ مَاءٌ؟» cümlesi bulunmaktadır.

    Öneri Formu
1926 M000631 Müslim, Tahâre, 79


    Öneri Formu
46049 MA000504 Musannef- i Abdurrezzak, I, 134


    Öneri Formu
97762 MŞ000407 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 44


    Öneri Formu
97765 MŞ000410 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 44


    Öneri Formu
97767 MŞ000412 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 44


    Öneri Formu
97763 MŞ000410 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 44


    Öneri Formu
136954 BS000231 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 89


    Öneri Formu
169426 MK009226 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, IX, 249

Bize Muhammed b. Rumh, ona el-Leys b. Sa'd, ona Ebû'z-Zübeyr, ona Süfyan b. Abdullah, ona -zannederim- Asım b. Süfyan es-Sekafî şöyle rivâyet etti: "Ashâb, Selasil gazvesine gitmişlerdi, ancak savaş vuku bulmamıştı. Bir süre orada beklediler. Sonra halife Muâviye'nin yanına döndüler. O sırada Muâviye'nin yanında Ebû Eyyub ile Ukbe b. Amir de bulunuyordu. Asım şöyle dedi: "- Ey Ebû Eyyub! Bu yıl savaşa katılamadık. Bize bildirildiğine göre dört mescidde namaz kılanın günahı bağışlanırmış." Ebû Eyyub şu cevabı verdi: "- Ey kardeşimin oğlu! Seni bundan çok daha kolay bir hayra yönlendireyim: Ben Rasûlullah'ı (sav) 'Kim emredildiği şekilde abdestini alır ve yine emredildiği şekilde namazını kılarsa daha önce işlemiş olduğu günahları bağışlanır' buyurduğunu işitmiştim." Sonra Ebû Eyyub; "- Öyle değil mi ey Ukbe!" deyince Ukbe de; "- Evet gerçekten öyle" diye karşılık verdi.


Açıklama: Hadist geçen "فرابطوا" kelimesi "Savaşa katılamadıklarından dolayı kaçırdıkları sevabı elde etmek amacıyla ibadet ve taatte bulundular." şeklinde de çevrilebilir. Ancak hadisin devamındaki ifadeler, kaçırılan sevabı telafi etme çabasının Muaviye'nin yanına geldikten sonra ortaya çıktığını ihsas ettirmektedir. Bu sebeple söz konusu kelime "Düşman ordusunun geçiş güzergahında bir süre gizlendiler" anlamındadır. el-Vellevî'nin izahı da bu mana takdirini desteklemektedir. Bk. el-Vellevî, Zahîretu'l-ukbâ, III, 365.

    Öneri Formu
270941 İM001396-2 İbn Mâce İkâmetu's-Salavât, 193


    Öneri Formu
65297 HM016559 İbn Hanbel, IV, 39