2184 Kayıt Bulundu.
Bize Hüseyin b. Hüreys, ona Süfyân, ona İbrahim b. Ukbe, ona Muhammed b. Ebu Harmele, ona Küreyb ona da İbn Abbas, Üsâme b. Zeyd'den şunu nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) Arafat'tan inerken Üsâme'yi bineğinin arkasına almıştı. Vadiye gelince bineğinden indi ve bevletti. Üsâme burada 'su döktü' dememiş de 'bevletti' demiştir. (Üsâme dedi ki:) Hz. Peygamber'e bir kaptan su döktüm, O da hafif bir abdest aldı. O'na "Namaz (kılacak mıyız?)" diye sorunca "Namaz ileride (kılınacak)" buyurdu. Müzdelife'ye gelince akşam namazını kıldı. Sonra ashab bineklerinden eşyalarını indirdiler. Hz. Peygamber daha sonra yatsı namazını kıldı.
Açıklama: Hadiste geçen "hafif bir abdest aldı" ifadesiyle, Hz. Peygamber'in (sav) abdesti tam almakla birlikte abdest âzâlarını yıkarken aşırıya kaçmadığı kastedilmektedir.
Bize Hüseyin b. Hüreys, ona Süfyân, ona İbrahim b. Ukbe ve Muhammed b. Ebu Harmele, onlara Küreyb ona da İbn Abbas, Üsâme b. Zeyd'den şunu nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav), Arafat'tan inerken Üsâme'yi bineğinin arkasına almıştı. Vadiye gelince bineğinden indi ve bevletti. Üsâme burada 'su döktü' dememiş de 'bevletti' demiştir. (Üsâme dedi ki:) Hz. Peygamber'e (sav) kaptan su döktüm, O da hafif bir abdest aldı. O'na "Namaz (kılacak mıyız?)" diye sorunca "Namaz ileride (kılınacak)" buyurdu. Müzdelife'ye gelince akşam namazını kıldı. Sonra ashab bineklerinden eşyalarını indirdiler. Hz. Peygamber (sav) daha sonra yatsı namazını kıldı.
Açıklama: Hadiste geçen "hafif bir abdest aldı" ifadesiyle , Hz. Peygamber'in (sav) abdesti tam almakla birlikte abdest âzâlarını birer kez yıkamakla yetindiği anlatılmaktadır.
Bize Hennâd b. Serî, ona Ebu Bekir b. Ayyâş, ona Ebu Husayn ona da Ebu Abdurrahman, Hz. Ali'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ben çok mezisi gelen bir adamdım. Rasulullah'ın (sav) kızı nikahım altında olduğundan dolayı ona (sav) mezi konusunda soru sormaktan utandım. Yanımda oturan birine "Rasulullah'a (sav) bu konuyu sen sor." dedim. O da sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav), "Abdest gerekir." buyurdu.
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona Hişâm b. Urve, ona babası ona da Ali'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Ali şöyle demiştir: Mikdâd'a dedim ki:"Bir erkeğin karısıyla cinsel ilişkiye girmeksizin oynaşması ve kendisinden mezi gelmesi durumunda ne yapması gerektiğini Rasulullah'a (sav) sor. Zira onun (sav) kızı nikahım altında olduğu için ben sormaya utanıyorum." Mikdâd sormuş, O (sav) da: "Tenasül uzvunu (ve ayalarını) yıkar ve namaz için aldığı gibi abdest alır." buyurmuştur.
Bize Kuteybe, ona Süfyân, ona Amr, ona Atâ ona da Aiş b. Enes'in rivayet ettiğine göre Hz. Ali şöyle demiştir: Ben mezisi çok gelen bir adamdım. Rasulullah'ın (sav) kızıyla evli olduğum için (kendim sormaya utandım) de Ammar b. Yasir'e bu konuyu Rasullullah'a sormasını emrettim. Rasulullah (sav) da: "Meziden dolayı abdest almak yeterlidir." buyurdu.
Bize Osman b. Abdullah, ona Ümeyye, ona Yezid b. Zürey', ona Ravh b. Kasım, ona İbn Ebu Nüceyh, ona Atâ, ona İyas b. Halife ona da Rafi b. Hadîc'in rivayet ettiğine göre Hz. Ali, Ammar'a, mezinin hükmünü Rasulullah'a (sav) sormasını emretmiş, Rasulullah (sav) da: "(Kendisinden mezi gelen kimse) tenasül uzvunu (ve ayalarını) yıkar ve abdest alır." buyurmuştur.
Bize Utbe b. Abdullah el-Mervezî, ona Malik, ona Ebu Nadr, ona Süleyman b. Yesar ona da Mikdâd b. Esved rivayet etmiştir: Hz. Ali "Rasulullah'ın (sav) kızıyla evli olduğum için ben sormaya utanıyorum" diyerek kendisine, eşine yaklaş(ıp onunla oynaş)an ve mezisi gelen bir kimsenin ne yapması gerektiğini Rasulullah'a (sav) sormasını emretmişti. (Mikdâd şöyle devam etti:) Ben de konuyu Rasulullah'a (sav) sordum. O da: "Sizden biriniz kendisinden mezi geldiğini gördüğünde tenasül uzvunu temizlesin ve namaz için aldığı gibi abdest alsın." buyurdu.
Bize Muhammed b. Abdula'lâ, ona Halid, ona Şu'be, ona Süleyman b. Mihrân, ona Münzir, ona Muhammed b. Ali ona da Hz. Ali'nin rivayet ettiğine göre o şöyle demiştir: Fatıma (ile evli olduğum)dan dolayı mezi hakkında Rasulullah'a (sav) soru sormaya utandım. Mikdâd b. Esved'den O'na (sav) sormasını istedim. Mikdâd soruyu sormuş ve Rasulullah (sav): "Abdest gerekir." buyurmuştur.
Bize Yezid b. Harun, ona Muhammed b. İshak, ona Saîd b. Ubeyd b. Sebbâk, ona babası ona da Sehl b. Huneyf'in rivayet ettiğine göre Sehl b. Huneyf şöyle demiştir: Benden çok mezi geldiği için sıkıntı çıkiyor ve bundan dolayı fazlaca gusül abdesti alıyordum. Bu durumu Rasulullah'a (sav) anlattım ve ne yapmam gerektiğini sordum. O (sav): "Meziden dolayı abdest alman yeterlidir." buyurdu. Bunun üzerine: "Elbiseme bulaşan meziyi nasıl temizleyeyim?" diye sorunca "Bir avuç su al ve elbisene bulaştığını gördüğün yerleri ıslatarak temizle." buyurdu.
Bize Hennâd, ona Abde, ona Muhammed b. İshak, ona Saîd b. Ubeyd -ki o İbn İshak'tır-, ona babası (Ubeyd) ona da Sehl b. Huneyf'in rivayet ettiğine göre Sehl şöyle demiştir: Benden çok mezi geldiği için sıkıntı çekiyor ve meziden dolayı fazlaca gusül abdesti alıyordum. Bu durumu Rasulullah'a (sav) anlattım ve ne yapmam gerektiğini sordum. "Meziden dolayı abdest alman yeterlidir." buyurdu. Bunun üzerine: "Ey Allah'ın Rasulü, elbiseme bulaşan meziyi nasıl temizleyeyim?" diye sorunca "Bir avuç su alıp elbisene mezi bulaştığını gördüğün yerleri ıslatarak temizlemen senin için yeterlidir." cevabını verdi. Ebu isa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen sahih bir hadistir. Biz bu hadisi yalnızca Muhammed b . İshak'ın mezi hakkında rivayet ettiği benzer bir hadisten bilmekteyiz. İlim ehli elbiseye bulaşan meziyle ilgili ihtilaf etmiştir. Kimi âlimler mezinin ancak yıkayarak temizlenmesi gerektiğini söylemiştir. Bu aynı zamanda Şafiî ve İshak'ın görüşüdür. Kimisi de mezi bulaşan yere su serpmenin yeterli olduğunu ifade etmiştir. Ahmed de, su serpmenin yeterli olacağını düşündüğünü söylemiştir.