2184 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bişr, ona, Mis'ar, ona Musab b. Şeybe, ona Ebu Habib b. Ya'la b. Münye ona da İbn Abbas'ın rivayet etiğine göre; İbn Abbas, Übey b. Ka'b'a gitmişti. Ömer de onunla birlikteydi. İbn Abbas onların yanına girdi ve "Benden mezi geldiğini fark ettim ve bundan dolayı tenasül uzvumu yıkayıp abdest aldım." dedi. Ömer "Peki bu yeterli mi?" diye sordu. İbn Abbas "Evet" deyince Ömer bu sefer "Bunu Rasulullah'tan (sav) işittin mi?" diye sordu. İbn Abbas "Evet" diyerek cevap verdi.
Açıklama: Elbani bu hadisin isnadının zayıf olduğunu ifade etmiştir
Bize Şeybân b. Ferrûh ve Ebu Kamil el-Cahderî, onlara Ebu Avâne, ona Ebu Bişr, ona Yusuf b. Mâhek, ona da Abdullah b. Amr (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Çıktığımız bir yolculukta Hz. Peygamber (sav) bizden geride kalmıştı. Bize yetiştiğinde ikindi namazı vakti girmişti. O esnada biz [abdest alırken] ayaklarımızı mesh ediyorduk. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'ateş değecek topukların vay haline' buyurdu."
Açıklama: Burada Hz. Peygamber'in (sav) 'ateş değecek topukların vah haline' ifadesinden kasıt abdest alırken ayakların iyi yıkanmamasıdır.
Bize Ebu Bekir b. Şeybe, ona Hüşeym, ona Yezid b. Ebu Ziyâd, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla ona da Ali'nin rivayet ettiğine göre Hz. Ali şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) meziyle ilgili bir soru soruldu. O da (sav) "Mezi için abdest, meni için gusül abdesti gerekir." buyurdu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Osman b. Ömer ona Mâlik b. Enes, ona Salim b. Ebu Nadr, ona Süleyman b. Yesâr, ona da Mikdâd b. Esved'in rivayet ettiğine göre; Mikdâd, eşine yaklaş(ıp onunla oynaş)an ama cünüp olmayan bir kimsenin durumunu Rasulullah'a (sav) sormuş ve Rasulullah (sav) "Sizden biriniz (böyle yapıp kendisinden mezi geldiğini) fark ettiğinde tenasül uzvunu temizlesin -yani yıkasın- sonra da abdest alsın." şeklinde cevap vermiştir.
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Ebu Nadr Mevla Ömer b. Ubeydullah, ona Süleyman b. Yesâr, ona Mikdâd b. Esved'in rivayet ettiğine göre; Ali b. Ebu Talib, Mikdâd b. Esved'e, Rasulullah'ın (sav) kızıyla evli olduğu için bu soruyu ona (sav) sormaktan utandığını söyleyerek, eşine yaklaşıp kendisinden mezi gelen birisinin ne yapması gerektiğini Rasullullah'a (sav) sormasını emretmişti. Mikdâd soruyu sorduğunu ve Rasulullah'ın (sav) "Sizden biriniz kendisinden mezi geldiğini gördüğünde tenasül uzvunu suyla yıkasın ve namaz için aldığı gibi abdest alsın." şeklinde cevap verdiğini söylemiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî, Ebu Muâviye ve Hüşeym, onlara el-A'meş, ona Münzir b. Ya'lâ - ki onun künyesi Ebû Ya'lâ'dır- ona da İbnü'l-Hanefiyye'nin rivayet ettiğine göre Hz. Ali şöyle demiştir: Mezisi çok gelen bir adamdım. Ama kızı (Fatıma)nın hanımım olması sebebiyle bu durumu Hz. Peygamber'e (sav) sormaya utanıyordum. Mikdâd b. el-Esved'den bunu Hz. Peygamber'e (sav) sormasını istedim; o da sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), "(Böyle olan kişi) cinsel organını yıkar ve abdest alır." buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî, Ebu Muâviye ve Hüşeym, onlara el-A'meş, ona Münzir b. Ya'lâ - ki onun künyesi Ebû Ya'lâ'dır- ona da İbnü'l-Hanefiyye'nin rivayet ettiğine göre Hz. Ali şöyle demiştir: Mezisi çok gelen bir adamdım. Ama kızı (Fatıma)nın durumu(hanımım olması) sebebiyle Hz. Peygamber'e (sav) sormaya utanıyordum. Mikdâd b. el-Esved'e bunu Hz. Peygamber'e (sav) sormasını emrettim. O da Hz. Peygamber'e (sav) sordu. Bunun üzerine Allah Rasulu: "(Böyle olan kişi) cinsel organını yıkar ve abdest alır" buyurdu.
Açıklama: عَرَاقِيبِ kelimesinin çoğulu عرقوب şeklinde gelmektedir. Burada ayağın gerisindeki ökçenin üstündeki sinir kısmı anlamındadır. (Müslim, Tahâre, 29)
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: بَرَكَةُ الطَّعَامِ الْوُضُوءُ قَبْلَهُ وَالْوُضُوءُ بَعْدَهُ