2184 Kayıt Bulundu.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Şube'den rivayet edildiğine göre Abdullah b. Abdullah b. Cebr şöyle demiştir: Enes b. Malik'i şöyle derken işittim: "Rasulullah (sav) bir mekkûk su ile abdest alır, beş mekkûk su ile guslederdi."
Açıklama: Mekkûk, Hz. Peygamber (sav) zamanında kullanılan bir su kabı ve hacim ölçüsüdür (ayrıntılı bilgi için bk. Cengiz Kallek, "Mekkûk", TDV İslâm Ansiklopedisi [Erişim 30.03.2019]).
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: (Hudeybiye'de iken) bir an kendimi Rasulullah'ın (sav) yanında buldum. Bu arada ikindi namazı vakti olmuştu. Ancak (abdest almak için) yanımızda çok az su vardı. Bu su bir kabın içine boşaltıldı ve Rasulullah'a (sav) götürüldü. Rasulullah (sav) elini su kabının içine sokup parmaklarını açtı ve "Haydi abdest alacaklar gelsin. (Suda gördüğünüz) bereket Allah'tandır." buyurdu. Rasulullah'ın (sav) parmaklarının arasından suyun fışkırdığını görüyordum. Orada bulunanlar bu sudan hem abdest aldılar hem de içtiler. Suyun bereket olduğunu bildiğimden, ne kadar içtiğime hiç aldırış etmeden ben de kana kana içtim. Cabir böyle anlatırken ben (Salim b. Ebu Ca'd) ona "O gün kaç kişiydiniz?" diye sordum. "Bin dört yüz kişiydik." diye cevap verdi. Amr (b. Dinar) Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle burada zikredilen hadise mutabaat etmiştir. Husayn ve Amr b. Mürra, Salim'in Cabir'den rivayet ettiği hadiste, orada bulunanların bin beş yüz kişi olduğunu söylemiştir. Said b. Müseyyeb de Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle bu rivayete mutabaat etmiştir.
Açıklama: Buhari öncelikle hadisin muttasıl tarikini vermiştir. Ardından verdiği aşağıdaki tarik ise muallaktır; Buhari ile Amr b. Dinar arasında inkıta vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: (Hudeybiye'de iken) bir an kendimi Rasulullah'ın (sav) yanında buldum. Bu arada ikindi namazı vakti olmuştu. Ancak (abdest almak için) yanımızda çok az su vardı. Bu su bir kabın içine boşaltıldı ve Rasulullah'a (sav) götürüldü. Rasulullah (sav) elini su kabının içine sokup parmaklarını açtı ve "Haydi abdest alacaklar gelsin. (Suda gördüğünüz) bereket Allah'tandır." buyurdu. Rasulullah'ın (sav) parmaklarının arasından suyun fışkırdığını görüyordum. Orada bulunanlar bu sudan hem abdest aldılar hem de içtiler. Suyun bereket olduğunu bildiğimden, ne kadar içtiğime hiç aldırış etmeden ben de kana kana içtim. Cabir böyle anlatırken ben (Salim b. Ebu Ca'd) ona "O gün kaç kişiydiniz?" diye sordum. "Bin dört yüz kişiydik." diye cevap verdi. Amr (b. Dinar) Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle burada zikredilen hadise mutabaat etmiştir. Husayn ve Amr b. Mürra, Salim'in Cabir'den rivayet ettiği hadiste, orada bulunanların bin beş yüz kişi olduğunu söylemiştir. Said b. Müseyyeb de Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle bu rivayete mutabaat etmiştir.
Açıklama: Buhari önce hadisin muttasıl tarikini vermiştir. Ardından verdiği aşağıdaki tarik ise muallaktır; Buhari ile Amr b. Mürra arasında inkıta vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: (Hudeybiye'de iken) bir an kendimi Rasulullah'ın (sav) yanında buldum. Bu arada ikindi namazı vakti olmuştu. Ancak (abdest almak için) yanımızda çok az su vardı. Bu su bir kabın içine boşaltıldı ve Rasulullah'a (sav) götürüldü. Rasulullah (sav) elini su kabının içine sokup parmaklarını açtı ve "Haydi abdest alacaklar gelsin. (Suda gördüğünüz) bereket Allah'tandır." buyurdu. Rasulullah'ın (sav) parmaklarının arasından suyun fışkırdığını görüyordum. Orada bulunanlar bu sudan hem abdest aldılar hem de içtiler. Suyun bereket olduğunu bildiğimden, ne kadar içtiğime hiç aldırış etmeden ben de kana kana içtim. Cabir böyle anlatırken ben (Salim b. Ebu Ca'd) ona "O gün kaç kişiydiniz?" diye sordum. "Bin dört yüz kişiydik." diye cevap verdi. Amr (b. Dinar) Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle burada zikredilen hadise mutabaat etmiştir. Husayn ve Amr b. Mürra, Salim'in Cabir'den rivayet ettiği hadiste, orada bulunanların bin beş yüz kişi olduğunu söylemiştir. Said b. Müseyyeb de Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle bu rivayete mutabaat etmiştir.
Açıklama: Hadisin isnadı muttasıldır. Buhari muttasıl isnadın ardından, mütabi tarikleri de nakletmiştir. Bu mütabi tarikler muallaktır. Rivayette geçen mutabaat (tâbeahû) ifadesi; ferd veya garib olduğu düşünülen bir rivayetin ravisine, güvenilir başka bir ravi tarafından muvafakat edilmesi ve o hadisin aynı veya senedin üst kısmında yer alan başka bir raviden benzer lafızlarla rivayet edilmesi anlamına gelmektedir. Bk, Ali el-Kârî, Şerhu nuhbeti'l-fiker, s. 343-345.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: (Hudeybiye'de iken) bir an kendimi Rasulullah'ın (sav) yanında buldum. Bu arada ikindi namazı vakti olmuştu. Ancak (abdest almak için) yanımızda çok az su vardı. Bu su bir kabın içine boşaltıldı ve Rasulullah'a (sav) götürüldü. Rasulullah (sav) elini su kabının içine sokup parmaklarını açtı ve "Haydi abdest alacaklar gelsin. (Suda gördüğünüz) bereket Allah'tandır." buyurdu. Rasulullah'ın (sav) parmaklarının arasından suyun fışkırdığını görüyordum. Orada bulunanlar bu sudan hem abdest aldılar hem de içtiler. Suyun bereket olduğunu bildiğimden, ne kadar içtiğime hiç aldırış etmeden ben de kana kana içtim. Cabir böyle anlatırken ben (Salim b. Ebu Ca'd) ona "O gün kaç kişiydiniz?" diye sordum. "Bin dört yüz kişiydik." diye cevap verdi. Amr (b. Dinar) Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle burada zikredilen hadise mutabaat etmiştir. Husayn ve Amr b. Mürra, Salim'in Cabir'den rivayet ettiği hadiste, orada bulunanların bin beş yüz kişi olduğunu söylemiştir. Said b. Müseyyeb de Cabir'den rivayet ettiği bir hadisle bu rivayete mutabaat etmiştir.
Açıklama: Hadis sahih, isnadı muttasıldır. Bununla birlikte mütabi olarak verilen tarikler muallaktır, Buhari ile Husayn b. Abdurrahman, Amr b. Mürra, Said b. el-Müseyyeb, Amr b. Dinar arasında inkıta vardır.
Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus, ona el-A'meş, ona Şakik rivayet ettiğine göre Huzeyfe (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) ile birlikte yürüyordum. Bir kavmin çöplüğüne gidip orada ayakta küçük abdestini bozdu. Bu sırada ben ondan uzaklaşmıştım. Sonra beni çağırdı. Arkasında durdum. Ardından abdest aldı ve mestleri üzerine mesh etti."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed rivayet etti 'bize tahdis etti' anlamında bir lafızla Şube'den nakletti. Ona Şube, ona Habib şöyle rivayet etmiştir: Abbad b. Temim'in naklettiğine göre ninesi Ümmü Umare bt. Ka'b şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) abdest almak istedi. Kendisine bir müddün üçte ikisi kadar bir kabın içerisinde su getirildi." [Şube şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) iki kolunu yıkadığı ve onları ovaladığı, kulaklarının içini meshettiğini (hakkında bilginin Habib'ten gelen haberde yer aldığını) biliyorum ama dışını meshedip meshetmediğini (hakkında bir bilginin bu hadiste nakledildiğini) bilmiyorum.]
Bize Kuteybe, ona Malik ona da İshak b. Abdullah b. Ebu Talha'nın rivayet ettiğine göre Enes şöyle demiştir: "Bir keresinde Hz. Peygamber'i (sav) gördüm, ikindi vakti gelmişti. İnsanlar abdest almak için su aradılar ama bulamadılar. Hz. Peygamber'e (sav) abdest alması için su getirildi, elini su kabının içine soktu ve oradakilere abdest almalarını söyledi. En son kişi de abdest alana kadar parmaklarının arasından suyun akmaya devam ettiğini gördüm."
Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hazim ve ed-Deraverdî, ona Yezid, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ne dersiniz? Birinizin kapısın önünden bir nehir aksa ve o kişi her gün beş defa bu nehirde yıkansa sizce üzerinde hiç kir kalır mı?" Sahabe "Hayır hiç kir kalmaz." deyince Rasulullah "İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah o namazlar sebebiyle günahları siler." buyurmuştur.