2184 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Amr b. Yahya el-Mâzinî, ona da babasını (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Amr b. Yahya'nın dedesi olan Abdullah b. Zeyd'e, 'Rasûlullah'ın (sav) nasıl abdest aldığını bana gösterebilir misin?' diye sordu. Abdullah b. Zeyd, 'Evet gösterebilirim' diye cevap verdi ve kendisine su getirilmesini istedi. Ellerine su döküp iki kez ellerini yıkadı. Sonra ağzına ve burnuna üçer kez su verip temizledi. Ardından üç kez yüzünü yıkadı. Sonra kollarını dirseklerine kadar ikişer kez yıkadı. Akabinde iki eliyle başını, önünden arkasına doğru sıvazlayarak mesh etti. Bunu yaparken ellerini kafasının ön kısmından başlayarak ensesine kadar götürdü ve tekrar ellerini başını mesh etmeye başladığı noktaya kadar geri götürdü. Ardından ayaklarını yıkadı."
Bize Müsedded, ona Halid b. Abdullah, ona Amr b. Yahya, ona da babası (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah b. Zeyd, su kabından ellerine su döktü ve ellerini yıkadı. Sonra ağzını ve burnunu her defasında birer avuç su vererek üçer kez yıkadı veya temizledi. Ardından kollarını dirseklerine kadar ikişer kez yıkadı. Sonra başını, önünden arkasına doğru mesh etti. Ayaklarını da ayak bileklerine kadar yıkadı ve 'Hz. Peygamber'in (sav) abdesti işte böyleydi.' dedi."
Bize Musa, ona Vüheyb, ona Amr, ona da babası (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etti: "Amr b. Ebu Hasan'ı, Abdullah b. Zeyd'e, Hz. Peygamber'in (sav) nasıl abdest aldığını sorarken görmüştüm. Bunun üzerine Abdullah b. Zeyd bir kap su istedi ve Hz. Peygamber'in (sav) nasıl abdest aldığını onlara göstermek için abdest aldı. Abdest alırken ellerine su döktü ve üç kez yıkadı. Sonra kabın içine elini daldırarak ağzına ve burnuna üçer avuç su verip temizledi. Ardından tekrar elini kaba daldırıp su alarak yüzünü üç kez yıkadı. Sonra yine elini kabın içine daldırıp su aldı ve dirseklerine kadar kollarını ikişer kez yıkadı. Tekrar elini kabın içine daldırdı, iki elini kafasının ön kısmından arka kısmına kadar bir kez sıvazlayarak başını mesh etti. Sonra bileklerine kadar ayaklarını yıkadı."
Bize Süleyman b. Harb, ona Vüheyb, ona Amr b. Yahya, ona da babası (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etti: "Amr b. Ebî Hasan'ı, Abdullah b. Zeyd'e, Rasûlullah'ın (sav) nasıl abdest aldığını sorarken görmüştüm. Bunun üzerine Abdullah b. Zeyd bir kap su istedi. Amr ve arkadaşlarına (Hz. Peygamber'in abdest alış şeklini göstermek üzere) şöyle abdest aldı: Ellerine su döküp üçer kez yıkadı. Sonra elini kaba daldırıp su aldı, ağzına ve burnuna üçer avuç su vererek temizledi. Tekrar elini kaba daldırıp su aldı ve üç kez yüzünü yıkadı. Yine elini kaba daldırıp su aldı ve dirseklerine kadar ikişer kez yıkadı. Arkadan tekrar elini kaba daldırdı ve başını, önünden arkasına kadar sıvazlayarak mesh etti. Sonra elini kaba daldırıp tekrar su aldı ve ayaklarını yıkadı." Bize Musa, Vüheyb'in "Abdullah b. Zeyd başını bir defa mesh etti" dediğini rivayet etmiştir.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona el-A'meş, ona Münzir Ebu Ya'lâ es-Sevrî, ona Muhammed b. Hanefiyye, ona da Hz. Ali şöyle rivayet etmiştir: Ben mezisi çok gelen bir adamdım.(Ne yapmam gerektiğini) Hz. Peygamber'e (sav) sormaktan utandım ve Mikdâd b. Esved'den bu konuyu O'na (sav) sormasını istedim. Mikdâd, Hz. Peygamber'e (sav) sordu. O (sav) da: "Abdest gerekir." buyurdu. Hadisi el-A'meş'den Şu'be de nakletmiştir.
Bize Muhammed b. Selam, ona Yezid b. Harun, ona Yahya, ona Musa b. Ukbe, ona İbn Abbas'ın mevlası Küreyb ona da Üsame b. Zeyd şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Arafat'tan dönerken dağ yoluna ayrıldı. Orada tuvalet ihtiyacını giderdi. Üsame dedi ki: 'Ben ona (sav) su dökmeye başladım, o da abdest aldı. 'Ey Allah'ın Rasulü namaz (mı kılacaksınız?)' diye sorunca "Namaz kılacağımız yer ileride." buyurdu."
Bize Sa'd b. Hafs, ona Şeyban, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona Ata b. Yesar, ona da Zeyd b. Halid şöyle demiştir: "Osman b. Affân'a (ra) 'Eşiyle cinsel ilişkiye giren ancak kendisinden meni gelmeyen birinin ne yapması gerektiğine dair görüşün nedir?' diye sormuştum. Bunun üzerin Osman 'Namaz için abdest aldığı gibi abdest alır ve tenasül uzvunu yıkar.' şeklinde cevap verdi ve 'Bu bilgiyi Hz. Peygamber'den (sav) işittim.' dedi." Ben bu soruyu Ali, Zübeyr, Talha ve Übey b. Ka'b'a sordum. Onlar da aynı cevabı verdiler.
Açıklama: Hadisten çıkan, bu tür durumlarda guslün gerekmediği hükmü mensûhtur. Aktarılan durumda gusül gerektiği daha sonraki rivayetlerle sâbit olmuştur (Bk. İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, el-Mektebetü's-Selefiyye, I, 283).
Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebu Salih, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Ensar'dan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam 'Evet' diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): 'bize Şube rivayet etti.' Ebu Abdullah (Buhârî), 'Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.' demiştir.
Açıklama: Rivayette geçen (tâbeahû) ifadesi; ferd veya garib olduğu düşünülen bir rivayetin râvisine, başka bir ravi tarafından muvafakat edilmesi ve o hadisin mütâbaat edilen râviyle aynı kişiden veya senedin üst kısmında yer alan başka bir raviden nakledilmesi anlamına gelmektedir.
Bize Ebu Velid, ona İbn Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Abbad b. Temim ona da amcasının (Abdullah b. Zeyd) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) (yellenmeyi kastederek) şöyle buyurdu: "Kişi herhangi bir ses duymadığı veya koku almadığı sürece namazdan ayrılmasın."
Bize İsmail, ona Malik, ona Mahrame b. Süleyman, ona da İbn Abbas'ı âzâtlısı Küreyb'in rivayet ettiğine göre; İbn Abbas, bir gece Rasûlullah'ın (sav) eşi ve kendisinin teyzesi olan Meymune'nin yanında kalmıştı. (İbn Abbas o geceyi şöyle anlatmıştır:) "Ben başımı yastığın enine koyarak uzandım. Rasûlullah (sav) ve eşi ise başlarını yastığın (uzun kenarı olan) boyuna koyarak uzandılar. Rasûlullah (sav) uyudu. Vakit gece yarısının biraz öncesi veya biraz sonrası olduğunda Rasûlulah (sav) eliyle yüzünü ovuşturarak uyanıp oturdu. Sonra Âl-i İmran sûresinin son on âyetini okudu. Ardından duvarda asılı duran bir kırbaya uzandı, onunla güzelce abdest aldı. Sonra namaz kılmaya başladı." İbn Abbas şöyle devam etti: "Ben de kalkıp onun yaptığı gibi yaptım ve gidip (sol) yanında namaza durdum. Sağ elini başımın üzerine koydu ve (beni sol yanından alıp sağ yanına geçirmek için) sağ kulağımdan tutup çevirdi. İkişer ikişer olmak üzere kıldığı toplam on iki rekât namaz kıldı, ardından bir rekât da vitir kıldı. Sonra yatağa uzandı. Müezzin geldiğinde kalkıp iki rekât kısa bir namaz kıldı. Ardından evden çıkıp sabah namazını kıldırdı."