62 Kayıt Bulundu.
Bize Züheyr b. Harb ve Hennâd b. Seriy, onlara Vekî, ona A'meş, ona Mücâhid, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) iki mezarın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Bu ikisi azap görüyorlar. Azap görmelerinin sebebi de büyük bir günah değildir. Şu kişi hacet giderirken idrarından sakınmazdı. Şu ise insanlar arasında laf taşırdı." Sonra yaş bir hurma dalı istedi ve onu iki parçaya ayırdı. İki parçayı ayrı ayrı mezarlara dikip şöyle buyurdu: "Bunlar kurumadığı sürece umarım ki onların azabı hafifler." [Hennâd rivayetteki 'yestenzihü/sakınmazdı' ifadesi yerine, aynı anlama gelen 'yestetirü' kelimesini kullanmıştır.]
Açıklama: İnsanlar arasında laf taşımanın çirkinliği ve idrar serpintisinden korunmanın gerekliliği konusunda hassasiyet oluşturmak isteyen Hz. Peygamber, kabirdekilerden birinin koğuculuk, diğerinin ise idrar serpintisine dikkat etmemesi nedeniyle azaba uğratıldıklarına işaret etmektedir. Diktiği yaş dalın ise kabirdekiler için azabın hafifletilmesine neden olacağı vurgusuyla, kabristanlıkların ağaçlandırılmasının önemine dikkat çekmiştir.
Bize Ebû Tahir Muhammed b. Muhammed b. Mahmiş el-Fakîh, ona Hâcib b. Ahmed et-Tûsî, ona Abdurrahîm b. Münîb, ona Cerîr b. Abdulhamîd, ona Süheyl b. Ebî Salih, ona babası, ona da Ebû Hureyre (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Cenâb-ı Hak sizin üç şeyinize razı olmuş, üç şeyinizden de hoşnut olmamıştır. Sizin Allah'a kulluk yapmanıza ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmamanıza, hep birlikte Allah'ın ipine sarılmanıza ve ayrılıp tefrikaya düşmemenize, ِCenâb-ı Hakk'ın yönetiminizi kendisine verdiği kişiye karşı samimi ve dürüst olmanıza razı ve hoşnut olmuştur. Sizin dedikodu yapmanızdan, çok soru sormanızdan ve malı gereksiz yere zayi etmenizden (savurganlık yapmanızdan) hoşnut olmamıştır." Atâ b. Yezîd el-Leysî şöyle dedi: Temîm ed-Dârî'nin (ra), Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu dediğini işittim: "Şüphesiz din, samimiyet ve dürüstlüktür." Hz. Peygamber bu sözü üç defa tekrarladı. Kendisine; "- Kime karşı ey Allah'ın Rasûlü?" diye sordular. "- Allah'a karşı, Allah'ın kitabına karşı, müslümanların yöneticilerine karşı -yahut müslümanların yöneticilerine ve müslüman halka karşı dedi-." İlk rivâyeti Müslim Sahîh'inde, Züheyr b. Harb ve diğerleri vasıtasıyla Cerîr'den tahric etmiştir.
Bize İsmail, ona Malik, ona Ebu'z-Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir: "Zandan sakının. Zira zan, sözün en yalanıdır. Birbirinizin kusurlarını araştırmayınız, birbirinizle çekişmeyiniz; birbirinize sırt dönmeyiniz; birbirinize haset etmeyiniz; birbirinize buğzetmeyiniz. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olunuz."
Bize Züheyr b. Harb ve Hennâd b. Serî, onlara Veki', ona el-A'meş, ona Mücahid, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) iki mezarın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Bu ikisi azap görüyorlar. Azap görmelerinin sebebi de büyük bir günah değildir. Şu kişi hacet giderirken idrarından sakınmazdı. Şu ise insanlar arasında laf taşırdı." Sonra yaş bir hurma dalı istedi ve onu iki parçaya ayırdı. İki parçayı ayrı ayrı mezarlara dikip şöyle buyurdu: "Bunlar kurumadığı sürece umarım ki onların azabı hafifler." [Hennâd rivayetteki "yestenzihü/sakınmazdı" ifadesi yerine, aynı anlama gelen "yestetirü" kelimesini kullanmıştır.]